Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/826 E. 2022/793 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/826 Esas
KARAR NO : 2022/793

DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/11/2019
KARAR TARİHİ : 15/09/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/10/2022
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacılar vekili özetle; müvekkilleri …… nın oğlu; …. ‘nın eşi; ….. ‘ın babaları; …… ‘ın abisi müteveffa …..’ün …… Eğitim Hizmetleri Ltd Şti.nin sorumluluğunda olan organizasyon dönüşünde trafik kazası nedeniyle 10.05.2008 tarihinde vefat ettiğini, bunun üzerine taraflarınca ilgili şirkete karşı İstanbul Anadolu …. Asliye Hukuk Mahkemesinin ….. Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, yapılan yargılama sonucunda davalıların ortağı, yöneticisi ve tasfiye memuru olduğu …… Eğitim Hizmetleri Ltd. Şti. tazminata mahkum edildiğini; işbu kararın Yargıtay …. Hukuk Dairesinin ….. Esas, ….. Karar nolu ilamıyla onandığını, anılan ilama dayalı olarak taraflarınca Ankara …. İcra Müdürlüğünün ….. E. sayılı icra dosyası ile takip başlattıklarını, ne var ki yargılama devam ederken davalıların ortağı, yöneticisi ve tasfiye memuru olduğu dosya borçlusu şirketin hukuka aykırı şekilde tasfiye edildiğini, davalıların bu hukuka aykırı tasfiyesinin sonucu olarak da şirketten alacaklı müvekkillerini zarara uğrattığını, taraflarınca aynı kazada vefat eden bir başka müvekkili olan …… adına açtıkları davanın sonuçlanmasından sonra başlattıkları icra takip dosyasının da davalıların hukuka aykırı şekilde gerçekleştirdiği tasfiye nedeniyle tahsil edilemediğini, bunun üzerine davalılar aleyhine Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. Esas sayılı dosyası ile yapılan yargılama neticesinde davalıların sorumlu olduklarına karar verildiğini, şirketin tasfiye sürecini yöneten, süreç boyunca kanundan doğan yükümlülükleri yerine getirmeyen ve aynı zamanda diğer davalılarla birlikte diğer şirketlerde ortak olan tasfiye memuru …’in müvekkillerinin uğradığı zararlarından şahsi sorumluluğu olduğunu, …… Eğitim Hizmetleri Ltd. Şti. tasfiye edilmiş ise de davalıların, tasfiye edilen şirket ile benzer isimler altında, aynı faaliyet alanında birden fazla şirket kurduklarını, dolayısıyla tasfiye işleminin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek fazlaya dair hak ve her türlü hukuksal talepler saklı kalmak kaydıyla; davalıların şirket alacaklısı olan müvekkillerine vermiş oldukları zararlar nedeniyle şimdilik 400.000,00 TL tazminatın yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: davacıların, müvekkillerinden tazminat isteme hakkının zamanaşımına uğradığını, dava dışı tasfiye edilen şirketin, eski ortakları olan müvekkillerinin sorumluluğu bakımından davacı tarafın müvekkillerinin kusurlu olduğunu ispat yükümlülüğü bulunduğunu, davacı taraflarca ispata ilişkin hiçbir delil ibraz edilmediğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER: İstanbul Anadolu …… Asliye Hukuk Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası, Ankara …. İcra Müdürlüğünün …… E. sayılı icra dosyası, Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas, …. K. sayılı ilamı, Ticaret Sicil Kayıtları, bilirkişi kök ve ek raporları ile tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, dava dışı …… Eğitim Hiz. Ltd. Ştinin ortakları, yönetim kurulu üyeleri, yöneticileri ve tasfiye memuru olan davalıların TTK 541. ve 553. maddeleri uyarınca sorumlulukları sebebiyle tazminat talebinden ibarettir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce aldırılan 22/08/2022 tarihli bilirkişi raporu bilimsel veri ve içeriğe sahip, denetime elverişli bulunması sebebiyle hükme esas alınmıştır.
Celp edilen ve sunulan ticaret sicil kayıtlarının tetkikinde, davalı Şirketin tasfiyeye giriş kararı 09.06.2011 tarihinde tescil edilmiş ve ilanı, 15.06.2011 tarih ve …sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayınlanmıştır. Davalı şirketin, alacaklılarına ve borçlularına yapmış olduğu 1. İlan, 15.06.2011 tarih ve … sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayınlanmıştır. Davalı şirketin, alacaklılarına ve borçlularına yapmış olduğu 2. İlan, 22.06.2011 tarih ve ….. sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayınlanmıştır. Davalı şirketin, alacaklılarına ve borçlularına yapmış olduğu 3. İlan, 29.06.2011 tarih ve ….. sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayınlanmıştır. Davalı şirketin tasfiye döneminin sonunda, tasfiyenin tamamlanması 30.11.2012 tarihinde ticaret sicilinde tescil edilmiş ve 06.12.2012 tarih ve ….. sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayınlanmıştır.
