Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/729 E. 2020/605 K. 25.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/729
KARAR NO : 2020/605

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/10/2019
KARAR TARİHİ : 25/09/2020
KARAR YAZILMA TARİHİ : 28/09/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil firmanın davalı şirket ile ticari ilişki içinde olduğunu kendisine fason ve dikim işini yaptığını davacı müvekkilin kendisine fatura edilen 89.705,86.-TL ödemeyi alamadığı için davalı şirket aleyhinde fatura alacağından kalan toplam 89.705,86.-TL borç nedeni ile Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını davalı borçlunun borca ve faize itiraz ettiğini ve takibin durduğunu bunun üzerine tarafların ticaret şirketi olması ve borcun ticari ilişkiden kaynaklanması sebebi ile arabuluculuğa başvurulduğunu bu görüşmelerden bir sonuç alınamadığını, davalının borca itirazının haksız olduğunu alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğunu faturalarla ticari defter ve kayıtların incelendiğinde alacağın sabit olduğunu alacağın likit olması ve davalı tarafın kötü niyetli itirazı nedeni ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davacı şirket ile dava dışı şirketin ortak muhasebecisi tarafından gönderilen 23.04.2019 tarihli e-posta uyarınca davacı şirketin alacağının dava dışı … Tekstile temlik edildiğine ilişkin bilgilendirildiğini ve bu husustaki fatura borcunun dava dışı … Tekstile ödenerek sorumluluktan kurtulduğunu, iş bu nedenle davacı taraf alacağını temlik ettiği için iş bu huzurdaki davayı açamayacağını davacının husumet yokluğunun mevcut olduğunu alacağa ilişkin tüm hak ve yetkilerini dava dışı şirkete devrettiğinden bu husustaki husumet itirazlarını ileri sürdüklerini, müvekkil firmanın uluslara arası bir firma olduğunu davacı … tekstilin taşeron bir şirket olduğunu davacı şirket ortaklarından birinin … diğerinin de … olduğunu …. tekstilin fason kesim ve dikim işi ile uğraştığını davacı şirketin 09.01.2009 tarihinde aynı adresin 3 No’lu kapısında … Mah. … Cad. No … … … adresinde dikim atölyesi açtığını, dava dışı … firmasının ise davacının şirket merkezinde açmış olduğu dikim atölyesi ile aynı adreste kurulu taşeron firma olduğunu davacı ile aynı iş kolunda fason eksim ve dikiş iş yaptığını davacı ile dava dışı firmanın aynı adreste, aynı binada, aynı işkolunda iş yaptıklarını aynı muhasebeye sahip olduklarını tarafların kar ve zarar durumlarına göre piyasa ile birlikte iş yaptıklarını aynı koldan yürütülen iki farklı firma olduklarını davacı ile dava dışı firmanın muhasebecisinin de aynı kişi olup ….’in her iki firmanın da muhasebe işlerini yürüttüğünü cari hesaplarını tuttuğunu siparişlerini aldığını ilgili şirketlerin tüm ticari işlerini yönettiğini, bu sebeple de her iki şirketinde aralarında organik bağın mevcut olduğunu ilgili e-postada iki şirketinde muhasebecisi davacı … Tekstilin ortağı ve yetkilisi …ın müvekkil şirketten olan alacağını temlik ettiğini bildirdiğini ve her iki şirketinde BA-BS formlarının kendisine iletilmesini talep ettiğini, bu kapsamda davacı şirket ile dava dışı şirket arasında bir alacağın temliki sözleşmesi yapılmış olduğunu açık olduğunu, alacağın temlik edilmesinde borçlunun muvafakati aranmamakta olup kanun koyucu borçlunun haberdar edilmesine bile gerek duyulmadığını belirttiğini, davacı … Tekstilin alacaklarını …’ya temlik etmesi üzerine müvekkil şirket borç ödemesi dilekçemiz ekinde yer alan faturalardan da görüleceği üzere dava dışı … şirketine yaptığını ayrıca ek 5’te görülen … ve müvekkil arasındaki cari hesaplarda da müvekkilin dava dışı … Tekstil’den 127.851,21.-TL alacaklı olduğunu gözüktüğünü davacı tarafın basiretli bir tacir olarak davranmadığını Medeni Kanun madde 2 uyarınca dürüstlük kuralını hiçe saydığını, davacı tarafın müvekkil şirketi dolandırmaya yönelik davranışlarına ait savcılık nezdinde suç duyurusu yapma haklarını saklı tuttuklarını, fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydı ile haksız ve mesnetsiz davanın reddedilmesini talep etmişlerdir.
Dava, davacının, faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy … Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde 89.705,86 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsili için cari hesaba dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
22/04/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı ve davalı şirkete ait 2019 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin taraf kayıtlarından çıkarılan hesap durumuna göre22/03/2019 tarihinde başladığı ve her iki tarafında birbirini teyit ettiği, 23 Nisan 2019 tarihli e-postaya göre yapılan açıklamanın “temlik sözleşmesi” kapsamına girip girmeyeceğinin takdirinin mahkemede olduğu, icra takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalıdan 89.705,86 TL alacaklı olduğu, bu alacağın davalı şirket ticari kayıtlarına göre de birbirini teyit ettiği bildirilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; taraflar arasında 2019 yılında çeşitli tarihlerde mal alım-satımı gerçekleştiği, davacı ticari defterlerinin ve davalı ticari defterlerinin birbirini teyit edip icra takibi tarihi itibariyle davacının 89.705,86 TL alacağının olduğu anlaşılmıştır. Düzenlenen faturalar, mal alım satımı konusunda taraflar arasında ihtilaf yoktur. Davalı vekili davacı ile organik bağı olan dava dışı “.. Tekstil” isimli firmaya davacının alacağı temlik ettiğini, davacı ve dava dışı şirketin muhasebesini aynı kişinin yürüttüğünü, temlikin mail ile kendilerine bildirildiğini, bu nedenle ödemeyi dava dışı …. firmasına yaptıklarını savunmuştur. Yapılan bilirkişi incelemesinde davalı şirketin 20/04/2019 tarihinde dava dışı …. tekstil firmasından alacaklı görünmesine rağmen, 26/04/2019 tarihinde 220.000TL gönderdiği anlaşılmıştır. 23 Nisan 2019 tarihli ….’den davalı şirkete gönderilen mail “merhaba ben cahit korkmaz ve … tekstilin muhasebecesiyim sizinle finan cari hesağ ba bs ve diğer konularda görüşme sağlayacağım. … tekstil 220000 tl ödeme yazdırıldı … Tarafından bilginiz dahilindemi ödeme ne zaman yapılır bilgi verirmisiniz” şeklindedir. Uyuşmazlık davacı tarafından yapılan ödemenin geçerli bir ödeme olup olmadığı, söz konusu mailin alacağın temlik beyanını içerip içermediği noktasında toplanmaktadır. Alacağın temliki, 6098 sayılı TBK m. 183. vd. maddelerinde düzenlenmiştir. Alacağın temliki, bir alacağın alacaklı tarafından bir başka kimseye devredilmesidir. Kanunumuz alacağın temlikinin yazılı yapılmasını öngörmektedir. Dosya kapsamında 23/04/2019 tarihli mail de alacağın temlik edilip-alındığına dair bir beyan olmadığı, alacağın temliki yazılı şekle bağlı olup, mail ekinde temlik sözleşmesi gönderilmediği, davalının basiretli bir tacir gibi davranmadığı, söz konusu mailin içeriğinin temlik beyanı olarak değerlendirilemeyeceği kanaatiyle, taraf defterleri ile tespit edildiği üzere davacının 89.705,86 TL alacağının olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ ile;
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyasında davalının 89.705,86 TL asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin devamına,
2-Kabul edilen alacağın %20’si oranında belirlenen 17.941,17 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 6.127,80 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 1.083,43 TL harcın mahsubuyla bakiye 5.044,37 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 1.083,43 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.127,83 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 874,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-AAÜT gereğince hesap edilen 12.461,76 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
8-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
9-Arabuluculuk ücreti 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/09/2020
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır