Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/83 E. 2019/690 K. 10.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/83 Esas – 2019/690
T.C.
BAKIRKÖY
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/83 Esas
KARAR NO : 2019/690

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 18/02/2018
KARAR TARİHİ : 10/07/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 18/07/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin 21/10/2017 tarihinde … Havalimanından Ukrayna Zaparojya havalimanına gittiğini, havalimanına indiğinde iki adet valizini teslim aldığını ancak valizlerden birinin içerisinin boş olduğunu gördüğünü, … yolları yetkilileri ile irtibata geçerek durumu belirttiğini, yapılan tüm görüşmelerin neticesiz kaldığını, davacının bunun üzerine Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na müracaat ederek …’dan şikayetçi olduğunu, … Havalimanı bünyesine ait kamera kayıtlarının incelendiğini, bağajın hat boyunca ilerlerken açıldığını, içerisindeki tüm mekanik parçaların dağıldığını, dağılan eşyaların … İç Hatlar Kayıp Eşya bürosuna teslim edildiğinin söylendiği ancak davacıya teslim edilmediğini, yaşanan bu süreç nedeniyle davacının işini kaybettiğini beyanla, 14.650,00 TL maddi tazminat ve 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin görevsizlik kararı veren mahkemeye sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının açtığı davasında tüketici mahkemelerinin görevli olmadığını, davacı tarafın taşıma kurallarına aykırı olarak bagajında ticari değeri olan malları taşıdığını, uygunsuz paketlendiğini ve bu sebeple hasar gördüğünü, davacının manevi tazminat talebinin yerinde olmadığını, taşıcının sınırlı sorumluluğu prensibi gereği tek bir tazminat ödeneceğin hükme bağlandığını, maddi – manevi olarak ayrım yapılmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, havayolu taşıma sözleşmesinden kaynaklı kayıp eşya nedeniyle talep edilen maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi 06/05/2019 havale tarihli raporunda; somut uyuşmazlıkta bagaj check-in işlemi ardından taşıma bandında ilerlerken açılmış ve içindeki mekanik parçaların dağılmış olduğundan, bagajda meydana gelen bu zıya taşıyıcının kontrol alanında gerçekleştiğinden Montreal Konvansiyonu m. 17/2 uyarınca sorumlu olduğunu, Montreal Konvansiyonu m. 22/2 uyarınca bagaj zıyaı ve hasarı sebebiyle taşıyıcının … ile sınırlı sorumlu olacağı düzenlenmişse de, 22. maddenin 5. fıkrasında sınırlı sorumluluğun sınırsız sorumluluğa dönüşebileceğinin düzenlendiğini, dosya içeriğinde bulunan …İstanbul Genel Müdür Yardımcısı ….. ile Genel Müdür …. tarafından imzalanan ve İstanbul Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü’ne hitaben yazılan 07/11/2017 tarihli yazıda “İlgi yazınıza konu Sn. …’ın şikayeti ile ilgili olarak; yolcumuzun şikayet bilgisini verdiği … barkod numaralı bagajın CCTV görüntüleri incelenmiş ve bagajın check-in sonrasında bagaj hattı boyunca ilerlerken açıldığı ve içerisindeki mekanik parçaların farklı alanlara dağıldığı gözükmektedir. Dağılan parçalar Bagaj Sistemlerimizdeki okunmayan, tanımsız bagaj istasyonlarımıza gelmiş ve geldiği alan …’nin kullanımında olan hat olduğu için, mekanik parçalar aynı gün içerisinde …’ye hizmet veren handling kuruluşu TGS’ye teslim edilmiştir. 07 Kasım Salı günü TGS kayıp eşya ile yaptığımız görüşme sonucunda tarafımızdan teslim edilen parçaların … kayıt nosu ile halen TGS Kayıp Eşyada bekletildiği görülmüştür. Bagaja ait CCTV görüntüleri ile BHS sistem kayıtları ektedir.” denilmekle, dava konusu bagajın davalı taşıyıcının kontrol alanında açılıp içindeki parçaların dağıldığı ve söz konusu parçaların … bağlı TGS kayıp eşya birimine teslim edildiği bildirilmiştir. Söz konusu görüntüler izlendiğinde davacıya ait bagajın açıldığı ve içindeki mekanik parçaların döküldüğü görülmüştür. Davalı taşıyıcının kontrol sahasında meydana gelen bu olayda taşıyıcının davacı yolcuya ait bagaj içindeki eşyaları muhafaza altına alıp teslim etmesi gerekirken, bagaj içinde eşyaların çoğunluğunun muhafaza altına alınıp teslim edilmemesi, taşıyıcının pervasızca hareket ederek bagaj içindeki eşyaların zıya uğramasına neden olduğundan, taşıyıcının Montreal Konvansiyonu m. 22/5 uyarınca 22/2’deki limitle sınırlı sorumluluğu değil, sınırsız sorumluluğu söz konusu olduğunu, her ne kadar davalı taşıyıcı, davacı yolcunun aralarındaki taşıma sözleşmesinin bir eki konumunda olan ve genel işlem şartları niteliğindeki Yolcu ve Bagaj Taşıma Genel Şartlan m. 9 hükmüne göre sorumlu olmadığını iddia etmişse de, bu genel şartlarla yolcuya anlatılıp onun kabulü gerektiğinden ve dosya kapsamında yolcuya bu yönde bir bilgilendirme yapıldığı ve yolcunun da bunu kabul ettiğine ilişkin yolcunun imzasını taşıyan bir belge bulunmadığından, davalı taşıyıcının savunması yerinde değildir. Yine davalı taşıyıcı, söz konusu bagaj içindeki eşyanın ticari kargo taşıması ile taşınması gerektiğini ifade etmişse de, uyuşmazlık konusu bagajı teslim alıp taşıma süreci başlattığından Montreal Konvansiyonu m. 17/2 uyarınca sorumlu tutulması ve davacının tüm zararının tazmininin gerektiğini, Montreal Konvansiyonu m. 22/5 uyarınca taşıyıcı kasdi ve pervasızca hareketi sebebiyle ağır kusurlu olsa da, zarar görenin kusuru varsa, müterafık kusur değerlendirilmesine gidilmeli ve meydana gelen zarar tarafların kusurlarına göre bölüştürülmelidir. Somut uyuşmazlıkta davacı yolcu, söz konusu mekanik parçaları düzenli ve sürekli olarak yurt dışındaki fabrika satıp kurye olarak taşıdığını ifade etmekle, bunu mesleki bir amaçla yaptığı ortadadır. Hal böyle olunca ekonomik bakımından değerli olan bu eşyaları bagaj içinde taşırken bu durumu taşıcıya bildirmeli ve hatta sigorta da ettirmelidir. Montreal Konvansiyonu m. 22/2’de bu husus “Bagaj taşımacılığında, kontrol edilmiş bagajın taşıyıcının sorumluluğuna verildiği anda yolcu bagajın ulaşacağı yerde teslimi ile ilgili özel bir fayda beyanında bulunmadığı ve durumun gerektirmesi halinde ilave bir ödeme yapmadığı müddetçe…” şeklinde ifade edilmiştir. Bunun dışında davacı yolcu mekanik parçaların ağırlığını taşıyacak ve taşıma sırasında hasar görmesini engelleyecek ambalajlamayı ve etiketlemeyi yapmalı, bu eşyaların taşınması için uygun valiz seçerek valizin açılmaması için gerekli tedbirleri de almalıdır. Dava konusu taşımada davacı yolcu, üzerine düşen bu yükümlülükleri yerine getirmemiş olup, kusurlu davranmıştır. Yukarıda 3 nolu bölümde açıklandığı üzere dava konusu kısmı zıya sonucu oluşan zararın meydana gelmesinde hem davalı taşıyıcı hem de davacı yolcu kusurludur ve her ikisinin de %50 – %50 kusurlu olduğunun söylenebileceğini, Montreal Konvansiyonu m. 22/5 uyarınca taşıyıcı, kasdi ve pervasızca hareketinden dolayı davacı yolcunun bagaj içindeki eşyalarının kısmen ziyamdan dolayı davacının tüm zararını tazmin etmesi gerekmektedir. Bu kapsamda davacının dilekçesinde belirttiği bagaj içindeki eşyaların dosya içeriğinde örneği bulunan faturalarındaki bedellerini 13.490,00TL ve gidiş geliş uçak bileti bedeli 660,00TL olmak üzere toplam 14.150,00TL’yi tazmin etmesi gerekmektedir. Davacının talepleri arasında olan 500TL diğer giderler açıklanıp belgelenmediğinden tazminata dahil değildir. Ancak yukarıda 4. nolu bölümde açıklandığı üzere davacı yolcunun da %50 oranında mütera-fık kusurlu olması sebebiyle, davalı taşıyıcının tazmin etmesi gereken tutar 14.150TL x %50= 7.075,00TL olarak hesaplandığını bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacıya ait bagajın davalı taşıyıcıya ait kontrol alanında zarara uğradığı, taşıyıcının meydana gelen zarardan Montreal Konvensiyonu’nun 17/2 maddesi gereğince sorumlu olduğu, Montreal Konvensiyonu’nun 22/2.maddesinde taşıyıcının sorumluluğunun sınırlı olacağı belirtilmiş ise de, 22/5 fıkrasında sınırlı sorumluluğun sınırsız sorumluluğa dönüşebileceğinin düzenlendiği ve dosya içerisinde bulunan belgeler kapsamında davacıya ait bagajın açılarak içindeki parçaların döküldüğü, taşıyıcının pervarsızca hareket ederek eşyaların ziyaa uğramasına sebep olduğu anlaşıldığından sorumluluğun sınırsız sorumluluğa dönüştüğü kabul edilerek ve bilirkişi raporuna da itibarla %50’şer oranda davacı ve davalı taşıyıcının kusurlu oldukları kanaatine varılmakla talep edilen 13.490,00 TL faturalı kayıp eşya bedeli ve 660,00 TL uçak bedeli olmak üzere toplam 14.150,00 TL’nin %50’si olan 7.075,00 TL’den davalının sorumlu olduğu, davalı rapora itirazında uçak biletinin istenilemeyeceğini belirtmiş ise de, davacının mesleki amaçla yurtdışına çıkarken zararın oluştuğu ve uçak bileti masrafının zarar kalemine dahil olması gerektiği kanaatine varıldığından davalının bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir. Davacı havalimanına ve suç duyurusu için savcılığa gidiş geliş yol gideri, fotokopi, cd dökümü gibi masraflardan kaynaklı tazminat talebi olduğunu bildirmiş ise de, bildirilen bu diğer masraf kalemlerinin belgelendirilmediği dikkate alındığında bu yöndeki tazminat talebinin reddine, 7,075,00 TL yönünden maddi tazminat talebinin kabulüne, salt bagajın kaybolması nedeniyle TBK’nun 58.maddesi anlamında kişilik hakkının zedelendiğinden söz edilemeyeceği diğer bir deyişle manevi tazminat koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulü ile Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 7.075,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Davacının manevi tazminat talebinin reddine,
Alınması gerekli 483,29 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 420,97 TL harcın mahsubuyla bakiye 62,32 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 420,97 TL peşin harç olmak üzere toplam 456,87 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 804,00 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 230,76 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/07/2019

Katip …

Hakim ….