Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/81 E. 2019/1207 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/81
KARAR NO : 2019/1207

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 06/02/2019
KARAR TARİHİ : 12/12/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 25/12/2019
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; Bakırköy ……. İş Mahkemesinin …….. E. Sayılı dosyasında müvekkili kurumca, 2002 tarihli iş kazasına ilişkin olarak sigortalıya ödenen gelirin, ödenek ve masraflar gibi bir takım ödemelerin tahsili maksadıyla işveren……..Maddeler San. Ve Tic. Ltd. Şti. Aleyhine rücuen tazminat davası ikame edildiğini, yargılama sürecinde tasfiye halindeki ……..Maddeler San. Ve Tic. Ltd. Şti.tasfiye işlemlerinin sona erdiği ve ticaret sicilden terkin edildiğinin anlaşıldığını, ticaret sicilden terkin edilen, bu halde taraf ehliyeti bulunmayan şirket hakkında hüküm verilmesi mümkün olmadığından, mahkemece 28/01/2019 tarihli duruşmada verilen 1 nolu ara karar ile ihya davası açmak üzere süre verildiğini, rücuen tazminat davasının davalısı olan şirketin ihyasının istenmesi ve terkin işleminin iptali ile bu işlemlerin ticaret siciline tescil edilmesine karar verilmesini isteme zorunluluğunun hasıl olduğunu, ihyası istenen şirketin …… Bölge …… Cad. No:…… Büyükçekmece İstanbul adresinde bulunan……..Maddeler San. Ve Tic. Ltd. Şti. olduğunu, bu sebeplerle şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı……..Maddeler San. Ve Tic. Ltd. Şti. Tasfiye memuru cevap dilekçesinde özetle: Tasfiye memuru olduğu şirket ile ilgili yasal işlemler yapılarak ticaret sicilinden terkin edildiğini, davacı …… Başkanlığı tarafından şirketin ihyası için dava açıldığını, davacı ……. tarafından açılan davanın devam edebilmesi için şirketin ihya edilmesinin yasal zorunluluk olduğunu, davacı tarafından Bakırköy …….. İş Mahkemesinin ……. E. Sayılı dosyası ile açılan davasındaki taleplerini kabul anlamına gelmemek kaydı ile şirketin ihyası için açılan davayı kabul ettiklerini, davanın kabul edilmesi ve davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı……..Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin davaya konu olayın cereyan ettiği dönemde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun m.34 ve Ticaret Sicil Tüzüğü m.28 hükümleri çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, müvekkili yönünden açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın dayanağını oluşturan Bakırköy …… İş Mahkemesinin …….. E. Sayılı dosyasının tetkikinde; davacı ……. tarafından davalı ……..Mad. San. Ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine açılan rücuen tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Celp edilen ticaret sicil kaydına göre ……..Mad. San. Ve Tic. Ltd. Şti.nin 01/08/2008 tarihinde tasfiyesine karar verildiği, 13/08/2008 tarihinde tescil edildiği, şirketin tasfiyesinin sona erdiği 01/10/2009 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının kapatıldığı, daha sonra söz konusu şirketin yeniden ihyasına karar verildiği 23/08/2013 tarihinde tescil edildiği anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Dava sicilden resen terkin edilen …….. Mad. San. Ve Tic. Ltd. Şti’nin ihyası isteminden ibarettir.
6102 sayılı TTK.nun 547. maddesi:
(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir. Hükmünü içermektedir.
Limited şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması gerekir. Şayet, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, limited şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır.
Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi, aynı zamanda Borçlar Hukukuna ilişkin bir hukuki işlem olup, bu karar ve işlemin hataya dayanması karşısında gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hataya veya kasta dayalı, şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasının gerek o işlemi gerçekleştirenlerce, gerekse bundan zarar görenlerce istenebilmesi Borçlar Hukukunun temel kurallarından biridir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.01.1999 gün ve 1999/10-1-1 sayılı Kararı).
Bu durumda, tüzel kişiliğin yeniden ihyasına gidilerek yargılamanın limited şirket tüzel kişiliğine karşı devamının sağlanması gerekmektedir.
Somut olayda, şirketin 01/08/2008 tarihinde tasfiyesine karar verildiği, 13/08/2008 tarihinde tescil edildiği, şirketin tasfiyesinin sona erdiği 01/10/2009 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının kapatıldığı, daha sonra söz konusu şirketin yeniden ihyasına karar verildiği 23/08/2013 tarihinde tescil edildiğinden ticaret sicil kaydının yeniden açıldığı, söz konusu tescillerin ilan edildiği, şirketin tasfiye halinde olduğu, davacının, iş bu ihya davasının açılmasında hukuksal yararının bulunduğundan söz edilemediğinden aşağıdaki şekilde davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Davacı taraf harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalılardan ……Müdürlüğü yasal hasım olduğundan lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalılar tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalılara iadesine,
Dair karar, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/12/2019

Başkan……
e-imzalıdır
Üye …….
e-imzalıdır
Üye …….
e-imzalıdır
Katip ……
e-imzalıdır