Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/818 E. 2022/454 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/818 Esas
KARAR NO : 2022/454

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/10/2019
KARAR TARİHİ : 27/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/05/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkillerinin eşi ve babası olan müteveffa …’a davalı … tarafından sigortalı davalı …’in sürücüsü, davalı …’ın maliki olduğu ……. plakalı aracın 24/11/2017 tarihinde çarpması nedeniyle meydana gelen kazada müteveffanın ayak bileğinden ağır şekilde yaralandığı ve vücudunda kalıcı hasarlar meydana geldiği müteveffanın kaza tarihinden sonra tedavi sürecindeki stres ve yorgunlukla kalp rahatsızlığının nüksetmesinin ardından 31/10/2018 tarihinde yoğun bakıma alındığı ve 13/01/2019 tarihinde vefat ettiğini, davalı … şirketine başvuru yapıldığını, müteveffanın gelir durumunun asgari ücret olduğunu, müvekkillerinin vefat eden …’dan dolayı 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile cenaze ve defin giderleri talep ettiklerini kaza ile ölüm arasında illiyet bağının tespit edilememesi halinde ise müteveffanın maluliyet oranı üzerinden 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsilini, manevi tazminat olarak 50.000,00’er TL tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; başvuru şartının yerine getirilmediğini, müvekkilinin sorumluluğunun teminat limitleriyle sınırlı olduğunu, gerçek zarar tazminin esas alınması gerektiğini, emniyet kemeri takmadığını, davacının kusuru oranında tazminattan mahsup gerektiğini, yasal faiz oranının geçerli olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … usulüne uygun davetiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmış ve ön inceleme duruşmasında; tazminatı ödeyebilecek durumda olmadığını, ölüm olayının kaza ile bir ilgisinin olmadığını, murisin kazada ayağının ezildiğini, ölümünün bir yıldan fazla süre sonra meydana geldiğini, davanın reddini istediğini belirtmiştir.
Davalı … usulüne uygun davetiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı tarafça davalıların sürücüsü, maliki ve sigortacısı oldukları ……. plakalı aracın murisleri …’a yaya haldeyken çarpması nedeniyle kazadan 1 yıldan fazla bir süre sonra meydana gelen ölüm olayının kaza ile ilgili olduğundan bahisle öncelikli olarak destekten yoksun kalma; ölüm ile kaza arasında illiyetlik bağı kurulamadığı takdirde mirasçı sıfatıyla maluliyetten kaynaklı tazminat talebiyle eldeki dava açılmış olup, tarafların sosyo-ekonomik durum incelemeleri, hastane kayıtları, tedavi evrakları, sigorta poliçesi, trafik tescil kayıtları, sosyal güvenlik kurumu kayıtları, ceza dosyası; dosyamız içerisene celbedilmiş, taraflarca bildirilen tüm deliller toplanmış, kaza nedeniyle davalı … hakkında taksirle yaralanmaya neden olma suçlamasıyla yürütülen Bakırköy …… Asliye Ceza Mahkemesi’nin ….. esas, ……. karar sayılı dosya içerisine alınmış ve …’in taksirle yaralamaya neden olma suçunu işlediği sabit olduğundan cezalandırılmasına karar verildiği görülmüştür.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan öncelikle davacıların murisi …’ın vefatı ile kaza arasında illiyetlik bağı bulunup bulunmadığı hususunda dosya Adli Tıp Kurumu’na sevkedilmiş, ATK ….. İhtisas Kurulu 26/06/2020 tarihli raporunda, kişinin ölümünün kalp-damar hastalığı ve komplikasyonları (kardiyojenik şok, hipotansiyon) sonucu olduğu, kişinin 24/11/2017 tarihinde araç dışı trafik kazasına bağlı ekstremite kırıkları oluşturan yaralanması ile 13/01/2019 tarihindeki kalp-damar hastalığına bağlı ölümü arasında tıbben illiyet bağının bulunmadığı bildirilmiş olup, murisin maluliyet oranının tespiti hususunda dosya maluliyet ….. İhtisas kuruluna gönderilmiş, ATK….. İhtisas kurulu 22/07/2020 tarihli raporunda, “kişinin dava konusu olay tarihinde (24.11.2017) müracaat ettiği hastanede tibia malleolde ve fibula distalinde kırık meydana geldiğinin bildirildiği, ayak bileğindeki kırıklar nedeniyle açık redüksiyon + internal fiksasyon ameliyatının yapıldığı, kişiye özürlülük oranının sorulması nedeniyle olay tarihinden sonra ayak bileğine yönelik herhangi bir son durum muayenesinin dosyasında bulunmadığı ve kişinin de 13.01.2019 tarihinde vefat ettiğinin bildirildiği cihetle,
a)Kişinin iyileşme süresi geçtikten sonra yapılmış alt ekstremiteye yönelik eklem açıklıklarını dereceleri ile belirtir, nötral sıfır metoduna göre, sağ ve sol taraf mukayeseli(sağlam tarafla karşılaştırmalı) ortopedik muayenesi varsa ilgili belgenin teminen gönderilmesi halinde yeniden değerlendirme yapılabileceği,
b)Eldeki verilerle kişide meydana gelen yaralanmanın 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı ResmiGazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflaması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri kapsamında tüm vücut engellilik oranı hususunda görüş bildirilemediği,
c) …… oğlu, 09.04.1973 doğumlu …’ın 24.11.2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması nedeniyle, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak %5.2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı, iş göremezlik süresinin 9 aya kadar sürebileceği bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından ATK…. İhtisas kurulu raporunda belirtilen eksiklikler için …. E.A.H’ne müzekkere yazılması talep edilmiş, talep doğrultusunda müzekkere yazılarak cevabı celbedilmiş ve dosya tekrar rapor düzenlenmek üzere ATK … . İhtisas Kurulu’na gönderilmiş, kurul tarafından sunulan 24/02/2021 tarihli raporda; kişi hakkında düzenlenmiş dava dosyası ve gönderilen tüm tıbbi belgelerin yeniden incelenmesinde kişiye ait alt ekstremiteye yönelik eklem açıklıklarını dereceleri ile belirtir, nötral sıfır metoduna göre, sağ ve sol taraf mukayeseli (sağlam tarafla karşılaştırmalı) ortopedik muayenesinin bulunmadığı ancak gelişen enfeksiyon nedeniyle beklenen iyileşme süresinde gecikme olduğunun anlaşıldığını, mevcut belgelere göre; ….. oğlu, 09.04.1973 doğumlu …’ın 24.11.2017 tarihli trafik kazası sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak A %5, E cetveline göre %5,2 (yüzdebeşvirgüliki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 12 (oniki) aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
Her ne kadar ATK tarafından kaza tarihinde yürürlükte bulunan özürlülük ölçütü yönetmeliğine göre bir değerlendirme yapılamamış ve iyileşme süresi geçtikten sonra yapılmış alt ekstremiteye yönelik eklem açıklıklarını dereceleri ile belirtir, nötral sıfır metoduna göre, sağ ve sol taraf mukayeseli (sağlam tarafla karşılaştırmalı) ortopedik muayenesinin sunulması halinde özürlülük ölçütü yönetmeliğine göre değerlendirme yapılacağı belirtilmiş ise de, murisin vefat etmiş olduğu dikkate alındığında bu doğrultuda bir değerlendirme yapılamayacağı anlaşılmakla tespit edilen meslekte kazanma gücü yönetmeliğine göre belirlenen maluliyet oranı doğrultusunda ve kesinleşen Bakırköy ….. Asliye Ceza Mahkemesi’nin ….. esas, ….. karar sayılı dosyasında aldırılan 04/09/2018 tarihli bilirkişi raporunda; sürücü …’in asli kusurlu olduğu, yaya …’ın kusurlu olmadığı yönündeki raporuna itibarla aktüer hesabı yapılmak üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından sunulan 27/09/2021 tarihli raporda, 24/11/2017 günü trafik kazasında yaralanarak %5.2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılan ve geçici iş göremezlik süresi 12 ay olan …’ın kusurunun bulunmamasına göre sürekli iş göremezlik tazminatının 148,34 TL olduğu bildirilmiştir.
Bilirkişi tarafından geçici iş göremezlik yönünden de değerlendirme yapılmak üzere itiraz doğrultusunda ek rapor alınmış, 14/02/2022 tarihli raporda; …’ın 12 aylık geçici iş göremezlik süresi dikkate alındığında 19.439,41 TL geçici iş göremezlik yönünden tazminat hesabı yapıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekili belirsiz alacak olarak açmış olduğu davadaki talebini 24/02/2022 tarihli talep arttırım dilekçesi ile arttırmış ve müvekkilleri için sürekli iş göremezlik 148,34 TL, geçici iş göremezlik 19.439,41 TL olmak üzere toplam 19.587,75 TL’nin davalılar … ve …’dan kaza tarihi, davalı … şirketinden başvuru tarihi itibariyle işleyecek en yüksek mevduat faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına göre davacıların celbedilen nüfus kayıtlarına göre murisleri olan …’ın 24/11/2017 tarihinde yaya haldeyken davalıların sürücüsü maliki ve sigortacısı oldukları ……. plakalı aracın çarpması nedeniyle ayağından yaralandığı, daha sonra …’ın kalp rahatsızlığı nedeniyle yoğun bakıma alınarak 13/01/2019 tarihinde vefat ettiği, her ne kadar davacılar tarafından destekten yoksun kalma tazminatı talep edilmiş ise de, aldırılan 26/06/2020 tarihli ATK raporunda kaza ile ölüm arasında illiyet bağı bulunmadığının bildirildiği anlaşıldığından davacıların destekten yoksun kalma tazminatı ve cenaze defin giderinden kaynaklı maddi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Davacıların terditli olarak talep etmiş oldukları maluliyetten kaynaklı maddi tazminat istemleri yönünden ise davacıların murisin tek mirasçısı oldukları ve mirasçılık sıfatına istinaden sürekli ve geçici iş göremezlik taleplerinin bulunduğu anlaşılmakla aldırılan 22/07/2020 tarihli ATK raporunda, murisin iyileşme tarihinden sonrasına ait filmlerinin gönderilmesi halinde özürlülük ölçütü yönetmeliğine göre değerlendirme yapılabileceği mevcut haliyle meslekte kazanma gücü yönetmeliğine göre değerlendirme yapıldığı belirtilmiş olup, davacı tarafça murisin tedavi evraklarının celbi için talep edilen müzekkere yazıldıktan sonra aldırılan 24/02/2021 tarihli ATK raporunda özürlülük ölçütü yönetmeliğine göre değerlendirme yapılamayacağı, meslekte kazanma gücü yönetmeliğine göre murisin %5,2 (yüzdebeşvirgüliki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 12 (oniki) aya kadar uzayabileceği bildirilmiş olup, yukarıda da açıklandığı üzere özürlülük ölçütü yönetmeliğine göre bir rapor düzenlenemeyecek olması nedeniyle meslekte kazanma gücü yönetmeliğine göre düzenlenen rapora itibar edilerek aktüer bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
Aktüer bilirkişi tarafından sunulan kök ve ek raporlar, yeterli teknik incelemeyi içerdiğinden hükme esas alınmış ve davacılar tarafından yapılan talep arttırım doğrultusunda sürekli ve geçici iş göremezliğe ilişkin maddi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmiştir.
Davalı … tarafından başvuru yapılmadığına ilişkin dava şartı itirazında bulunulmuş ise de, sigortaya başvuru yapıldığı anlaşıldığından bu savunmaya itibar olunmamış ve davalı … şirketinin davacı tarafça 22/07/2019 tarihinde yapılan başvurunun 26/07/2019 tarihinde tebliği ile 08/08/2019 tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilerek bu tarih itibariyle faize hükmolunmuştur.
