Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/760 E. 2022/173 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/760 Esas
KARAR NO : 2022/173

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/04/2019
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 01/04/2019
KARAR TARİHİ : 15/02/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 31/03/2022
Davanın Bakırköy …… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …… esas numaralı dosyası ile 01/04/2019 tarihinde açıldığı, Bakırköy …… Asliye Hukuk Mahkemesinin …… esas sayılı dosyasında Bakırköy …… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ……. esas sayılı dosyası ile 03/04/2019 tarihinde birleştirme kararı verildiği, Bakırköy …… Asliye Hukuk Mahkemesince asıl dava ve birleşen dava hakkında 05/04/2019 tarihinde görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiği, mahkememize 15/05/2019 tarihinde tevzi edildiği ve …… esasına kaydının yapıldığı, mahkememizce 17/05/2019 tarihinde asıl ve birleşen dava hakkında arabuluculuk dava şartı yokluğundan davaların usulden reddine karar verildiği, mahkememiz kararının istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …… Hukuk Dairesi’nin 01/10/2019 tarih ve …… Esas ……. Karar sayılı ilamıyla kaldırıldığı, bunun üzerine …… esas sayılı dosyasına kaydının yapıldığı anlaşılmakla Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkette 2011 yılından 2016 yılına kadar muhasebe ve yönetici asistanı olarak çalıştığını, müvekkilinin davalı şirkette büyük emek ve özveriyle işinin takipçisi olduğunu ve zamanla şirket yetkilisi …….. ‘la aile ortamı ve güven ilişkisi oluştuğunu, 2013 yılı ve devamından sonra davalı şirketin büyümesi ve çalışan sayısının artması nedeniyle vergisel anlamda aşırı yükün oluşmasına bağlı davalı şirketin yaptığı satış ve tahsilatların müvekkilinin maaş hesabından göndertmeye başladığını, yine şirket adına yapılan ödemeleri de müvekkilinin şahsi hesabı üzerinden koordine etmeye başladığını, müvekkilinin şirket yetkilisine güvendiğini için bu duruma itirazının olmadığını, bu durumun işten ayrıldığı 2016 yılına kadar devam ettiğini, müvekkilinin evlilik sürecine girip …… iline taşınmak istemesi nedeniyle işyerinden ayrılmak istediğini, davalı şirket yetkilisinin bu düzeninin bozulmasını istememesi nedeniyle müvekkilinin eşi …’a da iş teklif ettiğini, bir müddet eşinin de şirkette çalıştığını, müvekkilinin eşiyle birlikte birikimleriyle …… ‘da bir ev aldığını ve …… a taşınmaya karar verdiğini, bu süreçte düzeninin bozulmasını istemeyen davalı şirket yetkilisinin kötüniyetli olarak müvekkilinin hesabına yatan ve müvekkili tarafından atmden çekilip şirket kasasına konulan ve şirket adına yapılan ödemeleri sanki müvekkilinin zimmetine geçirmiş gibi iş yerinden çıkma ya da şirketi milyonlarca zarara uğratmışsın bu paraları öde diye müvekkilini tehdit ederek müvekkilinin gitmesini engellemeye çalıştığını, bunu kabul etmeyince de müvekkiline iftira atarak kararından vazgeçirmeye çalıştığını, müvekkilinin ayrılmasını sindiremeyen davalı şirket yetkilisinin 19/08/2016 tarihinde müvekkilini ve eşi …’ı iş yerine çağırdığını ve müvekkilinin işyerinden fiilen ayrıldığı gün şirket sahibi ve bir takım kişilerce şirkette alıkonulduğunu ve müvekkilinin sağlıklı hesap yapması fırsatı verilmeden hesabından (hesabındaki tüm parayı) 39.000-TLyi ” ……. ” açıklamalı şekilde 19/08/2016 tarihinde zorla şirketin hesabına aktarttığını, ayrıca müvekkiline bir kaç adet sıralı boş senet, yine eşi …’a da bir kaç boş senedi zorla imzalattırdıklarını, müvekkili ve eşinin bu şoku atlatır atlatmaz savcılığa yağma ve hürriyeti tahdit suçlamalarından suç duyurusunda bulunduğunu, buna müteakip müvekkili aleyhine hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak suçundan suç duyurusunda bulunduğunu, bu iki şikayetin tek dosyada birleştiğini, ancak dosyanın iyi takip edilmemiş olması nedeniyle işbu savcılık dosyasından Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ……. Sor. Sayılı dosyasıyla davalı şirket yetkisi ve diğer şüpheliler açısında takipsizlik kararı çıktığını, müvekkili aleyhine yapılan suç duyurusu yönünden kamu davası açıldığını, müvekkiline zorla ve boş olarak imzalatılan senetlerden 2 adet kambiyo senedinin üzeri keşide tarihi 19.08.2016, vade tarihi 22.08.2016 tarihi, 100.000,00TL bedelli şekilde doldurulduğunu ve toplamda 200.000,00TL bedelle Bakırköy ….. ATM.nin ……. D.İş- ….. K. Sayılı ilamıyla ihtiyati haciz kararı alınıp, Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… E. sayılı dosyasından icra takibine konu edildiğini, müvekkilinin üzerine kayıtlı tüm malvarlığına haciz ve bloke konulduğunu ve dosyadan müvekkili adına kayıtlı ….. İli, ….. İlçesi, …. Mah. ……. Ada, ……. Parsel, 9 no.lu bağımsız bölümün satışının Aydın İcra Müdürlüğü’nün …… Tal.sayılı dosyasından 110.100,00 TL bedelle satıldığını, işbu tahsilattan cezaevi harçları ve tahsil harçları kesintisi yapılarak 92.855,76TL alacaklının hesabına yatırıldığını, yine müvekkilinin sonradan işe girdiği ……. Genel Güvenlik Sis. Elk. Tel. Bil. İth. İhr. San. ve Tİc. Ltd. Şti.ne maaş haciz müzekkeresine gönderildiğini, müvekkilinin maaşından kesintiler yapıldığını, bu tahsilatların 05.04.2017 tarihinde 500,00TL, 04.05.2017 tarihinde 500,00TL, 06.06.2017 tarihinde 500,00TL, 04.07.2017 tarihinde 500,00TL, 03.08.2017 tarihinde 400,00TL, 06.09.2017 tarihinde 500,13TL, 04.10.2017 tarihinde 500,00TL, 02.11.2017 tarihinde 500,00TL ve 04.12.2017 tarihinde 272,35TL olmak üzere toplamda 4.172,48TL olduğunu, müvekkilinden haksız olarak tahsil edilen tutarın 114.272,48TL olduğunu, bu miktarın ticari avans faiziyle birlikte istirdadı gerektiğini bildirerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla öncelikle müvekkilinin daha fazla mağdur olmaması için Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… E. sayılı icra takibinin ihtiyaten durdurulmasına, mahkeme aksi kanaatte ise yine ilgili icra dosyasında yapılacak tahsilatların alacaklılara ödenmemesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini, dava konusu senetlere istinaden Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. E. sayılı dosyadan satılan taşınmaza ilişkin yapılan 110.100,00 TL tahsilatın yine maaş haciz müzekkeresi ile yapılan 4.172,48 TL olmak üzere toplamda 114.272,48 TL tahsilatın tahsil tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan istirdadına, dava konusu senetlere ilişkin kalan bedelden dolayı borçlu olmadığının tespitine ve senetlerin iptaline, davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen Bakırköy ….. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ……. Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının eşi …’ın davalı şirkette 2011 yılından 2016 yılına kadar muhasebe ve yönetici asistanı olarak çalıştığını 2013 yılı ve devamından sonra davalı şirketin büyümesi ve çalışan sayısının artması nedeni ile vergisel yükün oluşmasına bağlı olarak davalı şirketin yatığı satış ve tahsilatları davacının eşi …’ın maaş hesambından göndermeye başladığını şirket adına yapılan ödemeleri de davacının eşinin şahsi hesabı üzerinden koordine etmeye başladığını, bazı dönemler özge çlaşıkan adına şirket için kredi çekildiğini bu kredilerin kapatıldığını, …’ın şahsi hesabı ile şirket hesaplarının birbirine karıştığını, …ın iş yerinden fiilen ayrıldığı gün şirket sahibi ve bir takım kişilerce şikette alı konulduğunu ve davacının ve eşinin sağlıklı hesap yapması fırsatı verilmeden davacının eşi …ın hesabından hesabındaki tüm para olan 39.000,00TL maya özge yaman çıkışlarına istinaden açıklamalı şekilde 19/08/2016 tarihinde zorla şirketin hesabına aktardığını zorla davacıya ve eşine boş senet imzalatıldığını davacının eşinin savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu,ceza yargılamasının yapıldığını ileri sürerek; davanın Bakırköy …… Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ……. E.sayılı dosyası ile birleştirilmesine, Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün …… E. sayılı icra takip dosyasının ihtiyaten durdurulmasına, davanın kabulü ile 32.310,00TL olarak yapılan tahsilatın tahsil tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan istirdadına dava konusu senetlere ilişkin kalan bedelden dolayı borçlu olmadıklarının tespiti ile senedin iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 30.12.2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; iddia