Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/686 E. 2020/830 K. 18.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/686 Esas
KARAR NO : 2020/830

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2019
KARAR TARİHİ : 18/11/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalıya izolasyon işi yaptığını, ödemesini alamadığını, davalı tarafça 05/02/2019 tarihli mutabakat formunu imzalandığını, alacağının tahsili amacıyla davalı şirkete karşı Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında sözleşmede başlangıçta yapılacak işin 105.632,42 TL olarak kararlaştırılmışsa da, sonrasında işin 80.000,00 TL + KDV bedel üzerinde mutabık kalındığını, bunun davacı şirket yetkilisinin el yazısı ile kalem altına alındığını, müvekkili tarafından 12/04/2019 tarihinde 70.000,00 TL ödeme yapıldığını, kalan bakiye tutar olan 35.632,42 TL için 12/04/2019 tarihinde 25.632,42 TL için iade faturası düzenlenip teslim edildiğini, kalan 10.000,00 TL’ninde icra takibi açıldıktan sonra 18/04/2019 tarihinde davacı şirkete ödendiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, davacının, faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 35.632,42 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmıştır.
Davalı vekili, ön inceleme duruşmasındaki beyanında; müvekkili ile davacı arasında düzenlenen 15/10/2018 tarihli teklif formunun davacı şirket yetkilisinin kardeşi olduğunu düşündükleri akrabası tarafından ve işleri takip eden kişi tarafından imzalanarak 80.000,00 TL olarak iş bedelinin düzenlendiğini, buna rağmen davacının düzenlemeyi yapan kişinin şirket yetkilisi olmadığından bahisle itiraz edip faturayı iade ettiğini belirtmiş olup, davalı şirket yetkilisine dosyada bulunan 05/02/2019 tarihli mutabakat formu gereğince çıkartılan isticvaba icabet edilmiş olup, ikinci celsede davalı şirket yetkilisi mutabakat formunda yer alan imzanın kendisine ait olmadığını, taraflar arasında 15/10/2018 tarihli bir teklif formu düzenlenip daha sonra mutabakat yapıldığını, daha önce kendini dava şirket yetkilisi olarak tanıtan …’nın teklif formu üzerinde KDV dahil 80.000,00 TL olduğu belirtilerek yeni bir anlaşma yapıldığını, daha doğrusu anlaşmanın bu şekilde revize edildiğini, bu nedenle de iade faturası düzenlendiğini, dosyada bulunan 05/02/2019 tarihli mutabakatın yetkilisi olduğu şirket tarafından gönderildiğini, bunda uyuşmazlık bulunmadığını, zaten bu mutabakat sonrasında … ile fiyatın revize edildiğini beyan etmiştir.
Davalı tarafça davanın …’ya ihbarı talep edildiği ve bunun üzerine ihbar edildiği görülmüştür.
Taraflar arasında davacı tarafça izolasyon işinin yapıldığı ve 15/10/2018 tarihli teklif formuna göre bedelin toplam 105.632,42 TL olarak tespit edildiği hususunda uyuşmazlık bulunmayıp yine davalı şirket yetkilisi tarafından imza kabul edilmemiş ise de, duruşmada alınan isticvab beyanında, mutabakatın yetkilisi olduğu şirket tarafından gönderildiği beyan edilmekle 05/02/2019 tarihli mutabakatla ilgili de herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
05/02/2019 tarihli mutabakatta KDV hariç değerin 89.519,00 TL olduğu hususunda taraflar arasında mutabık olunduğu bildirilmiştir.
İşin yapıldığı, sözleşmenin öncelikli olarak kararlaştırılan bedelleri arasında uyuşmazlık bulunmamakta ise de, davalı tarafça davacı şirketin yetkilisi ya da işlerini takip eden kişi olduğu belirtilen … tarafından taraflar arasındaki 15/10/2018 tarihli sözleşmenin revize edilerek fiyatın KDV dahil 80.000,00 TL olarak yeniden düzenlendiği iddia olunmuş ise de, celbedilen ticaret sicil kayıtlarına göre …’nın davacı şirket yetkilisi ya da görevlisi olmadığı gibi davalı tarafça sözleşmenin revize edilmek üzere görevlendirildiği iddiası da davalı tarafça ispatlanamamıştır. Davalı tarafça, bu hususta davacıya yemin teklif edilmiş olup, davacı şirket yetkilisi ….ya yemin teklif edilen duruşmadaki beyanında; 15/10/2018 tarihli teklif formunun … ile revize edilmesine ilişkin hiçbir bilgisi olmadığnı, bu konuda bir görüşme yapılmadığını, yetki verilmediğini, teklif formunun revize edilmesine ilişkin hiç kimseye teklif ve talimat verilmediğini beyan ederek yemin etmiştir.
Bu haliyle davalının, taraflar arasında düzenlendiği anlaşılan sözleşme ve mutabakat gereğince yapıldığı inkar olunmayan izolasyon işi nedeniyle bakiye 35.632,42 TL yönünden borçlu olduğu anlaşılmış ise de, davalı tarafça icra takibinden sonra 18/04/2019 tarihinde yani dava açılmadan önce 10.000,00 TL ödeme yapıldığı beyan edilmiş ve buna ilişkin dekont ibraz edilmiştir. Davacı tarafça da, son celse beyanlarında, takipten 2 gün sonra ödeme yapıldığı bilgisi verilmiş olup, dava tarihinden önce ödendiği anlaşılan 10.000,00 TL yönünden davacının, davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı, bakiye 25.632,42 TL yönünden davasında haklı olup, davalıdan alacaklı olduğu kanaatine varıldığında davanın 25.632,42 TL yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu,bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabulü ile 25.632,42 TL asıl alacak yönünden davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2. Maddesi gereğince Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranı uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 5.126,48 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 1.750,95 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 430,53 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.320,42 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 430,53 TL peşin harç olmak üzere toplam 474,93 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 114,20 TL yargılama giderinden kabul ve red oranı üzerinden takdiren 82,12 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 3.844,86 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Reddedilen kısım üzerinden hesap edilen 3.400,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/11/2020

Katip …

Hakim …