Manevi tazminat yönünden ise,
Yargıtay ….. Hukuk Dairesi’nin ….. esas, …. karar sayılı ilamında; “Zararlandırıcı olay ve 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47.maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aitti. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Zarar kavramına ruhsal ve sinirsel yükümlülüğün ihlalinin de girdiği ve yakınların manevi tazminat isteyebileceği doktrin ve Yargıtay kararlarıyla kabul edilmekteydi. (Hukuk Genel Kurulu 26/04/1995 gün, 1995/11 – 122, HGK 23/09/1987 gün, 1987/9-183) nitekim bu yüzden 6098 sayılı TBK’nun 56.maddesiyle bu konu yeniden düzenlenmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 56. maddesinde bedensel zararlardan doğan manevi tazminat düzenlenmiş ve bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, Hâkimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebileceği, ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde ise zarar görenin veya ölenin yakınlarının da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesini talep edebileceği hüküm altına alınmıştır.
Ancak TBK. m. 56/f. 2’de yer alan ağır bedensel zarar ifadesinin hangi tür zararları kapsayacağı ise madde metninden açık bir şekilde anlaşılmamaktadır. TBK. m. 56/f. 2’de anılan ağır bedensel zararlardan ne anlaşılması gerektiği konusunda ise 6098 sayılı Kanunu’na dair Adalet Komisyonu raporundan faydalanılabilir. Zira Komisyon raporunda bu hususun netliğe kavuşmasına imkân tanıyan açıklamalar mevcuttur. Buna göre “ağır bedensel zararın takdirinde”, zarara uğrayan organların önemi, oluşan iş-görmezlik derecesinin oranı, uğranılan ruhsal zararın niteliği ve diğer durumlar gözetilecektir. (Adalet Komisyonu Raporu, s. 267. http://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem23/yil01/ss321.pdf) Somut olayda, zararlandırıcı olayın özelliği, yaralanmanın niteliği, meslekte kazanma gücündeki kayıp oranı ve özellikle kazazedenin yaralanmasının ağır bedensel zarar oluşturmamasına göre davacı eş ve çocuk yararına manevi tazminat koşulunun oluşmadığı anlaşılmakla manevi tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacıların destekten yoksun kalma, cenaze ve defin giderinden kaynaklı maddi tazminat taleplerinin reddine,
Davacıların manevi tazminat taleplerinin reddine,
Davacıların mirasçı sıfatıyla talep ettikleri sürekli ve geçici iş göremezliğe ilişkin maddi tazminat taleplerinin kabulü ile sürekli iş göremezlik tazminatı olarak 148,34 TL, geçici iş göremezlik tazminatı olarak 19.439,41 TL olmak üzere toplam 19.587,75 TL maddi tazminatın davalı … temerrüt tarihi olan 08/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ve poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olarak, davalılar … ve … kaza tarihi olan 24/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara miras payları oranında ödenmesine,
Alınması gerekli 1.338,03 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 44,40 TL peşin harç, 300,90 TL tamamlama harcı ve 158,00 TL ıslah harcının mahsubuyla bakiye 834,73 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 44,40 TL peşin harç, 300,90 TL tamamlama harcı ve 158,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 547,7‬0 TL’nin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi / ATK gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 3.606,1‬0 TL yargılama giderinin(yapılan yargılama giderleri maddi tazminat taleplerinin delillendirilmesi için yapılmış olup, ayrıca manevi tazminata yönelik yargılama gideri yapılmadığı hususu dikkate alınarak) davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
Davacının terditli olarak maddi tazminat talebinde bulunduğu ve terditli taleplerinden maluliyete ilişkin tazminat talebinin kabulüne karar verildiği dikkate alındığında davalı … lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Davalı … tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekili(e-duruşma) ve davalı …’in yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/04/2022

Katip …

Hakim …