Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/932 E. 2020/136 K. 06.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/932 Esas
KARAR NO : 2020/136

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/12/2019
KARAR TARİHİ : 06/02/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı …’a araç satın almak maksadıyla 100.000,00 TL ödeme yaptığını, ancak davalı …’ın aracın satışını vermediğini, sürekli müvekkilini oyaladığını, daha sonra aracı oğlu olan diğer davalı …’a devrettiğini, müvekkilinin bu sefer bu davalıyla irtibata geçtiğini, onun da oyalama maksadıyla hareket ettiğini ve sonrasında söz konusu aracı diğer davalı …’ya devrettiğini, ancak aracı halen …’ın kullandığını, davalıların kötü niyetli olduğunu, söz konusu satışları mal kaçırmak maksadıyla gerçekleştirdiklerini belirterek müvekkili tarafından ödenen 100.000,00 TL’nin gönderme tarihinden itibaren işlenecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın İstanbul …… İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayısı dosyası ile takip başlattığını, bu takiplere süresi içerisinde itirazların yapıldığını, ancak davacı tarafça bu takipten sonra tekrardan yeni taraflar eklenmek suretiyle işbu davayı açtığını, bu nedenle derdestlik itirazları olduğunu, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, davalı tarafın arabuluculuğa başvurmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, davanın görevli mahkemede açılmamış olduğunu, davacı tarafın arabuluculuk şartını yerine getirmediğini, söz konusu araç satış sözleşmesinin taraflarının davacı ile diğer davalı …’ın olduğunu, bu nedenle müvekkili yönünden husumet yokluğu sebebi ile birlikte belirtilen diğer nedenlerden dolayı davanın usulden reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, davacının arabuluculuk şartını yerine getirmediğini, müvekkilinin pasif husumeti bulunmadığını, diğer müvekkili …’ın söz konusu aracı oğlunun okula ve dershaneye gidiyor olması sebebiyle verdiğini, mal kaçırma gibi bir durumun söz konusu olmadığını, davacının kötü niyetli olarak haksız kazanç elde etmek amacıyla bu davayı açtığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacı tarafça binek otomobil satın almak maksadıyla yapıldığı iddia olunan ödemenin iadesi istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun 3. maddesi hükmüne göre bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir. Bir işin ticari veya adi olması, farklı kuralların uygulanmasını gerektirir. Bir işin ticari olup olmadığını kanunda öngörülen kurallar uyarınca saptamak gerekir. Eğer iş ticari ise özel ticari kuralların uygulanması zorunlu olur. Ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işler, yani, haklı veya haksız fiil yahut işletmeyi ilgilendiren her iş ayrık durumlar dışında, ticari iş sayılır. Bu işler, eğer bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari iş sayılmazlar (Gönen ERİŞ, Gerekçeli- Açıklamalı- İçtihatlı 6335 Sayılı Kanunla Güncellenmiş Yeni TTK Hükümlerine Göre Ticari İşletme ve Şirketler Ticaret Sicili Yönetmeliği ve İlgili Tebliğler, Seçkin Yayınevi, C. 1, 1. Baskı, Ankara 2013, s. 323)
Ticari davalar ise aynı Kanunun 4/1. maddesinde tanımlanmıştır. Bu maddeye göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ve tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın Türk Medenî Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447,  yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde; fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta; borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde ve bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması veyahut da açılan davanın maddede altı bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
Somut olaydaki uyuşmazlık, davacı tarafça, davalı …’a ….. plakalı binek otomobil satışı amacıyla yapıldığı iddia olunan ödemeye rağmen aracın satışının verilmediği ve aracın diğer davalılara devredildiği iddiasına dayalı olarak sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Bu nevi davaların ticari dava olduğuna ya da asliye ticaret mahkemelerinde görüleceğine ilişkin bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Ayrıca uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesi tarafından çözülebilmesi için, uyuşmazlık konusu işin her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması zorunludur. Hususi araç satımına istinaden verilen bedelin tahsili istemine ilişkin davada görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olup, mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde iki hafta içinde mahkememize müracaat ile dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar hazır bulunan davalılar vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/02/2020

Katip …

Hakim …