Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/725 E. 2022/1274 K. 26.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/725 Esas
KARAR NO : 2022/1274

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/09/2019
KARAR TARİHİ : 26/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili … un İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının … dosyasında ve …. İlçe Emniyet Müdürlüğü …. Polis Merkezi Amirliğinin …. suç no’lu dosyası ile sabit olmak kaydı ile … ‘ın sevk ve idaresindeki … Plaka sayılı ticari minübüse binmek isterken sürücün %100 kusuru sebebi ile 26/06/2019 tarihinde düşmüş vücudunun kafa ve sair bölgelerinden yaralandığını, Müvekkilinin bu kazadan dolayı kafa kemiğinde kırıklar meydana geldiğini ,ağız,burun ve kulaklarından kanlar aktığını ve vücudunun çeşitli yerlerinde yaralanmaya bağlı ekimozlar oluştuğunu, Müvekkilinin kaza tarihinden sonra … Hastanesine kaldırıldığını, tedavisinin hali hazırda devam ettiğini, aynı hastaneden ilk etapta bir aylık iş göremezlik raporu aldığını, Hali hazırda iş göremez durumda olduğunu, Olaydan sonra ev işlerini dahi yalnız yapamaz olup başkasının bakımına muhtaç kaldığını, Müvekkilinin kulağında duyma sorunu var olduğunu, Beyninde olaydan dolayı ödem oluştuğunu ve halen bu ödemi atamadığını, olaydan dolayı ara ara başı dönmekte ve ayakta durmakta zorlanmakta olduğunu, 29/09/2019 Tarihinde başı dönmesi sebebi ile belirtilen hastanenin acil servisine kaldırıldığını ve acil servisten ise kulak burun boğaz ve nöroloji servisine sevk edildiğini, Belirtilen hususların maddi ve manevi tazminatta dikkate alınması gerektiğini, Davalı … kaza anında aracın şoförü ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının … Sayılı dosyasında şüpheli olduğunu, Şüpheli şahsın bahsedilen dosyada … Polis Merkezi Amirliğinde 26/06/2019 Tarihinde verdiği ifade de kusurunu ve suçlamayı kabul eden beyanda bulunduğunu, Davalı …’ın 26/06/2019 Tarihli ifadesinde ; ” …. arası minibüs hattında minübüs şoförlüğü yapmaktayım. … Günü Saat … Sıralarında … adına kayıtlı …. Plaka sayılı minibüs ile … caddesi üzerinden … İstikametine doğru gidiyorudum. Yol Üzerinde bulunan … yolcu almak için yanaştım. İsmini olay sebebi ile öğrendiğim … isimli bayan minibüse bindi.Ben Sağımı solumu kontrol edip yola çıktım ve beş metre ileri gitmeden yolcular kaptan dur diyerek ikazda bulundu ve bende hemen durdum. Minibüsün kapısını açık unuttuğum için …. isimli bayan minibüsün kapısından aşağıya düşmüş.Hemen araçtan inerek yanına gittim. Ve hemen ambulansı çağırdım.Ambulans … ‘u alarak hastaneye götürdü. Daha sonra trafik ekipleri olay yerine geldi ve gerekli incelemeleri yaptı. Polis ekipleri beni alarak polis merkezine getirdiler. Tamamen dalgınlığımdan dolayı yapmış olduğum bir hatadır.Konu ile ilgili anlatacaklarım bunlardan ibarettir. ” şeklinde ifade verdiğnii, bilgisine başvurulan … isimli yolcunun İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının ….Sayılı dosyasında 26/06/2019 Tarihli ifadesinde ; ” 26.06.2019 Günü saat … sıralarında …. meydanda …. İstikametinde gitmekte olan plakasını olay nedeni ile öğrendiğim … Plaka sayılı yolu minibüsüne binerek boş bir yere oturdum. Minibüs… önünde bulunan … durağında ismi olay nedeni ile öğrendiğim … isimli Yolcuyu almak için durdu. Bayan minibüsün açık olan kapısından bindi. merdivenleri çıktığı esnada minibüs birden kapısını kapamadan hızlandı. yaklaşık beş metre kadar gittikten sonra … isimli bayan minibüsün hızlanmasından dolayı dengesini kaybederek minibüsün açık olan kapısından düştü ve kafasını kaldırıma çarptı. hemen ambulansı aradık.ambulans gelmeden önce bayanın kulağından kanlar gelmeye başladı. gelen ambulans bayanı alarak hastaneye götürdü. kaza minibüs şoförünün kapıyı kapatmadan birden hızlanması sonucu meydana gelmiştir. benim konu hakkında bildiklerim gördüklerim ve söyleyeceklerim bundan ibarettir. “Şeklinde ifade verdiğini, … Plaka sayılı aracın içerisindeki kamera kaydına ilişkin İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanlığı Toplu Ulaşım Hizmetleri müdürlüğünün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının …. sayılı dosyasına gönderdiği 25/07/2019 Tarih ve … Sayılı yazının ekindeki …, … ve … Sicil numaralı polisler tarafından 03/08/2019 Tarihinde izlendiğini, ilgili soruşturma dosyasında konulduğunu, bu CD kaydında da araç sürücüsü …’ın müvekkilinin araca binip yerine oturmadan hareket etmesi ,hareket halinde kapının açık bırakılması sebebi ile kazanın meydana geldiği belirtildiğini, olay yerini gören diğer bir kamera kaydında da dışarından kazanın meydana geldiği ‘… Tarihli Cd İzleme Tutanağı ‘ile … ve … sicil numaralı polisler tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Sayılı soruşturma dosyasında tutanak altına alındığını, Davalı … Plaka sayılı aracın sahibi olduğunu, araç sahibinin maddi ve manevi tazminattan kusursuz sorumluluğu söz konusu olduğunu, davalı sigorta şirketinin de maddi tazminat kapsamında sorumluluğu hukuken var olduğunu, diğer davalı …’ın ise maddi ve manevi tazminattan %100 kusur sorumluluğunun mevcut olduğunu, Bakırköy Adliyesi Arabuluculuk bürosunun … Numaralı arabuluculuk dosyasında 25/09/2019 tarihinde anlaşmama tutanağı tanzim edildiğini, davacı müvekkilin ev hanımı olduğunu, halen kazadan dolayı maluliyet durumunun netleşmediğini, müvekkilinin iki aydan fazla evde başkasının bakımına muhtaç yaşadığını, kazadan dolayı kafa tası kemiği kırıldığını ve kulağında duyma sorunu oluştuğunu, Müvekkili … ‘un uğradığı zarardan dolayı şimdilik 5.000,00 TL Maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilmesine , 120.000,00 TL Manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı müvekkile verilmesine , olaya karışan … plaka sayılı aracın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyat-i tedbir veya davalıdır şerhi konulamasına ,fazlaya dair haklarının saklı kalmasına ,yargılama masrafları ile vekalet ücretinin sorumlulukları çerçevesinde davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı araç müvekkili şirket nezdinde … numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile 23/05/2019-2020 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, Poliçeden dolayı sakatlanma halinde kişi başına azami sorumluluk limiti kaza tarihinde 360.000-TL olup sigortalı araç sürücüsünün kusur oranında ve zarar nispetinde olduğunu, Poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluğumuz poliçe limitiyle sınırlı olup, keza masraf ve vekalet ücreti sorumluluğumuz da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, Poliçe limiti maktuen ödenecek rakam olmadığını, Hiçbir surette davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla; zorunlu trafik sigortası sorumluluk sigortası olup, bu nedenle bu sigorta ile sigorta ettiren kişinin işleteni olduğu motorlu araçların üçüncü kişilere verdikleri zararların karşılanması amaçlandığını, Sigortacının ise , KTK ve Genel Şartlar mucibince poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin ettiğini, böyle bir halde zorunlu trafik sigortasında sigortacının karşılamakla yükümlü olduğu zararlar, işletme halinde motorlu aracın neden olduğu kazalarda üçüncü kişilerin zararına neden olacak bir kazanın meydana gelmesi ve bu kazada araç işletenin sorumlu bulunması gerektiğini, Dolayısıyla KTK. 86.madde gereğince araç işleteninin ve sürücünün kusursuz olduğu hallerde sigortacının da tazminat ödeme yükümlülüğü olmayacağını, davacının geliri somut belgelerle ispatlanması gerektiğini, davacının geçici işgöremezlik tazminat talepleri teminat kapsamında bulunmadığından reddi gerektiğini, belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Tarafların kusur oranı netleşmeden dava konusu minibüsün sahibi olan Müvekkiline sorumluluk atfedilmesi mümkün olmadığını, Bu nedenlerle ve Sayın Mahkemenizce re’sen gözetilecek nedenlerle işbu davaya husumet yönünden itiraz etiğini, Zira araçtan kaynaklanan bir bozukluk nedeniyle kazanın gerçekleştiği Davacı tarafından iddia dahi edilmediğini, dosyada usulüne uygun bir sağlık kurulu raporu bulunmadığını, davacının geliri hakkında dosyada bir belge olmadığını, maddi tazminattan sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, somut olayda istenen manevi tazminatın zenginleşme amacını taşıdığını, bu nedenle de manevi tazminat talebinin reddini talep ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde Müvekkili …’ın %100 kusurlu olduğu belirtildiğini, Oysaki Kaza Tespit Tutanağında müvekkilin %100 kusurlu olduğu yönünde bir tespit yapılmadığı gibi bu yönde dosyaya bir bilirkişi raporu da sunulmadığını, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının … Sayılı Dosyasında kazaya ilişkin görüntülerin analizinin yapıldığı 18.07.2019 Tarihli CD izleme tutanağı’nda davacının minibüse bindikten 10 saniye sonra minibüsten düştüğü belirtildiğini, normal şartlarda seyahat güvenliği açısından yolcuların minibüs’e bindikten sonra ilk önce boş yer varsa yerlerine oturmaları gerektiğini, yolcular yerlerine oturduktan sonra yol ücretini muavine, muavin yoksa şoföre vermeleri gerektiğini, Kazaya ilişkin görüntüler incelendiğinde davacının minibüse bindiği sırada minibüste boş yerin olduğu görüldüğünü, boş yer olmasına rağmen davacı ilk önce oturmak yerine şoföre para uzatmaya çalıştığını, meydana gelen kazada davacının bu açık kusurunun da göz önünde bulundurulması gerektiğini, Bu nedenle sayın mahkemece öncelikle kusur incelemesi yapılması gerektiğini, Açılan davayı kabul manasına gelmemek kaydıyla müvekkilinin kaza sırasında kullandığı minibüsün Zorunlu Mali Sigortası bulunmakta olup Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre dava konusu maddi tazminat sigorta şirketinin teminatı altında olduğunu, bu nedenle de Müvekkiline maddi tazminat açısından sorumluluk atfedilemeyeceğini, yine kabul manasına gelmemek kaydıyla; dava dilekçesinde talep edilen manevi tazminat miktarı oldukça fahiş olduğunu, Zira Yargıtay’ın istikrar bulmuş birçok kararında belirtildiği üzere; manevi tazminat zenginleşme amacı taşımaması gerektiğini, Davacı tarafından istenen 100.000 TL manevi tazminatın zenginleşme amacını taşıdığının açıkça görüldüğünü, bu nedenle de manevi tazminat talebinin reddini talep ettiklerini belirterek davanın reddini istemiştir.
DELİLLER :İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının … Sayılı dosyası, bilirkişi incelemesi, ATK raporu, tüm dosya kapsamında toplanan deliller.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Aktüerya Bilirkişi … 10/10/2022 havale tarihli raporunda; 26.06.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanan, sürekli maluliyeti bulunmayan ve geçici iş göremezlik süresi 12 ay olan müteveffa davacı … ‘un geçici iş göremezlik tazminatının; 18.841,00 TL, Tedavi giderleri ve yol parası hesaplanması uzmanlık alanı dışında olduğundan hesaplama yapılamadığını belirtmiştir.
03/11/2020 tarihli ATK raporunda özetle; Kişinin tüm vücut engellilik oranının % 0 (yüzdesıfır) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 12 (oniki) aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
12/03/2021 tarihli ATK raporunda özetle; Davalı sürücü …’ın %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu, Davacı yolcu … ‘un %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
28/12/2021 tarihli ATK ek raporunda özetle; Davalı sürücü …’ın %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu, Davacı yolcu … ‘un %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğunu belirtmiştir.
24/06/2022 tarihli ATK raporunda özetle; Tıbbi belgelerinde zehirlenme bulgusu tanımlanmadığına göre; Kişinin zehirlenerek öldüğünün tıbbi delillerinin bulunmadığı, Adli dosyada kayıtlı bilgilerde, kişinin 26.06.2019 tarihinde kapısı açık olan minibüsten düşme sonucu yaralanma ifadesiyle götürüldüğü hastanede yapılan muayene ve tetkiklerinde genel durumu iyi, sağ kulak yolundan kan geldiği, çekilen Beyin BT’sinde kaf ön sol yanda travmatik darbe karşı tarafta beyin kanaması,sağ temporal kemikte kulak içi boşluğa doğru uzanan lineer kırık, hava birikimi görüntüsü ve kafa içi kanama tespit edildiği, takip ve tedavisi sonrasında çekilen radyolojik değerlendirmelerde kanama alanlarında gerileme saptandığı,genel durumunun iyi olduğu,28.06.2019 tarihinde taburcu edildiği kayıtlı olduğu, dosya tetkikinde 21.08.2021 tarihinde bir hafta önce başlayan baş ağrısı,sağ kol ve bacakta güç kaybı,konuşma bozukluğu şikayetleri ile getirildiği hastanede yapılan muayene ve tetkikler sonucu beyin tümörü tanısı ile ameliyat edildiği, takip ve tedavisi sonrası 29.08.2021 tarihinde taburcu edildiği,01.09.2021 tarihinde radyoterapi tedavileri başladığı, bu nedenle bulunmakta olduğu hastanede 13.09.2021 tarihinde solunum ve dolaşımının durduğu,uygulanan yeniden canlandırma işlemlerine yanıt alınamayarak öldüğü dikkate alındığında; Kişinin ölümünün beyin tümörü, bu nedenle yapılan ameliyat ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana gelmiş olduğu Kişinin 26.06.2019 tarihinde maruz kaldığı trafik kazasına bağlı yaralanmasıyla ölümü arasında illiyet bağı bulunmadığı belirtilmiştir.
İstanbul …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında 10/06/2021 tarihli ATK raporunda özetle; kişinin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu, kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif nitelikte olmadığı, vücudundaki kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisi hafif (1), orta (2-3) ve ağır (4-5-6) olarak sınıflandırıldığında; şahısta saptanan kırığın hayat fonksiyonlarını orta (3) derecede etkileyecek nitelikte olduğu, yüz sınırları içerisinde cilt bütünlüğünü bozan travmatik lezyon tarif edilmediğinden yüzde sabit iz tayinine mahal olmadığı, organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflaması ya da yitirilmesi niteliğinde herhangi bir anatomik eksiklik veya fonksiyonel bozukluk tarif ve tespit edilmediği belirtilmiştir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, araç trafik kayıtları, olay nedeniyle sigorta şirketinden alınan yazı cevapları, sigorta poliçesi, sağlık kuruluşlarından celp edilen tıbbi bilgi ve belgeler, ATK raporları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına binaen;26.06.2019 tarihinde davalı sürücü …’ın, sevk ve idaresindeki … plaka sayılı ticari minübüse binmek isterken, araçtan düşmesi sonucu davacının yaralandığı, 12/03/2021 tarihli ATK raporunda özetle; Davalı sürücü …’ın %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu, davacı yolcu … ‘un %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğunun rapor edildiği, 28/12/2021 tarihli ATK ek raporunda özetle; Davalı sürücü …’ın %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu, Davacı yolcu … ‘un %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğunun rapor edildiği, 03/11/2020 tarihli ATK raporunda özetle; Kişinin tüm vücut engellilik oranının % 0 (yüzdesıfır) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 12 (oniki) aya kadar uzayabileceğinin rapor edildiği, 24/06/2022 tarihli ATK raporunda özetle;…Kişinin ölümünün beyin tümörü, bu nedenle yapılan ameliyat ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana gelmiş olduğu Kişinin 26.06.2019 tarihinde maruz kaldığı trafik kazasına bağlı yaralanmasıyla ölümü arasında illiyet bağı bulunmadığının rapor edildiği, Aktüerya Bilirkişi … 10/10/2022 havale tarihli raporunda; 26.06.2019 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu yaralanan, sürekli maluliyeti bulunmayan ve geçici iş göremezlik süresi 12 ay olan müteveffa davacı … ‘un geçici iş göremezlik tazminatının; 18.841,00 TL, Tedavi giderleri ve yol parası hesaplanması uzmanlık alanı dışında olduğu sonuç ve kanaatine varıldığının bildirildiği, alınan raporların tespit edilen maddi vaka ve kusur oranları ile uyumlu olduğu, somut davada, davacı tarafça talep edilebilecek maddi tazminat miktarının tespitine ilişkin rapora mahkememizce itibar edilmiş olup, rapor ile davacının kusur oranı ve yaralanma derecesine göre talep edebileceği geçici iş göremezlik nedeniyle nihai ve gerçek maddi zararının tespit edildiği anlaşılmakla, davanın maddi tazminat talebi bakımından kısmen kabulüne karar verilmiş, geçici iş göremezlik talebi dışında diğer maddi tazminat talepleri ispatlanamadığından fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
Manevi zarar, hukuka aykırı eylem sonucu kişisel değerlerde meydana gelen eksilmedir. Kişisel değerlerin soyut niteliği nedeniyle meydana gelen eksilmenin rakamsal karşılığını parasal değerini ifade etmek mümkün değildir. Bununla birlikte kişisel değerlere yapılan saldırı neticesi ruhsal dengenin bozulması yaşama sevincinin eksilmesi kaçınılmaz olduğunda, hukuk manevi zararı giderim yükümlülüğü dışında tutmamış, genel değer ölçüsü olması nedeniyle, belli bir miktar paranın verilmesi suretiyle zarar görevinin tatmin edilmesini amaçlamıştır. Davacıların kazadan dolayı yaşadığı üzüntü, tedavi sürecinde çekmiş oldukları elem ve ızdırapların bir nebze de telafisi için olayın oluş şekli, tarafların tarafların sosyal ve ekonomik durumları, manevi tazminatın zenginliğe veya yoksulluğa neden olamayacağı temel ilkesi, paranın satın alma gücü, davacıların yaşama sevincini tazelemek, bunu yaparken felaketi özenir kılmamalı davalı yanların ekonomik bir yıkıma sürüklenmeksizin ve sebepsiz zenginleşmeye de dikkat ve özen göstermek suretiyle davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Maddi Tazminat Bakımından, davanın KISMEN KABULÜ ile, geçici iş göremezlik zararı 18.841,00 TL nin davalılar … ve …. ‘dan kaza tarihi olan 26/06/2019 tarihinden, davalı … A.Ş yönünden dava tarihi olan 30/09/2019 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile (sigorta limitleri ile sınırlı olmak üzere) birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
2- Manevi Tazminat Bakımından, davanın KISMEN KABULÜ ile, 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 26/06/2019 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … ‘dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
-Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
3-Alınması gerekli 2.653,23-TL harçtan davacı tarafça yatırılan 2.134,69 TL harcın mahsubuyla bakiye 518,54‬ TL harcın, (davalı … Anonim Şirketi hükmolunan maddi tazminata oranı olan 251,50 TL’sinden müteselsilen poliçe limitiyle sınırlı sorumlu olmak üzere) davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 2.134,69 TL peşin harç ve 304,68 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.483,77‬ TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 760,20 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 206,71 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacının diğer davalı yönünden yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden 9.200,00-TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden AAÜT 13/2. maddesi gereğince hesap edilen 4.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
9-Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden AAÜT hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalı … ve …’dan alınarak davacıya verilmesine,
10-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden 9.200,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalı …. ve …’a verilmesine,
11-Davalı/mirasçılar tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı ve davalı …. vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/12/2022

Katip …
¸(e-imzalıdır)

Hakim …
¸(e-imzalıdır)