Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/603 E. 2021/247 K. 26.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/603
KARAR NO : 2021/247

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/08/2019
KARAR TARİHİ : 26/02/2021
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 21/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; 10/01/2019 tarihinde … yönetimindeki … plakalı aracın, … yönetimindeki … plakalı araca çarparak …’nın ölümüne sebebiyet verdiğini, olayla ilgili Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma numaralı dosyası ile soruşturma açılarak soruşturmanın devam ettiğini, …’in karıştığı bir çok kazanın mevcut olduğunu, müvekkilinin kaza sonrasında … Hastaneler Kompleksi’ne götürüldüğünü, … plakalı aracın … adına kayıtlı olan Zorunlu Mali Sorumluluk sigortasının kaza tarihinde … Sigorta tarafından yaptırıldığını ancak bahse konu sigorta şirketinin … Sigorta A.Ş. tarafından işletildiğini, söz konusu kazaya ilişkin ekte sunulan kaza tutanağında herhangi bir kusur oranı belirlenmediğini, ayrıca kaza tutanağında kolluk tarafından kazanın oluşumuna müteveffanın neden olduğuna ilişkin tespite katılmamak ile birlikte itiraz ettiklerini, zira kaza konusu alanda fren izi dahi bulunmadığını, bu konuda herhangi bir kolluk tespitine yer verilmediğini, frene basılmamış olup, ölümün gerçekleşmemesi için davalının herhangi bir çabasının olmadığını, hiç bir şekilde kabul etmemek ile birlikte bir an için kazanın oluşumunda tek başına müteveffanın kusurlu olduğu kabul edilecek bile olsa frene basmayarak, gerekli hız kontrolünü sağlamayarak dikkat ve özenli davranmayarak davalının ölüme sebebiyet verdiğinin açık olduğunu, zira müteveffanın kusurlu davranışı kazaya sebebiyet vermiş bile olsa ölüm sonucunun gerçekleşmesinin davalının özensiz ve dikkatsizliğinden kaynaklandığını, eğer davalı dikkatli ve özenli bir şekilde aracını sürmüş olsaydı kazanın belki gerçekleşmeyecek, gerçekleşse bile hafif bir yaralanma ile son bulacağını, oysa davalının müteveffayı 60-100 metre uzaklığa fırlatacak kadar süratli hareket ettiğini, diğer şeritleri kontrol bile etmediğini, görüş açısını ayarlamadığını, …’nın vefat etmeden önce optisyen olarak çalışmakta olup aylık 6.500,00 TL maaş aldığını, kazada vefat eden …’nın sağlık problemleri olan iki çocuğu bulunduğunu, eşi … ‘nın ev hanımı olduğundan dolayı bir geliri bulunmadığını, davacının ölümüyle eşi ve çocuklarının maddi ve manevi olanaklardan yoksun kaldıklarını, ayrıca eşi ve çocuklarının yaşlılık ve emeklilik günlerinde eşinin bedensel varlığıyla ve “yardım ve hizmet” yoluyla destekliğinden de yoksun kaldıklarını, Eş … için 75.000,00 TL, kız … için 50.000,00 TL, oğul … için 50.000,00 TL olmak üzere, her üç davacı için toplam 175.000,00 TL. manevi tazminat istendiğini, müteveffanın çocuklarının hasta olup bakıma muhtaç olduklarını, kaza yapan … plakalı aracın 10.01.2019 kaza tarihi itibariyle geçerli … no.lu Trafik (ZMSS) poliçesini düzenleyen … Sigorta Şirketinin ölen kişinin hak sahipleri tarafından yöntemince ve gerekli belgelerle başvurulmuş olmasına karşın,… no.lu dosyası üzerinden gönderdiği …. sayılı ve 15.03.2019 günlü yazıda tazminat ödemeyi reddettiğini, sigortanın red yazısı üzerine arabulcuya başvurulduğunu ve anlaşma sağlanamadığını, ölümlü trafik kazası nedeniyle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesi uyarınca belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatının fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı ıslah ve arttırım dilekçesi sunma hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 30.000,00 TL bedelin, işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden, sigortacı yönünden temerrüt tarihinden işletilecek faizi ile birlikte ortaklaşa ve zincirleme tüm davalılardan alınarak davacılara ödetilmesine, her üç davacı için toplam 175.000,00 TL manevi tazminatın, olay tarihinden işletilecek faiziyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme (sigorta şirketi dışındaki) davalılardan alınarak davacılara ödetilmesine, işleten ve sürücünün taşınır taşınmaz malları ile bankalardaki ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine “ihtiyati tedbir” konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine açılan haksız davayı kabul etmediklerini, sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araç ile 10.01.2019 tarihinde gece saat 22:20 sıralarında … Mah. … üzerinden … Caddesi istikametine doğru ilerlerken davacının kullandığı motosikletin, müteveffanın dengesini ve kontrolünü kaybederek devrilmesi sonucu müvekkilinin önüne düştüğünü ve davacının %100 kusuru ile kazanın meydana geldiğini, müvekkilinin kazaya sebebiyet vermediğini, müteveffanın kendi kusuru ile kazanın oluşmasına sebep verdiğini, dava dilekçesinde kazaya ilişkin yapılan açıklamaların gerçeği yansıtmadığını, dava dilekçesinde müvekkilinin vefat edene ait araca çarptığı bu nedenle kaza meydana geldiğinin iddia edildiğini, meydana gelen kazada müvekkilinin kullandığı aracın müteveffanın kullandığı motarla hiç çarpışmadığını, motosikleti kullanan müteveffanın devrilmesi sonucu kendisi müvekkilinin önüne düştüğünü, şahsın kendisinin arabaya çarptığını, müvekkilinin araç sürücüsü olarak tüm özeni gösterdiğini fakat kazanın oluşumunu engelleyemediğini, kazanın yağışlı bir havada olduğunu, motor sürücüsü …’nın yağışlı havada gerekli tedbiri almadığını, yağışın motor sürücüsünün hızı ve rüzgar neticesinde kontrolü kaybettiğini, müvekkile ait aracın önüne düştüğünü, tutulan tutanakların kazanın oluşumunu gösterdiğini, müteveffanın kendi kusuru nedeniyle kazaya sebebiyet verdiğini, dava dilekçesinde müvekkilin kusurlu olduğuna dair hiçbir delilin olmadığını, oluşmuş bir kaza üzerinden haksız ve hukuka aykırı bir şekilde kazanç elde edilmeye çalışıldığını, kazadan sonra müvekkilinin trafiği durdurmuş, ambulans çağırmış ve polisi aradığını, yaşanan olay nedeniyle müvekkilinin üzüldüğünü fakat davacı tarafın hiçbir kusuru olmamasına rağmen sırf kazanç elde etme amacıyla dava açmasının ayrıca müvekkili üzdüğünü, oluşan kazada müvekkilin hiçbir kusurunun olmadığını, soruşturma esnasında ifade veren tanığın da olayı anlattığını, tanık beyanlarından da görüleceği üzere kazanın müteveffanın kusuru ile meydana geldiğini, kazadan hemen sonra polisin geldiğini ve olayın meydana geldiği şekliyle tutanağın hazırlandığını, kazaya ilişkin krokinin de çizildiğini, çizilen krokinin tek başına dahi davacının kusurunu ortaya koyduğunu, kazaya sebebiyet veren …’nın motosiklet ve ehliyetini yeni aldığını, kendisinin de acemi olduğunun gözönüne alınması gerektiğini, ayrıca yağışlı havada naylon yağmurluk giydiğini, bunun rüzgar alarak hava dolması neticesinde kaza yapımış olabileceğinin göz önüne alınması gerektiğini beyan ederek haksız olan iş bu davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. Yüzey Kaplamaları vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin sorumluluğunun araç sahibi olması bakımından davalı olarak iş bu davada taraf olarak gösterilmişse de müvekkili şirketin olayın oluşunda herhangi bir kusuru olmadığından, iş bu davaya konu maddi manevi tazminat talepleri ile destekten yoksun kalma tazminat taleplerinin de tarafı olmayacaklarını, ancak araç işletenin sorumluluğu nezdinde irdelendiğinde dahi kusur sorumluluğu ilkesinin irdeleneceğini, bu halde dahi müvekkili yönünden dava konusu olayda sorumluluğunun doğmayacağını olayın oluş şekli, dosya kapsamı, polis ilk kaza tutanakları, dosyada mübrez deliller, tanık ifadeleri, ilk ifadelere ve Savcılık dosyası kapsamında, bakıldığında müvekkili şirkete araç işleten sıfatıyla yüklenebilecek bir kusur bulunmadığını, olayın, …’ un kuvvetli yağış ve kuvvetli lodosa teslim olduğu günün akşamı yani, 10.01.2019 tarihinde meydana geldiğini, müvekkil şirkete ait … plakalı araç ile olduğunu, müvekkili şirketin kazanın oluşumunda araç işleten sıfatıyla ancak ve ancak kusuru ile sorumlu olacağını, herhangi bir kusuru olmadığı gibi aracın da Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası kapsamında olduğunu, olayda kusur oranında sorumluluk doğacağından müvekkili şirketin herhangi bir kusurunun bulunmadığını hatta aracı kullanan personelinin de olay yeri ilk kaza tutanaklarına göre kusurunun olmadığını, olay günü 10 Ocak 2019 günü İstanbulda şiddetli yağış ve kuvvetli lodos olması hasebiyle bir çok trafik kazası meydana geldiğini, meteorolojinin günlerce uyarılarda bulunduğunu, buna rağmen, motor sürücüleri uyarılara ehemmiyet vermeden, hem lodos hem de kaygan zeminde trafiğe çıktıklarını, kazalara sebebiyet verdiklerini, olay günü, müvekkil şirket personelinin ve yanında bulunan tanığın anlatımları ile ayrıca olay yerine gelen trafik ekibinin deneyimli ilk kaza tutanağına göre müvekkil şirket çalışanı diğer davalı … in herhangi bir kusurunun bulunmadığını, olay günü müteveffanın, kuvvetli lodos ve kaygan zeminde, daha 15 gün önce aldığı motosiklet ile, o güvensiz yola çıktığını, akşam saatlerinde yağışın artması ve lodosun da etkisiyle kayarak müvekkili şirketin aracının önüne düştüğünü, üstelik o lodos ortamında üzerine de poşet geçirerek seyahat etmeyi denediğini, adeta ölüme yürüdüğünü, araç sürücüsünün kusursuz olduğunu ve müvekkil şirkete atfedilecek bi kusurun olmadığını, araç sürücüsü hakkında bir kusur durumu ortaya çıksa dahi müvekkili şirketi bağlayıcı bir kusurdan söz edilemeyeceğini, yerleşik içtihatlar doğrultusunda, “İşletenin zarardan sorumlu tutulabildiği hallerde zararı gidermekle yükümlü olduğundan, somut olayda araç sürücüsünün sorumluluğunun bulunmaması karşısında, davalı müvekkili şirketinin de sorumluluğu olmadığını dava konusu olayda da sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu dolayısıyla işletenin, davacılara karşı sorumluluğundan söz edilemeyeceği için netice itibarıyla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; 10/01/2019 tarihinde meydana gelen dava konusu kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde 12/05/2018-12/05/2019 başlangıç ve bitiş tarihli … nolu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, dava konusu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davacı tarafından ikame olunan dava ile her ne kadar sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğundan bahisle tazminat talep edilse de dava konusu kazaya ilişkin olarak olayın ilk ve en yakın tanıkları olan trafik ekipleri tarafından düzenlenmiş olan Trafik Kazası Tespit Tutanağına göre sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, zira müteveffanın motosiklet sürücüsü kontrolünü kaybedip bariyerlere çarpmasının akabinde sigortalı araç sürücüsünün ön tamponuna çarptığını, kazanın meydana gelmesini engellemek için sigortalı araç sürücüsünün alabileceği bir önlemin bulunmadığını göz önüne alınarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, tanıklar dinlenilmiş ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma, … karar numaralı dosyasında; taksirle ölüme neden olma suçundan dolayı yapılan soruşturma da, trafik bilirkişi tarafından hazırlanan 09/09/2019 tarihli raporda, maktül …’nın kazanın oluşumunda asli tam kusurlu olduğu, sürücü şüpheli …’in atfı kabil bir kusurunun olmadığı yönünde rapor sunulmuş, 07/10/2019 tarihli ATK Trafik İhtisas Dairesinin raporunda da kazanın oluşumunda sürücü …’in kusursuz olduğu, müteveffa sürücü …’nın asli kusurlu olduğu bildirilmiş, bu nedenle şüpheliye herhangi bir kusur yüklenememekle kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verilmiştir.
