Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/753 E. 2021/618 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/753
KARAR NO : 2021/618

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 09/10/2019
KARAR TARİHİ : 10/06/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 14/06/2021
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkilinin, davalı/borçlu şirkete üç adet makine sattığını, davalının müvekkilinden satın almış olduğu ……… kesme makineleri için müvekkili şirket ile anlaşmış ve satın almış olduğu yazılı makineler için 27.07.2018 tarih, …….. sıralı 76.700 Euro bedelli 1 adet fatura, 27.07.2018 tarih, ……. sıralı 50.000 Euro bedelli 1 adet fatura, 27.07.2018 tarih …….. sıralı 13.000 Euro bedelli 1 adet fatura olmak üzere toplam 139.700 Euro bedelli 3 adet fatura düzenlendiğini, davalının faturalar içeriğindeki makineleri teslim aldığını, fatura içeriğine yönelik bir itirazlarının olmadığını, davalı/borçlunun borcuna istinaden kısmi ödemeler gerçekleştirdiğini, malların satıldığı ve teslim edildiği konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığını, makinelerin davalı şirketin gösterdiği adrese götürülmek üzere davalı tarafından teslim alındığını, borçlunun ihtiyati hacze konu faturaların bedellerini kısmen peyder pey alacaklı şirkete ödediğini, bakiyeyi ödemekten ısrarla imtina ettiğini, alacaklı ile iletişim kanallarını kapattığını, yapılan peyder pey ödemeler ile müvekkili şirket tarafından tutulan muavin defter kayıtlarında davalının müvekkili şirkete 81.742,00 Euro borcu bulunduğunu, davalı tarafın birçok ticari iş yaparak gelir elde ettiğini, banka da yüklü mevduat bulundurduğunu, 5.000 m2 üzerine fabrika binası satın aldığını, işletme kurduğunu, alacaklı şirkete bakiye borcunu ödemekten ısrarla imtina ettiğini, ödenmeyen bakiye alacağının tahsili için Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün …….. Esas sayılı icra dosyası ile borçlu aleyhine takip başlatıldığını, ödeme emrine borçlu tarafından haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, davalı/borçlunun temerrüde düştüğünü, temerrüt faizinin istenilmesi için borçlunun kusurlu olmaması veya alacaklısının bir zararının bulunmamasının gerektiğini, davalı şirketin müvekkili şirket tarafından tedarik edilen malları teslim aldığını, kullandığını ve halen kullanmaya devam etmekte olduğunu, ayrıca faturaları aldığını içeriğini kabul ettiğini ve kısmi ödemeler yaptığını, davalının bu gerekçelerle temerrüde düştüğünü, Bakırköy …….. İcra müdürlüğünün ……. Esas sayılı icra dosyası ile başlatılan icra takibine borçlu / davalı tarafından ödeme emrine sadece icrayı durdurmak amacıyla kötü niyetli olarak itiraz ettiğinden, davanın kabulü ile, davalının itirazının iptaline, icra takibinin devamına % 20 oranında icra inkar tazminatının, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: taraflar arasında makine satımından kaynaklı ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki içerisinde müvekkili davalı tarafın davacı şirketten 3 adet makine satın aldığını, 3 adet makineden faturalarını sundukları …….. ait fatura ödemelerinin davacı tarafa yapıldığını, bu iki ürüne ait fatura suretlerinin incelendiğinde makinelerin yeni olduğu ibaresinin fatura üzerine yazıldığını, makinelerin şu an için sorunsuz çalışmakta olduğunu, ancak üçüncü makine olan ……… model kodlu makineye ait fatura üzerinde YENİ ibaresinin yer almadığını, müvekkili şirketin 2019 yılının başında fabrikayı işletmeye açtığını, şirketin kuruluşundan faaliyete geçme süresine kadar ki süre zarfında makineleri kullanma şansını bulamadığını, 76.700 Euro tutarındaki makinenin kullanmaya başladıktan sonra sürekli arıza verdiğini, makineyi verimli kullanmanın mümkün olmadığını davacı tarafın 22 defa makinedeki arızanın giderilmesi için teknik servis yönlendirdiğini, müvekkili şirket yetkilisi ……… tarafından düzenlenerek davacı taraf yetkililerine 4 farklı zamanda e-posta gönderildiğini, bu e-posta içeriğinde söz konusu MAKİNENİN AYIPLI OLDUĞU’nun açık bir şekilde davacı tarafa bildirdiğini, makinenin sürekli arıza verdiği hususunun …….. mesajı ile de davacıya bildirdiğini, e-postalarda müvekkili şirket yetkilisinin 76.700 Euro fatura değeri olan makinenin sürekli olarak arıza verdiğini, MALIN AYIPLI OLDUĞUNU , davacının kendi yetkili servisi olan “……..” ünvanlı şirketin arızayı bulamadığını ve gideremediğini,çözüm üretilmesini ya da makinenin geri alınmasını bu konuyu anlaşarak çözmek istediklerini dile getirdiklerini, davacı tarafında bu konuyu çözmek adına 76.700 Euro yerine 50.000 Euro ödeme yapılması halinde başkaca bir talepleri olmadıklarını beyan ettiklerini, müvekkili şirketin diğer iki makineye ait fatura üzerinde YENİ ibareleri olduğu halde ihtilaflı ve ayıplı olan son makineye ait fatura üzerinde YENİ ibaresinin bulunmaması, makinenin tam 22 kez arıza nedeni ile servis görmüş olması karşısında söz konusu bu makinenin “ kullanılmış” ürün olduğunu davacı tarafça kendilerine bu durum bildirilmeksizin makinenin satıldığını, makinenin AYIPLI olduğunun farkına varıldığını, bu ayıbın giderilmesini, aksi halde seçimlik hakların kullanılacağı hususunun davacı tarafa e-posta yazışmalarında ve şifahi olarak bildirdiklerini, ortada ayıplı bir malın bulunması ve bu hususta yapılmış bir ayıp ihbarı söz konusu olduğundan muaccel bir alacaktan söz etmenin mümkün olmadığını, davacının iddiasının aksine müvekkili davalı tarafından yapılan ödemelerin diğer faturalara ait olduğunu, temerrüde düşürülmelerinin söz konusu olmadığını beyan ederek davanın reddine, takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacının reddedilecek meblağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:Ticaret sicil kayıtları, fatura suretleri, Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün …….. esas sayılı dosyası, vergi kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
Davalı şirketin cevap dilekçelerin ekinde mail yazışmalarını sundukları, sunulan mail yazışmalarını tarihlerinin 28.01.2019, 18.02.2019, 19.03.2019 ve 28.05.2019 tarihleri olduğu, bu mail yazışmalarında ağırlıklı olarak …….. seri ve sıra numaralı fatura ile almış oldukları ……… Model makinenin sürekli arıza yapmasından ötürü davacı şirketten bu konu hakkında yardım ve acil eylem planı sunmalarını rica ettikleri, davacı şirket adına servis hizmeti sunan dava dışı …….. firmasının bu arızayı gidermediğini, bu makineden kaynaklı bir takım işlerini dışarıda fason olarak yaptırdıklarını, ciddi zarara uğradıklarını, bu makineden kaynaklı arızaların sulh ile çözmelerini istediklerini, bu konu hakkında net cevap alamadıklarını, bu arızalar için 22 defa teknik servisin geldiğini , davacı şirkete bildirdikleri, görülmüş, ancak makinelerin kurulma ve arıza tarihlerinin belirtilmediği görülmüş, ……… yazışmalarındaki tarihin 04.02.2019, gönderilen mail yazışmalarındaki ilk tarihin ise 28.01.2019 tarih olduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Sorun: Davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, davalının itirazlarının yerinde bulunup bulunmadığı varsa davacının takibe konu alacağın miktarının ne olduğuna ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Çözüm:Taraflarca sunulan delillerle, TBK, TTK, ve İİK, bakımından değerlendirilmesinin yapılmasıdır.
Dava, fatura alacağının tahsili istemiyle yapılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerinden ibarettir.
Davacı taraf, satmış oldukları 3 adet makineden dolayı düzenlemiş oldukları fatura alacağının tahsilini talep etmektedir. Davalı ise, satın almış oldukları 3 adet makinenin 1 tanesinin ayıplı olduğunu iddia etmektedir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporundaki tespitin olayın oluş şekline uygun görülmesi nedeniyle bilimsel veri ve içeriğe sahip denetime elverişli kabul edilmiş, hükme esas alınmıştır.
Genel Olarak; Faturaya dayalı alacak davalarında davalı akdi ilişkiyi açıkça kabul etmemiş ise taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunduğunu ispat külfeti faturayı düzenleyen alacaklı tarafa düşmektedir, öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağının olduğunu iddia eden taraf bunu yazılı belgeler ile ispat etmesi gerekir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddelerinde açıkça belirtilmiştir. Alacaklı düzenlediği faturadaki malların ya da hizmetin karşı tarafa teslim edildiğini HMK 200. Maddesinde belirtilen deliller ile ispat etmesi gerekir. Fatura tek başına taraflar arasındaki akdi ilişkinin belgesi sayılamaz. Fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu E:2001/1, K:2003/1, T:27.06.2003.
Davacının, davalı borçlu ile aralarında akdi bir ilişki olduğunu, bir başka anlatımla takibe konu faturadaki fatura konusu hizmet ifası ile ilgili ticari ilişkiyi ispat etmeden iddia ettiği alacağın tahsilini sağlaması mümkün değildir. Akdi ilişki ise, taraflar arasında düzenlenen imzası davalı tarafından kabul edilmiş bir sözleşme, faturaya konu malların borçluya teslim edildiğine dair bir irsaliye ve teslim fişi ile vb. somut yazılı belgelerle ispat edilebilir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde alınan bilirkişi raporu ve diğer bilgi ve belgelere binaen; taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğunun her iki tarafın kabulünde olduğu, ticari ilişki içerisinde davalı şirketin davacı şirketten 3 adet makine satın aldığı, bu hususun davaya konu edildiği anlaşılmıştır. Davacı şirket tarafından davalı adına düzenlenen makine satışına yönelik 2 adet yeni, bir adet ikinci el olduğu anlaşılan 3 adet faturanın, tarafların incelenen ticari defter kayıtlarına göre; davacı ve davalı şirketlerin bu faturaları usulsüne uygun olarak ticari defterlerine kaydettikleri ve bu konuda tarafların ticari defterlerinin birbirini teyit ettiği, davalı şirketin iki adet yeni ve bir adet ikinci el makine satılına yönelik olarak yapmış olduğu alımlar için 6102 sayılı T.T.K.’nın 21/2 madde hükümleri çerçevesinde dosya münderacatında bu faturaların içeriğine itiraz ettiklerine dair bir belgeye rastlanmadığı, bahse konu 3 adet faturanın 27.07.2018 tarihinde düzenlendiği, …….. ve ……… Seri ve sıra numaralı faturaların davalı şirketin Büyükçekmece Vergi dairesinden almış oldukları 26.07.2018 tarihli ……. sayılı yazı kapsamında Yeni makine ve teçhizat kapsamında olduğundan KDV den istisna olarak davalı şirkete fatura düzenlendiği, davalı şirketin 3 adet faturadan 2 adedinin KDV den istisna olarak , 1 adet faturanın ise KDV den istisna olmadan düzenlendiğini ve bu faturaları ticari defterlerine kaydettikleri yapılan incelemede tespit edilmiştir. Davalı şirketin 6102 sayılı T.T.K. ‘nın 21/2 maddesi dahilinde ve ……… numaralı faturanın istisna kapsamında kesilmediğine dair bir müracaatlarının bulunduğuna dair bir belge sunulmadığı, davalı şirketin teslim aldığı bu makineler için çeşitli tarihlerde davacı şirkete döviz bazında ödemeler yaptığı (Euro) bu ödemelerin teamül halinde geldiği, davalı şirket tarafından yapılan ödemelerin her iki şirketin ticari defter kayıtlarında yer aldığı, dosyaya sunulu ödemelere ait banka dekontlarının incelenmesinde dekontlar üzerinde ödemelerin hangi makineye veya hangi faturaya istinaden ödeme yapıldığına dair bilginin bulunmadığı, davacı tarafın ticari defterlerine göre, davalı şirketten 81.742,47 Euro Alacaklı göründüğü, davalı şirketin ticari defterlerine göre ise, davacı şirkete 81.742,47 Euro borçlu göründüğü tespit edilmiş olmakla, davacının bu miktar alacağın tahsili için yaptığı icra takibinde haklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, faturalara dayalı alacağın likit olması karşısında davacının icra inkar tazminatı talebinin de haklı ve yerinde olduğu anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Davalı taraf her ne kadar makine ile ilgili ayıbın bildiriminin yapıldığını beyan etmiş ise de, sunulan mail yazışmalarında, makinelerin ne zaman kurulduğu, çalışır hale ne zaman getirildiği ve arızaların ne zaman başladığının dosya kapsamında tespit edilemediği, davacı şirkete …….. yazışmalarındaki tarihin 04.02.2019, mail yazışmalarındaki ilk tarihin ise 28.01.2019 tarihi dikkate alındığında , makinelerin teslimi ile arızaların bildirildiği tarih arasındaki sürenin yaklaşık 7 aylık bir süreyi kapsadığı tespit edilmiş olmakla, 6102 sayılı TTK’nun 23/c maddesine göre belirtilen hak düşürücü sürelerde ve nihayet 8 gün içinde ayıp ihbarında bulunmasının kanuni zorunluluk olduğu dikkate alınarak davalı şirketin ikinci el vasfında satın almış olduğu ……… Model makinenin “ ayıplı “ olduğu iddiasının hak düşürücü sürede yapılmadığı anlaşılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile; 81.742 Euro asıl alacak yönünden davalının Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün ……… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Asıl alacak üzerinden %20 olarak hesap edilen 104.806,32 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 35.796,60 TL harçtan peşin alınan 6.265,35 TL harcın mahsubu ile eksik 29.531,25 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 1.384,80 TL posta masrafı ile toplam harç gideri 6.316,15 TL ki toplam 7.700,95 TL. yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 43.251,58 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilleri ile davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/06/2021

Başkan …….
¸(e-imzalıdır)
Üye ………..
¸(e-imzalıdır)
Üye …….
¸(e-imzalıdır)
Katip ……..
¸(e-imzalıdır)