Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/649 E. 2020/84 K. 29.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/649 Esas
KARAR NO : 2020/84

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/09/2019
KARAR TARİHİ : 29/01/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 10/02/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizde yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı karşı davalı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin ile davalı arasında ticari alışveriş olduğunu, davalının fatura bedelini ödemediğini, alacağının tahsili amacıyla davalı şirkete karşı Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlu şirketin dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalı şirketin %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı karşı davacı vekili dilekçesinde özetle; dava konusu uyuşmazlık, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa kapsamında olduğundan söz konusu uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemeleri görevli olduğunu, öncelikle işbu davanın görev yönünden reddini talep ettiği, müvekkili site yönetimi ile davacı- karşı davalı firma, 01.10.2012 tarihinde sitede bulunan asansörlerin imalat- montaj ve bakımlarının yapılması için sözleşme imzaladığını, müvekkili site yönetiminin söz konusu sözleşmede üzerine düşen tüm edimleri eksiksiz yerine getirmesine karşın davacı- karşı davalı firma sözleşme gereği yüklendiği edimleri eksik ve ayıplı olarak ifa ettiğini, müvekkil site yönetimi tarafından davacı- karşı davalı firmanın eksik ve ayıplı edimleri bildirilmesine rağmen söz konusu eksik ve ayıplı edimler sözleşmeye uygun hale getirilmediğini, davacı- karşı davalı firmanın asansörlere koymuş olduğu teknik kod ve şifreler nedeniyle çalışmış olduğu firmaları kendisine bağımlı kılmaya çalıştığını, kendisinden şifre ve kodlar istendiğinde ise 3.500,00 Euro para şifre parası istendiğini, davacı- karşı davalı firma tarafından yapılan şifreleme işleminin açıkça rekabet hukukuna ve tüketici kanuna aykırı olduğunu, sitede bulunan asansörlerin kumanda panolarını değiştirmek zorunda kalındığını, müvekkilinin söz konusu kumanda panolarını değiştirmek için 67.500,00-TL masraf yaptığını, bu nedenle davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı karşı davalı cevap dilekçesinde özetle; davalı yandan şifre ve kodlar için para istenilmesinin söz konusu olmadığı, asansörlerde şifreleme de olmadığını, müvekkil şirketin davalı yandan para istediğine dair tanık dinletmesine muvafakatlerinin bulunmadığını, bu durumun belge ile ispat edilebilecek bir durum olduğunu, davalı yanın müvekkil şirkete yapmış olduğu bir ayıp ihbarı da mevcut olmadığını, davalının yaptırdığı revizyon bedellerini de müvekkili şirketten talep etmekte olduğunu bu nedenle karşı davayı kabul etmediklerini bildirmişlerdir.
Asıl dava, davacının, davalı konut sitesinde bulunan asansör bakım-imalat-montaj işlerinden kaynaklanan alacak nedeniyle yürütülen icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlenmiş, anılan kanunun 5.maddesinde asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.
Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz, TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olmasını sağlamaz. Başka ifade ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür. (İstanbul BAM 37. H.D. 2019/1988- 2020/244 E.K.)
Dosyada ki mevcut delillerin değerlendirilmesinde; dava konusu uyuşmazlığın mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı, davalının tacir olmayıp alacak ve borcun kaynağının ticari işletmesinden kaynaklanmadığı, davalı-karşı davacı site yönetimi ile davacı-karşı davalı şirket arasında eser sözleşmesi (asansör bakım ve onarım) bulunduğu, site yönetiminin “hizmet satın alan ve hizmetten yararlanan” kişi olması nedeniyle tüketici sıfatına haiz bulunduğu ve taraflar arasındaki ilişkinin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığı anlaşılmakla (Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 30.03.2016 tarih ve 2016/654 E.-3677 K.sayılı kararı,Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 08.02.2018 tarih ve 2016/60744 E.-2018/472 K.sayılı kararı), mahkememizin görevsizliğine, dosyanın görevli Bakırköy Tüketici Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy Tüketici Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde iki hafta içinde mahkememize müracaat ile dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacının ve davalının vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 29/01/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır