Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/795 E. 2021/1051 K. 29.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/795
KARAR NO : 2021/1051

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 22/10/2019
KARAR TARİHİ : 29/11/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/11/2021
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında muhtelif tarihlerde gazete ve internet reklam yayını konusunda anlaşma yapıldığını ve faturalar tanzim edildiğini, müvekkili firma tarafından, faturalara konu reklam yayın hizmeti verilildiğini, Davalı firma tarafından cari hesapta kısmi ödemeler yapıldığını, davalı firmaya yönelik icra takibi başlatılan tarih itibariyle davalının müvekkili şirkete 705.295,14 TL borcu bulunduğunu, müvekkili şirketin davalı şirketten 705.295,14 TL cari hesap alacağı bulunması sebebiyle tarafımızca Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz etmesi sonucu takibin durduğundan bahisle davanın kabulü ile icra takibinin devamına, davalı tarafından yapılan haksız borca itiraz nedeniyle %20 icra inkâr tazminatı ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: taraflar arasında ticari ilişkinin kuruluşu aşamasında imzalanmış herhangi bir yazılı sözleşme bulunmadığını, cari ilişki faturalar ve mecra ordinoları üzerinden yürütüldüğünü, davacının sunduğu faturalarda ya da mecra ordinolarında vade farkı talep edilebileceğine ilişkin herhangi bir kayıt bulunmadığını, bu faturaların yasal veyahut taraflar arasında imzalanmış bir anlaşma uyarınca kaynağı bulunmadığını, bu nedenle mesnetsiz bu faturalara itiraz ettiklerini beyan ederek haksız ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının, davalı ile olan ticari ilişkinden kaynaklı oluşan fatura alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerinden ibarettir.
Sorun: Davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, davalının itirazlarının yerinde bulunup bulunmadığı varsa davacının takibe konu alacağın miktarının ne olduğuna ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Çözüm: Taraflarca sunulan delillerle, TBK, TTK, ve İİK bakımından değerlendirilmesinin yapılmasıdır.
Celp edilen Küçükçekmece …….. İcra Müdürlüğü’nün ……. esas sayılı dosyasının tetkikinde, 22.07.2019 tarihinde davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinde, Ödeme emrinin, borçluya 01.08.2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından, yasal süresi içinde
07.08.2019 tarihinde itiraz edildiği, itiraz nedeniyle takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup inceleme yapılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce Mali Müşavir bilirkişisinden aldırılan 18/10/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda, “… 2017 yılında kesilen vade farkı faturası olmadığı,
2018 yılında 3 adet, 2019 yılında 1 adet vade farkı faturası kesildiği, kesilen 4 faturadan 1 adedinin,
davalı /borçlu yanca, 8 günlük yasal sürede iade edildiği, diğer 3 tanesinin iade edildiğine dair bir fatura
ya da belgenin görülmediği, cari hesapta yer alan vade farkı faturaları toplamının;
(11.060,51+17.769,84+84.863,66) = 113.694,01 TL olduğu,
İki firma arasında vade farkı uygulamasına dair düzenlenmiş bir sözleşme olmadığı, davacı
yanın kesmiş olduğu faturalarda değişken olmak üzere, 60-90-120 gün vade ibaresinin yer aldığı, ancak
herhangi bir vade farkı oranının belirtilmediği, yine dava dosyasına sunulan davalı yanın kaşe ve
imzasını içeren mecra ordinosu denilen dökümanlarda da, bilgisayar ya da elle yazılmış 120 gün ve 90
gün vade ibaresinin yer aldığı,
her ne kadar, fatura 60-90-120 gün gibi farklı vadeler yazılmışsa da, vade farkının, ödenmeyen
faturalar için, 120 gün üzerinden aylık %2,5 orana göre ve bir yıl 360 gün kabul edilerek hesaplandığı,
vadesi geçen birden fazla fatura için toplu vade farkı hesaplanarak, dönemler itibari ile tek bir fatura
kesildiği, Davalı/borçlu yanın, kesilen toplam 4 adet vade farkı faturasından 1 adedini iade ettiği ve
iadenin, davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu , diğer 3 faturaya dair iade faturası görülmediği ,yani kesilen vade farkı faturalarının davalı yanca kabul edildiği hususunun, Sayın Mahkeme’ce kabulü
halinde ; cari hesap alacağının , takip tarihi itibari ile 705.295,14 TL olacağı,
Şayet , iki firma arasında vade farkı uygulamasına dair düzenlenmiş bir sözleşme olmadığı,
faturada (60-90-120 gün) vade farkı ibaresi yazılmışsa da, düzenlenen faturalarda vade farkı oranın ve
vade farkının hangi faturalar için düzenlendiğinin belirtilmediği hususları doğrultusunda, Mahkeme’ce vade farkı istenemeyeceği konusunda karar verilmesi durumunda, alacağın , takip
tarihi itibari ile ; (705.295,14-113.694,01)= 591.601,13 TL olacağı,
Takip tarihine kadar işlemiş faiz talep edilmediği, takip tarihinden sonrası için %19,5 oranında
avans faizi talep edildiği, her iki tarafın da tacir olması sebebi ile takipten sonrası için değişen oranlarda avans faizi talep edilebileceği, ..” rapor edilmiştir.

Davalı vekili tarafından UYAP sistemi üzerinden mahkememize sunulan 23/11/2021 tarihli beyan dilekçesi ile davalı davayı kabul etmiştir, davalı vekilinin vekaletnamesinde kabul yetkisinin olduğu görülmüştür.
Davacı vekili tarafından UYAP sistemi üzerinden mahkememize sunulan 23/11/2021 tarihli dilekçede, davalının kabul beyanına karşı bir diyeceklerinin bulunmadığını, duruşma günü beklenmeksizin vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri dahil davanın kabulünü talep ettiği görülmüştür.
Dava, davacının, cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
HMK’nun 308 – 312 maddelerinde davayı kabul müessesesi düzenlenmiş olup, davayı kabul davacının talep sonucuna davalının muvafakat etmesidir. Davayı kabul, davaya son veren taraf işlemlerinden olup, davalı vekilinin vekaletnamede davayı kabul yetkisi olduğu anlaşılmakla yargılamanın uzamaması bakımından duruşma günü beklenmeksizin dosya resen ele alınmış olmakla davanın kabul nedeniyle kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabul nedeniyle kabulü ile 705.295,14 TL asıl alacak yönünden davalının Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına,
2-Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 141.059,02 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 48.178,71 TL harçtan peşin alınan 12.044,68 TL harcın mahsubu ile eksik 36.134,03 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 1.485,20 TL posta masrafı ile toplam harç gideri 12.095,48 TL ki toplam 13.580,68 TL. yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 52.314,76 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
8-Arabuluculuk Ücreti olan 1.320,00 TL.nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere HMK.320/1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.29/11/2021

Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸(e-imzalıdır) ¸(e-imzalıdır) ¸(e-imzalıdır) ¸(e-imzalıdır)