Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/742 E. 2021/421 K. 02.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/742
KARAR NO : 2021/421

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 07/10/2019
KARAR TARİHİ : 02/04/2021
GEREKÇELİ KARAR YAZILMA TARİHİ : 06/05/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Bulgaristan Varna’da nakliye ve depolama, ardiye sektöründe faaliyet gösterdiğini, borçlu davalı şirketin ev eşyaları ve züccaciye sektöründe faaliyet gösteren ağırlıklı atarak yurt dışı ihracatlı olarak çalışan bir firma olduğunu, davalı şirketin sektörün öncü ve köklü züccaciye firmalarından biri olduğunu, davalı şirket ile müvekkili şirketin davalı şirkete ait eşyaların müvekkili şirkete ait Varna’da bulunan antreposunda bekletilmesi hususunda anlaştıklarını, davalı şirketin …… İRN kodlu güvenlik refakat belgesinden de (NCTS) anlaşılacağı üzere söz konusu eşyaların Bulgaristan/Varna ya naktiyesini gerçekleştirdiğini akabinde müvekkili şirkete ait depolama atanma sevkıyatının yapıldığını, söz konusu eşyaların müvekkili firmaya ait antrepoda yaklaşık 5 aya yakın bekletildiğini, davalı borçlu şirket tarafından belirtilen tarihte alınmadığını, uygulamada ticari hayatta görülen ödeme, teslimat nakliye gibi konularda yaşanılan gecikmelerden kaynaklı olarak depo hizmeti veren müvekkili şirketin benzer durumlarla sık sik karşılaştığını dava konusu ihtilafta davalı şirket eşyalarının yaklaşık 5 ay müvekkil şirkete ait depo alanında bekletilmesinden doğan ardiye ve geri nakliye bedeline karşın kendisine kesilen faturaları ödemediğinden kaynaklı cari hesap alacağı olduğunu, davalı şirketin eşyaları Varna’da bulunan müvekkili firmaya ait depolama alanından teslim almayacağını bildirmesi üzerine müvekkili şirketin nakliye giderlerini de karşılayarak 19.03.2019 tarihinde……. kodlu güvenlik refakat belgesinden de (NCTS) anlaşılacağı üzere söz konusu eşyaları Bulgaristan/Varna’ dan Türkiye’ye nakliye işlemlerini tamamladığını, davalı şirketin gerek (Varna-İstanbul) nakliye bedeli gerekse de depolama hizmet bedeli olarak müvekkili firmaca düzenlenen 28.02.2019 tarih 2.100 EURO ve 19.032019 tarihli 1.300 Euro ve 1.000 Euro bedelli toplam 3 adet faturayı müvekkil, firmaya ödemediklerini, davalı şirketin hizmeti gerçekleştirmediğini açıkça kabul ettiklerini, iadeyi yapacaklarını da taahhüt ettiklerini, ancak aylarca müvekkili şirketi kötü niyetli olarak oyaladıklarını, borçlu şirketin ödeme emrine itiraz ettiğini müvekkili şirketin sözleşme uyannca akdettiği hizmet karşılığında herhangi bir bedel alamadığını, müvekkili şirket defter ve belgelerinin incelendiğinde söz konusu ödemenin Ba-Bs formlarına işlenildiğinin açıkça görüleceğini, karşı tarafın icra takibine vaki haksız itirazının reddi ile icranın devamına davanın kabulüne, haksız itirazdan ötürü %20 inkar tazminatına vekalet ücreti ve dava masraflarının karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin aleyhine açılan işbu davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirketinin davacı taraf ile aralarında imzalanan sözleşmenin gereklerini yerine getirdiğini, üzerine düşen tüm sorumluluklara uyduğunu, davacı tarafın iddia ettiği gibi bir mağduriyetinin bulunmadığını, davacı tarafça tek taraflı olarak belirlenen hizmet bedellerinin fahiş ve sözleşme şartlarına aykırı olduğunu, bu bedelin kabulünün mümkün olmadığını, davacı tarafça belirlenen hizmet bedelini piyasa şartlarına uygun olup olmadığının araştırılmasına, açıklanan nedenler ile davanın reddine, davacı tarafın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
Dava, davacının, faturaya dayalı alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı 2.100 Euro asıl alacak, 69,04 Euro işlemiş faiz, 1.300 Euro asıl alacak 35.26 Euro işlemiş faiz, 1.000 Euro asıl alacak 27.12 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.531,42 Euro alacağa işleyecek faizi ile birlikte tahsili için 3 adet faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
13/07/2020 tarihli Mali Müşavir ve Taşıma Uzmanı bilirkişi tarafından hazırlanan heyet raporunda özetle; tarafların ticarî defter ibraz etmediğini, kesin süreye de riayet edilerek ibraz yapılmaması karşısında sunulan deliller ve iddialar ile savunmalar üzerinden rapor tanzim cihetine gidildiğini, davacının takibe konu üç adet faturadan Varna-İstanbul taşıma bedeli bakımından 1.000 EURO alacaklı olduğunu, davacının sunduğu iki adet fatura bakımından hesaplanan vergi ve verilen oranların faturaları şüpheli bıraktığını, HİZMETLER-SERVICES ifadesinin tam olarak iddia edilen ARDİYE-SAKLAMA hizmetini teyit etmediğini, davacının bir takım Varna hizmetleri için hak edişi olduğu değerlendirilmekle birlikte bunun kanaat verici deliller ile ispatlanmadığını, davacının iddia ettiği şekilde Varna masrafı-harcama ve ödemeleri de ortaya koymadığı, mail yazışmaları ve taleplerin davalı yanca teyit edilmediğini, davacının takip tarihinden öncesi için işlemiş faiz talebinin dosya kapsamına uymadığını, sabit olan 1,000 EURO alacak ve mahkemenin takdirine göre başkaca alacak hesaplanırsa, toplamı üzerinden takip tarihinden itibaren temerrüt faizi hesaplanabileceğini bildirmiştir.
23/11/2020 tarihli Antrepo Uzmanı bilirkişi raporunda özetle; dosya tetkikinden taraflar arasında eşyanın depolanmasına ve taşınmasına ilişkin bir sözleşmenin mevcut olmadığını, taraflar arasındaki mail yazışmalarından, davacı tarafından davalı tarafa fiyatların, depolama ücretlerinin bildirilmiş olduğunu, davalı tarafından bu fiyatlara onay verilmediğini, davalı tarafından onay verilmese de, fiyatlara karşı çıkılmadığı yani itiraz edilmediğinin anlaşıldığını, davalı vekilince, sözleşme şartlarının yerine getirildiği ileri sürülmüş olsa da, dosyada bu yönde bir belgenin mevcut olmadığını, ispata muhtaç olduğunu, eşyanın parsiyel ( hacmi küçük) olması nedeniyle fazla yer kaplamayacağı düşüncesinden ve fikir vermesi açısından ülkemiz antrepo fiyatları ile mukayesesinde, fatura bedeli ardiye ücretlerinin fahiş olduğunu, faturalarda vergi oranlarında sehven hata yapılmasının verilen hizmeti ortadan kaldırmayacağını, hizmetin verildiğine dair taraflar arasında bir anlaşmazlığın olmadığını, mailde belirtilen teminat miktarı açıklanmamakla birlikte ne kadar olduğu işlemlerden sonra teminatın iadesi gerektiğinden miktarlardan düşülmesi gerektiğini, söz konusu eşyanın Varna- Erenköy taşımasının davacı tarafça yapıldığı belgelerinden anlaşılmış olup 1000 euro nakliye bedeline hak kazanmış olduğu tespitleri yapılmış olduğunu bildirmiştir.
25/02/2021 tarihli Antrepo Uzmanı bilirkişi ek raporunda özetle; taraflar arasında gerek nakliye ve gerekse depolamaya dair herhangi bir sözleşmenin bulunmadığını ancak mübrez belgelerden ve taraf yazışmalarından CMR’nin 4. maddesi gereğince sözleşmenin kurulmuş olduğunu, eşyanın gümrük denetiminde olması ve geri getirilmesine kadar, davacı tarafça depo edildiğini, kök raporda ardiye listesi sunmadığını, ek raporda sunmuş olması ve yapılan tetkik ve hesaplamalarda 3 adet fatura toplamı olan 4.516,00 Euro (1.000,00 Euroya ispatlamak kaydıyla) davalı taraftan alacağının bulunduğunu, eşyanın tır aracından depoya boşaltılması ile geri gönderilmesi esnasındaki yüklemesinin yine palet olmayışı, koli/kutu olması nedeniyle 200 ile 250 leva (225,00 Euro) olarak uygulanmasının normal olduğunu, ancak davacının faturalara bu yükleme ve boşaltma bedelini yazmadığından ötürü, taleple bağlılık ilkesi gereğince bu miktarı talep edemeyeceğini bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporları içeriğine göre; taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmamakla birlikte taşıma ve ardiye hizmeti konusunda anlaşma olduğu, davalının cevap dilekçesinde akdi ilişkiyi reddetmeyip, hizmet bedellerinin fahiş ve anlaşmaya aykırı olduğunu savunduğu, davacı tarafından davalı adına düzenlenen 3 adet faturanın incelenmesinde 19/03/2019 tarihli, 1.000 Euro bedelli faturanın, Varna – İstanbul geni dönüş faturası olup, taşıma bedeli olarak düzenlendiği, taşıma işi tartışmasız olmakla miktarın Varna İstanbul için uygun bir taşıma bedeli olduğu ve davacının bu miktar navlun alacağına hak kazandığı, davalı tarafından düzenlenen 26/02/2019 tarihli 2.100 Euro bedelli ve 19/03/2019 tarihli 1.300 Euro bedelli faturaların ardiye hizmeti dolayısıyla düzenlendiği, taraflar arasındaki mail yazışmalarının incelenmesinde davacının davalıyı depolama ücreti konusunda bilgilendirdiğinin tespit edildiği, davalının fiyatlar konusunda onay vermediği gibi itiraz da da bulunmadığının anlaşıldığı, davacının düzenlediği faturalar da maddi hata olduğu, 26/02/2019 tarihli faturanın 2.016 Euro olması gerektiği, 19/03/2019 tarihli faturanın 1.500 Euro olması gerektiği, 19/03/2019 tarihli ardiye hizmetine ilişkin düzenlenen faturanın 1. sırasının “servis chance” olarak açıklandığı, ardiyeyi kapsamadığı, davacı tarafın fatura içeriğinin ispat edilmesi gerektiği ancak edilemediği anlaşılmakla, her ne kadar davacı ve davalı taraf ticari defterlerini sunmamış ise de, taraflar arasındaki ticari ilişkinin ve davacının davalıya taşıma ve ardiye hizmeti verdiğinin dosya kapsamı itibariyle ispatlanması ve taşıma ve ardiye ücretlerinin fahiş olmayıp uygun bedel olduğunun tespit edilmesi nedeniyle, 19/03/2019 tarihli 1.000 Euro taşıma hizmeti ve 26/02/2019 tarihli 2.016 Euro ardiye hizmeti nedeniyle düzenlenen faturalar uyarınca davacının 3.016,00 Euro alacaklı olduğu kanaatine varılmakla, toplam 3.016,00 Euro alacağa yönelik davalının itirazının iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin ve davalının takip tarihinden önce temerrüte düşürülmemesi nedeniyle işlemiş faize yönelik talebin reddine karar verilmiş, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, kabul edilen 1.000 Euro taşıma hizmetine ilişkin alacağın likit olması nedeniyle takip tarihindeki kur üzerinden %20 oranın da belirlenen icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 26/02/2019 tarihli 2.016 Euro bedelli faturanın ardiye hizmetine ilişkin olması maddi hatanın bilirkişi tarafından fark edildiği, bu miktarın likit kabul edilemeyeceği değerlendirilerek bu miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ ile;
2-Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. sayılı dosyasında, davacının 2.016,00 Euro ve 1.000,00 Euro asıl alacağa yönelik İTİRAZININ İPTALİ İLE TAKİBİN DEVAMINA, davacının talebini aşmamak kaydıyla asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca en yüksek temerrüd faizi uygulanmasına,
3-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Kabul edilen 1.000,00 Euro’luk asıl alacağın %20’si oranında takip tarihindeki kur üzerinden belirlenen 1.316 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Alınması gerekli 1.290,95 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 359,31 TL harcın mahsubuyla bakiye 931,64 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 359,31 TL peşin harç olmak üzere toplam 403,71 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 2.239,90 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 1.490,82 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-AAÜT gereğince hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10- Arabuluculuk ücreti 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
11-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekilinin yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/04/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır