Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/861 E. 2020/843 K. 25.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/861 Esas
KARAR NO : 2020/843

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/11/2019
KARAR TARİHİ : 25/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dilekçesinde özetle; davalıya ait …. Gazetesi’nde 17/08/2019 günlü nüshasının … sayfasında “….. ” başlığıyla yayınlanan haberde; …. medya bünyesindeki davacı …. .’nin sahibi olduğu …..Gazetesi, ….. Yatırım Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin sahibi olduğu ….. Gazetesi ve …. Gazetesi ile ….. A.Ş’nin sahibi olduğu …. nin kişilik haklarına asılsız iddialarla saldırıldığını belirterek her bir davacı için 15.000,00 TL olmak üzere toplam 45.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline ait gazete ve internet sitesinde Dünya ve Türkiye’den haberlere yer verilmekte ve köşe yazıları yayınlanmakta olduğunu, davalıların siyasi iktidara yakın yayın organları olduğunun bilindiğini, hükümete yakın medya kuruluşlarına ve de çeşitli şirket ve vakıflara …. Partisi tarafından yönetildiği dönem boyunca kaynak aktarımı yapıldığı sıklıkla dile getirilen iddialar arasında olup, müvekkilinin iddianın ilk olarak ….. isimli internet sitesinde yayınlanmış iddiaları haberleştirdiğini, …. seçimlerinin hemen sonrasında davacı … kuruluşlarının yaşadığı belirtilen ekonomik sıkıntının iddiaları doğrular mahiyette olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, yayın suretiyle kişilik haklarına saldırı ve haksız rekabet iddiasıyla açılan manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı davasında haksız rekabet olgusuna dayanmış olup, tacirler arasındaki haksız rekabet hükümleri TTK 54 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. TTK ve TMK gereğince tacirler arasında haksız rekabetten kaynaklı manevi tazminat istemiyle açılan davada, mahkememiz görevli olduğundan davalının görev itirazının reddine karar verilmiştir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve dosyada bulunan delillerden davacı …… .’nin, ….. Gazetesinin, davacı …’nin ….. ve …. Gazetelerinin, davacı ….’nin ….. televizyon kanalının sahibi olduğu ve davalıya ait olduğu anlaşılan …. Gazetesinin, 17/08/2019 tarihli haberinde “… , ….. ve …. Gazeteleri ile ….. ‘yi bünyesinde bulunduran …..’da dün itibariyle başlayan geniş çaplı tenkisat başladı. ….’de önceki gün….. ve ….’ın görevlerine son verilmesinin ardından dün de, gece editörü ….., gece moderatörü …. ve şef yönetmen …..’ında işten çıkarıldığı öğrenildi. ….. ‘ın haberine göre işten çıkarmalar …..’da devam edecek. ….’nin kapanma kriziyle karşı karşıya olduğu da gelen iddialar arasında. … sebebinin ise ….. seçimleri olduğu ifade edildi. İddialara göre ….., … Belediyesi’nden her ay reklam geliri adı altında 10 milyon lira bütçe alıyordu.” şeklinde yayınlandığı tespit edilmiştir.
Davacı tarafın manevi tazminat talebinin dayanağı Türk Medeni Kanunu’nun 24 ve 25.maddeleri ile Türk Borçlar Kanunu’nun 49.maddesi uyarınca kişilik haklarına saldırı ile TTK’nun 54.maddesi ve devamı maddeleri uyarınca haksız rekabet hükümleri oluşturmaktadır.
Basının görevi ülkedeki güncel olaylarla ilgili doğru ve hukuka uygun haber yaparak halkı bilgilendirmek olup, Anayasa’da tanınan basın özgürlüğünü kullanırken yine Anayasa’da belirlenen sınırlara uyulması gerektiği ve sosyal görevin yerine getirilebilmesi için basının hür olması kadar sorumluluk bilinci ile davranması gerektiği, sorumluluk bilincinden yoksun bir basının, her sorumsuz güç gibi er geç toplum yaşantısını sarsan, ulusal güvenliği tehlikeye koyan bir güç olacağı Anayasa Mahkemesi’nin 08/04/1963 tarihli, ….. kararında belirtilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … esas, ….. karar sayılı kararında, basının kamu görevi yapmasında göz önünde tutulan amaçla, kişilik haklarına verilen zarar arasında açık bir oransızlık varsa yayımın hukuka aykırı olduğu kabul edilmelidir. Objektiflikten ayrılmak haber sınırını aşmak, genişletici ve yanlış yorumlarda bulunmak gerçek dışı haber vermek, yersiz şekilde onur kırıcı sözler kullanmak, dürüstlük kurallarına aykırı davranmak, kişisel nedenlerle salt sansasyon amaçlı yayın yapmak, hukuka aykırıdır denilmiş olup, basın özgürlüğünün kişilik haklarına üstün tutulabilmesi için haberin görünür gerçekliğe uygun olması gerekir. Bu durumda haberin iddiadan öteye geçmemesi ve gerçeklik unsuru taşımaması nedeniyle davacıyı yıpratmaya ve hedef göstermeye yönelik olduğunun kabulü gerekir. Yayında kullanılan bu sözler amacı ne olursa olsun başlı başına kişilik haklarına haksız bir saldırı oluşturduğundan manevi tazminata hükmedilmesi gerekir şeklinde karar verilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafça yayınlanan …. Gazetesi’nin 17/08/2019 tarihli haberinde, medyaradarın haberine göre işten çıkarmaların devam edeceği, tenkisatın sebebinin …. seçimleri olduğu, …..’nın Büyükşehir Belediyesi’nden her ay reklam geliri adı altında 10 milyon TL bütçe aldığına ilişkin herhangi bir delil sunulmadığı, benzer yayını yapan yayın kuruluşları tarafından özür ve düzeltme yazıları yayınlandığının dava dilekçesi ekinde sunulan haber çıktılarından görülmüştür. Davalı, haberin ilk olarak medyaradar isimli internet sitesinde yayınlandığı ve bilgilerin iddia niteliği taşıdığı için hukuka aykırı eylem bulunmadığını beyan etmiş ise de, bir haberin hukuka uygun olduğunun kabulü için haberin özünün gerçek olay ve olgulara dayanması en azından görünür gerçeğe uygunluk ölçütüne uyulması gerektiğinden davalının iddiaya dayalı haberinin hukuka uygun eylem olduğu beyanına itibar edilmemiş ve davaya konu iddiaya dayalı haber ile davacıların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, davacılar yönünden haksız rekabet oluşturduğu kanaatine varıldığından her bir davacı için 5.000,00 TL manevi tazminat takdirinin hak ve nesafet kurallarına uygun düştüğü kabul edilerek, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulü ile her bir davacı için 5.000,00’er TL olmak üzere toplam 15.000,00 TL manevi tazminatın 17/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alınması gerekli 1.024,65 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 768,49 TL harcın mahsubuyla bakiye 256,16 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 768,49 TL peşin harç olmak üzere toplam 812,89 TL’nin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 63,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 21,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 3.400,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 3.400,00 TL ücreti vekaletin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/11/2020

Katip …

Hakim …