Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/63 E. 2019/410 K. 16.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/63 Esas
KARAR NO : 2019/410

DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/03/2018
KARAR TARİHİ : 16/04/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 09/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi …..’nun 01/04/2013 tarihinde davalı….. Bankası …… Şubesinden tarımsal kredi kullandığını, bu krediden dolayı, İstanbul ili Esenyurt İlçesi…… Köyü ….. Ada, ….. parsel sayılı arsa üzerine ipotek tesis edildiğini, diğer davalı….. …. A.Ş’nin de bu krediden dolayı davacıların murisine hayat sigortası yaptığını, müteveffanın Mayıs 2017 yılında yeniden tarımsal kredi kullandığını ve 07/07/2017 yılında vefat ettiğini, vefat üzerine müvekkilleri tarafından banka şubesiyle irtibata geçildiğinde önce şifahen kredinin hayat sigortasından karşılanacağını söylediklerini, fakat sonradan sigorta tarafından kredinin kapatılmadığını, müvekkillerine 15/03/2018 tarihli 136.579,26-TL borç bildiren kat ihtarnamesinin gönderildiğini, oysaki kredinin hayat sigortası tarafından kapatılması gerektiğini belirterek müvekkillerinin krediden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin fekkini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin işbu dava konusunda aktif dava ehliyeti bulunmadığından husumet yöneltilemeyeceğini, davacıların sigortalı varisinin vefat tarihi itibariyle primi ödenmiş ve yürürlülükte bulunan bir sigortası bulunmadığından herhangi bir sorumluluğun söz konusu olmayacağını, grup hayat sözleşmesine konu kişilere yapılan hayat poliçelerinin sürelerinin yıllık olduğu, bunların önceki yıla ait sigortadan ayrı ve bağımsız bir sigorta olduğunu, grup hayat sigorta sözleşmesi, kredi sözleşmesi ve hayat sigortaları genel şartları 6502 sayılı ve 6102 sayılı yasa kapsamında sigortalı kredi müşterisinin en son 04/04/2015 – 03/04/2016 dönemine ilişkin hayat poliçesi tanzim edildiği, ancak 30/06/2015 tarihinde kredisinin ödenmemesi nedeniyle takibe düştüğü gözetilerek hayat poliçesinin bu tarihten sonra yenilenmediğini, TTK 1421 kapsamında müvekkili şirketin sorumluluğunun prim tahsilatı ile başladığı ve bu nedenle hayat poliçesinin yenilenmemesinde müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu olmadığının gözetildiğinde davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı….. Bankası……Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; kredinin tarımsal kredi olması ve kredi kullananın yaşı nedeniyle sigorta şirketince sigorta yapılmadığını, bankanın sigorta şirketi olmadığını, sigorta şirketinin poliçeyi yenilememesinden dolayı bankanın bir sorumluluğunun olmadığını, sigorta poliçesinin bankanın tek teminatı olmadığını, tarımsal kredilerde sigorta zorunluluğu da olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, tarımsal kredi sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit ve ipoteğin terkini istemine ilişkindir.
Davacılar dava dilekçelerinde murisleri …..’ya 01/04/2013 tarihinde….. Bankası ……şubesinden tarımsal kredi sözleşmesi kapsamında kredi kullandırıldığını ve bu kredi karşılığı arsa üzerine ipotek tesis edildiğini, murisin krediyi kullandırdığı tarihten itibaren grup hayat sigortası kapsamında acentası olduğu….. …… A.Ş’ne …..’ya hayat sigortası yaptığını, davalı bankanın ve acentesi olduğu……… A.Ş’nin 03/04/2016 dönemine ilişkin olarak da poliçe düzenlediği ve müteveffanın mayıs 2017 tarihinde tekrardan tarımsal krediyi yenilediği, daha sonra …..’nun 07/07/2017 tarihinde vefat ettiği ve hayat sigortası olmadığından bahisle kredinin ödenmesi için banka tarafından kendilerine kat ihtarı gönderildiğini, banka şubesinin 2013 – 2016 tarihine kadar süren uygulamaya göre düzenlediği hayat sigortası, tarımsal kredi sözleşmesinin 11.maddesi, …. no’lu tebliğ karşısında davalıların 2017 nisan döneminde hayat sigortası poliçesini yeniden düzenlemekle yenilemek zorunluluğu içerisinde olduklarını belirterek her iki davalıya karşı da davacıların …..’ya kullandırılan krediden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile arsa üzerinde tesis edilen ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş ise de, davacıların murisi ile davalı……… A.Ş arasında düzenlenmiş bir sözleşme bulunmayıp davalı……… A.Ş’nin bu davada pasif husumeti bulunmadığından bu davalı yönünden davanın pasif husumet yönünden reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan 05/04/2013 tarihli Genel Tarımsal Kredi Sözleşmesi’nin incelenmesinde sözleşmenin taraflarının davalı banka ile davacıların murisi ….. arasında imzalandığı, sözleşmenin 11.2 maddesinde müşterinin süreleri biten sigorta poliçelerini 11.1 madde esasları dahilinde bankaca yenilettirileceğini, bu hususta bankanın herhangi bir mecburiyetinin bulunmadığını, sigortanın yenilenmemesinden veya hiç yaptırılmamasından dolayı bankanın sorumlu tutulamayacağını kabul ve taahhüt eder. 11.3 maddesinde müşterinin bankaca bu madde hükümleri dairesinde yaptırılacak sigortaların prim ve sair giderlerinin kendisinin borcu olduğunu … kabul ve taahhüt eder. Hükmünün bulunduğu yine sözleşmenin 11.6 maddesinde müşteri bankaca uygun görüldüğü takdirde hayat sigortası veya başkaca bir sigorta yaptırmaya bankanın yetkili olduğu … süreleri biten sigorta poliçelerinin 11.2 madde esasları dahilinde yenilettirmeyi, bu hususun banka için bir mecburiyet teşkil etmeyeceğini taahhüt eder hükmünün bulunduğu, yine sözleşme ekinde bulunan …..ı Bilgilendirme Formunun III. Yenilemeye İlişkin Bilgiler maddesinde sigortalının yaşı ve sigorta süresinin toplamı 75’i geçemez, bu yaş kredi kullandırım tarihinden sigortalının doğum yılının çıkarılması suretiyle bulunur, belirlenen yaş sınırının sigorta dönemi içerisinde aşılması durumunda sigorta ilgili sigorta döneminin sonuna kadar devam eder ve müteakip dönemler için yenileme yapılmaz. Hükmünü içerdiği ve bu hükümleri içeren bilgilerin muris ….. tarafından imzalandığı, murisin kredi yenileme tarihi olan 2017 yılı itibariyle 77 yaşında olup, davalı banka tarafından düzenlenen sözleşmenin 11.maddesinde açıkça sigortanın yenilenmemesinden bankanın sorumlu tutulamayacağı ve sigorta bilgilendirme formunda da açıkça 75 yaşını geçenler için müteakip dönemlerde yenilemenin yapılmayacağı hususları düzenlenmiş olup, bu hususların da davacıların murisleri …..’nun kabulünde olduğu, davalı bankanın sigortanın yenilenmemesi nedeniyle sorumluluğunun olmadığı anlaşıldığından bu davalı yönünden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davalı……… AŞ yönünden davanın pasif husumet yokluğundan reddine,
Davalı …… Bankası AŞ yönünden davanın reddine,
Alınması gerekli 44,40 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 2.332,44 TL harcın mahsubuyla bakiye 2.288,04 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
AAÜT gereğince hesap edilen 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
Davalı….. Bankası tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalı….. Bankası A.Ş’ne verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekillerinin yüzlerine açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/04/2019

Katip …

Hakim …