Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/943 E. 2020/348 K. 19.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/943
KARAR NO : 2020/348

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/11/2019
KARAR TARİHİ : 19/03/2020
KARAR YAZILMA TARİHİ : 27/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı taraf arasında ticari ilişkinin bulunduğunu, müvekkiline 21 Ekim 2016 tarihli cari hesap ekstresinde 30/09/2016 tarih itibariyle 24.808,48 TL borçlu olduğu yolunda mail gönderildiğini, bu borca yönelik müvekkili tarafından 26/10/2016 tarihinde 11.390,94 TL, 10 Şubat 2017 tarihinde de 13.417,54 TL ödeme yapıldığını, bu arada davalı tarafından 26/01/2017 tarihinde müvekkiline yönelik olarak herhangi bir ihtar veya belge gönderilmeksizin Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyası ile 4.149,53 EURO borçlu olduğundan bahisle ilamsız icra takibinde bulunulduğunu, bu takibe yönelik itirazda bulunulsa da süresinde olmadığından bahisle uzun bir süre sonra müvekkilinin mallarına yönelik haciz işlemi gerçekleştirildiğini ve bu takip dolayısıyla 25/10/2019 tarihinde davalı şirket vekiline 23.782,76 TL icra dosyasına da tahsil harcı olarak 906,00 TL ödenerek toplamda 24.684,76 TL ödeme yapıldığını belirterek; mükerrer olarak ödenmiş olan bu bedelin istirdatı maksadıyla bu davayı açtıklarını, müvekkilinden tahsil olunan toplam 24.684,76 TL’nin fiili ödeme tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte istirdaten tahsiline karar verilmesini, davalının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça 25/10/2019 tarihinde alacaklı vekili sıfatıyla taraflarına banka yoluyla transfer edilen paranın 23.782,76 TL olduğunu, dava dilekçesinde talep edilen tutarın ise, 24.684,76 TL olmakla, aradaki yaklaşık 906,00 TL’lik farkın icra dairesine yatırılan tahsil harcı olduğunu, bu tutarın tamamen icra dairesinin aldığı bir para olduğundan, hiçbir şekilde uhdelerine girmediğinden taraflarından talep edilmesine olanak olmadığını, davacının dilekçesinde bazı gerçekleri çarptırdığını, 13.417,57 TL’lik ödemenin, 10/02/2017 tarihinde değil,. 28/02/2017 tarihinde ve icra takibini açtıktan sonra yapıldığını, bu ödemenin yapılmasıyla icra dosyasının kapanmadığını, halen ödenmesi gereken bakiye borcun kaldığını, ancak davacının bunu ödemeyip neredeyse 2 sene müvekkilinin alacağından mahrum bırakıldığını ve en nihayetinde 25/10/2019 tarihinde, alacaklı vekili olarak taraflarına ulaşmış ve hiçbir ihtirazi kayıt ileri sürmeden bakiye borç tutarı olan 23.782,76 TL üzerinde mutabık olduklarını, yazılı olarak ileterek, borçlarını haricen ödeyip dosyanın kapatılmasını istediğini ilettiğini, bunun üzerine söz konusu paranın taraflarına transfer edildiğini ve dosyanın haricen tahsil bildirimiyle kapatıldığını, tüm hesaplamaların Bakırköy …. İcra Dairesi’nin kapak hesabına göre yapıldığını ve ödemelerin buna göre tahsil edildiğini, yani mükerrer veya haksız olarak tahsil edilmiş bir paranın olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının, davalıya cari hesap borcundan dolayı mükerrer olarak ödediği tutarın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte istirdaten tahsiline karar verilmesini, istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nın 114 maddesinde, dava şartları açıkça sayılmış ve 114/ 2. maddesi gereğince diğer kanunlarda sayılan dava şartlarına da atıfta bulunmuştur. 6102 Sayılı TTK ‘nun 5/A maddesi (Ek:6/12/2018-7155/20 md.) “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir. TTK’nun 5/A maddesi (Ek:6/12/2018-7155/20 md.) “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” şeklinde getirilen düzenleme ile arabuluculuk müessesesine başvurunun bir dava şartı olduğunu benimsenmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacının 24.684,76 TL’nin fiili ödeme tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ettiği, davanın konusunun bir miktar paranın ödenmesi olduğu ve dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olmanın dava şartı olarak düzenlendiği, davacının dilekçesine arabuluculuk son tutanağının aslını veya arabulucu tarafından onaylı bir suretini eklemediği, duruşmada davacı vekiline arabuluculuk son tutanağını sunması için 1 haftalık kesin süre verildiği ancak davacı vekili tarafından arabuluculuk son tutanağının sunulmadığı anlaşılmakla 7155 Sayılı yasa ile değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesinin birinci fıkrası uyarınca arabulucuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usülden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
7155 Sayılı Kanun ile 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanuna eklenen 5/A maddesi uyarınca, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin ticari davalarda dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak hüküm altına alınmış olup bu davanın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/a maddesine göre, TTK’nın 4. Maddesi gereğince, Arabuluculuğa tabi davalar arasında yer aldığı, davacının arabulucuğa başvurduğuna dair herhangi bir belge sunmadığı gibi bu yönde de bir iddiası bulunmadığından davanın 7155 Sayılı yasa ile değişik 6102 Sayılı TTK’nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesinin birinci fıkrası uyarınca arabulucuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine,
Alınması gerekli 54,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 425,09 TL harcın mahsubuyla bakiye 370,69 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
AAÜT 7/2 maddesi gereğince hesap edilen 3.400,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 19/03/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır