Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/942 E. 2022/176 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/942 Esas
KARAR NO : 2022/176
İstanbul 21. İcra Dairesi : 2018/17406

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/12/2019
KARAR TARİHİ : 16/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; taraflar arasında fason dikim işçiliği konusunda varılan anlaşmaya istinaden davalı tarafından dikimi yapılacak ürünlerin davalının işyerine sevkedildiğini ve davacının siparişe uygun olarak peyderpey imal ettiği ürünü davalıya teslim etmesine rağmen cari hesap bakiye alacağı olan 47.020,22 TL’nin davalı şirketçe ödenmediğini, alacağının tahsili amacıyla davalı tarafa karşı İstanbul ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının davaya konu ürünlerin fason üretimi için anlaştıklarını ancak ürünlerin kalite kontrole intikal ettiğinde ayıplı olduğunun anlaşıldığını, ayıpla ilgili yazılı ihtarda bulunulduğunu, yazılı ihtara cevap verilmediğini, yazılı ve sözlü ihtara cevap alamayan müvekkilinin, davacının işyerine gitmiş ise de, böyle bir işyerinin bulunmadığını öğrendiğini ve sorumlular ile görüşmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının, faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
İstanbul …… İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 47.020,22 TL asıl alacak, 532,87 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 47.553,09 TL alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 10/11/2021 tarihli raporunda; davalı ile davacının, davalının 19.000 adet Estab model ürününün davacı tarafından fason olarak dikilmesi için Fason Penye Üretim (dikim) sözleşmesi imzaladıklarını, davacı dikim işlemini yaptığı 12.950 adet …… model ürünü 06.04.2018 tarihli ….. no’lu irsaliyeyle ve 6.569 adet ….. model ürünü 13.04.2018 tarihli …… no’lu irsaliyeyle davalıya teslim ettiğini, davalının, davacının teslim etmiş olduğu ürünlerin ayıplı olduğunu iddia ettiğini, davacının ise dikerek davalıya teslim etmiş olduğu ürünlerin ayıpsız olduğunu iddia ettiğini, davalı işyerinde yapılan incelemede, incelemeye 10 plastik torba ve 20 koli içerisinde yaklaşık 4.300 adet ……. marka tişört sunulduğunu, koli ve plastik torbalardan rastgele seçilen ürünlerin incelendiğini, incelenen ürünlerde dikimden kaynaklanan iğne delikleri, dikiş atlamaları ve temizlenmemiş iplik hatalarının bulunduğu, ürünlerin tamamının ayıplı olduğu kanaatine varıldığını, tespit edilen ayıpların çıplak gözle incelemeyle anlaşılabilecek açık ayıp olduğunu, davacının, dikimini yaptığı ürünlerden 1 adet numune getirdiğini, davalının incelemeye sunduğu ürünleri kendisinin dikmediğini iddia ettiğini, davacının incelemeye sunduğu numune incelendiğinde etiketinde ……. yazdığının görüldüğünü, tarafların imzalamış olduğu sözleşmede de davacının ürün teslim irsaliyelerinde de ürünün modelinin ……. olduğunu, davalının bilirkişi incelemesine sunduğu ürünlere dikili etiketlerde model cinsinin yazdığını, etiket kesilmiş olduğundan hangi model ürün olduğunun anlaşılamadığını, davacının dikmiş olduğu ürünün dikim şekli davalının incelemeye sunmuş olduğu ürünlerden çok farklı olduğunu, davalının incelemeye sunmuş olduğu ürünlerin davacının dikmiş olduğu ürünler olmadığı kanaatine varıldığını, davalı tarafından incelemeye sunulan ürünlerin davacının dikmiş olduğu ürünün davalının bilirkişi incelemesine sunmuş olduğu ürünler davacı tarafından dikilmediğinden, davalının ayıplı olduğunu iddia ettiği davacının dikmiş olduğu ürünlerin bilirkişi incelemesine sunulmadığından ve davacının dikmiş olduğu ürünlerin ayıplı olduğunu gösteren tarafsız kişi veya kurumlarca düzenlenmiş herhangi bir tespit raporu sunulmadığından davalının ayıp iddiasının ispata muhtaç olduğunu, davalı şirketin, dava konusu döneme ait e-defter üzerinden tutulan yevmiye defteri beratlarının süresinde usulüne uygun olarak yapılmış olduğu, faturalarla
kayıtları uyumlu olan davalı taraf defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğine haiz olduğu, davacının defterlerinin ibraz edilmediği, bu nedenle sadece davalı taraf defter ve belgeleri üzerinde incelemelerin yapıldığı, davacı adına dava
dosyası içerisine sunulmuş olan faturaların üzerinde defterler ibraz edilmemesine rağmen
incelemelerin yapıldığı buna göre, davacının
06.04.2018 tarihinde …… numaralı 30.303,00 TL tutarlı fatura 13.04.2018 tarihinde …… numaralı 15.371,46 TL tutarlı fatura 16.04.2018 tarihinde …… numaralı 1.345,76 TL tutarlı fatura olmak üzere 47.020.22 TL ile davalı şirketi borçlandırdığı, davalı şirketin, davalı tarafından kendilerine kesilen faturaları kayıtlarına almadıkları, davalı şirketin 24.04.2018 Tarih …… Numaralı Bakırköy ……. Noterliğinden gönderdikleri ihtarname ile davacı firması tarafından
dikilerek kendilerine teslim edilen hatalı ve lekeli işçiliklerine istinaden, kuru temizleme işçiliği, yağ çıkarma bedeli ve dikim kaynaklı oluşan deliklerden dolayı satış kaybı ve bununla ilgili tüm zararlarını yansıtacaklarını bildirdiklerinin görüldüğü, davalı tarafından iddia olunan hatalı ve lekeli işçilikler nedeniyle, kuru temizleme ve leke çıkarılması işlemlerinin davalı şirkete artı olarak 7.007,27 TL’lik ek maliyet oluşturduğu, ancak davalının bilirkişi incelemesine sunmuş olduğu ürünler davacı tarafından dikilmediğinden, davalının ayıplı olduğunu iddia ettiği davacının dikmiş olduğu
ürünler bilirkişi incelemesine sunulmadığından ve davacının dikmiş olduğu ürünlerin ayıplı olduğu iddiasının ispata muhtaç olduğunu bildirmiştir.
Eser sözleşmesinin diğer sözleşme türlerinden ayırt edilmesi bakımından öncelikle bu sözleşmelerin kanundaki tanımlarından yararlanılmalı, sonuca gidilemediği takdirde sözleşme türlerine ilişkin özel hükümlerden yararlanılmalıdır. Kanundaki tanımlara göre eser sözleşmesi yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, işsahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir (TBK 470/1). Satış sözleşmesi ise satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir (TBK 207/1).
Eser sözleşmesinde ayıba dair hükümler, 6098 sayılı TBK’nın 474-478. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Ayıp eserde olması gereken lüzumlu vasıfların veya sözleşmede kararlaştırılan vasıfların eksikliğini ifade etmektedir. TBK’nın 474/I. maddesine göre iş sahibinin eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre geç sayılmayacak bir süre içinde eseri muayene edip varsa ayıplarını yükleniciye bildirmesi gerekir. Ayıp ihbarı maddi vakıa olup, tanık dahil her türlü delille kanıtlanabilir ( Yargıtay 15.HD’nin 23/03/2016 gün 2015/2443 E- 2016/1824 K, 05/05/2016 gün 2015/4343 E-2016/2603 K). Bu nedenle TTK’nın 18/3, 23/c ve TBK’nın 223 maddesindeki hükümlerin eser sözleşmelerinde uygulama yeri bulunmamaktadır. Ayıp halinde iş sahibinin hakları ise, 6098 sayılı TBK’nın 475. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre iş sahibinin seçimlik hakları sözleşmeden dönme, bedelden indirim yapılmasını veya ayıbın giderilmesini talep etme haklarıdır.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; davalı tarafça davacı ile fason penye dikim hususunda 05/04/2018 teslim tarihli 23/03/2018 tarihli sözleşme yapılmış olup, davacı tarafça sözleşmeye istinaden
06.04.2018 tarihinde …… numaralı 30.303,00 TL tutarlı fatura 13.04.2018 tarihinde …… numaralı 15.371,46 TL tutarlı fatura 16.04.2018 tarihinde …… numaralı 1.345,76 TL tutarlı fatura olmak üzere 47.020.22 TL bedelli faturalar üzerinden davalının borçlandırıldığı, davalı tarafça faturalara konu dikim işleminin yapılmadığı iddia olunmayıp, aksine dikimi yapılan ürünlerde kalite kontrol aşamasında ayıp olduğu iddia olunarak ayıba ilişkin yazılı ihtarda bulunulduğu, ayıp nedeniyle faturalardan dolayı borçlu olunmadığı savunmasında bulunulmuş olup, ayıp iddiası kapsamında tarafların göstermiş oldukları deliller toplanmış, tanıklar dinlenilmiştir.
Davalı tanıkları duruşmadaki beyanlarında, davalının müşterisi tarafından görevlendirilen inspektörler tarafından ürünün hatalı dikim olduğunun tespit edildiği ve ürünün dikim aşamasından sonra ütü pakete verildiği belirtilmiştir.
Davalı tarafça, davacıya gönderilen Bakırköy ……. Noterliği’nin 24/04/2018 tarihli ihtarnamesinde, 23/03/2018 tarihinde yapılan sözleşmeye istinaden ürünlerin teslim edildiği, davacı tarafça dikimi yapılan ürünlerin kalite kontrol ve ütü paket işçiliği yaptırılmak üzere …… fason atölyesine sevkedildiği, …… Tekstil tarafından yapılan kontrolde dikim kaynaklı yoğun yağ lekeleri ve overlok delikleri ile recme tamirleri görüldüğü, yağ lekelerinin çıkarılması için 18/04/2018 tarihinde 17.500 adet ürünün …… Temizleme firmasına sevkedildiği, geriye kalan lekeli ürünün leke çıkarma işlemlerinin …… Tekstil …… ‘a yaptırıldığı, kuru temizleme işçiliği yağ çıkarma bedeli ve dikim kaynaklı oluşan deliklerden dolayı satış kaybı ile termin gecikmesinden dolayı uğranılacak zararın yansıtılacağı ihtar edilmiş olup, ihtarnamenin 30/04/2018 tarihinde göndericisine teslim edildiğine ilişkin PTT gönderi takibinin dosyasına sunulduğu görülmüştür.
Davalı ayıp iddiasında bulunmuş olup, ürünlerin ayıplı olduğunu ispat yükü davalı tarafta olmasına rağmen yaptırılan bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği üzere davalının bilirkişi incelemesine sunmuş olduğu ürünlerin davacı tarafça dikimi yapılan ürünler olmadığı tespit edilmiş olup, davalı ayıp iddiasını ispatlayamamıştır. Kaldı ki, davalı tarafın ihtarında da açıkça belirtmiş olduğu ayıpların açık ayıp olduğu sabit olup, davalı tarafça davacıya herhangi bir bildirim yapılmaksızın ayıp ihtarından önce ürünlerin kuru temizlemeye gönderilmesinden dolayı ortaya çıkacak zararın davacıdan talep edilmesi yerinde değildir.
Davalı her ne kadar müvekkilinin yetkilisinin vefat etmesi nedeniyle delillere ulaşmakta zorluk yaşandığı belirtilerek davayı ıslah etmek için süre talep etmiş ise de, davalı şirket yetkilisinin 05/12/2020 tarihinde vefat ettiği, aradan uzunca bir zaman geçtiği, bu süre içerisinde gerek vekalete ilişkin eksikliklerin tamamlanması için gerekse sair hususlarda davalıya defaten süre verildiği, son olarak davalı tarafça bilirkişi raporuna karşı beyanda bulunmak için süre talep edildiği ve talebi doğrultusunda davalı vekiline ek süre verildiği ancak herhangi bir beyan dilekçesi sunulmadığı, raporlar tebliğ edilip tahkikat aşaması tamamlandıktan sonra davalının savunmasını ıslah talebinin gerekçesi de dikkate alındığında HMK 182.maddesi kapsamında davayı uzatmak amacıyla yapıldığı kanaatine varıldığından ıslah talebi dikkate alınmamış ve davacı tarafça davalıya eser sözleşmesi kapsamında verilen fason dikim işi nedeniyle talep edilen alacak yönünden davacı talebinde haklı görüldüğünden fatura alacağının tahsili talebiyle başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiştir.
Dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kabulü ile 47.020,22 TL asıl alacak yönünden davalının İstanbul ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2. Maddesi gereğince Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranı uygulanmasına,
Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 9.404,04 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 3.211,95 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 565,22 TL harcın mahsubuyla bakiye 2.646,73 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 565,22 TL peşin harç olmak üzere toplam 609,62 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 936,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 6.913,63 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip … Hakim …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır