Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/813 E. 2021/409 K. 31.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/813 Esas
KARAR NO : 2021/409

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/10/2019
KARAR TARİHİ : 31/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin kargo hizmeti vermekte olduğunu ve davalı taraftan ticari defter ve kayıtlar ile fatura alacağından kaynaklanan cari hesap alacağının bulunduğunu, davalı hakkında başlatılan Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyasında icra takibi sonrası 2.036,00 TL ödeme yapılıp, bakiye miktarın ödenmediğini, davalı-borçlunun dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı usulüne uygun meşruhatlı davatiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Dava, davacının, cari hesap ekstresine dayalı alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün….. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 11.550,51 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222 nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Davalı usulune uygun meşruhatlı davetiyeye rağmen ticari defter ve belgelerini ibraz etmemiştir.
Bilirkişi 08/09/2020 havale tarihli raporunda; davacının defter kayıtlarının dayanağı belgelerle uyumlu olduğu, defterlerinin birbirini teyit ettiğinin tespit edildiğini ve defterlerin HMK 222.maddesi gereğince sahibi lehine delil olma özelliğine haiz bulunduğunu, ticari defterlerde kayıtlı olan ve cari hesaba konu faturaların tablo şeklinde bilirkişi raporunda gösterildiğini, defter kayıtlarına göre en son ticari işlem tarihi olan 11/11/2017 tarihi itibariyle davacının, davalı firmadan 11.550,51 TL alacağı göründüğünü, icra takibinden sonra 16/07/2018 tarihinde 2.036,00 TL ödeme yapıldığından kalan bakiye tutarın 9.514,51 TL olduğunu bildirmiştir.
Davacı vekiline, 3 no’lu celsede bilirkişi raporunda liste halinde sunulan ve cari hesaba konu olan faturalara ilişkin hizmetin verildiğine dair varsa elindeki belgeleri sunmak, herhangi bir belge ibraz edilmeyecekse yemin deliline dayanılıp dayanılmayacağı, dayanılacaksa yemin metnini sunmak üzere iki haftalık kesin süre verilmiş olup, verilen kesin süre içerisinde istenilen bilgi ve belgeler sunulmadığı takdirde dosyanın mevcut haline göre değerlendirileceği, yemin deliline dayanılıp dayanılmayacağı hususunda beyanda bulunularak yemin metni sunulmadığı takdirde yemin teklifinde bulunmayacağının kabul edileceği hususunun ihtar edildiği, davacı vekili tarafından sunulan 08/10/2020 tarihli beyan dilekçesiyle HMK 222/3.maddesi gereğince davalı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde defterlerini ibraz eden müvekkili şirketin ticari defterlerinin lehine delil olarak kabul edilmesi gerektiği, alacağın yemin deliline gerek kalmaksızın sübuta erdiği belirtilerek davalı şirket ile ilgili gönderilere ilişkin liste mahkemeye ibraz edilmiş olup, taşıma nüshalarının tutulduğu depo adresi olan Tekirdağ’da yerinde inceleme yapılması talep edilmiş ise de, 08/09/2020 havale tarihli bilirkişi raporunda; cari ekstreye konu ihtilaflı fatura numaraları tek tek belirtilmiş olup, gerek pandemi süreci nedeniyle bir çok kurumun dahi uzaktan inceleme yaptığı bir dönemde 10 adet fatura için varsa taşıma ya da irsaliye belgelerinin ibrazı istenilmiş olup, davacının, bilirkişi incelemesinde tüm defter ve belgelerini ibraz etmesi hususu kendisine ihtar edildiğinden ayrıca sadece 10 adet varsa taşıma irsaliyesinin ibraz edilmeyerek somut bir gerekçe sunulmaksızın yerinde inceleme talebi mahkememizce kabul görmemiş ve ibraz edilen listeler üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişi 26/01/2021 tarihli raporunda; cari hesap ekstresinin 01/08/2017 – 16/11/2017 dönemine ilişkin olduğu ve yapılan ödemeler ile düzenlenen faturaların ayrı ayrı tablolar halinde belirtildiği, davacının ibraz etmiş olduğu listedeki bir kısım belgelerin 2018 yılı taşımalarına ilişkin olup, davaya konu olmadığını, diğer ek listedeki belgede ise teslim alma, teslim etme ve evrak tarihi kısımlarının okunamayacak içeriğe sahip olduğunu, bu listelerde gönderici, alıcı, kargo numarası ve teslim bilgisi yer almakta ise de, evrak tarihi ve teslim tarihi bilgileri görülemediğinden, söz konusu listelere dayalı olarak faturalara konu hizmetin nihayete erip ermediği noktasında belirleme yapılmasının imkan dahilinde olmadığını, keza dosyasına cari hesapta görülmekte olan faturalarında sunulmamış olduğunu, söz konusu faturaların dosyasına ibraz edilmediğinden fatura içeriği kargo gönderi numaraları ile davacının sunmuş olduğu liste içeriği, kargo gönderi numaralarına uygunluğu yönündende tetkik yapılamadığını bildirmiştir.
Takip dosyası, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına nazaran; icra takibinin dayanağı cari hesap ekstresinde davalı şirkete atfen atılmış bir imza ve isim bulunmadığı, davacı tarafça davalının imzasını taşıyan cari hesap mutabakat belgesinin ya da cari hesaba ilişkin sözleşme ilişkisini ispatlayacak fatura ve irsaliye de sunulmadığı, davacının ticari defterlerinde alacağı kayıtlı ise de, davacının her zaman tek taraflı düzenleyebileceği nitelikteki defter ve kayıtlarına dayanamayacağı, diğer delillerle bu alacağını ispatlaması gerektiği, bu hususta kendisine verilen süreye rağmen ispata elverişli bir delil sunulmadığı, cari hesaba konu faturaların değerleri dikkate alındığında BA ve BS bildirim sınırı altında kaldığından bu yönde de bir araştırma sonuca etkili olmadığından yapılmadığı, davacının davaya konu icra takibinden dolayı ve takibe dayanak olarak gösterilen cari hesap ekstresi nedeni ile iddia ettiği bakiye alacağını yazılı delil ve belgelerle ispatlayamadığı gibi yemin deliline de dayanmadığı, bu haliyle davasını ispatlayamadığı anlaşıldığından davarın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 31/03/2021

Katip …

Hakim …