Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/761 E. 2021/230 K. 24.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/761 Esas
KARAR NO : 2021/230

DAVA : Deniz Ticaret (Deniz Taşımacılığı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 09/01/2018
KARAR TARİHİ : 24/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalının taşıma işini üstlenmiş olması nedeniyle cari hesaptan kaynaklanan alacağı bulunduğunu, alacağın tahsili için Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu şirketin dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra dairesinin yetkisine itiraz ettiğini, davanın da yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili icra dairesinin borçlu şirketin ikametgah adresi olması gerektiğini belirtmiştir.
Dava, davacının, davalıya vermiş olduğu taşıma hizmeti kapsamında ödemiş olduğu demuraj faturalarının davalıdan tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizden verilen 11/05/2018 tarih ve ….. Esas …… sayılı kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ….. Hukuk Dairesi’nin 11/09/2019 tarih ve ……. Esas, …… Karar sayılı ilamıyla kaldırılmış olup, yeniden yapılan yargılamada; davanın cari hesap ilişkisinden kaynaklı olması nedeniyle davalının icra dairesinin yetkisine yapmış olduğu itirazın TBK 89.maddesi gereği reddine karar verilmiştir.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Mahkemizce aldırılan 17/03/2021 tarihli rapora yapılan itirazlar doğrultusunda farklı bir bilirkişiden alınan 28/01/2021 tarihli raporda; davacının akdi taşıyan, davalının taşıtan olduğu taşımada, taşımanın “…… ” klozu ile düzenlenen konişmento tahtında taşıma yapıldığı, davacının bu taşımada malı alıcısına teslim bakımından konşimentoya göre “…… ” kaydı gereği, ……. liman-konteyner sahasına indirmesi ve orada varış ihbarı ile alıcısına teslimini sağlaması gerektiği, davacının navlun alacağı tahsil edilmemesine karşın, taşınan mala hapis hakkı kullanmamayı taahhüt ettiği, malın limanda teslime hazır edildiğinde, navlun tahsil edilmediği gerekçesi ile mala hapis hakkı kullanımı ve bunun yol açtığı bekleme ve demuraj ücret talebi somut taşıma-navlun sözleşmesini tevsik eden konişmento hükümleri ile uyumsuz olduğu, davacının alt taşıyıcısı-fiili taşıyana ödemek durumunda kaldığı demuraj – bekleme ücreti ödemesini açık konişmento kaydı karşısında davalıya yansıtılamayacağını bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; taraflar arasında her ne kadar taşımaya ilişkin bir sözleşme bulunmasa da, yüke ait konşimentonun düzenlenmesi ve yükün teslim alınmasıyla navlun sözleşmesinin kurulmuş olduğu, bu hususta taraflar arasında da herhangi bir ihtilaf bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının gönderici olduğu ve davalının taşıma işini üstlendiği İzmir/Türkiye – Hong Kong güzergahında taşınacak mallarda konşimentoda “…… ” klozunun bulunması nedeniyle taşıyanın her durumda navluna hak kazanıp kazanmadığı ve davalı tarafça malların bekletildiği alan işletmecisi ……. firması tarafından davacıya gönderilen 06/11/2017 tarihli 18.263,68 USD bedelli ve 09/11/2017 tarihli 2.113,00 USD bedelli faturaların davalıya yansıtılıp yansıtılmayacağı hususlarındadır.
Davacı firma, davaya konu taşıma işleminde sözleşmesel taşıyan olup, dava dışı ……. firmasının ise alt taşıyan olduğu ve alt taşıyanın davacıya düzenlemiş olduğu demuraj ücretine ilişkin takibe konu faturalardan dolayı davalı gönderene açmış olduğu davada husumetinin bulunduğu kabul edilmiş ise de, demuraj ücreti, bekleme ücreti olarak kabul edilmekte olup, taşıyanın kendisinden kaynaklanmayan, alıcı ve/veya gönderenin sebebiyet verdiği bir durumdan meydana gelen, taşıyanın kontrolü ötesinde gerçekleşmiş olaylar neticesinde bekleme gerçekleşmesi ihtimalinde taşıyanın edinmeye hak kazandığı bir ücrettir. Yani burada yükün tesliminde gecikme olup olmadığı, gecikme var ise bu gecikmeye kimin sebebiyet verdiği hususları önem arzetmektedir. Davacının demuraj talep etmede haklı olduğunu, yükü teslimde gecikme olduğunu, bu gecikmeye taşıyan olarak kendisinin sebebiyet vermediğini ispatlaması gerekmektedir. Davacı konşimentoda …… ifadesi bulunduğundan malın varma yerine ulaştığında navlunun her durumda ödenmesi gerektiğini iddia etmiş ise de, aldırılan son bilirkişi raporunda da ayrıntılı olarak değerlendirildiği üzere …… ifadesi, davacının iddiasının aksine taşıma tamamlandığında navlun için hapis hakkı kullanımını engellemek için yani navlun sorumluluğunu aktif taşıyan ve ona karşıda taşıtanda olduğunu teyit etmek için konulmaktadır. Taşınan malın navlun peşin ödendiği kaydı ile taşınmasına karşın hapis hakkı kullanımı ve bekleme haksız olup, malın varma limanı masrafları karşılığı alıcısına teslimi gerekmektedir.
Davalı, navlunun taşıma tamamlandıktan sonra 24/11/2017 tarihinde ödediği, taşınan malın 08/09/2017 tarihinde varma limanına vardığı ve bindirilmenin yapıldığı, ancak navlunu tahsil edemediği için malın beklemeye girdiği, alıcının navlunun sorumluluğu olmadığına ilişkin konşimentoya rağmen malın alıcısına teslim edilmeyerek fiili taşıyan ve ona talimat vererek teslimi engelleyen akdi taşıyan davacının demuraj ücretinden sorumlu olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir. Davalının icra inkar tazminat talebinin ise davacının takibinde haksız ve kötüniyetli olduğu hususu ispat edilememiş olup, yasal şartlar oluşmadığından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın reddine,
Davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine,
Alınması gerekli 59,30 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 1.311,94 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.252,64 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 10.786,94 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafça yapılan 82,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı.
24/02/2021

Katip …

Hakim …