Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/827 E. 2020/663 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/827 Esas
KARAR NO : 2020/663

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/11/2019
KARAR TARİHİ : 07/10/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkiline ait 15/12/2018 tarih ve 30.000,00 meblağlı çekin müvekkili tarafından imza altına alınmamış olmasına rağmen karşı tarafın çeki bankaya ibraz etmesi ve bankanında imzanın müvekkilinin el ürünü olduğu kanaatine varması neticesinde karşı tarafa ödendiğini, çeki müvekkilinin keşide etmediğini, rızası dışında imzalandığını, banka ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle 30.000,00 TL çek bedelinin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekiline talebini açıklamak üzere verilen süre nedeniyle sunmuş olduğu beyan dilekçesinde dava konusu çekteki imzanın müvekkilinin el ürünü olmadığı, ihbar olunan firmaya çekin verilmediğini ve defterlerine kayıtlı olmadığını bildirmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu çekin müvekkili şirkete cari alacak borcuna karşılık … Asansör tarafından verildiğini, ticari defterde kayıtlı olduğunu, müvekkili tarafından çekin bankaya ibraz edildiğini, karşılıksız kaşesi vurulduğunu, daha sonra çekin ….bank’a sunularak karşılığının alındığını, davacının iddialarının birbiriyle çeliştiğini, çekin ciro silsilesiyle müvekkiline geldiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, çek bedelinin istirdadı istemine ilişkindir.
Davalı taraf, çeki ticari ilişki kapsamında dava dışı ihbar olunan … Asansör’den aldığını iddia etmiştir. Davacı ise çeklerdeki imzanın kendisine ait olmadığını, ihbar olunan şirketlere çekin verilmediğini beyan ederek çek bedelinin istirdadını istemiştir.
Çeklerin davacının elinden rızası hilafına çıktığı benimsense bile, TTK’nın 792. maddesi gereğince davalının çekleri kötüniyetli olarak ele geçirdiğini veya ağır kusurunun bulunduğunu, davacının ispat etmesi gerekmektedir. Dosya kapsamında, davalının çekleri kötüniyetli olarak ele geçirdiği veya ağır kusurunun bulunduğuna dair delil sunulamadığından davalının iyiniyetli olduğunun kabulü gerekir. Yargıtay içtihatları da aynı doğrultudadır. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin Esas No:2014/10768- Karar No:2014/20288 Karar Tarihi. 23.12.2014 )
Çek üzerindeki ciro silsilesi şeklen tam olup, davalının yetkili hamil olduğu anlaşılmaktadır. Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür. Bu madde hükmüne göre, davalının çeki edinme nedenini kanıtlama yükümlülüğü yoktur. Davalının çekin rıza dışında elden çıktığını bilmesi veya bilebilecek durumda olması gerekir. Çekin rızası dışı elden çıkması halinde ispat yükü, çekin yetkili hamili olduğunu ve rızası hilafına elinden çıktığını ileri süren davacıya ait olup, davacının iddiasını kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlaması gerekmektedir.
Çekteki davacı cirosu sahte olsa bile, davalı, kendisinden önceki ciroların sıhhatini araştırma yükümlülüğü altında değildir. Davalının bu sahteliği bilerek ya da ağır kusuruyla çeki iktisap ettiğinin kanıtlanması gerekir. Bu nedenle davacı tarafça ticari defterlerin incelenmesi ve imza incelemesi yapılması talep edilmiş ise de, ticari defterlerin incelenmesi, davalının kötü niyetini kanıtlamaya yeterli olmayacağından ve davalının kendisinden önceki imzaların sıhhatini araştırma yükümlülüğü bulunmadığından davacının defter incelemesi ve imza incelemesi yapılmasına ilişkin talepleri sonuca etkili olmadığından reddedilerek, ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Alınması gerekli 54,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 512,33 TL harcın mahsubuyla bakiye 457,93 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 4.500,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/10/2020

Katip …

Hakim …