11/12/2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; müteveffa sürücü … yönünden sürücü … yönetimindeki … plaka sayılı motosiklet ile gece vakti, kaygan zeminde ve aydınlatmanın mevcut olmadığı meskun mahal dışında seyrettiğini, otoyola seyri sırasında gereken dikkati vermediğini, süratini yolun icap ve şartlarına göre ayarlamadığını, kullandığı aracın genel ve fiziki durumununun göz önüne almadığını görüş alanını kontrol altında bulundurmadığını, hızını aracın yük, teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartları dikkate alması gerekirken, belirtilen bu hususlara riayet etmeyerek, teyakkuzla sürüşünü yapmayarak, muhtemelen müsaade edilen hız üzerinde seyretmekte iken, direksiyon hakimiyetini kaybederek ve sola savrularak orta refüjdeki çelik bariyerlere çarpması olayında sağ şeritten savrularak dördüncü sol şeride düştüğünü, dikkatsiz, tedbirsiz ve özensiz davranış ile birlikte; 2918 Sayılı K.T.K 52/b maddesinde belirtilen trafik kuralını ihlal etmesi sonucu asli ve tam kusurlu görüldüğünü, şüpheli sürücü … yönünden sürücü sevk ve idaresindeki otomobili ile gece vakti aydınlatmanın olmadığı 4 şeritli ve tek yönlü olan otoyolda sol şeritte ” dördüncü şeritte” anılan yolu … caddesine doğru yolu takiben olay mahalline geldiğinde, sağındaki aynı istikamette seyir halinde bulunan ( 1. Şeritte) motosiklet sürücüsünün aniden direksiyon hakimiyetini kaybederek sola savrulması ve orta refüje çarpması ile önüne düşmesi beklenen ve öngürülen bir durum olmadığında ve kısa mesafeden önünü kapatan motosiklete karşı, tedbir alma imkanı bulunmadığından bahisle sonuçta atfı kabil kusuru bulunduğunu, 09.09.2019 tarihli bilirkişi raporu ile 07.09.2019 tarihli A.T.K. Trafik İhtisas idaresinde alınan bilirkişi raporlarında belirtilen gerekçeler ile taraflara izafe edilen kusur durumları, olayın oluş şekline uygun ve isabetli olduğu için heyetleri ile aynı kanaate olduğu ve sonuca iştirak edildiğini, müteveffa sürücü …’nın olayda % 100 ( yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunu, şüpheli sürücü …’in olayda kusursuz olduğunu bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre;
10/01/2019 tarihinde, müteveffa …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile … istikametinden … caddesi istikametine doğru seyir halinde iken, zeminin ıslak olması nedeniyle aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek orta çelik bariyerlere doğru savrulduğu, aynı istikamette gelen davalı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile çarpışması sonucu ölümlü trafik kazısının meydana geldiği, gerek ceza soruşturması sırasında alınan tek kişilik rapor ve ATK Trafik İhtisas Dairesi raporunda, gerekse Mahkememizce alınan üç kişilik heyet raporunda kazanın oluşumunda davacıların murisi …’nın %100 oranında kusurlu olduğunun, davalı sürücü …’e atfı kabil bir kusurun olmadığının tespit edildiği, bilirkişi raporlarının kazanın oluşumu ve tanık anlatımları ile uyumlu olduğu, müteveffa sürücünün dikkatsiz, tedbirsiz ve özensiz davranış ile birlikte, 2918 Sayılı K.T.K 52/b maddesinde belirtilen trafik kuralını ihlal etmesi sonucu asli ve tam kusurlu olduğu, toplanılan deliller ve dinlenilen tanık anlatımlarına göre davalı sürücünün meydana gelen kazayı engellemesi ihtimalinin bulunmadığı anlaşılmakla, davalı sürücü …’in sorumluluğunun kusur sorumluluğu olup, meydana gelen kazada kusursuz olması, araç işleteni davalı şirketin sorumluluğunun sürücünün kusuru nispetinde olması ve davalı … şirketinin ise sigortalısının kusuruna isabet eden miktar kadar zorunlu sigorta limiti dahilinde sorumluluğu olup davalı … şirketinin sigortalısının kusuru olmadığından, davacıların maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 700,18 TL harcın mahsubuyla bakiye 640,88 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
4-Maddi tazminat talebi yönünde; AAÜT gereğince hesap edilen 4.500,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
5-Manevi tazminat talebi yönünde; AAÜT gereğince hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı …’a verilmesine,
6-Davalı … Yüzey Kaplamaları San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından yatırılan gider avansının talep halinde davalıya iadesine,
7-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
8- Arabuluculuk ücreti 1.320,00 TL’nin davacılardan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı ve davalı vekilllerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/02/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır