Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/930 E. 2019/1216 K. 13.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/930 Esas
KARAR NO : 2019/1216

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 05/12/2019
KARAR TARİHİ : 13/12/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 17/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin …… şubesine ait …. çek nolu 26/11/2019 tarihi 3.635,17 TL bedelli çeki ….. Hırd. Tic. – ….. emrine yazarak keşide ettiğini ve lehtara götürülmek üzere …… kargo şirketine teslim edildiğini, Lehtar ….. ile yaptığı görüşmede kendisine kargonun ulaşmadığını, kargo şirketinden yapılan araştırmada kargonun kargo şirketinin ….. şubesinde kaybolduğunu, çekin kötü niyetli kişiler tarafından bankaya ibraz edilmesi ihtimaline binaen muhatap bankaya ödeme yasağı konulması ve çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava TTK’nun 651. maddesi gereğince kıymetli evrakın zayi sebebi ile iptaline ilişkindir.
TTK’nun 818. maddesi yollaması ile aynı yasanın 680 inci madde uyarınca bir çekin kısmen doldurulmuş veya sadece imzalanmış olması hâlinde tedaüle çıkarılması mümkün ve geçerli olup böyle bir çek için TTK’nun 757,758,759 ve devamı maddeleri uyarınca iptalini istemek hakkı sadece hamile aittir. Böyle bir iddiaya sahip keşideci yani imzasını içeren fakat kaybettiği çekin bedelinin kendisinden istenmesi hâlinde aynı kanunun 792 inci maddesi uyarınca borçlu olmadığının tespiti yönünde dava açmak hakkına sahiptir. Çek iptali davası ile amaçlanan hamilin belgesi olarak borçludan çek bedeli tahsil hakkı sağlamaktır. Keşidecinin böyle bir alacağı da söz konusu değildir. Çek keşidecisi bu hâli le ancak rızası dışında elinden çıktığını söylediği çek bedeli kendisinden talep edildiğinde veya çekin kimde olduğunu öğrendiğinde TTK’nun 790-792 inci maddeleri uyarınca çeki elinde bulunduran kişiyi hasım gösterip davasını açmak ve mahkemeden o aşamadan sonra tedbirleri istemek hakkına sahiptir.
HMK’nun “Dava Şartlarının İncelenmesi” başlıklı 115. maddesi; “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2)Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. (3)Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” hükmünü amirdir.
Tüm dosya kapsamı ve davacının iddiası ile dava konusu çekin davacının çek hesabına ait olduğu ve davacının işbu davayı keşideci (hesap sahibi) sıfatı ile açtığı anlaşılmıştır (hamil sıfatı ile açmadığı anlaşılmıştır).
Mahkememizce de benimsenen birçok yerleşik Yargıtay kararında belirtildiği gibi TTK nun 651. maddesinde genel hüküm ve özel hüküm niteliğindeki TTK. nun 818/s maddesi yollamasıyla 757. maddesi uyarınca ancak hamilin zayi nedeniyle çek iptal davası açabileceği ve keşideci olan davacının dava açma (aktif husumet) ehliyeti olmadığı anlaşılmıştır.
Zayi olmuş çekler hakkında keşideci, ibraz süresi geçtikten sonra çekten cayabilir veya çekte imzası yoksa her zaman muhatap banka şubesini çekteki imzanın kendisine ait olmadığı yönünde uyarabilir veyahut hamile karşı menfi tespit davası veyahut da lehtara karşı menfi tespit ve/veya istirdat davası açabilir.
Davacı, çek hesabı sahibi olduğundan kendi çeki hakkında zayi nedeniyle iptal davası açamayacağından, kaldı ki davacı çekin kimde olduğunu bilmekte olup, bu şartlarda hasımsız olarak çek iptali davası açılamayacağından HMK nun 114/1-d (tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartıdır) ve HMK nun 115/2. maddeleri gereğince dava şartlarından olan bu hususun sonradan giderilmesi mümkün olmadığından bu konuda davacıya ek süre vs. verilmesine gerek olmaksızın davacının ….. Bankası ….. şubesine ait …. çek nolu 26/11/2019 tarihi 3.635,17 TL bedelli çeke ilişkin davasının dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin aşağıdaki hükmün kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-TTK’nun 757.maddesi gereğince çekin zayi olması halinde iptal davası açma hakkının lehdara veya hamile ait olması, keşideci olan davacının dava açma hakkının bulunmaması karşısında aktif dava ehliyeti bulunmadığı ve bu itibarla TTK’nun 818/1-s yollamasıyla TTK’nun 757.maddesinin uygulanması mümkün bulunmadığından yasal şartları oluşmayan davanın reddine,
2-Alınması gerekli harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep hâlinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 07/12/2019
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır