Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/787 E. 2020/208 K. 17.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/787 Esas
KARAR NO : 2020/208

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/10/2019
KARAR TARİHİ : 17/02/2020
KARAR YAZILMA TARİHİ : 13/04/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı firmaya iş güvenliği ve iş yeri hekimliği hizmeti verdiğini, taraflar arasında uzun süredir ticari ilişki olması ve bu sebeple oluşan güven nedeniyle aralarında hizmet sözleşmesi imzalanmadığını, ancak müvekkilinin hizmete başlayabilmesi için davalı şirket yetkililerinin ….. sistemi üzerinden iş güvenliği atamasının yapıldığını, müvekkilinin sistem üzerinden göndermiş olduğu talebin onaylandığını, tüm bu hususların ….. sisteminde bulunduğunu, yazılı sözleşme olmasa dahi zımni olarak taraflar arasında sözleşme ilişkisinin kurulduğunu, davalı firmanın almış olduğu hizmete karşılık bedel ödeme yükümlülüğünün yerine getirmediğini, davalının fatura bedellerinden kaynaklı oluşan cari alacağı ödemediğini, alacağının tahsili amacıyla davalı şirkete karşı Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine başlatılan Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün …… ve …… esas sayılı icra takiplerine haklı olarak itiraz edildiğini, itirazın iptali davalarında takip talebi ile sıkı sıkıya bağlı bulunulduğundan talep edilen hususlar dışına çıkılamayacağını, Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyasının dayanağının “cari kart bilgilerine istinaden 2017 yılı hizmet faturalarının” gösterildiğini, ancak aynı müdürlüğün ….. esas sayılı takip dosyasının dayanağının “cari kart bilgilerine istinaden 12/06/2017 tarihli hizmet faturasının” gösterildiğini, her iki takibin de 2017 yılına ait olduğundan biri diğerini barındırdığından davacının diğer takipten feragati olmaksızın yeni takip yapması sebebiyle davanın mesmu olmadığını, müvekkilinin böyle bir borcu bulunmadığını, taraflar arasında her hangi bir sözleşme bulunmadığını, buna karşılık arada sözleşme bulunmaksızın resen hizmet verildiğinin davacı yanca ispat edilmesi gerektiğini, dava dilekçesinde belirtilen faturaların kendilerine tebliğ edilmediğini, müvekkilinin kayıtlarında bu faturaların bulunmadığını, davacının basiretli bir tacir gibi davranmadığını, ….. sisteminde onaylanan bir hizmet bulunmadığını, 2017 yılında bu hizmeti başka bir şirketten aldığını, davanın reddi ile davalının %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına çarptırılmasını, yargılama ücreti ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davacı ve davalı vekilleri cevaba cevap ve ikinci cevap başlıklı beyan dilekçeleri sunmuşlardır.
Dava, davacının, faturaya dayalı hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinin sonunda davayı açmayı denediğinde arabuluculuk dosya numarasının taraflar ile eşleşmediği gerekçesiyle sistemden dava açılamadığını, arabulucu ile görüşmesinde her hangi bir hata olmadığının bildirildiğini, sistem hatası nedeniyle UYAP üzerinden açılamadığını belirtmiştir.
Mahkememizce UYAP sisteminden yapılan yoklamasında arabuluculuk son tutanağının bulunmadığı tespit edilmiş, davacı yana tensiple arabuluculuk tutanağının aslının veya Arabulucu tarafından onanmış bir suretinin sunulması için 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A/2 gereği 1 haftalık kesin süre verilmiştir. Tensip 8. Maddesinde yer alan ihtaratta kesin süreye riayet edilmemesi halinde davanın usulden reddedileceği açıkça belirtilmiş olup tensip zaptı davacı vekiline usulüne uygun olarak 27/11/2019 tarihinde tebliğ edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nın 114 maddesinde, dava şartları açıkça sayılmış ve 114/ 2. maddesi gereğince diğer kanunlarda sayılan dava şartlarına da atıfta bulunmuştur. 6102 Sayılı TTK ‘nun 5/A maddesi (Ek:6/12/2018-7155/20 md.) “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir. TTK’nun 5/A maddesi (Ek:6/12/2018-7155/20 md.) “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” şeklinde getirilen düzenleme ile arabuluculuk müessesesine başvurunun bir dava şartı olduğunu benimsenmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına göre; 7155 Sayılı Kanun ile 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanuna eklenen 5/A maddesi uyarınca, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin ticari davalarda dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak hüküm altına alınmış olup TTK’nun 5/A ve 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesinin ikinci fıkrası uyarınca arabulucuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın dava şartı yokluğundan reddine,
2-Alınması gerekli 54,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 44,75 TL harcın mahsubuyla bakiye 9,65 TL ‘nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT md.7/2 gereğince hesap edilen 393,04 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
6-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzünde; alacak miktarı İstinaf/Kesinlik sınırının altında kaldığından HMK 362 maddesi uyarınca kesin olarak verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 17/02/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır