Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/694 Esas
KARAR NO : 2020/328
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/09/2019
KARAR TARİHİ : 11/03/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/04/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı şirkete iş güvenliği hizmeti verdiğini, davalı şirketin hizmet bedelini ödemediğini, alacağının tahsili amacıyla davalı şirkete karşı Küçükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı usulüne uygun meşruhatlı davatiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Dava, davacının, faturaya dayalı alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Küçükçekemce ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 25.708,52 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için cari hesaba dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi heyeti 17/02/2020 havale tarihli raporunda; davacı tarafın ticari defterlerini ibraz ettiği, davalı firmanın ticari defterlerini ibraz etmediğini, davacı firmanın dava dosyasına sunmuş olduğu cari hesap ekstresine göre 31/12/2018 tarihi itibarıyla davalı firmadan 25.701,21 TL, ticari defter kayıtlarına göre ise 8.145,01 TL alacaklı göründüğünü, davanın 25.701,21 TL üzerinden açıldığını, alacak tutarları arasında farklılık olmasının sebebi, taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye göre davacı firma tarafından hesaplanan gecikme zamlarının davacı firma tarafından dava dosyasına sunulan cari hesap ekstresinde yer alması ancak hesaplanan bu gecikme zamları için davacı tarafından davalı adına fatura düzenlenmediğinden davacı firmanın ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığını, davacı firma ile davalı firma arasında 25.05.2016 ve 07.04.2017 tarihinde düzenlenen Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi Hizmeti Maddi Sözleşmelerine göre (Hizmetin Niteliğini ve Ücretini Belirleyen Sözleşme) A/B İş güvenliği uzmanlığı için 60,00 TL/saat + %18 KDV, iş yeri hekimliği için 120 TL/saat + %8 KDV çarpımları sonucu çıkan ücretin sözleşme süresince ödenmesinin taahhüt edildiğini, Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı vergi mükelleflerinden aylık bazda (KDV hariç ) 5.000,00TL’nin üzerindeki mal alışlarının BA formu ile aynı tutarı aşan satışlarının BS formu ile beyan etme yükümlülüğü getirildiğini, Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi Başkanlığı’nın talebine istinaden davalı firma ….. Mühendislik San.ve Tic. Ltd. Şti.’nin 2018 yılına ilişkin BA formunun tetkikinde davalı şirketin davacı şirketten 22 adet belge karşılığı hizmet alımının KDV hariç 45.185,00 TL’nin BA formunda yer aldığı bildiriminin yapıldığının görüldüğünü, davacı şirketin 2018 yılına ilişkin BS formunun tetkikinde davacı şirketin, davalı şirkete hizmet bedeli olarak düzenlemiş olduğu 22 adet belge karşılığı KDV hariç 45.185,00 TL’nin BS formunda yer aldığı bildiriminin yapıldığının görüldüğünü, davacı şirketin BS formu ile davalı şirketin BA formu arasında mutabakat olup, davacı firmanın cari hesap ekstresinde alacak olarak tahakkuk ettirdiğini, gecikme zamları için fatura düzenlenmediğinden bu tutarlar davacı firmanın BS formu ile davalı firmanın BA formunda yer almadığını, davalılar arasında Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi Hizmetleri Nisan 2017 tarihli sözleşmesi bulunduğunu, davacı şirketin OSGB hizmetlerini davalı şirkete eksiksiz ve tam olarak sağlamış olduğunun tespit edildiğini bildirmişlerdir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı tarafından davalıya iş güvenliği hizmeti verildiği, davacının dosyaya sunmuş olduğu cari hesap ekstresine göre davalıdan 25.701,32 TL, ticari defterlerine göre ise 8.145,01 TL alacaklı göründüğü, aradaki farkın taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye istinaden davacı tarafından borç bakiyesi üzerinden aylık %5 olarak hesaplanan gecikme zammı için davalı adına fatura düzenlenmediğinden kaynaklandığı, bu nedenle de defterlere kaydedilmediği, davacı firma tarafından davalıya verilen hizmet bedeli olarak 22 adet belge karşılığı BS bildiriminde bulunulduğu, davalı firma tarafından da aynı 22 adet belge karşılığı BA formuyla bildirimin yapıldığı, tarafların BA – BS formlarının birbiriyle uyumlu olduğu, davacı tarafça sözleşmeye istinaden hesaplanan aylık %5 gecikme zammınında sözleşmeye uygun olduğu anlaşıldığından davacı davasında haklı bulunmuş, bu nedenle davalının itirazının iptaline, davalının aleyhine girişilen icra takibinin tamamına haksız olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kabulü ile 25.708,52 TL asıl alacak yönünden davalının Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2. Maddesi gereğince Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranını geçmemek üzere talep doğrultusunda yasal faiz oranının uygulanmasına,
Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 5.141,70 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 1.756,14 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 310,50 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.445,64 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 310,50 TL peşin harç olmak üzere toplam 354,90 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.652,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 3.856,28 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Arabulucu ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/03/2020
Katip …
Hakim …