Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/684 E. 2022/349 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/684 Esas
KARAR NO : 2022/349

DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 17/09/2019
KARAR TARİHİ : 31/03/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/04/2022
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle;
davalı taraf ile, davalının………..Havalimanı B kapısında bulunan adresinde ve diğer
adreslerinde bulunan üretim, depolama ve bulaşık işlemleri yapılan tesislerinden İstanbul yeni
hava limanına gıda ve malzeme sevkiyatının “ nakliyeci “ sıfatına haiz müvekkili şirket tarafından
organize edilmesi ve malzemelerin sevkiyatının ısı kontrollü araçlarla müvekkili şirket tarafından
gerçekleştirilmesi hususlarında müvekkili şirketten teklif istenmesi çerçevesinde icap-kabul
silsilesi ile ve aynı zamanda vuku bulan fiili durum ile belirli bir zaman dilimine havi hukuki bir
ilişki kurulduğunu, müvekkili şirket tarafından davalı tarafa taşıma hizmetleri verildiğini, verilen hizmetler ve var olan hukuki ilişki dahilinde bir kısım faturalar düzenlendiğini, mezkur faturalara
müsteniden davalı tarafça herhangi bir ihtiraz-i kayıt ileri sürülmeksizin ödemelerde
bulunulduğunu,
müvekkili şirketin edimleri tam ve eksiksiz olarak ifa edebilmesi, hizmet kalitesini en üst düzeyde
tutabilmesi ve davalı tarafça belirtilen şartlara azami safhada uyum gösterebilmek adına
başlangıçtan itibaren yatırımlara giriştiklerini, alt nakliyecilerle sözleşmeler imzalandığını, ve
yükümlülüklerinin üzerinde olağanın dışına çıkarak yeni personel istihdam yoluna gittiklerini,
mevcut işgücünü projeye kaydırmak zorunda kaldıklarını, müvekkili şirketin anılan yollara tevessül etmesinin asli etkenlerinin müzakerelere dayalı vuku
bulan fiili durumla davalı tarafın avukatı tarafından “ mutabık kalındığı beyanıyla” gönderilen
nihai sözleşme şartları ve neticeten hüküm ve sonuçları ihtiva eden hukuki ilişkiden
kaynaklandığını,
davalı tarafın satın alma direktörü ……… ’nın müvekkili şirkete göndermiş olduğu
15.02.2019 tarihli elektronik posta mesajı ile, davalı tarafın herhangi bir hizmet talebi
bulunmadığını, herhangi bir gerekçe gösterilmeksizin müvekkili şirkete bildirdiğini,
taşıyıcı sıfatına haiz müvekkili şirket tarafından 28.02.2019 tarih, ……… numaralı
olarak düzenlenen ve fakat muaccel hale gelmesine karşın halen davalı tarafından ödemesi
gerçekleştirilmeyen 704.644,38 TL’lık fatura alacağının mevcut olduğunu,
Taşımacılık sözleşmesinin davalı tarafından usule, mevzuata uygun olmayan haksız ve hukuka
aykırı feshinden dolayı ( sözleşme süresi göz önünde bulundurularak ) yasanın kendilerine hak
tanıdığı, mutabık kalınan ücret üzerinden tasarruf edilecek muhtemel giderlerin çıkarılmasıyla
hesaplanan şimdilik 1.402.276,54 TL alacaklarının tahakkuk ettiğini,
davalı tarafa Beşiktaş …….. Noterliğinin 18.04.2019 tarih ……..
yevmiye numarası ile ihtarname keşide edildiğini, ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 iş günü
içerisinde müvekkili şirketin banka hesabına ödemelerini, aksi takdirde alacağın tahsili
maksadıyla yasal yollara başvuracaklarını, fazlaya dair talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla müvekkili şirketin 2.106.920,92 TL
alacağının, ihtarname tarihi olan 18 Nisan 2019 tarihinden itibaren hesaplanacak en yüksek
ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı tarafın iddia ve taleplerinin mesnetsiz, hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, müvekkilinin bir çok Havayoluna yemek üretimi ve yüklemesi işi yaptığını, müvekkili şirket ile davacı tarafın bir araya gelerek “6 Nisan 2019” tarihinde açılmış olan……… Havalimanı için açılış tarihinden önce deneme transferlerine başladıklarını, ancak taraflar arasında hukuki ilişkinin kurulmadığını, sözleşme şartları üzerinde çalışma aşamasında ve deneme sürüşleri yapılması aşamasındayken müvekkili şirketin davacı tarafın vermiş olduğu hizmetten memnun kalmadığından birlikte çalışamayacaklarını ilettiğini, davacının dilekçesinde ileri sürmüş olduğu, “müvekkilim şirket adına herhangi bir ihtirazi kayıt öne sürmeksizin ödemelerde bulunmuş olmasının” sebebini denemeler için tırların çalıştırılması işi karşılığı olduğunu, Bu aşamada yapılan ödemelerden ötürü hukuki ilişkinin kurulmuş olduğunun iddia ediyor olması tamami ile kötü niyetli olduğunu, hukuki ilişki kurulmadığından sözleşmenin geçerli olmadığını, kabul etmemekle birlikte, imzalanmamış ancak şartlar üzerinde görüşmekte olunan taslak sözleşmenin davacı tarafın iddia ettiği üzere geçerli olduğunu saymış olsak bile, taslak sözleşmenin 10 maddesine “Taraflardan herhangi birisi gerekçe bildirmek kaydı ile karşı tarafa 2 (iki) ay önceden yazılı ihbarda bulunarak tazminatsız olarak sözleşmeyi her zaman sona erdirebilir.” İhbar ile fesih maddesi eklendiğini, taslak sözleşmenin bu maddesi davacı tarafça da kabul edildiğini, buradan anlaşılacağı üzere; dava konusu iş ile ilgili olarak müvekkili şirketin olası bir anlaşmazlık, aksaklık, hata vb durumlarda tazminatsız fesih talep etmiş ve söz konusu tazminatsız fesih durumu Davacı tarafça kabul edildiğini, Hal böyle olunca, huzurda görülmekte olan davada Davacı tarafın tazminat talebinin mesnetsiz olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER:Ticaret sicil kayıtları, e-posta yazışma suretleri, ihtarname örnekleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, alacak isteminden ibarettir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, mahkememizce inceleme yapılarak 07/09/2021 tarihli bilirkişi raporu alınmış, tarafların itirazları nedeniyle aynı bilirkişi heyetinden 10/12/2021 havale tarihli bilirkişi ek raporu alınmıştır.
Mahkememizce aldırılan 10/12/2021 havale tarihli bilirkişi ek raporu bilimsel veri ve içeriğe sahip, denetime elverişli bulunması sebebiyle hükme esas alınmıştır.
Davacı Tarafın Beşiktaş …….. Noterliğinin 18.04.2019 tarihli ……… yevmiye numaralı
ihtarnamesinin mevcut olduğu, ihtarname içeriğinde dava konusu ile aynı içeriğe sahip olduğu,
davalı Tarafın 29.04.2019 Tarihli Bakırköy …….. Noterliğinin …….. Yevmiye nolu
ihtarnamesinin mevcut olduğu görülmüştür.
Taraflar arasında sözleşme ilişkisi irdelemesi bakımından; davalının……….. Havalimanı
bölgesinde üretilen yemekler için……… Havalimanına taşıma ve lojistik hizmeti almak
konusunda sürekli ve düzenli lojistik hizmet ilişkisi kurmak için görüşmelerine karşın sözleşmeyi
nihai olarak imzalamadıkları sabittir. Bu durumda, her bir taşıma işi ayrı değerlendirilmek
gerekir. Her bir taşıma işinde taşıma faturası, sevk evrakı ve sair iletişimle kurulan taşıma ilişkisi
kapsamında davacının davalı yana taşıma hizmeti verdiği anlaşılmaktadır.
Taşıma sözleşmeleri ve kural olarak
sözleşmeler herhangi bir şekle tabi değildir. (TTK m.856; TBK m.12).
Davacının temel dayanağı, sözleşmenin irade mutabakatı ile kurulduğu, imza aşamasına
geldiği fakat davalının imzalamaktan imtina ederek sözleşmeye haksız ve hukuka aykırı
şekilde feshettiği ve bu nedenle üzerinde mutabakata varılan iki aylık fesih süresince elde
edilmesi gerekirken elde edilemeyen 61 günlük süre için günlük kazançları olan 22.988,14
TL’den 1.402.276,54 TL’nin tahsili talep edilmiştir.
Davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesinde de sözünü ettiği 13.12.2018
tarihli, davacı şirket yetkilisi tarafından davalı şirkete gönderilen “TIR deneme çalışmaları
hakkında” konulu mailde; “önümüzdeki hafta Salı günü öğle zamanı en az üç araç ve
sürücülerinin tamamlanmış olacağı, en geç çarşamba günü [20.12.2018] sevkiyata
başlanmış olacağı”nın bildirildiği görülmektedir.
Davalı şirketten davacı şirkete 13.12.2018 tarihli mailde; operasyonun davacı şirket ve çalışanları tarafından değerlendirilmesi ve sonrasında bizzat davacı şirketin çalışanları
tarafından yerine getirilebilmesi için 5 TIR ile denemelere başlamak istediklerini, tek tır’da
olsa bu denemelere başlamak istediklerini ifade edildiği görülmektedir.
Davalı şirket tarafından davacı şirkete gönderilen 17.12.2018 tarihli
mailde, “31.12.2018 tarihi itibari ile 3. Hava limanı operasyonlarımıza başlıyoruz. Taşıma
operasyonlarımızı Tır’larla yapacağımız için TIR sayısını lütfen 25+5 olarak dikkate …Herhangi bir aksaklık varsa bunu konuşalım. Yarın itibari ile sizlerden talep ettiğimiz TIR’lar
ile birlikte deneme ve eğitim seferlerine başlamak istediğimizi hatırlatalım. Bu
testlerde amacımız daha çok ekibine yapacağı operasyonumuzu tanıtmak ve işbaşı
eğitimidir”.
Şeklindedir. Bu mailler birlikte değerlendirildiğinde, davacı şirketin de talebi ile iki aylık bir deneme ve
eğitim sürecinin olduğu anlaşılmaktadır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, celp edilen bilgi ve belgeler, ihtarname örnekleri, fatura suretleri, mail yazışmaları, alınan bilirkişi kök ve ek raporu ile tüm dosya kapsamına binaen;
taraflar arasında sürekli edimleri havi olacak şekilde çerçeve lojistik ve taşıma hizmeti
sözleşmesi kurmak üzere düzenli görüşmeler ile mail yazışmaları ile sözleşme taslağı üzerinde
uzlaşma ve metnin tamamlanması amaçlı akdi ilişki süreci işletildiği, bu süreç boyunca da taraflar
arasında kurulması planlanan düzenli-sürekli akdi ilişki hedefine uygun olarak çalışmalara
başlanıldığı, davacının sadece araçları iş sahasından emre amade tutmasından dolayı
dosyasındaki 08.01.2019 tarihli davalı şirketin davacı şirkete gönderdiği mailde
bildirdiği rakamlar esas alınarak konusunda uzman bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada, günlük kazancının
12.051,5 TL olduğu rapor edilmiş edilmiştir. Buna göre davalının davacıdan hizmet talebi olmadığını açıkça
bildirdiği ve her iki tarafın kabulünde olan 15.02.2019 tarihine kadar Tır’ların
davalının hizmetine amade tutulmasından dolayı davacının Şubat 2019 ayı için
alacak miktarının 180.772,50 TL olacağı, taraflar arasında kendilerini ileriye dönük ve sözleşme süresi içinde sürekli olarak
bağıtlamak amacıyla bir çerçeve taşıma sözleşmesinin kurulmadığı, bu sözleşmenin
yazılı şekilde kurulup imza altına alındıktan sonra tarafları bağlayacağı hususunda
taraflar arasında irade mutabakatının olduğu, taraflarca kararlaştırılan bu şeklin
geçerlilik şekli olduğu, maillerde son metin, son mutabık kalınan metin şeklindeki
ifadelerin tarafları bağlamayacağı, zira birden fazla kez son mutabık kalınan metin
ortaya çıkmasına rağmen tarafların imza etmeyerek müzakerelere devam
etmesinin yazılı sözleşme kurma ve bundan sonra sözleşme ile bağlanma iradesini
yansıttığı, bu nedenle davacının sözleşmenin feshinden dolayı günlük 22.988,14 TL
üzerinden hesap ederek talep ettiği 61 günlük
ücreti talep etmeye hakkının bulunmadığı, taraflar arasında uygulanan münferit taşıma sözleşmelerinin ise herhangi bir şekle
tabi olmadığından dolayı geçerli olduğu ve tarafların bunları ifa ettiği ve ŞUBAT
ayına ilişkin alacak miktarı hariç tamamının karşılıklı olarak ifa ile sonuçlandığı,
taraflar arasındaki mailler ve işin niteliğinden bir eğitim ve denem sürecinin
olması gerektiği, ancak bunun çerçeve yazılı sözleşmeden sonra veya önce
olmasının tarafların iradesine bağlı olduğu, ancak somut olayda tarafların çerçeve
yazılı sözleşme kurulmadan ve söz konusu havaalanının resmi açılışı yapılmadan
operasyonlara başlamasının deneme ve eğitim sürecinin çerçeve taşıma
sözleşmesinden önce başladığı anlaşılmakla ihtarname tarihi ve tebellüğ tarihi ile verilen süre dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile 180.772,50 TL alacağın temerrüd tarihi olan 22/04/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 12.348,57 TL harçtan peşin alınan 35.980,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 23.632,38 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama 3.902,80 TL giderinden davanın red ve kabul edilen kısımları dikkate alınarak takdiren 334,86 TL. yargılama gideri ile peşin alınan 12.348,57 TL harç olmak üzere toplam 12.683,43 TL. yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 21.104,08 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 98.495,67 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
8-Arabulucu ücreti 1.320,00-TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342.maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
31/03/2022
Başkan ……. Üye ….. Üye …… Katip …….
¸(e-imzalıdır) ¸(e-imzalıdır) ¸(e-imzalıdır) ¸(e-imzalıdır)