TTK. Madde 540- (1) Tasfiye memurları görevlerine başlar başlamaz, şirketin tasfiyenin başlangıcındaki durumunu incelerler; gerekirse şirket mallarına değer biçmek için uzmanlara başvurarak, şirketin malvarlığına ilişkin durumu ile finansal durumunu gösteren bir envanter ile bilanço düzenler ve genel kurulun onayına sunarlar. (2) Envanter ve bilançonun onaylanmasından sonra, tasfiye memurları şirketin envanterde yazılı bütün malları ile belgelerine ve defterlerine el koyarlar. 2. Alacaklıların çağrılması ve korunması Madde 541- (1) Alacaklı oldukları şirket defterlerinden veya diğer belgelerden anlaşılan ve yerleşim yerleri bilinen kişiler taahhütlü mektupla, diğer alacaklılar Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ve şirketin internet sitesinde ve aynı zamanda esas sözleşmede öngörüldüğü şekilde, birer hafta arayla yapılacak üç ilanla şirketin sona ermiş bulunduğu konusunda bilgilendirilirler ve alacaklarını tasfiye memurlarına bildirmeye çağrılırlar. (2) Alacaklı oldukları bilinenler, bildirimde bulunmazlarsa alacaklarının tutarı Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca belirlenecek bir bankaya depo edilir. (3) Şirketin, henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçlarını karşılayacak tutarda para notere depo edilir; meğerki, bu gibi borçlar yeterli bir şekilde teminat altına alınmış veya şirket varlığının pay sahipleri arasında paylaşımı bu borçların ödenmesi şartına bağlanmış olsun.(4) Yukarıdaki fıkralarda yazılı hükümlere aykırı hareket eden tasfiye memurları haksız olarak ödedikleri paralardan dolayı 553 üncü madde uyarınca sorumludur.
TTK. m. 644 hükmünün yollamasıyla, limited şirketin yönetici ve tasfiye memurlarının sorumluluğuna anonim şirketin yönetim ve tasfiye memurlarının sorumluluğuna ilişkin
hükümler uygulanır. Anonim şirket yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurlarının
sorumluluğu, esas itibariyle kusura dayalı bir sorumluluktur. Bu nedenle kusursuzluğunu ispat
eden yönetici ve tasfiye memuru sorumluluktan kurtulur (TTK. m. 553).
TTK. m. 557/1 hükmüne göre: “Birden çok kişinin aynı zararı tazminle yükümlü
olmaları hâlinde, bunlardan her biri, kusuruna ve durumun gereklerine göre, zarar şahsen
kendisine yükletilebildiği ölçüde, bu zarardan diğerleriyle birlikte müteselsilen sorumlu olur”.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, celp edilen bilgi ve belgeler, alınan bilirkişi kök ve ek raporu ile tüm dosya kapsamına binaen; davacıların murisi …..’ün tasfiye edilen …… Eğitim Hizmetleri Ltd. Şti.’nin sorumluluğunda olan organizasyon dönüşünde trafik kazası nedeniyle 10.05.2008 tarihinde vefat ettiği, bunun üzerine davacıların şirkete karşı İstanbul Anadolu …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …… Esas sayılı dosyası ile dava açtıkları, yapılan yargılama sonucunda davalıların ortağı, yöneticisi ve tasfiye memuru olduğu …… Eğitim Hizmetleri Ltd. Şti.’nin tazminata mahkum edildiği, kararın Yargıtay denetiminden geçerek onandığı, ilama dayanarak şirket aleyhine Ankara ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığı. ancak şirketin tasfiye edilmiş olması nedeniyle takibin semeresiz kaldığı hususlarında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacıların iddiası, borçlu şirket olan …… Eğitim Hiz. Ltd. Şti.’nin ortakları, yönetim kurulu üyeleri, yöneticileri ve tasfiye memuru olan davalıların: şirketin içini boşalttıkları, şirketi tasfiyeye soktukları, usulsüz tasfiye yaptıkları bu nedenle takibin semeresiz kaldığı, dolayısıyla davalıların takibin semeresiz kalması nedeniyle oluşan zararlardan müteselsilen sorumlu olmaları gerektiği yönündedir.
TTK. m. 557/1 hükmüne göre: “Birden çok kişinin aynı zararı tazminle yükümlü
olmaları hâlinde, bunlardan her biri, kusuruna ve durumun gereklerine göre, zarar şahsen
kendisine yükletilebildiği ölçüde, bu zarardan diğerleriyle birlikte müteselsilen sorumlu olur”.
söz konusu hüküm uyarınca, oluşan zararlardan sorumluluk esas itibariyle müteselsil
sorumluluğa dayanmaktadır. Sorumluluğu bulunmadığına ilişkin somut delil sunmayan
davalıların, kusur ve sorumluluk oranının belirlenmediği yönündeki iddialarının da yerinde
olmadığı, yönetici veya tasfiye memuru olabilmek için şirkette hisseder olma
zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu nedenle davalıların bir kısmının şirkette hissedar
olmadıkları dolayısıyla sorumluluklarının bulunmadığı yönündeki iddiaları yerinde değildir.
Somut olay değerlendirildiğinde, yapılan işlemler sonucunda bir zararın oluşması halinde, bu zarar nedeniyle yönetici tasfiye memurlarının sorumluluğuna gidilebilmesi için işlemi yapan yönetici ve tasfiye memurlarının kusurlu olduklarının da ayrıca kanıtlanması gerekir. Bir başka deyişle, basiretli davranmakla yükümlü olan bir yöneticinin ve tasfiye memurunun yapmaması gereken işlemlerin davalılar tarafından yapılmış olduğunun ve bunun sonucunda da bir zararın meydana geldiğinin kanıtlanmış olması gerekir. Aksi takdirde enflasyon ve kur farkı da dahil olmak üzere şirketin uğramış olduğu her türlü işletme zararının yönetici ve tasfiye memurlarından tahsili imkanı doğmuş olur ki, böyle bir sonuç, yöneticilerin ve tasfiye memurlarının sorumluluğuna ilişkin hükümlerin düzenlenme amacıyla bağdaşmadığı gibi ticari işletmenin kar edebileceği gibi yapmış olduğu faaliyetin taşıdığı ticari riskler nedeniyle zarar etme ihtimalinin de bulunması. özelliğiyle de bağdaşmaz.
Dava dışı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda hazırlanan bilirkişi raporunda yer alan “Şirket, tasfiye kararını, 09.06.2011 tarihinde Ticaret Siciline tescil ettirmiş, ancak bu tarih itibarıyla Tasfiye Halindeki …… Eğitim Hizm. Ltd. Şti. unvanı ile yeniden Yevmiye, Defteri Kebir ve Envanter defteri tasdik ettirmesi gerekirken bu işlemi gerçekleştirmediği, 2012 yılı sonunda TTK’ya göre kapanış tasdiki yapılması gereken Yevmiye defterinin kapanış tasdiki yaptırılmadığı, davalı şirketin 10.06.2011 tarihi itibariyle borca batık olmadığı tespitleri dikkate alındığında, davalı tasfiye memurlarının tasfiye işlemlerini usulsüz gerçekleştirdikleri, alacaklıların haklarını korumadıkları bu bakımdan da tasfiye memurlarının sorumlu olmaları gerektiği, alacaklıların alacaklarını semeresiz bırakmak amacıyla dava dışı borçlu şirketin mal varlığının usulsüz işlemler ile davalılar tarafından başka şirketlere aktarılmış olduğu, bu bakımdan tasfiye memurları ve yöneticilerin yanı sıra şirketin ortaklarının da davacıların uğramış oldukları zararlardan sorumlu olmaları gerektiği, TTK. m. 7 hükmü uyarınca davalıların sorumluluğunun müteselsil olması gerektiği, davalıların kusurlarının bulunmadığını geçerli delillerle kanıtlama yükümlülüğü bulunduğu, dosya kapsamında davalıların bu yönlerden herhangi bir somut delili bulunmadığı, davalıların TTK. 541. Madde hükmü uyarınca tasfiye memurunun muhtemel alacakları araştırması ve ona göre muhtemel alacaklara karşılık notere tevdi yükümlülüğünü yerine getirmiş olması gerekmekte olup, dosya kapsamından davacıya taahhütlü mektup gönderildiğine ilişkin herhangi bir delile rastlanmadığı, bu haliyle TTK. m. 541 hükmünde yer alan yükümlülüklerin tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini ve dolayısıyla kusursuz olduğunu ispat edemeyen davalı tasfiye memurlarının davacıların oluşan zararından sorumlu olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile; İstanbul Anadolu …… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. esas, ….. karar sayılı dosyasındaki 23/10/2013 tarihli ve kesinleşen ilamı doğrultusunda Ankara …. İcra Dairesi’nin …. sayılı icra takibi dosyasındaki takip talebinin 2 no’lu borçlusu …… Eğitim Hizmetleri Limited Şirketi’nin bu takip dolayısıyla olan borcundan dolayı ve bu takibe özgü olarak taleple bağlı kalınarak 400.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile davacılara ödenmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 27.324,00 TL harçtan peşin alınan 6.831,00 TL harcın mahsubu ile eksik 20.493,00 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 3.307,40 TL (ayrıntısı UYAP sisteminde kayıtlı)posta masrafı ile toplam harç gideri 6.881,80 TL ki toplam 10.189,20 TL. yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacılara iadesine,
5-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 59.000,00 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalılar tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalılara iadesine,
7-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342.maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere davacılar vekili ve hazır bulunan davalılar vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/09/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır