Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/601 E. 2019/1217 K. 13.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/601
KARAR NO : 2019/1217

DAVA : Ticari Şirket
DAVA TARİHİ : 09/08/2019
KARAR TARİHİ : 13/12/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili özetle; müvekkilinin …,… Holding adı altında konfeksiyon üretim ve perakende satışı ile ……. gibi markalara fason üretim yapan hazır giyim firması olduğunu, daha önceleri kumaş üretimi işi yapmadıklarını, bu işi en iyi şekilde yerine getirecek kişi olduklarına inandıkları …… adlı bir şirketin genel müdürlüğünü yapan davalı ile anlaştıklarını, bu konuda ortaklık sözleşmesi ve hisse rehni sözleşmesi imzaladıklarını, davalının ise yatırım anlaşmasına emek, deneyim ve uzmanlığını koyarak fabrikayı kurup kâra geçireceğini taahhüt ettiğini, yapılan sözleşmede gerek Mısır’da gerekse Türkiye’de kurulacak şirketlerin %15 hissesinin davalı …’a ait olacağının kararlaştırıldığını, aynı sözleşmede nihai masraf tutarından dış kaynaklardan temin edilen kredi düşüldükten sonra …’nun yapmış olduğu harcama tutarının davalının hissesine (%15) karşılık gelen kısmının davalının borcu olacağının, davalının bu borcu şirketteki hissesine düşecek kâr paylarından en geç 01/01/2015 tarihine kadar ödeyeceğinin, ancak borcun bu tarihte ödenmemesi halinde ödenmeyen kısma denk gelen hisselerinin tamamının davalı tarafından bila bedel olarak davacıya devredileceğinin açık ve net olarak kararlaştırıldığını, kararlaştırıldığı gibi Türkiye ve Mısır’da kurulan şirketlerde davalıya toplam %15 oranında hisse verildiğini, her iki şirkete ait sermaye borcunun tamamının ise müvekkilince ödendiğini, ancak davalının sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle kurulan şirketlerin zarara uğradığını, şirketler kâr elde etmediği için kar payı dağıtılamadığını ve davalının 2015 yılına kadar ortaklık sözleşmesinde kararlaştırılan borcunu ödemediğini, davalın hissesine (%15) karşılık gelen miktarın 6.883.029 USD olduğunu, bu nedenle hisselerinin tamamını bedelsiz olarak müvekkiline devretmekle yükümlü olduğunu, ayrıca ortaklık sözleşmesinde davalının borcunu ödeyene kadar şirket hisselerini 3.şahıslara devredemeyeceğinin/satamayacağının kararlaştırıldığını, devir halinde müvekkilinin telafisi imkansız zararlarının doğacağını ileri sürerek davalının sahip olduğu hisselerin üçüncü kişilere devredilmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, bu hisselerin bila bedel müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili özetle; davacının hiçbir iddiasının kabulünün mümkün olmadığını, huzurdaki davanın öncelikle zamanaşımı süresi dolmuş olduğundan usulden reddine, aksi halde ise taraflar arasındaki ortaklık sözleşmesi davacı tarafından hiçbir haklı bir sebep olmaksızın sona erdirilmiş olduğundan ve müvekkilinin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığından esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Talep, Ortaklık Sözleşmesi uyarınca bedeli ödenmeyen şirket hisselerinin iadesi istemiyle açılan davada, hisselerin üçüncü kişilere devrinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir konulmasına ilişkindir.
Mahkememize ait …… esas sayılı dosyasının tetkikinde; Davacı … tarafından davalı ….. Ve Ticaret Anonim Şirketi aleyhine şirketin feshi ile şirket yöneticilerinin sorumluluğu ve ortaklıktan çıkarılmaya ilişkin dava açıldığı, davanın derdest duruşmasının 02/04/2020 tarihine ertelendiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nun 166.maddesi uyarınca:
(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.
(2) Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır.
(3) Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.
(4) Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.
(5) İstinaf incelemesi ayrı dairelerde yapılması gereken davaların da bu madde hükmüne göre birleştirilmesine karar verilebilir. Bu hâlde istinaf incelemesi, birleştirilen davalarda uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkiye ait kararı inceleyen bölge adliye mahkemesi dairesinde yapılır.
Dava, Ortaklık Sözleşmesi uyarınca bedeli ödenmeyen şirket hisselerinin iadesi istemiyle açılan davada, hisselerin üçüncü kişilere devrinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir konulması talebinden ibaret olup, yukarıda müşahadesi yapılan mahkememizin ….. esas sayılı dava dosyası ile davamız arasında hukuki, şahsi ve fiili irtibatın bulunduğu anlaşılmakla usul ekonomisi de göz önünde bulundurularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İşbu dava dosyasının HMK’nun 166.maddesi uyarınca mahkememizin ….. esas sayılı dava dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Dilekçe teatileri ve birleştirme kararının tebliğinin birleştirme kararı verilen dosya üzerinden yapılmasına,
3-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
4)Birleştirme kararı verildiğinin HMK.nun 166/3 maddesi uyarınca derhal ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilmesine,
5-Yapılan yargılama giderlerinin birleşen dosya üzerinden hükme bağlanmasına,
Dair verilen karar tarafların yokluğunda ancak esas hükümle birlikte İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.13/12/2019

Başkan …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip …
¸(e-imzalıdır)