Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/865 E. 2021/125 K. 03.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/865 Esas
KARAR NO : 2021/125

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 15/11/2019
KARAR TARİHİ : 03/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından ZMSS poliçesi kapsamında sigortalı, davalı tarafından işleten sıfatına sahip olunan ve dava dışı ……’in sevk ve idaresindeki …….. plakalı araç ile yine dava dışı ……’un sevk ve idaresindeki ……. plakalı aracın çarpışması neticesinde maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza nedeniyle dava dışı ……’a ait olan araçta meydana gelen hasar nedeniyle 31.000,00 TL’nin dava dışı ……. Sigorta A.Ş.’ne ödendiğini, sigortalı araç sürücüsü ……’in meydana gelen kazada kusurlu olduğunu ve 1.50 promil alkollü olduğunun tespit edildiğini, zarar görene ödenen tazminatın rücuen tahsili amacıyla davalı tarafa karşı Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça talep edilen alacağın zamanaşımına uğradığını, davaya konu kazanın 14/07/2016 tarihinde gerçekleştiğini, davacı tarafça 25/06/2018 tarihinde Ankara ….. İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, icra dairesi yetkisiz olduğundan yetkiye yapılan itiraz üzerine dosyanın Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’ne gönderildiğini, burada ….. esas sayılı dosyada ödeme emrinin 14/02/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, yetkisiz icra dairesinde başlatılan ve yasal sürede yetkili icra dairesinde işlem başlatılmayan takibin zamanaşımını kesmeyeceğine ilişkin içtihatlar olduğunu, kaza tarihinden itibaren iki yıllık süre geçtikten sonra yetkili icra dairesinde takip başlatıldığından davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, davacı tarafça, dava dilekçesinde iddia edilen kusur oranlarını, hasar miktarını ve müvekkili şirkete ait araç sürücüsünün münhasıran alkolün etkisiyle kazaya sebebiyet verdiğinin kanıtlanması gerektiğini, kazaya karışan diğer sürücü ……’un asli kusurlu olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacıya ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan aracın karıştığı trafik kazası sonucu zarar gören 3.kişiye davacı … şirketince poliçe kapsamında yapılan ödemenin, söz konusu kazanın poliçe teminatı dışında kaldığı iddiasıyla davalı sigortalıdan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 31.000,00 TL asıl alacak, 4.364,63 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 35.364,63 TL ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Öncelikle davalının zamanaşımı itirazı yönünden yapılan incelemede, davacı sigortalı aracın karıştığı kaza sırasında davalı tarafından alkollü olarak kullanılması nedeniyle ZMMS genel şartları B.4/d bendi uyarınca poliçenin akdedildiği sigortalıya karşı 3.kişiye yapılan ödemenin rücuen tahsili amacıyla açılan işbu dava, haksız fiil faili aleyhine açılan bir tazminat davası niteliği taşımamaktadır. Bu nedenle davadaki zamanaşımı süresinin haksız fiillere ilişkin hükümlere göre değil, özel bir düzenleme olan KTK’nun 109/4.maddesindeki motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu haklarının, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdiklerini ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak 2 yılda zamanaşımına uğrayacağına ilişkin yasal düzenleme ile ZMSS genel şartlarının C.8/4 maddesinde yer alan aynı yöndeki düzenleme uyarınca belirlenmesi gerekmektedir. Bu durumda 2 yıllık zamanaşımı süresi davacının 3.kişiye ödeme yaptığı tarihten itibaren başlayacak olup, Türk Borçlar Kanunu 154/2 maddesi uyarınca icra takibine geçilmesi ile zamanaşımı kesilir. TBK 156/1 maddesi gereğince zamanaşımı kesildiğinde, kesildiği tarihten itibaren yeniden işlemeye başlar.(İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi, 2017/707 Esas, 2017/625 Karar)
Somut olayda; Ankara …… İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı dosyasında takip …… tarihinde başlatılmış olup, takibe yapılan yetki itirazı üzerine 18/07/2018 tarihinde borca ve yetkiye yapılan itirazların icra müdürlüğünce kabulüne karar verilmiştir. Alacaklı vekili tarafından 14/08/2018 tarihinde dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi talep edilmiştir. İcra Dairelerinde adli tatil hükümleri uygulanmayacağından, süresinde gönderme talep edilmemiş ise de, olayda uygulanması gereken özel düzenleme olan KTK 109/4 maddesine göre 2 yıllık zamanaşımı süresinin ödemenin yapıldığı tarihten itibaren başlayacağı ve 3.kişiye yapılan ödemenin 01/12/2016 tarihinde yapıldığı dikkate alındığında dosyanın yetkili icra dairesinde işleme alındığı tarih itibariyle 2 yıllık süre dolmadığından davalının zamanaşımı itirazlarının reddine karar verilmiştir. (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2018/3437 esas – 2018/2434 karar)
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve davacı tarafça sigortalı araç sürücüsünün alkollü olduğundan bahisle teminat dışı olan ödemenin rücuen tahsili talep edildiğinden meydana gelen kazanın münhasıran alkolün etkisi altında gerçekleşip gerçekleşmediği ve münhasıran alkol etkisi altında ise gerçek zarar miktarının ne olduğu hususlarında uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi heyeti 10/11/2020 havale tarihli raporunda; kazanın münhasıran alkollü araç kullanmaya bağlı olarak meydana geldiği, sigortalı araç sürücüsü …….’in %100 kusurlu olduğu, sigortalı aracın zarar verdiği ……. plakalı araçta hasarın giderilmesi için 142.058,00 TL maddi kıymete ihtiyaç olduğu, araçta 63.942,00 TL sovtaj bedeli olacağı görüşüne varıldığı bildirilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacıya ZMSS ile sigortalı araçta sürücünün münhasıran alkol etkisi altında ve %100 kusurlu olduğu kazada hasar gören ……. plakalı aracın sigorta şirketi olan ……. Sigorta A.Ş.’ne 01/12/2016 tarihinde 31.000,00 TL ödeme yapıldığı ve genel şartlar B.4 maddesi dikkate alındığında davacının rücuen tahsil talebinde haklı olduğu, dava dışı sigortalıya ödeme yapıldığı tarih ile takip tarihi arasında işleyecek yasal faiz mahkememizce resen yapılan hesaplamada 6.925,32 TL olarak bulunmuş olup, davacının takipteki talebi ile bağlı kalınarak 35.364,63 TL yönünden davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmiş, alacak miktarı bilirkişi incelemesiyle tespit edilmiş olup, likit olmadığından davacının icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kabulü ile 31.000,00 TL asıl alacak, 4.364,63 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 35.364,63 TL yönünden davalının Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz oranını geçmemek üzere talep doğrultusunda yasal faiz oranının uygulanmasına,
Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
Alınması gerekli 2.415,75 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 603,94 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.811,81 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 603,94 TL peşin harç olmak üzere toplam 648,34 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.597,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 5.304,69 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/02/2021

Katip …

Hakim …