Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/675 E. 2022/914 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/675 Esas
KARAR NO : 2022/914

DAVA : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/09/2019
KARAR TARİHİ : 06/10/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/11/2022
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacılar vekili özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığını, takip dayanağının 09/08/2017 düzenleme ve 31/12/2018 vade tarihli 1.350.000 TL bedelli senet olduğunu, davalı tarafından icra takibine konu senedin müvekkili … Tic. Ltd.şti. ile davalı arasında … İşleri Sözleşmesi’nin Madde 2.05 Teminatlar, 2.05,1 Kesin Teminat başlıklı hüküm gereği iş bedelinin %10 karşılığı teminat olarak verildiğini, davalı tarafın bu teminat senedini işle ilgili zarar ve ticari itibarının zedelenmesinde doğacak zararların telafisi için aldığını, diğer davacı müvekkillerinin ise söz konusu sözleşme gereği sözleşmenin madde 2.53. Garantörlük başlığı kapsamında garantördür olduğunu, davalının, zararı olduğu gerekçesi ile müvekkilleri aleyhine icra takibi başlattığını ancak davalının herhangi bir zararı olmadığı gibi müvekkillerinin borcunun da bulunmadığını, takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu beyan ederek davanın kabulü ile başlatılan icra takibinin durdurulmasını, müvekkillerinin söz konusu icra takibinin borçlusu olmadığının tespitine, takibin iptaline davalının kötü niyetli olmasından dolayı %20 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: İstanbul ili, Bağcılar İlçesi, .. Köyü (…)’ne kain ve Bağcılar tapu sicil müdürlüğü nezdinde … (…) pafta, … ada, … parselde inşa edilen … projesi için müvekkili davalı şirket ile davacılardan … LTD ŞTİ arasında akdedilen diğer davacıların da üçüncü kişinin fiilini taahhüt eden sıfatıyla sorumlu olduğu … Sözleşmesi (“Sözleşme”) imzalandığını, davacı şirket kendisine müvekkili şirket tarafından yapılan tüm uyarılara rağmen Sözleşmeye aykırı fillerine devam ettiğini ve yine Sözleşmeye aykırı olarak işi geciktirdiğini ve nihayet durdurmuş olması nedeniyle sözleşmenin müvekkili şirket tarafından haklı nedenle feshedildiğini, müvekkilinin, davacının sözleşmeye aykırı eylemleri nedeniyle maddi manevi zarara uğradığını, davacıların borçlu olduklarını beyan ederek haksız ve mesnetsiz davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER:Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya örneği, … İşleri Sözleşmesi, Beyoğlu …. Noterliğinin 21/06/2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname örneği, Beyoğlu …. Noterliğinin 10/12/2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname örneği, 28/12/2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname örneği, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti isteminden ibarettir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce aldırılan 26/05/2022 tarihli bilirkişi raporu bilimsel veri ve içeriğe sahip, denetime elverişli bulunması sebebiyle hükme esas alınmıştır.
Dosyaya sunulan sözleşme örneğinin incelenmesinde, davalı işveren
İ… Tic. A.ş. tarafından İstanbul ili, Bağcılar İlçesi. … Köyü (…)’ne
kain ve Bağcılar tapu sicil müdürlüğü nezdinde … (…) pafta. … ada, …
parselde inşa edilen …. projesi için davalı şirket … Tic. A.ş. ile
davacılardan yüklenici …… Elektrik İnşaat Ve Ticaret Ltd Şti arasında akdedilen diğer
davacılarında üçüncü kişinin fiilini taahhüt eden sıfatıyla sorumlu olduğu Betonarme ve İleri Kaba
İşleri Sözleşmesi (“Sözleşme”) akdedildiği, işin süresinin 360 gün olarak belirtildiği görülmüştür.
Celp edilen Bakırköy ……. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosya örneğinin tetkikinde, davalı … Tic. A.ş. tarafından, … Ltd Şti., … ve … aleyhine 11/02/2019 tarihinde 1.350.000 TL bedelli bono dayanak gösterilerek icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, celp edilen bilgi ve belgeler, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya örneği, … İşleri Sözleşmesi, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında … İşleri Sözleşmesi
imzalandığı, bu sözleşmenin teminatı olarak dava konusu senedin verildiği, davacıların sözleşmeye konu işi yaparak teslim ettikleri hususlarında bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Davacının iddiası, işin tam ve gereği gibi teslim edildiği bu nedenle teminat olarak verilen
senedin icra takibine konulmasının haksız olduğu yönündedir. Davalının iddiası ise
üstlenilen işin eksik, ayıplı ve süresinde teslim edilmediği, geç teslim nedeniyle cezai şart
alacağının doğduğu, kule vinçin sökülmesi işinin eksik bırakıldığı, bu işin yapılması
amacıyla bir takım giderlere katlanıldığı, ayıplı ifa nedeniyle zararların oluştuğu, yeterli
personel bulundurulmaması nedeniyle ayrıca cezai şart tazminatı alacağının doğduğu
yönündedir.
Bu durumda taraflar arasında ihtilaf konusu olan ve çözüme kavuşturulması
gereken temel problem; davacının üstlenmiş olduğu işleri tam ve gereği gibi zamanda
yapıp yapmadığı, buna bağlı olarak davalının tazminat alacağının doğup doğmadığı
noktasında toplanmaktadır.
Davacı, davalıya ait bir takım inşaat işlerini belirli bir ücret karşılığında, bağımsız olarak
üstlendiğinden taraflar arasındaki sözleşme, istisna sözleşmesidir (TBK. m. 470). Ayıplı ifa
durumunda alıcının haklarını düzenleyen TBK. m. 475 hükmüne göre: “Eserdeki ayıp
sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hâllerde işsahibi, aşağıdaki seçimlik haklardan birini
kullanabilir:
1. Eser işsahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde
ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme.
2. Eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere,
eserin ücretsiz onarılmasını isteme.
İş sahibinin genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır”. görüldüğü üzere,
söz konusu hüküm, ayıba karşı tekeffülde işsahibi lehine seçimlik bazı haklar öngörmüştür.
İş sahibi, dilerse, eseri redde hazır olduğunu beyanla eser sözleşmesinin feshini, dilerse
eseri alıkoyup kararlaştırılan bedelden indirim yapılmasını talep edebilir. İşsahibinin ayrıca,
somut olayda olduğu gibi, cezai şart ve genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı
saklıdır. Gerçekten de taraflar arasındaki sözleşmenin gecikme cezası başlıklı maddesine göre:
“YÜKLENİCİ, işbu Sözleşmede tanımlı nihai sürenin. YÜKLENİCİ kusuru ile aşılması
neticesinde. gün başına”SÖZLEŞME BEDELİ’ nin %0,5′ i (binde beş) oranında gecikme cezası
ödeyecektir…. Her ne şart altında olursa olsun YÜKLENİCİ’ye uygulanacak yalnız gecikme
cezalarının toplamı SÖZLEŞME BEDELİ’ nin %10’unu (yüzde on) aşamaz”. Sözleşmenin idari şartnamesinin 8. maddesine göre: “Yüklenici tarafından kaba inşaat
aşamasında kurulu olan kule vinçler, işveren talebi olur ise kaba inşaat sonrasında da
kullanılacaktır. Kiralama süresi öncesinde periyodik bakımı tamamlanmış olacaktır,
kiralama süresi boyunca kule vincin bakım ve operatör iaşeleri işverene aittir Sigortası
yüklenici tarafından karşılanacaktır. Kiralama süresi sonunda vincin sökülmesi ve nakliyesi
yükleniciye aittir”.
Sözleşmenin 2.35 maddesine göre: “Geçici Kabul için yapılan incelemede, teknik olarak
kabulünde sakınca görülmeyen ve giderilmesi de mümkün olmayan veya fazla harcama ve
zaman kaybını gerektiren, kusur ve eksiklikler görülecek olursa YÜKLENİCİ’nin hakediş veya
teminatından uygun , görülecek bir bedel kesilmek şartı ile işveren tarafından bu hali ile
kabul edilebilir. … YÜKLENİCİ bu işleme razı olmazsa, her türlü gideri kendisine ait olmak
üzere, kusur ve eksiklikleri verilen sürede düzeltmek gidermek zorundadır. Ancak bu işlemin
sonunda İŞVEREN yapılan işin niteliğinden yine de tatmin olmazsa, işi YÜKLENİCİ adına
yaptırabilir ya da uygun göreceği bir bedeli nefaset eksiği olarak keser. Nefaset, kabul
görmeyen imalata ait toplam bedelin (kabul edilmeyen imalat toplam metrajı ile keşif birim
fiyatını» çarpımı) 1,5 (birbuçuk) kat, olarak uygulanacaktır”.
Sözleşmenin 2.21.2 hükmüne göre: “YÜKLENİCİ bundan başka ……’ in idare, nezaret ve icrası
için tecrübeli ve ehliyetli, teknik ve idari personelden müteşekkil yeterli teşkilatını işin
sonuna kadar işbaşında bulunduracaktır. YÜKLENİCİ, iş yerinde daimi olarak en az
Sözleşme 5 numaralı eki olan Özel İdari Şartname, madde 5.13 kapsamında listesi verilen
teknik personeli bulundurmakla yükümlüdür. YÜKLENİCİ iş yerinde daim, olarak
bulunduracağı teknik personel listesini Sözleşmenin imzalanmasını müteakip 7 (yedi)takvim günü içinde yazı ile İŞVEREN e bildirecektir. Öngörülen tarihte ilgili teknik personel
listesinin onaya sunulmaması halinde beher gün için, YÜKLENİCİ teminatından veya
tahakkuk etmiş alacaklarından 500 TL (Beşyüz Türk Lirası) gecikme cezası kesilecektir ve geri ödemesi olmayacaktır”.
Sözleşmenin 2.15 maddesi uyarınca; davacının tüm işçilerin sosyal sigorta primlerini
ödemekle yükümlüdür.
3. İspat kuralına ilişkin TMK. m. 6 hükmüne göre: “Kanunda aksine bir hüküm
bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla
yükümlüdür”. HMK. m. 190/1 hükmüne göre: “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme
bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran
tarafa aittir”. Bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf o vakıayı ispat
etmeye mecburdur. Davalının iddialarının haklı görülebilmesi için, anılan kurallar uyarınca,
davacının üstlenmiş olduğu işi ayıplı ve geç ifa ettiğini, bir takım işleri eksik bıraktığını,
sözleşmeden kaynaklana personel bulundurma yükümlülüğünü tam olarak yerine
getirmediğini geçerli delillerle ispat edilmesi gerekmektedir. İtibar edilen ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun teknik inceleme
bölümünde, davacı tarafından üstlenilen işi geciktirmiş olduğu bu nedenle gecikme nedeniyle kararlaştırılan cezai şart tazminatını talep edebileceği tespit edildiğinden, tespit
edilen gecikme cezası dışındaki davalının talepleri ispata muhtaç olmaktadır.

Somut olayda, davalı işverenin talep ettiği ……. Deliklerinin Kapatılması Bedeli 42.372,75-
TL olup, döşeme yüzeyinde oluşan bozuklukların giderilmesi ve yalıtıma uygun hale
gelmesi için yüzeyler tamir harcı ile düzeltildiği, düzeltme bedeli olan 44.424,69-
TL sını talep ettiği, fakat bu hususun tespitinin yapılmadığı, bu sebeple işveren davalının bu bedelleri davacıdan talep etme hakkının doğmadığı, itibar edilen ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı işveren şirket …… Tic. A.ş. tarafından İstanbul ili, Bağcılar İlçesi.
……… Köyü (…)’ne kain ve Bağcılar tapu sicil müdürlüğü nezdinde
……… (…) pafta. ……. ada, ……. parselde inşa edilen … projesi
için davalı şirket …… Tic. A.ş. ile davacılardan yüklenici …….Ticaret Ltd Şti arasında akdedilen Sözleşme gereği yüklenici ……Ticaret Ltd Şti B Blok kaba inşaatı tamamlayamadığı ve
gecikme cezası olarak .. blok kaba işler bedelinin %10’nun 819.078 TL gecikme
cezası ödemesi gerektiğinin hesaplandığı, davalının diğer
zarar ve alacak taleplerinin ispata muhtaç olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

İİK’nun 72/5’inci maddesi hükmüne göre, menfi tespit davasının davacı (borçlu) lehine sonuçlanması üzerine, alacak likit olsun veya olmasın, böyle bir alacağa dayalı takibin, haksız ve kötü niyetli olması halinde, istem varsa, davacı(borçlu) lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gereklidir. Takibin haksız olması tek başına yetmemekte, ayrıca kötü niyetli olması da gerekmekte olup, ispat yükü; takibin kötü niyetli olduğunu iddia eden davacı (borçlu)’nun üzerindedir.

Anılan kanun hükmü uyarınca davalı-alacaklı aleyhine tazminata hükmedilebilmesi için davalı alacaklı tarafından yapılan icra takibinin haksız olmasının yanı sıra takibin kötü niyetle yapılması da şarttır. O halde, eldeki davada davalı-alacaklının kötüniyetli olduğunun ispat edilemediği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davalının kötü niyetinden söz edilemez ve onun aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilemez.
Somut olayda, kötü niyet tazminatı taleplerinin, taraflar arasında yargılamayı gerektirdiği, dosyada kötü niyet tazminatına hükmedilmesi koşulu olan zararın belgelendirilmediği, davalının icra takibinde kötüniyetinin kanıtlanamadığı anlaşıldığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında 530.922,00 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine,
2-Fazlaya ilişkin taleplerinin reddi ile fazlaya ilişkin talepler bakımından takibin devamına,

3-Kabul edilen kısım bakımından kötü niyet tazminatı taleplerinin ise yasal şartları oluşmadığından reddine,
4-Reddedilen kısımlar bakımından icra inkar tazminatı talebininde, yasal şartları oluşmadığından reddine,
5-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 36.267,28 TL harçtan peşin alınan 230,55 TL + 22.824,07 TL harcın mahsubu ile eksik 13.212,66 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan 4.736,80 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul edilen kısımları dikkate alınarak takdiren 1.862,98 TL. yargılama gideri ile, peşin alınan 230,55 TL + 22.824,07 TL harç + 44,40 TL başvuru harcı + 6,40 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 24.968,40 TL. yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,

7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,

8-Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 76.401,42 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,

9-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,

10-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 108.098,58 TL avukatlık ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya ödenmesine,
11-Arabuluculuk sonuç tutanağı tarihi itibariyle yürürlükte bulunan tarifeye göre tahakkuk eden 2.640,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,

Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin(davacı vekili e-duruşma) yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 06/10/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır