Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/845 E. 2021/188 K. 17.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/845 Esas
KARAR NO : 2021/188

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/08/2018
KARAR TARİHİ : 17/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 02/03/2016 tarihinde mal ve hizmet alım sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin gerekliliklerini taraflarca ifa edildiğini, daha sonra ikinci parti için tekrar görüşülüp ve ilk partide piyasa fiyatlarının çok altında bir fiyat verildiği belirtilerek ikinci parti mallara ilişkin sözlü olarak fiyat arttırımı yapıldığını, sözlü anlaşma gereği malların davalıya teslim edildiği, davalıya sözleşme konusu ürünlerin tam ve eksiksiz olarak teslim edilmesine rağmen bedellerinin tam olarak ödenmediğini, alacağının tahsili amacıyla davalı tarafa karşı Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı usulüne uygun meşruhatlı davatiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, kendini vekille temsil ettirdiği, vekilinin duruşmalara katılmadığı görülmüştür.
Dava, davacının, faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 19.000,00 TL asıl alacak, 3.635,51 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 22.635,51 TL alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Davacı ve davalının ilgili döneme ilişkin BA ve BS formlarının celbine karar verilmiş ise de, tarafların işletme hesabına göre defter tuttukları ve bu nedenle bildirim zorunluluklarının bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 07/08/2020 havale tarihli raporunda; davacının, tutmakla yükümlü olduğu işletme hesabı defterinin usulüne uygun tutulduğu ve kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğunu, davacının 31/05/2016 tarihli faturayı işletme defterine gelir olarak kaydettiği, dava konusu irsaliyeli faturanın teslim alan kısmının … tarafından teslim alındığına dair imzalı olduğu, sözleşmede imza altına alınan mal teslim fiyatları ile irsaliyeli fatura ile teslimi yapılan malların fiyatları arasında KDV hariç 4.880,00 TL fark olduğunu bildirmiştir.
Taraflar arasında 02/03/2016 tarihli mal ve hizmet alım sözleşmesi düzenlenmiş olup, burada ürün bedelleri belirtilmiş ise de, davacı tarafça takibe konu edilen ürün satışlarının bu sözleşmeye ilişkin olmayıp, daha sonra sözlü olarak yapılan anlaşmaya istinaden fiyat arttırımı yapılmak suretiyle ikinci parti malın tesliminin yapıldığı belirtilmiştir. Davacı tarafça ikinci parti mala ilişkin olduğu beyan edilen 31/05/2016 tarihli irsaliyeli fatura aslı ibraz edilmiş, faturanın incelenmesinde 8000 ve 9000 adet iki farklı boyuttaki ürün için toplam 27.376,00 TL fiyat belirtildiği ve teslim alan kısmında … isim ve imzasının yer aldığı görülmüştür.
İrsaliyeli faturada yer alan imza gereği davalıya isticvab davetiyesi çıkartılmış ve duruşmaya katılmadığı takdirde irsaliye faturasında bulunan imzayı ve bilgileri kabul etmiş sayılacağı hususu ihtar edilmiştir. Davalı usulüne uygun isticvaba da icabet etmemiştir.
Her ne kadar taraflar arasında 02/03/2016 tarihli sözleşme olup, sözleşmede belirlenen fiyatlar ile irsaliye faturasındaki fiyatlar arasında KDV hariç 4.880,00 TL fark bulunmakta ise de, isticvaba icabet etmeyen davalı yönünden irsaliyeli faturanın tebliğ edildiği ve faturada bulunan imzanın davalıya ait olduğu kabul edilmiştir. İrsaliyeli fatura davalıya tebliğ edilmemiş olsaydı, davacı, bedelin kendisinin söylediği şekilde kararlaştırıldığını ispat etmesi gerekirken faturaya davalı tarafça itiraz edilmemesi ve içeriğinin kabul edilmiş sayılması nedeniyle davacı mal teslimini ispat etmekle davalı tarafça ödemeye ilişkin ispat vasıtası sunulmadığından asıl alacak yönünden davalının itirazının iptaline, takibin devamına, işlemiş faize ilişkin talep yönünden davacı, davalıyı temerrüde düşürdüğünü ispat edemediğinden işlemiş faiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalının aleyhine girişilen icra takibine haksız olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulü ile 19.000,00 TL asıl alacak yönünden davalının Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2. Maddesi gereğince Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranını geçmemek üzere talep doğrultusunda yasal faiz oranının uygulanmasına,
İşlemiş faize ilişkin talebin reddine,
Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 3.800,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 1.297,89 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 386,56 TL harcın mahsubuyla bakiye 911,33 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 386,56 TL peşin harç olmak üzere toplam 422,46 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 823,63 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 691,34 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 3.635,51 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/02/2021

Katip …

Hakim …