Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/923 E. 2020/137 K. 06.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/923 Esas
KARAR NO : 2020/137

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/12/2019
KARAR TARİHİ : 06/02/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; dava dışı … Mağ. A.Ş. tarafından müvekkili şirket emrine düzenlenen çeklerin süresinde ibraz edilmesine rağmen çeklerin karşılıksız çıktığını, bunun üzerine banka sorumluluk tutarının ödenmesinin talep edildiği, ancak davalı banka tarafından çekteki imzalar ile banka nezdinde bulunan imzaların uyuşmadığını, banka sorumluluk tutarını ödemeyen bankaya karşı Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … ve … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı bankanın dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, ön inceleme duruşmasındaki beyanında davanın karşılıksız çıkan çeklerle ilgili başlatılan Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … ve … esas sayılı dosyalarındaki asıl alacak yönünden itirazın iptali talebine ilişkin olduğunu ve harca esas değerin 3.200,00 TL olarak kabul edilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili banka tarafından çek sorumluluk bedelinin ödenebilmesi için çek yaprağının kanunen zorunlu unsurları eksiksiz taşıması gerektiğini, çek üzerinde yer alan imzanın keşideci şirketin banka nezdindeki imza sirkülerine göre şirketi temsile yetkili kişinin imzasını taşımadığı anlaşıldığından banka sorumluluk bedelinin usul ve yasalar uyarınca ödenmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, 5441 sayılı kanun hükmü gereğince davalı bankanın karşılıksız çıkan çeklerden dolayı ödemekle yükümlü olduğu tutarın tazmini talebiyle başlatılan icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … ve … takip dosyaları incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak her iki dosya yönünden de ayrı ayrı 1.600,00 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren faizleri ile birlikte tahsili için ilamsız icra takiplerine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, her iki dosya yönünden de borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın her iki dosya yönünden de yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
5941 sayılı Çek Kanunun 3 . maddesi uyarınca; karşılığı bulunan çek, hesabın bulunduğu muhatap bankanın herhangi bir şubesine ibraz edildiğinde hamilin varsa vergi kimlik numarası saptandıktan sonra ödenir.”Karşılıksızdır” işlemi, muhatap bankanın hamile kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarın dışında, çek bedelinin karşılanamayan kısmıyla sınırlı olarak yapılır.
Muhatap banka, ibraz edilen düzenleyici dışındaki hamile, süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için;
a-) Karşılığının hiç bulunmaması halinde , çek bedeli bin türk lirası veya üzerinde ise bin türk lirası; çek bedeli bin türk lirasının altında ise çek bedelini
b-) Karşılığının kısmen bulunması halinde, çek bedeli bin türk lirası veya altında ise, çek bedelini aşmamak koşuluyla, kısmi karşılığı bin türk lirasına tamamlayacak bir miktarı; çek bedeli bin Türk lirasının üzerinde ise, çek bedelini aşmamak koşuluyla, kısmi karşılığa ilave olarak bin Türk lirasını,
ödemekle yükümlüdür.Bu husus, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdi kredi szöleşmesi hükmündedir.Bu miktar, Türkiye İstatistik Kurumu tarafındn yayınlanan fiyat endekslerindeki yıllık değişmeler göz önünde tutularak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından her yıl Ocak ayında belirlenir ve Resmi Gazetede yayımlanır.
Aynı Kanunun 7. maddesinde belirtildiği üzere; Banka; çekin karşılığının hesapta bulunmasına rağmen hamiline ödemekten geciktirilmesi, kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarın hamile ödenmesinin geciktirilmesi hallerinde, çek hamiline her geçen gün için binde üç gecikme cezası öder.Bu hallerde 4/12/1984 tarihli ve 3095 sayılı kanuni faiz ve temerrüt faizine ilişkin kanun hükümleri uygulanmaz.
Ayrıca çeklerin takas odaları aracılığıyla ibraz edilmesi muhatap bankanın sorumluluk tutarını ortadan kaldırmaz.
Bu bağlamda bankanın gerekli basiret ve itinayı gösterip göstermediği belirlenmeli, davacının uğradığı zararda bankaya bir kusur atfedilip atfedilemeyeceği, BK’nun 44. maddesi uyarınca davacının müterafik kusurlu sayılıp sayılmayacağı hususları tartışılması gerekmektedir.
Bilindiği üzere TTK 18/2 uyarınca her tacirin ticaretine ait faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir.Basiretli iş adamı gibi davranma yükümü aslında objektif bir özen ölçüsü getirmekte ve tacirin ticari işketmesiyle ilgili faaliyetlerinde kendi yetenek ve imkanlarına göre ondan beklenebilecek özeni değil aynı ticaret dalında faaliyet gösteren tedbirli,öngörülü bir tacirden beklenen özeni göstermesinin gerekli olduğu vurgulanmaktadır.Çeki ödeyen banka(tacir), ödeme sırasında çeki dikkatlice incelemeli, çekte tahrifat yapılmış olduğu kuşkusunu uyandıran haller var ise, durumu uzman kişilere inceletmeli ve gerektiğinde keşideci ile temasa geçerek alacağı cevaba göre hareket etmelidir.
Davalı, ibraz edilen çeklerdeki keşideci imzasıyla bankadaki bulunan kayıtlardaki keşideci imzasının birbirini tutmadığından sorumluluğunun bulunmadığını savunmuştur. Davalı çeklerdeki imzanın keşideciye ait olmadığını savunmuş ise de bu imzanın gerçekte keşideciye ait olmadığının ispat külfeti davacıya ait olmayıp, bizzat davalı banka üzerindedir.
Somut olayda, her ne kadar muhatap bankanın çekteki keşideci imzasını kontrol etme yükümlülüğü bulunmakta ise de basiretli bir tacir gibi objektif özen yükümlülüğü altında bulunan bankaların sadece çıplak gözle yapılan incelemeyle yetinmemesi gerektiği, konusunda uzman ehil kişilere bu hususta bir teknik inceleme yaptırması, gerekirse keşideci ile irtibata geçmesi gerektiği, basiretli bir iş adamı gibi davranan bankaların düşüncesizliği veya deneyimsizliğinin söz konusu olamayacağından, Prof Dr. …. ‘ın ticari işletme hukuku adlı eserinde de belirttiği üzere ” tacir olmanın nimetlerinden faydalanan bankaların külfetlerine de katlanması gerektiği” tüm bu açıklamalar ışığında tarafların iddia ve beyanları,celp edilen belge ve deliller doğrultusunda gerekli dikkat ve özeni göstermeyen davalı bankanın kusurlu olduğu, davaya konu çekin süresinde ibraz edilip karşılığının çıkmadığı, buna göre her bir çek yaprağı için çek karnesi vermiş olan davalı bankanın 5941 sayılı Kanunu’n 3.maddesi gereğince asgari ödeme sorumluluğu bulunduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde karar oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kabulü ile 1.600,00 TL asıl alacak yönünden davalının .Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına,
Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 320,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davanın kabulü ile 1.600,00 TL asıl alacak yönünden davalının .Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına,
Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 320,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 218,59 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 78,14 TL harcın mahsubuyla bakiye 140,45 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 78,14 TL peşin harç olmak üzere toplam 122,54 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 11,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 3.200,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/02/2020

Katip ….

Hakim …