Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/638 E. 2021/225 K. 24.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/638 Esas
KARAR NO : 2021/225

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/09/2019
KARAR TARİHİ : 24/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan cari hesaptan alacaklı olduğunu, alacağının tahsili amacıyla davalı tarafa karşı Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı usulüne uygun meşruhatlı davatiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Dava, davacının, faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Büyükçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 4.383,76 USD asıl alacak, 86,47 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.470,23 USD ile 2.398,43 TL asıl alacak, 287,02 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.685,45 TL alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek faizleri ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Davalı tarafın ticari defter ve belgelerinin incelenmesi için mahal mahkemesine talimat yazılmış, talimat mahkemesince davalıya çıkartılan tebligata rağmen davalının defter ve belgelerini ibraz etmediği görülmüştür.
Davacının ticari defter ve belgelerinin incelenmesi için mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesinde, bilirkişi 03/11/2020 havale tarihli raporunda; davacının incelenen defter ve belgelerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, defter kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davacının, davalıdan cari hesaptan kaynaklı 2.398,43 TL ve 4.383,76 USD alacağının bulunduğunu, davacı tarafça 2018 yılı için 10 adet belge toplamı KDV hariç 52.202,00 TL BS bildiriminde bulunduğu, yine davalı tarafça 2018 yılı için 10 adet belge toplamı KDV hariç 52.202,00 TL BA bildiriminin bulunduğunu bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı defterleri üzerinde yapılan incelemede 2018 yılına ait olup, BA / BS formu ile bildirimi yapılan faturalar tespit edilmiş ve bunların KDV hariç 52.202,00 TL bedelli 10 adet fatura karşılığı olduğu, aynı miktar yönünden davalı tarafça da BA bildiriminde bulunulduğu tespit edilmiştir.
BA formundaki fatura kayıtları ile ilgili araştırma ve inceleme yaptırılmış olup bu kayıtların bir bütün olarak davacı lehine ve davalı aleyhine sonuç doğurduğu kanaatine varılmıştır. (Yargıtay 19. HD. 2011/8941 E. – 2012/969 K sayılı kararından hareket edilmiştir. )
Esasen VUK nun 381 seri nolu genel tebliği ve Ba formu içeriği ile vergi uygulaması gözetildiğinde aksini düşünmek mümkün değildir. Yine genel ispat kuralları çerçevesinde hiç bir kimsenin kendi aleyhine delil oluşturmayacağı düşünüldüğünde davalı tarafın resmi bir kuruma dava konusu malları teslim aldığına yönelik beyanı kendisini bağlayacağından davalı tarafça uyuşmazlık konusu bakiye cari hesaba konu fatura bedelleriyle uyumlu olarak yapmış olduğu BA formu bildirimleri dikkate alındığında davacının, yaptırılan bilirkişi incelemesinde muhtelif faturalardan kaynaklı olduğu anlaşılan ve yapılan bir kısım tahsilatlar mahsup edildiğinde bakiye miktar olarak takipte talep edilen miktara ulaşıldığı ve uyuşmazlığa konu faturalarda vadenin bulunduğu, bu nedenle davacının işlemiş faiz talebinde de haklı olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne, davalının icra takibine itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmiştir.
Dava, İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kabulü ile 4.383,76 USD asıl alacak, 86,47 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.470,23 USD ve 2.398,43 TL asıl alacak, 287,02 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.685,45 TL olarak neticeten 4.470,23 USD ve 2.685,45 TL yönünden davalının Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin devamına,
Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 5.854,76 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 1.999,69 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 353,56 TL harcın mahsubuyla bakiye 1.646,13 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 353,56 TL peşin harç olmak üzere toplam 397,96 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 954,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 4.391,07 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı.
24/02/2021

Katip …

Hakim …