Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/91 Esas
KARAR NO : 2020/13
DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımlı))
DAVA TARİHİ : 11/02/2019
KARAR TARİHİ : 08/01/2020
KARAR YAZILMA TARİHİ : 03/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, davalı şirkete mal alımı için sipariş verdiğini, müvekkilinin davalıya bu siparişe istinaden …… Bankası’na ait, 20/02/2019 keşide tarihli, …… no’lu, 37.000,00 TL bedelli çek verdiğini, davalı tarafın siparişleri teslim etmediğini, söz konusu çekin iadesi için ihtarname çıkartıldığını, davalı tarafça ihtarnamenin iade edildiğini, davalı tarafın çeki tahsil etme ihtimali olduğunu belirterek söz konusu çekin iptalini ve müvekkilinin çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan 22/08/2019 tarihli beyan dilekçesi ile dava konusu çekin bedelinin ödendiği, bu nedenle davanın çek bedelinin istirdadına dönüştüğü beyan edilmiştir.
Davalı usulüne uygun meşruhatlı davatiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Dava, avans olarak verilen çek karşılığı mal tesliminin yapılmadığı, bu nedenle çekin bedelsiz olduğu iddiasına dayalı borçlu olunmadığının tespiti ve istirdat istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 01/08/2019 havale tarihli raporunda; davacı tarafın 2018 yılı defter ve belgelerindeki kayıtlara göre dava tarihi itibariyle davalı firmadan herhangi bir mal alışı olmadığını ve borcunun görünmediğini, davalı tarafa verilen çek verilmek suretiyle fazla ödemeden dolayı davacı şirketin davalıdan 37.000,00 TL alacaklı göründüğünü, davacı tarafça, çekin yazılması halinde cezayi müeyyide ile karşılaşma durumu doğacağından çeki borçları olmamasına rağmen 20/02/2019 tarihinde …… Bankası aracılığıyla ödendiğini bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; somut uyuşmazlıkta davacı, davalıya avans olarak verdiği çek nedeniyle mal teslimi yapılmadığı iddiasına dayanmış ve avans olarak verildiği belirtilen 20/02/2019 keşide tarihli, 37.000,00 TL bedelli çekten dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davacı tarafça 10/09/2018 tarihli ve tarafların imzalarının bulunduğu bir sözleşme ibraz edilmiş ise de, sözleşmede toplam sipariş miktarının 50.050,00 TL olduğu ve bunun %80 miktarının avans olarak çek verileceği kalan miktarın peşin olarak ödeneceğinin hüküm altına alındığı ancak dava konusu çekin avans olarak verildiğine ilişkin herhangi bir ibare yer almadığı gibi çek miktarının sözleşmede kararlaştırıldığı üzere toplam sipariş miktarının %80’ine de tekabül etmediği görülmüştür.
Kural olarak çek, bir ödeme vasıtası olup, aksi kararlaştırılmadıkça mevcut bir borcun tasfiyesi amacı ile verildiği konusunda kanuni bir karine mevcuttur. Bu karinenin aksini iddia eden davacı, çeklerin avans olarak verildiğini, kısacası satış işleminin peşin yapıldığı yönündeki karinenin aksini, çeklerin ileride teslim edilecek mallara karşılık avans olarak verildiğini ve çek bedelleri kadar mal teslim edilmediğini ispatla mükelleftir (Bu yönde bknz. Yargıtay 19.HD 2016/18139 E.-2018/3233 K., 2017/2762 E.-2019/5256 K., 2016/17472 E.-2017/3672 K).
Buna göre, iddiasını yazılı delille ispat etmesi gereken davacı iddiasını ispata yarar herhangi bir belge sunamamış olup, yemin teklif hakkı hatırlatılmasına rağmen yemin teklif etmeyeceğini beyan etmiştir. Davacı bu haliyle davasını ispatlayamamış olup, davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Alınması gerekli 54,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 631,87 TL harcın mahsubuyla fazla alınan 577,47 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/01/2020
Katip …
Hakim …