Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/752 E. 2020/831 K. 18.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/752 Esas
KARAR NO : 2020/831

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2019
KARAR TARİHİ : 18/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya takibe konu faturalar gereği reklam-matbaa vs. işleri yaparak teslim ettiği, davalı alacağına karşılık 25/10/2019 tarihli, 43.400,00 TL tutarlı bono verdiğini, ancak vadesinde ödenmediğinden bonoya istinaden Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile takibe konularak kısmen tahsilat yapıldığı, bu nedenle alacağın tahsili talebiyle başlatılan Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın 60.0000,00 TL yönünden iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının takibe konu ettiği faturalar ile talep ettiği alacak ile müvekkili şirketin kayıtlarının örtüşmediğini, bu nedenle takibe itiraz edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının, faturaya alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 88.941,42 TL asıl alacak, 9.102,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 98.043,42 TL alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Bakırköy …. İcra Dairesi’nin … sayılı dosyası celbedilmiş olup, dosyamız davacısı tarafından, dosyamız davalısı aleyhine 43.400,00 TL bedelli bono alacağının tahsili talebiyle takip başlatıldığı, bir miktar paranın yatırıldığı kapak hesabından görülmüştür.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 09/06/2020 havale tarihli raporunda; davacının incelemeye sunulan defterlerinin lehine delil niteliğinde olduğu, davacının kayıtlarında davalıdan 45.541,52 TL alacaklı gözüktüğü, dava konusu borçların dolmasına neden olan irsaliyeli faturalarında isim ve imzaya rastlanmadığı, davacı tarafça toplamda 14 adet belge karşılığı 48.728,00 TL olarak BS formuyla bildirim yapıldığı, davalı tarafça da 14 adet belge karşılığı 48.728,00 TL olarak BA formuyla bildirim yapıldığı, tarafların BA ve BS bildirimleri arasında mutabakat bulunduğu bildirilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı defterleri üzerinde yapılan incelemede 2018 yılına ait olup, BA / BS formu ile bildirimi yapılan faturalar tespit edilmiş ve bunların KDV hariç 48.728,00 TL(KDV dahil 57.499,04 TL) bedelli 14 adet fatura karşılığı olduğu tespit edilmiştir.
BA formundaki fatura kayıtları ile ilgili araştırma ve inceleme yaptırılmış olup bu kayıtların bir bütün olarak davacı lehine ve davalı aleyhine sonuç doğurduğu kanaatine varılmıştır. (Yargıtay 19. HD. 2011/8941 E. – 2012/969 K sayılı kararından hareket edilmiştir. )
Esasen VUK nun 381 seri nolu genel tebliği ve Ba formu içeriği ile vergi uygulaması gözetildiğinde aksini düşünmek mümkün değildir. Yine genel ispat kuralları çerçevesinde hiç bir kimsenin kendi aleyhine delil oluşturmayacağı düşünüldüğünde davalı tarafın resmi bir kuruma dava konusu malları teslim aldığına yönelik beyanı kendisini bağlayacağından davalı tarafça uyuşmazlık konusu bakiye cari hesaba konu fatura bedelleriyle uyumlu olarak yapmış olduğu BA formu bildirimleri dikkate alındığında davacının 2018 yılına ait bu 14 fatura yönünden hizmeti verdiği anlaşılmış olup, bilirkişi raporunun 6.sayfasında tablo olarak sunulu listede 2018 yılına ait faturalarda BA ile bildirimi yapılmayan ve davalı tarafça faturalara konu hizmetin verildiği ispat olunamayan 01/03/2018 tarih 008753 sıra no’lu 1.227,20 TL, 14/05/2018 tarih 008795 sıra no’lu 5.127,10 TL, 15/08/2018 tarih 008872 sıra no’lu 2.212,50 TL, 04/10/2018 tarih 008900 sıra no’lu 3.060,92 TL bedelli toplam 11.627,72 TL, davacının 2018 yılına ilişkin cari hesabını gösteren bilirkişi raporunun 7. Sayfasındaki 3.satırda belirtilen 20.555,56 TL-11.627,72=8.927,84 TL bulunmuştur. Bu arada davacı Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile 43.400,00 TL’lik senedi tahsil ettiğinden bilirkişi tarafından bu miktarda cariden düşülerek hazırlanan tabloya itibar edilmiştir. 2019 yılına ilişkin davacı tarafça 2019 yılına ait faturalara konu hizmet/mal tesliminin yapıldığı ispat edilememiş ve bu konudaki irsaliye faturaları imzasız olup, bu nedenle isticvab çıkartılamamış ise de, davalı tarafça 2019 yılı için 4 adet belge karşılığı KDV hariç 15.648,00 TL BA bildirimi yapıldığı, yine davacı tarafça aynı miktarda BS bildirimi yapıldığı ve tarafların 2019 yılına ait BA / BS bildirimlerininde 2018 yılında olduğu gibi uyumlu olduğu anlaşıldığından KDV dahil 18.464,64 TL’de davacının cari hesabına dahil edilmiş ve 2018 yılı için hesaplanan 8.927,84 TL ile 2019 yılı için tespit edilen 18.464,64 TL toplandığında toplam 27.392,48 TL yönünden davacının davalıdan alacaklı olduğu anlaşılmış ve bu miktar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulü ile 27.392,48 TL asıl alacak yönünden davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2. Maddesi gereğince Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranı uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 5.478,49 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin icra inkar tazminatı talebinin reddine,
Alınması gerekli 1.871,18 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 534,43 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.336,75 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 534,43 TL peşin harç olmak üzere toplam 578,83 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 881,70 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 402,53 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 4.108,87 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/11/2020

Katip …

Hakim …