Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/683 E. 2020/338 K. 12.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/683
KARAR NO : 2020/338

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 17/09/2019
KARAR TARİHİ : 12/03/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/03/2020
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı asil özetle; Bir dönem şahıs firması olan …….. isimli işyerinde Ekim 2003 döneminde kalite kontrol elemanı olarak çalışmaya başladığını, daha sonra 3 yılı aşkın bir dönem bil fiil çalıştıktan sonra Aralık 2006 döneminde işyerindeki bazı huzursuzluklar nedeniyle ayrılmak zorunda kaldığını ve ayrıldığını, yaptığı kurum nezdindeki kontrollerde hizmeti olan 3 yılı aşkın sürenin kayıt dışı gözüktüğünü anladığını, davalı firmanın aradan yaklaşık bir yıl geçtikten sonra kendisini tekrar işyerine çalışması yönünden davet ettiğini ve kendisinin de geçmişteki ihmali hatırlatması üzerine sigortasının yapılacağı cevabını alarak Nisan 2008 itibariyle kaydını yaptırarak çalışmaya başladığını, ancak Eylül 2008 de haberi olmadan kayıttan düşürüp tekrar kayıt dışı olarak Şubat 2010 dönemine kadar çalıştırdığını, daha sonra firmasını 15/02/2010 tarihinde …….. Tekstil olarak unvan değişikliği yapıp muvazaalı olarak firma şoförü olan ……. isimli şahsa devrettiğini tesadüfen tespit ettiğini, bu değişiklikten sonra Mayıs 2012 de işi bırakmak zorunda kaldığını, ancak yeni firma sicili kaydının SGK nezdinde 29/08/2012 olarak çıkış gözüktüğünü, bu durum karşısında gerek işyerinin tarafını hak kaybına uğratması ve gerekse diğer davalı SGK kurumunun gerekli teftiş ve kontrolleri yapmaması yönünde Bakırköy …… İş Mahkemesinin ……. E. Sayılı hizmet tespiti davası açtığını, bu davanın 17/09/2019 tarihli celsesinde İTO nezdinde sicilden terkin edilmiş şirket hakkında ihya davası açmasının öngörüldüğünü ve kendisinin de ihya davası açtığını, bu sebeplerle İTO’nun …….. isimli …… ticaret sicil nolu faaliyet gösteren şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; 6102 sayılı TTK’nun geçici 7. Maddesi kapsamında re’sen ticaret sicil kaydı terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir.
6102 sayılı TTK.nun 547. maddesi:
(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilirler.
(2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir. Hükmünü içermektedir.
Limited şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesi (terkini) ile sona erer. Tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz yapılmış olması gerekir. Şayet, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa, tüzel kişilik ticaret sicilinden silinse bile, limited şirketin tüzel kişiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır.
Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi, aynı zamanda Borçlar Hukukuna ilişkin bir hukuki işlem olup, bu karar ve işlemin hataya dayanması karşısında gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hataya veya kasta dayalı, şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasının gerek o işlemi gerçekleştirenlerce, gerekse bundan zarar görenlerce istenebilmesi Borçlar Hukukunun temel kurallarından biridir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 27.01.1999 gün ve 1999/10-1-1 sayılı Kararı).
Bu durumda, tüzel kişiliğin yeniden ihyasına gidilerek yargılamanın limited şirket tüzel kişiliğine karşı devamının sağlanması gerekmektedir.
6102 Sayılı TTK.nun Geçici 7. Maddesinin 15.bendi “…unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek malvarlığı, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal eder. Hazine bu şirket ve kooperatiflerin borçlarından sorumlu tutulmaz. Tasfiye memurlarının sorumlulukları konusunda, özel kanunlardaki sorumluluğa ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun veya Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanır. Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” hükmünü içermektedir.
Davacı tarafın iddiası, ticaret sicil kaydı ve tüm dosya kapsamına binaen; davacı tarafından sicilden terkin edilen şirket aleyhine işçi alacaklarından dolayı açılmış bir rücuen alacağın tahsili davasının varlığına rağmen tasfiyesinin tamamlanıp şirketin terkin edildiği, oysa ki bu davanın varlığı karşısında tasfiyenin gerçek anlamda tamamlandığı ve tasfiyenin hukuken sonuçlandırıldığının kabul edilemeyeceği, sicilden terkin edilen şirketin taraf olduğu dava dosyasının varlığına rağmen davaya konu şirketin TTK.nun geçici 7. maddesi uyarınca 07/07/2014 tarihinde resen terkin edildiği yapılan işlemin 7/2 maddesine açıkça aykırı olduğu anlaşılmakla haklı olan davanın kabulüne karar verilmiş, davalı ticaret sicil müdürlüğünün iş bu davada yasal hasım olması karşısında aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile 6102 sayılı yasanın geçici 7. maddesi uyarınca resen sicilden terkin edilen ……. ‘nün ……. sicil nolu ……. Tekstil Konfeksiyon San. Tic. Ltd.Şti’nin TTK nın 547.maddesi gereğince Bakırköy …….. İş Mahkemesi’nin …….. esas sayılı dosyasına özgü olarak İHYASINA, kararın bir örneğinin İstabul Ticaret Sicil Müdürlüğüne tevdiine,
2-Keyfiyetin tescil ve gazete ile ilanına, masrafların davacı tarafından karşılanmasına,
3-Tasfiye memuru olarak şirket yetkilisi olan …….. ‘un ( ……. T.C. ) görevlendirilmesine, kendisinin şirket ortağı ve yetkilisi olduğu dikkate alınarak ücret takdirine yer olmadığına,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 54,40 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile eksik 10,00 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davalı ……… zorunlu yasal hasım olduğundan yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
Dair karar, davacının yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/03/2020

Başkan ……
e-imzalıdır
Üye ……..
e-imzalıdır
Üye ……
e-imzalıdır
Katip ……
e-imzalıdır