edilen senetlerin icraya konuluş tarihleri dikkate alındığında aradan uzun bir süre geçtikten sonra ses çıkarmayan davacıların söz konusu senetlere ilişkin borcu zımni olarak kabul ettiklerini, davacı tarafından imzalı senetlerin davalı şirkete olan borcun yazılı olarak ispatlandığıı konusu imzalara itiraz edilmediğini, davacı … hesabından davalı şirket hesabına 19.08.2016 tarihinde yapılan 39.000,00 TL bedelli ödemenin dekontun açıklama kısmında “……” yapılmıştır ibaresinin yer aldığını, söz konusu ödemenin davacı hesabından davalı şirkete ait olan ve bu sebeple davacının eşinin hesabına aktarılmış olan henüz davalı şirket giderleri için kullanılmayan bakiye bedel olduğunu, dava ve takip konusu senetlere ilişkin yapılan bir ödeme olmadığını, söz konusu senetlere ilişkin yapılan ödeme olduğuna dair herhangi bir açıklama ve sair belge olmadığını, davacının 22.06.2013 tarihinden sonra davalı şirketi zarar uğrattığını, banka hesabına maaş ödemesi dışında para transferleri yaptığını ve at yarışı, bahis gibi usulsüz aktarımlar yaptığını, Bakırköy ……. Asliye Ceza Mahkemesi …… E. ……. K. sayılı dosyası ile yapılan yargılamada “hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” suçundan hüküm giydiğini savunarak davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmilini talep etmiştir.
DELİLLER : Bakırköy ……. İcra Dairesinin ….. E.sayılı dosyası, Bakırköy …… İcra Dairesinin ….. E.sayılı dosyası, Bakırköy ……. İcra Hukuk Mahkemesi …… Esas sayılı dosyası, Bakırköy …… İcra Hukuk Mahkemesi …… Esas sayılı dosyası, Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesi …… D.iş sayılı dosyası, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı ….. Soruşturma nolu dosyası, Bakırköy …… Asliye Ceza Mahkemesi ….. Esas – …… Karar sayılı dosyası, Bağcılar SGK kayıtları, Yedieylül SGK kayıtları, bilirkişi incelemeleri, incelemeye sunulan faturalar, ticari defterler ve belgeler, muavin defter kayıtları, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacının asıl dava bakımından Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ……. birleşen dava bakımından Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ….. esas sayılı dosyalarından kaynaklı İİK 72. maddesi gereğince borçlu olmadığının tespiti ile dava konusu senetlere istinaden icra müdürlüklerince yapılan tahsilatın tahsil tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle istirdatına ilişkin olduğu anlaşıldı.
Asıl davaya konu Bakırköy …… İcra Müdürlüğü ……. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı – alacaklının, davacı – borçlu … aleyhine 19/08/2016 keşide, 22/08/2016 vade tarihli 100.000,00-TL bedelli, 19/08/2016 keşide, 22/08/2016 vade tarihli 100.000,00-TL bedelli iki adet bonoya dayalı olarak 200.000,00-TL asıl alacak, 81,60-TL ihtiyati haciz harcı, 400,00-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 116,67-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 200.598,27-TL miktar üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlattığı, ödeme emrinin davacı-borçluya 25/08/2016 tarihinde tebliğ olunduğu ve takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Birleşen davaya konu Bakırköy …… İcra Müdürlüğü …… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı – alacaklının davacı – borçlu … aleyhine 19/08/2016 keşide, 24/08/2016 vade tarihli 50.000,00-TL bedelli bonoya istinaden 50.000,00-TL asıl alacak, 81,60-TL ihtiyati haciz harcı alacağı, 400,00-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 50.481,60-TL miktar üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlattığı, ödeme emrinin davacı – borçluya 25/08/2016 tarihinde tebliğ olunduğu ve takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Bakırköy ……. İcra Hukuk Mahkemesi ……. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … tarafından davalı şirkete karşı icra takibine konu borca, yetkiye, faize, ferilerine itiraz edilerek takibin durdurulması yönünde dava açılmış, mahkemece 25/05/2017 tarihinde borca itiraza ilişkin İİK 169/a maddesinde belirtilen bir belge ile ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir. Bu karar tarafların yasal süre içerisinde istinaf etmemesi üzerine 07/06/2017 tarihinde kesinleşmiştir.
Bakırköy ……. İcra Hukuk Mahkemesi ……. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı … tarafından davalı şirkete karşı icra takibine konu borca, yetkiye, faize, ferilerine itiraz edilerek takibin durdurulması yönünde dava açılmış, mahkemece 25/05/2017 tarihinde borca itiraza ilişkin İİK 169/a maddesinde belirtilen bir belge ile ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir.
Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… D.iş sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı tarafından davacı … aleyhine davaya konu 50.000,00-TL bedelli senetten kaynaklı ihtiyati haciz talep edildiği, mahkemece 24/08/2016 tarihinde talebin teminat karşılığı kabulüne karar verildiği, ihtiyati haciz kararına karşı itirazda bulunulmadığı ve teminatın iade edildiği tespit edilmiştir.
Bakırköy ……. Asliye Ceza Mahkemesi ……. Esas – ……. Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı şirket yetkilisi …… tarafından davacı … hakkında yapılan suç duyurusu neticesinde mahkemece yapılan yargılama neticesinde sanık … hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan eylemine uyan TCK 155/2 maddesi uyarınca hapis cezası verildiği. TCK 51/1 maddesi uyarınca cezanın ertelendiği, hükmün istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ……. Ceza Dairesinin …… Esas – ……. Karar sayılı ilamı ile yasal koşulları oluştuğundan 5271 sayılı Kanunun 231/5. Maddesi uyarınca sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın 05/12/2018 tarihinde kesinleştiği tespit olunmuştur.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişiler SMMM ……. Nitelikli Hesap Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi ……. 06/10/2021 tarihli raporunda; Dosya kapsamında ve davalının ticari defterlerinde yapılan incelemede davacıların davalıdan her hangi bir mal satın aldığına dair bir delile rastlanmadığı, davalı tarafından davacılara yönelik bir mal satışı hususunda fatura kesildiğine veya sevk irsaliyesi düzenlendiğine dair bir bilgi ve belgenin sunulmadığı, davalı tarafça bonoların hangi hukuki bilgi ve belgeleri dosyaya sunması gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Yapılan bilirkişi incelemesinde mahkememiz dosyası ile birleşen Bakırköy …… Asliye Hukuk Mahkemesinin ……. esas sayılı dosyasının bilirkişi incelemesinde değerlendirilmediği anlaşılmakla tarafların rapora karşı beyan ve itirazları ile birleşen dosyanın değerlendirilmesi ile ek rapor tanzimine karar vermiştir.
Bilirkişi heyeti 19/01/2022 tarihli ek raporunda; Bakırköy …… Asliye Hukuk Mahkemesinin ……. E. sayılı dosyasına sunulu Bakırköy ……. Asliye Ceza Mahkemesinde aldırılan 27/03/2018 tarihli bilirkişi SMMM ……. tarafından tanzim edilen raporda; davacı …’ın 01/12/2011 – 19/08/2016 tarihleri arasında davalı şirketin muhasebe bölümünde çalıştığı, davacının ödemeler ile ilgili bankadan para çekme, hesaplar arası para aktırma, eft işlemi yapma, cari ödemeler, maaş ödemeleri gibi internet bankacılığı şifrelerini kullanma davalı tarafından kendisine verildiği, 2013 yılında banka hesabına gelen havale toplam tutarının 103.562,00-TL ve nakit çekilen tutarın 104.020,00-TL olduğu, 2014 yılında banka hesabına gelen havale toplam tutarının 142.280,00-TL ve nakit çekilen tutarın 141.278,00-TL olduğu, 2013 ve 2014 yılında gelen paraların …… ağırlıklı, ……, …… hesaplarından geldiği, gelen paraların gün içinde (1,2 saat) nakit çekildiği, şirket ödemelerinin (cep telefonu, araç MTV gibi) yapıldığı, rakamların sürekli ve yüklü olduğu, şifrelerin hesap sahiplerinin rızası ile kullandırıldığı, 2015 yılında hesaba gelen havale toplam tutarının 17.357,92-TL ve nakit çekilen toplam tutarın 13.353,80-TL olduğu, 2015 ve 2016 yılı hareketlerinde …… Basımdan gelen havalelerin büyük bir kısmının “tuttur” adlı bahis sitesine gönderildiği, bu tutarın usulsüz kullanıldığı ve maaş ödemesi ile ilgili olmadığı, 2016 yılında ……. Basıma 13.536,00-TL geldiği ve 12.010,00-TL olarak çekildiği, …… hesabına 26.270,00-TL geldiği ve …… tarafından 6.000,00-TL ile 12.700,00-TL çekildiği belirtilmiştir, dosyaya sunulu 19/08/2016 tarihli ……. bank banka dekontunda Davacı … tarafından …… hesabına “. … çıkışlarına” açıklaması ile 39.000,00-TL gönderildiği görüldüğünü beyan etmişlerdir.
İspat yükünü düzenleyen HMK 190. maddesi: “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir” hükmünü haizdir. Aynı doğrultuda hüküm içeren TMK. madde 6. Maddesinde de “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür” denilmektedir. Menfi tespit davalarında ise niteliği gereği alacaklı ve borçlu tarafın rolleri değişmekte; dava borçlu tarafından açıldığı için ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davalı tarafa düşmektedir. Menfi tespit davacısının ileri sürdüğü iddiaların niteliği veyahut davalı alacaklının senet gibi kesin bir delile dayanması hallerinde, ispat yükü, borçlu olmadığını iddia eden davacı tarafa geçecektir. Somut vakıada da gözlemlendiği üzere alacak, bonodan kaynaklanmışsa ispat yükü yer değiştirerek tekrar borçlu – davacı tarafa geçecektir. Zira HMK 200/1 maddesi: “Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devir, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve ifası maçıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibin beşyüz lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması lazımdır” hükmünü amirdir. Nitekim HMK 201 maddesi de senede karşı senetle ispat kuralını getirerek; karşıt iddialarla ilgili tanık dinlenemeyeceğini hükme bağlamıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporları içeriğine göre; davacıların senetleri davalı şirket yetkilisi tarafından kendilerine zorla imzalatıldığına dair iddialarına yönelik olarak başlatmış oldukları Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …… Sor. Sayılı dosyasında şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar çıktığı, davalı şirket yöneticisinin davacı … hakkında yapmış olduğu suç duyurusu neticesinde ise Güveni Kötüye Kullanma suçundan dolayı cezalandırıldığı ve hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu kararın kesinleştiği tespit edilmiştir. Senetler üzerinde malen kaydı yer almakla bu senetlerin mal karşılığı verilmediği iddiasının davacı taraflarca yazılı delillerle ispat edilmesi gerekmekte olup dosya kapsamında bu anlamda sunulmuş bir delilin bulunmadığı, ayrıca senetlerin zorla imzalatıldığı yönündeki iddiaların ise bu hususa ilişkin davacılar tarafından yapılan şikayet üzerine yürütülen soruşturma dosyasının da takipsizlikle sonuçlanmış olması sebebiyle davacılar tarafından ispat edilemediği, dosyada yer alan deliller kapsamında asıl dava ve birleşen davada ispat yükü üzerine düşen davacı tarafların ispat yükünü yerine getirememiş olduğu anlaşılmakla asıl ve birleşen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın ve birleşen davanın ayrı ayrı REDDİNE,
2-Asıl dava bakımından alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcının davacı tarafça yatırılan 3.425,72-TL harçtan mahsubuyla hazineye irat kaydına, bakiye 3.345,02-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde hazineye irat kaydına,
3-Asıl ve birleşen dava bakımından davacı taraflarca posta/ tebligat/ bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-Asıl davanın reddedilmiş olması nedeniyle yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 7.362,61-TL ücreti vekaletin asıl dava davacısından alınarak davalıya verilmesine,
5-Birleşen dava bakımından alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcının davacı tarafça yatırılan 862,10-TL harçtan mahsubuyla hazineye irat kaydına, bakiye 781,40-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine
6-Birleşen davanın reddedilmiş olması nedeniyle yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 22.491,88-TL ücreti vekaletin birleşen dava davacısından alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
8-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin asıl ve birleşen davalar davacı taraflarınca peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır