Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/920 E. 2021/90 K. 27.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/920 Esas
KARAR NO : 2021/90

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/12/2019
KARAR TARİHİ : 27/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalı … ile 14/03/2011 – 2012 tarihlerini kapsayan Grup Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi’nin 3 no’lu sayfasının sigortacının sorumluluğu kapsamında iş kazası neticesinde vefat eden ……’inde isminin bulunduğu ve sigorta kapsamına alındığı, bu sözleşmeden sonra müvekkili ile davalı … arasında 15/03/2011 – 2012 tarihlerini kapsayan işveren sorumluluk sigorta poliçesi düzenlendiğini, 18/05/2011 tarihinde müvekkilinin inşaatında meydana gelen kazada ……’in vefat ettiği ve sosyal güvenlik kurumunun ödenen bedelin rücuen tahsili için Bakırköy …… İş Mahkemesi’nin …… esas sayılı dosyasında dava açtığı ve kararın kesinleştiği, dava konusu miktarın 05/09/2017 tarihinde ödendiğini, ödenen bedelin rücuen tahsilinin talep edildiğini, rücuen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, müvekkili ile davacı arasında işveren sorumluluk sigorta poliçesi akdedildiğini, poliçeye göre sigorta ettirenin sorumluluğunun mucip olabilecek her hadiseyi muttali olduğu andan itibaren 5 gün içinde sigortacıya yazıyla ihbar etme yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, tacir olan davacının genel şartlar konusunda bilgilendirilmediği iddiasına itibar edilemeyeceğini, tanzim edilen poliçede yerden yüksekliği 6 metre ve üzeri yapılan işlerde güvenlik kemeri takılması şartı ile teminatın geçerli olacağının düzenlendiğini, davaya konu iş kazasında 11 metre yükseklikten düşüldüğünü ve teminat harici olduğunu, ferdi kaza sigorta poliçesine ilişkin tüm teminat menfaattarlara ödendiğinden herhangi bir sorumluluk bulunmadığını, sorumluluk tutarının poliçe limitini aşamayacağını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacı tarafça, davacının işyerinde çalışan işçinin vefatı nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu’na ödenen tazminatın rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış, sigorta poliçeleri ve Bakırköy ……. İş Mahkemesi’nin …… esas sayılı dosyası, dosyamız içerisine alınmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi 20/10/2020 tarihli raporunda; 18/05/2011 tarihinde meydana gelen vefat olayında davalı … kuruluşunun işveren sigorta poliçesi kapsamında verdiği teminat uyarınca açıkça davalı sigortalısını istisna-özel şart hükümleri hakkında bilgilendirdiğini ispat etmedikçe sorumluluğunun doğacağı; ferdi kaza sigortası, bir meblağ (tutar) sigortası olup, kusur ve gelir durumunun önemi olmadığı; davacı sigortacının poliçe limiti dahilinde müteveffa işçinin mirasçılarına nezdinde açılan hasar dosyası kapsamında ödediği tazminat miktarının 100.000,00 TL olmakla davacı sigortalı şirkete karşı bir sorumluluğunun bulunmadığını bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı işverene ait işyerinde kalıpçı ustası olarak görev yapan ……’in 18/05/2011 tarihinde inşaatın 3.katından 11 metre yükseklikten düşerek vefat ettiği, vefat nedeniyle sigortalının hak sahiplerine ilk peşin değerli gelir bağlandığı ve tedavi gideri ödemesi yapıldığı, bu alacakların rücuen tahsili talebiyle SGK Başkanlığı tarafından dosyamız davacısı …… Ltd. Şti.’ne, Bakırköy …… İş Mahkemesi’nde …… esas sayılı dosyasında dava açıldığı ve davanın kabulü ile 16.168,60 TL peşin sermaye değeri, 2.460,00 TL tedavi masrafının davalı şirketten alınmasına karar verildiği, verilen kararın Yargıtay denetiminden geçerek 28/04/2016 tarihinde kesinleştiği, davacı tarafça hükmedilen alacak mahkeme vekalet ücreti ve masrafları olmak üzere toplam yapılandırma sonucu 28.683,68 TL’nin 05/09/2017 tarihinde SGK’na ödendiği, ödenen bedel yönünden davalı … ile aralarında kaza tarihini kapsar bir şekilde grup ferdi kaza sigorta poliçesi ve işveren sorumluluk sigorta poliçesi bulunduğundan sigorta şirketine rücuen tahsil amacıyla eldeki davanın açıldığı görülmüştür. Davalı tarafça zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de, TTK 1482.maddesi gereğince zamanaşımı itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafça, Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi’ne ilişkinde talepte bulunulmuş ise de, bu sigortanın bir zarar sigortası olmayıp, bir meblağ sigortası olduğu, önceden tespit edilen tutarın rizikonun gerçekleşmesi nedeniyle ödendiğini ve sigortalının kusuru ve gelir durumunun bir öneminin olmadığı, gerçekleşen vefat nedeniyle müteveffa ……’in kanuni varislerine 100.000,00 TL limitle teminat edilen tutarın ödendiği anlaşılmıştır.
İşveren Sorumluluk Sigorta Poliçesi yönünden ise bu sigorta zorunlu bir sigorta poliçesi olmadığı için davalı … kuruluşu tarafından ilgili teminatın karşılığında bir riziko primi ile verilmesi sırasında bir takım ek ilave özel şart ve istisna hallerinin taraflar arasında yapılacak olan anlaşmaya istinaden teminat dışı hal olarak öngörülebileceği, somut olayda da özel şart uyarınca davacı şirketin sorumluluğunu içeren iş kazaları dolayısıyla sigortacının “yerden yüksekliği 6 metre ve üzeri olan işlerde güvenlik kemeri takılması şartı ile teminatın geçerli olacağı hususunun poliçeye eklendiği, dava konusu kaza sırasında bu özel şartın yerine getirilmemesi nedeniyle davacının SGK’na ödediği tazminatın rücuen tahsil talebi reddedilmiş ise de, bu istisna konusunda sigortalının yazılı olarak bilgilendirilmiş olması koşuluyla ileri sürülebileceği, nitekim, konuya ilişkin Yargıtay kararlarında sigortalının imzasının ve özel şartın mevcut olduğu poliçenin varlığı halinde davalının özel şarttan haberinin olduğunun, aksi halde ise davacının özel şarttan haberinin olmadığı, davalının bilgilendirme yükümlülüğüne uymadığının kabulü gerektiğinin içtihat edildiği, taraflar arasında düzenlenen sigorta poliçesinin davacı sigortalıya teslimi sırasında veya öncesinde teminat dışı hâl konusunda açıkça yazılı olarak bilgilendirilmiş olduğu hususunun davalı tarafça ispatlanamadığı, bu haliyle sigortacının bu istisna hükmüne dayanmasının mümkün olmadığı ve davacının yapmış olduğu ödemenin poliçe limiti kapsamında kalıp, tamamından sorumlu olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kabulü ile 28.683,68 TL tazminatın, ödeme tarihi olan 05/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 1.959,38 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 489,85 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.469,53 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 489,85 TL peşin harç olmak üzere toplam 534,25 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 879,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 4.302,55 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı.
27/01/2021

Katip …

Hakim …