Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/914 E. 2021/193 K. 17.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/914 Esas
KARAR NO : 2021/193

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/12/2019
KARAR TARİHİ : 17/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya 11/04/2017 tarihinden itibaren iş sağlığı ve güvenliği hizmetini verdiğini, taraflar arasındaki 11/04/2017 tarihli sözleşmeye göre davacıya ücretin aylık ödeneceği ve faturanın keşide tarihini takip eden 30 gün içinde faturanın ödeneceğinin kararlaştırıldığını, 01/05/2018’de sözleşmenin yenilendiği ve ödeme gününün her fatura için sonraki ayın 10’u olarak kararlaştırıldığını, yani her iki sözleşmede de belirli bir vade kararlaştırıldığını, 31/03/2019 keşide, 10/04/2019 vade tarihli faturadan itibaren devam eden aylara ilişkin alacağın tahsili amacıyla davalı tarafa karşı Bakırköy …….. İcra Müdürlüğü’nün…….. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıdan iş sağlığı ve güvenliği hizmeti aldığını, taraflar arasında 11/04/2017 tarihinde başlayan hizmet ilişkisinin 31/07/2019 tarihinde sona erdiğini, ticari ilişkinin sonlanmasına müteakiben başlatılan takibe itiraz edildiğini, müvekkilinin davacıya bir kısım ödemeler yaptığını, ayrıca davacıya fazladan ödeme yapıldığı ve bunun için istirdat davası açıldığında mahkemeye bildirileceğini, davacının tüm alacağının icra dosyasına yapılan ödeme ile temizlendiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının, sözleşmeye dayalı fatura alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy ……… İcra Müdürlüğü’nün ……… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak asıl alacak ve işlemiş faizlar olmak üzere toplam 107.308,83 TL alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borcun 53.752,69 TL’lik kısmını aşan miktarına itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 21/07/2020 havale tarihli raporunda; davacının defter ve kayıtlarının dayanağı belgelerle uyumlu olup, defterlerinin birbirini teyit ettiği, usulüne uygun olarak tutulduğu ve HMK 222.maddesi gereğince sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu bildirilmiş olup, bilirkişi raporuna yapılan itiraz ve görülen lüzum üzerine bilirkişiden alınan 30/11/2020 tarihli ek bilirkişi raporunda; davanın dayanağının davacı tarafından davalıya düzenlenen hizmet faturaları olduğu, davacının, davalıdan kalan alacak tutarının 53.556,14 TL olduğunu bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; taraflar arasında 11/04/2017 tarihli sözleşme imzalandığı ve davacı tarafça davalıya iş sağlığı ve güvenliği hizmeti verildiği ve ödenmeyen fatura alacaklarının tahsili talebiyle başlatılan icra takibine ödeme yapıldığından bahisle itiraz edildiği, icra takibine konu faturaların 31/03/2019 tarihli faturadan bakiye kalan 6.100,00 TL ile Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarına ilişkin faturalar olduğu, davalı tarafından davacı firmaya ödenen 15/04/2019 tarihli, 70.000,00 TL’lik ödemenin 28/02/2019 tarihli fatura ve 31/03/2019 tarihli faturalardan mahsup edilip Mart ayına ilişkin faturadan geriye 6.100,00 TL kaldığı ve daha sonra düzenlenen 30/04/2019, 31/05/2019, 30/06/2019, 30/07/2019 tarihli faturalar toplamı ve işlemiş faiz toplamının 107.308,83 TL olduğu, 02/10/2019 tarihinde yapılan 53.752,69 TL’lik ödeme düşüldüğünde kalan alacak tutarının 53.556,14 TL olduğu, davanın da bu tutar üzerinden açıldığı, taraflar arasında hizmetin verilmediğine ilişkin bir iddia olmayıp, ödeme yapıldığına ilişkin davalı savunması dikkate alındığında bu doğrultuda yapılan incelemede davanın 02/12/2019 tarihinde açıldığı, icra takibinin 09/09/2019 tarihli olduğu, arabuluculuğa yapılan başvurunun ise 04/10/2019 tarihli olduğu, davalı tarafça yapılan 22.420,00 TL’lik ödemenin 08/11/2019 tarihli, 8.912,69 TL’lik ödemenin ise 27/12/2019 tarihli olduğu, davacı tarafça hizmetin verildiği sabit olup, davalı tarafından kısmi olarak itiraz edilen 53.556,14 TL’lik kısım yönünden bir miktar ödemeler yapılmış ise de, bu ödemelerin icra takibine itiraz ve arabulucuya başvuru tarihinden sonra yapıldığı ve davanın açılmasında davacının haklı olduğu kanaatine varılmıştır. Davaya konu faturalar için sözleşme ile vade tarihleri belirtilmiş olup, davacı işlemiş faiz talebinde de haklı olduğundan, davalı tarafça kısmi olarak itiraz edilen miktarın tamamı yönünden davacının davasının kabulüne karar verilmiştir. Davalının sonradan yapmış olduğu ödemelerin infaz aşamasında dikkate alınmasına, davalının takibe yapmış olduğu itirazının iptaline, takibin devamına, davalının, aleyhine girişilen icra takibine yapmış olduğu kısmi itirazında haksız olduğu, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kabulü ile 53.556,14 TL yönünden davalının Bakırköy ………. İcra Müdürlüğü’nün ………. esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin hükmedilen alacak yönünden devamına; asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2. Maddesi gereğince Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranı uygulanmasına,
Davalı tarafça arabulucuya başvuru süreci ve dava tarihinden sonra yapılan 22.420,00 TL ile 8.912,69 TL ve varsa daha sonradan yapılacak ödemelerin infaz aşamasında dikkate alınmasına,
Hükmedilen alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 10.711,22 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 3.658,41 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 378,07 TL harcın mahsubuyla bakiye 3.280,34 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 378,07 TL peşin harç olmak üzere toplam 422,47 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 976,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 7.762,30 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleşince iadesine,
Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/02/2021

Katip …….

Hakim ……..