Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/659 E. 2022/58 K. 21.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/659
KARAR NO : 2022/58

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/09/2019
KARAR TARİHİ : 21/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin davalı şirketin adi ortak olduğu ……… İnşaat & ……… İnşaat İş ortaklığı arasında ticari iş ilişkisi kurulduğunu, ekli ……… İnşaat & ……… İnşaat İş Ortaklığı ile müvekkil şirket arasındaki cari hesap ekstresine dayalı, davalı aleyhine İstanbul …….. İcra Müdürlüğü’nün ……… Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından herhangi bir borcu olmadığından bahisle icra takibine itiraz edildiğini, yapılan itirazın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, itiraza konu takibin müvekkil ve ……… İnşaat & ……… İnşaat İş ortaklığı arasında gerçekleştirilen ticari bir işi dolayısıyla alacağını elde edemeyen müvekkil tarafından başlatılmış olduğunu, söz konusu takibe dair yapılan haksız itirazın iptal edilmesi taleplerinin olduğunu, müvekkil şirketin işbu ilişki dolayısıyla üzerine düşen edimleri yerine getirdiğini, ……… İnşaat & ……… İnşaat İş Ortaklığının edimleri yerine getirmediğini, takibin açılmasına sebebiyet verdiklerini, davalı yanın adi ortak olduğu ……… İnşaat & ……… İnşaat İş ortaklığı dolayısıyla müvekkil şirkete 6.251,95.-TL borçlarının bulunduğunu, dava dışı ……… İnşaat & ……… İnşaat İş Ortaklığının borcundan ……… İnşat San.ve Tic. A.Ş. ile davalı şirket ……… İnşaat Mimarlık Mühendislik San.ve Tic. Ltd. Şti.’nin müteselsilen sorumlu olduklarını, TBK ‘nın 163. Maddesinde düzenlenen müteselsil sorumluluk hükümleri gereğince iki şirketten birine başvurulabileceğini, bu sebeple davalı aleyhine icra takibi yapıldığını, davalarının kabulünü, davalı borçlunun İstanbul ……… İcra Müdürlüğü’nün …….. esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile %20 den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine” karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın cari hesap ekstresini dosyaya sunduğunu fakat belirtilen tarihlere ilişkin kesildiği iddia edilen faturaların delil olarak sunulmadığını, müvekkile gönderilen ödeme emri ekinde de herhangi bir faturaya rastlanılmadığını, davacı tarafından oluşturulmuş cari ekstrenin tek başına ispat gücüne haiz belgeler olmadığını, müvekkil şirketin faturalardan haberdar dahi değilken kayıtlarınca davacı şirkete borç kaydının bulunmadığını, davacı şirket ile hiçbir iş ilişkisi kurulmadığını, müvekkil şirketin haberdar dahi olmadığı iş bu borç ve haksız İcra takibi nedeniyle kötü niyetli olduğu iddialarını kabul etmediklerini, haksız itham ve davanın reddine, %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DOSYANIN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, cari hesap alacağının tahsili talebiyle başlatılan İstanbul ……… İcra Müdürlüğü’nün …….. esas sayılı icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul ………. İcra Müdürlüğü’nün ………. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 6.251,95 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işlemiş değişen oranlarda avans faizi ile birlikte tahsili için cari hesaba dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 23/03/2020 tarihli raporunda; Davacı şirketin ticari defterlerinin 2017 ve 2018 yıllarında fiziki olarak tutulduğu, 2017 ve 2018 yıllarına ait açılış tasdiklerini yasal süresi içerisinde yaptırdıkları, yapılması zorunlu 2017 ve 2018 yılı Yevmiye Defteri kapanış tasdiklerini yaptırmadıkları, davacı şirkete ait 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterlerinin kendi lehine delil olma özelliğine sahip olmadığı (H.M.K. md.222/4), davalı şirketin ticari defterlerinin 2018 yılında fiziki olarak tutulduğu, 2018 yılına ait açılış ve kapanış tasdiklerini yasal süresi içerisinde yaptırdıkları, davalı şirkete ait 2018 yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı T.T.K. ‘nın ilgili hükümleri gereği kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu (H.M.K. Md.222/2), davacı tarafın sunmuş olduğu ticari defter kayıtlarında davalı şirkete ait hiçbir hesap hareketine rastlanmadığı, davalı şirket ticari defterlerinin incelenmesinde ise davacı şirkete ait hiçbir hesap hareketine rastlanmadığı, davacı şirketin ticari defter kayıtlarından dava dışı ……… İnşaat & ……… İnşaat İş Ortaklığından çıkarılan hesaplara göre 6.251,95.-TL alacaklı göründüğü, ticari defterlerinin kapanış kayıtlarını yaptırmadığından, bu kayıtların kendi lehine delil olma özelliğini koruyamadığı bildirilmiştir.
Bilirkişi 08/03/2021 tarihli raporunda; Davacı şirketin 2019 yılı ticari defterler ve kayıtlarının sahibi lehine delil niteliği bulunduğu, dava dışı ……… İnş. San. Ve Tic. A.Ş. 2017-2018-2019 yılına ait ticari defterler ve kayıtlarının sahibi lehine delil niteliği bulunduğu, dava dışı ……… İnşaat&……… İnşaat İş Ortaklığı’nın 2017-2018 yılına ait ticari defterler ve kayıtlarının sahibi lehine delil niteliği bulunduğu, 2019 yılına ait ticari defterler ve kayıtlarının yevmiye defteri kapanış tasdiki ibraz edilmediğinden sahibi lehine delil niteliği bulunup bulunmadığı tespit edilemediği, davacı şirketin 2019 yılı ticari defter ve kayıtlarında, 01.01.2019 tarihi itibariyle dava dışı ……… İnşaat&……… İnşaat İş Ortaklığı’ndan 6.251,95 TL alacaklı olduğu, dava dışı ……… İnş. San. Ve Tic. A.Ş. ile ilgili herhangi bir cari hesap hareketinin olmadığı, dava dışı ……… İnş. San. Ve Tic. A.Ş.’nin 2017-2018-2019 ticari defter ve kayıtlarında, davacı şirket ile ilgili herhangi bir cari hesap hareketinin olmadığı, dava dışı ……… İnşaat&……… İnşaat İş Ortaklığı’nın 2017-2018-2019 ticari defter ve kayıtlarında, davacı taraf ile cari hesap ilişkisinin 07.10.2017 tarihli 7.037,52 TL tutarlı kayıt işlemi ile başladığı, 31.12.2017 tarihinde dava dışı tarafın davacı tarafa 568,10 TL borçlu olduğu, 01.01.2018 tarihinde dava dışı tarafın davacı tarafa 568,10 TL borçlu olduğu, 27.06.2018 tarihinde 4.737,40 TL, 31.12.2018 tarihinde dava dışı tarafın davacı tarafa 4.737,40 TL borçlu, 01.01.2019 ve 31.12.2019 tarihinde dava dışı tarafın davacı tarafa 4.737,40 TL borçlu, dosya muhteviyatında bulunan 23/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda bahsi geçen davacı tarafın düzenlediği 2017 yılında 2 adet, 2018 yılında 5 adet olmak üzere 7 adet kayıtlarında yer aldığı, davacı tarafın takip tarihi itibariyle dava dışı ……… İnşaat& ……… İnşaat İş Ortaklığı’ndan 6.251,95 TL alacaklı olduğu, dava dışı ……… İnşaat&……… İnşaat İş Ortaklığı’nın takip tarihi itibariyle davacı tarafa 4.737,40 TL borçlu olduğu, 6.251,95 TL – 4.737,40 TL = 1.514,55 TL, taraflar arasındaki farkın 1.514,55 TL olduğu, İş bu farkın dava dışı ……… İnşaat&……… İnşaat İş Ortaklığının davacı tarafa düzenlediği 1.514,55 TL tutarlı, 26.02.2018 tarihli …….. seri ve sıra numaralı faturadan kaynaklandığı, faturanın açıklama kısmına “61,12 metre kare 0,5 mm galvaniz hava kanalı …….. ft. ist. iade” diye yazıldığı, teslim eden ve teslim alan kısımlarının boş ve imzasız olduğu, imza karşılığında teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, İş bu faturanın davacı tarafa teslim veya tebliği edildiğine dair dosya muhteviyatında tevsik edici belgeye rastlanılmadığı bildirilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları ve bilirkişi raporları içeriğine göre; eldeki davada, uyuşmazlığın her iki tarafı tacir olup, uyuşmazlık konusu iş her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgilidir. İcra takibine konu cari hesap ekstresine dayalı olarak davacının alacağı olup olmadığına ilişkin tarafların ve dava dışı adi ortaklığın ticari defter ve kayıtları incelenmiş olup, ticari defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine ilişkin olarak, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda, icra takibi ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 222/3 maddesine göre, usulüne uygun tutulan ticarî defter kayıtlarının sahibi lehine delil olabilmesi için diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticarî defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği vurgulanmıştır. Mahkememizce tarafların ticari ilişkisi ve buna dayalı cari hesapları bilirkişilerce incelenmiş olup, davacının ticari defterlerinde davalı tarafa ait bir hesap hareketinin bulunmadığı, davalı tarafın ticari defterlerinde de yine davacıya ait bir hesap hareketinin bulunmadığı ancak davacı defterlerine göre davacı ile dava dışı ortaklık arasındaki hesap hareketlerine göre davacının dava dışı ortaklıktan alacaklı olduğu görülmekle, dava dışı adi ortaklığın defterlerinde ise davacıyla ilgili herhangi bir cari hesap hareketinin bulunmadığı tespit edilmiştir. Yine dava dışı ortaklığın 2017-2018 yılı defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve lehine delil teşkil ettiği ancak 2019 yılı için kapanış tasdiki sunulmadığından tespit yapılamadığı, ve yine davacının da 2017-2018 yıllarına ait ticari defterlerinin, yevmiye defteri kapanış tasdiklerinin yaptırılmadığı ve lehine delil niteliğine haiz olmadığı tespit edilmekle, davacı, gerek davalı gerekse dava dışı ortaklıktan alacaklı olduğunu ispat edememiş olduğundan davanın reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 70,04 TL harcın mahsubuyla bakiye 10,74 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-AAÜT gereğince hesap edilen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
7-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar davalı vekili ve davacı vekilinin yüzlerine karşı açıkça okundu. 21/01/2022

Katip ……..
(e-imzalıdır)

Hakim ………
(e-imzalıdır)