Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/599 E. 2021/634 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/599
KARAR NO : 2021/634

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 09/08/2019
KARAR TARİHİ : 17/06/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/06/2021
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkili şirketin alacağının tahsili amacıyla İstanbul ….. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyası üzerinden cari hesaba dayanarak davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, likit bir alacak mevcut olmasına karşın davalının icra takibine itiraz ettiğini, her iki tarafın ticari defter ve kayıtları incelendiğinde müvekkilinin alacağının haklılığı ortaya çıkacağını, müvekkili şirketin huzurdaki davaya ve icra takibine konu alacağının davalı borçlu ile arasındaki cari hesap ilişkisinden kaynaklandığını, davalı takip borçlusunun kötü niyetli olarak takibe itiraz ederek durmasına yol açmak suretiyle müvekkilinin alacağına kavuşmasını engellediğinin açıkça ortada olduğunu, işbu sebeplerle davalı borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, dava konusu icra takibinin, davalı borçlunun haksız, hukuka aykırı ve kötü niyetli olarak itiraz etmesi sonucunda herhangi bir teminata bağlı olmaksızın durdurulduğunu, müvekkilinin haklı alacağına kavuşmasının engellendiğini beyan ederek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf tebligata rağmen davaya cevap dilekçesi ibraz etmediği anlaşılmıştır.
DELİLLER:Ticaret Sicil kayıtları, İstanbul …… İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyası, vergi kayıtları, fatura suretleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
Celp edilen İstanbul ……. İcra Müdürlüğünün ……. esas sayılı dosyasının tetkikinde, davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine 17.05.2019 tarihinde 355.932,93.-TL asıl alacağın icra gideri, vekalet ücreti, ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek (yıllık % 19,50 (Ticari) değişen oranlarda ) faizi ile tahsili için davalı tarafa ilamsız takipte ödeme emri gönderildiği, ve yine aynı tarihte davalı hakkında takip işlemi başlatıldığı, takip talebi dayanağının 17.05.2019 tarihli Cari Hesap alacağından kaynaklı olduğu, davalı vekili tarafından 27/05/2019 tarihinde takibe itiraz edildiği, itiraz nedeniyle takibin durduğu anlaşılmıştır.
DELLİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının, davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan fatura alacağının tahsili amacıyla yürüttüğü takibe yapılan itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerinden ibarettir.
Sorun: Davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, davalının itirazlarının yerinde bulunup bulunmadığı varsa davacının takibe konu alacağın miktarının ne olduğuna ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Çözüm: Taraflarca sunulan delillerle, TBK, TTK, ve İİK bakımından değerlendirilmesinin yapılmasıdır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce TTK’nın 4/2 , 64 ve HMK’nun 222. Maddeleri uyarınca taraflara dava ile ilgili 2018 – 2019 yıllarına ait ilişki dönemini kapsayan ticari defterlerini inceleme gün ve saatinde ibraz etmeleri için kesin süre verilmesine rağmen davalının inceleme gün ve saatinde hazır olmadığı gibi mazeret de bildirmediği, inceleme için herhangi bir bilgi belge sunmadığı, yasal uyarıları taşıyan (defter ibrazı bakımından) duruşma tutanağının 01/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği de dikkate alınarak defter ibrazından kaçınan davalının ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılamayarak dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, davacının ticari defter ve belgeleri mahkememizce inceleme yapılarak bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememizce aldırılan 21/04/2021 tarihli bilirkişi raporu bilimsel veri ve içeriğe sahip, denetime elverişli bulunması sebebiyle hükme esas alınmıştır.
Genel Olarak; Faturaya dayalı alacak davalarında davalı akdi ilişkiyi açıkça kabul etmemiş ise taraflar arasında akdi bir ilişkinin bulunduğunu ispat külfeti faturayı düzenleyen alacaklı tarafa düşmektedir, öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağının olduğunu iddia eden taraf bunu yazılı belgeler ile ispat etmesi gerekir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu HMK 187,190 ve 200. Maddelerinde açıkça belirtilmiştir. Alacaklı düzenlediği faturadaki malların ya da hizmetin karşı tarafa teslim edildiğini HMK 200. Maddesinde belirtilen deliller ile ispat etmesi gerekir. Fatura tek başına taraflar arasındaki akdi ilişkinin belgesi sayılamaz. Fatura sözleşmenin kurulması safhasıyla ilgili olmayıp ifasına ilişkin olduğundan öncelikle temel bir borç ilişkisinin bulunması gerekir. (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu E:2001/1, K:2003/1, T:27.06.2003.
Davacının, davalı borçlu ile aralarında akdi bir ilişki olduğunu, bir başka anlatımla takibe konu faturadaki fatura konusu hizmet ifası ile ilgili ticari ilişkiyi ispat etmeden iddia ettiği alacağın tahsilini sağlaması mümkün değildir. Akdi ilişki ise, taraflar arasında düzenlenen imzası davalı tarafından kabul edilmiş bir sözleşme, faturaya konu malların borçluya teslim edildiğine dair bir irsaliye ve teslim fişi ile vb. somut yazılı belgelerle ispat edilebilir.
Davacının iddiaları, davaya konu İstanbul ……. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı dosyası, ticaret sicil kayıtları, vergi kayıtları, fatura ve sevk irsaliyeleri, davacının ticari defterleri üzerinde yaptırılan inceleme sonucu bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına binaen; taraflar arasında 2018 yılı öncesine dayanan ticari bir ilişkinin mevcut olduğu, Davacı şirket tarafından davalı adına 23.01.2018 tarihli irsaliyeli fatura düzenlendiği, davalı adına düzenlemiş olan bu irsaliyeli faturayı kendi ticari defterlerine usulüne uygun olarak kaydettikleri, davacı şirket tarafından sunulan 03.11.2017 tarihli ……. numaralı tahsilat makbuzu ile 37.500 TL, 24.11.2017 tarih …… numaralı tahsilat makbuzu ile 2 adet çek bedeli olarak 80.000 TL, 02.04.2018 tarihli ……. numaralı tahsilat makbuzu ile 3 adet çek bedeli olarak 137.500 TL tutarında tahsilat yaptıkları, yapılan bu tahsilatlar ile davalı şirketin hesabından düştükleri, yapılan bu tahsilat makbuzlarındaki ileri vadeli çeklerin karşılıksız çıkması nedeni ile borç dekontu düzenleyerek davalı tarafı borçlandırdıkları, dosyaya celp edilen davalı şirkete ait BA formlarının incelenmesinde, davacı şirket tarafından düzenlenen irsaliyeli faturayı, 2018 yılına ait Ba formunun 3.sayfasının 54. Sırasında 1 adet belge karşılığı KDV hariç tutar olan 327.484,00 ‘lık faturayı beyan ettikleri, davacı şirketin takip konusu icra dosyasındaki talep ettiği tutarın 17.05.2019 tarihli cari hesap ekstresine dayanak olarak gösterdiği 355.932,93 TL tutarındaki alacağının tespitinde, davacı taraf ticari defter kayıtları ile karşılaştırılmasında, 2018 yılından devreden tutar olan 355.223,12 TL’sı ile karşılıksız çıkan 28.02.2019 keşide tarihli 47.500,00 TL tutarlı çekin toplamını alıp , davalı şirket tarafından 29.03.2019 tarihinde banka yolu ile göndermiş olduğu 46.790,19 TL havale bedelini düşmek sureti ile icra takip talebinde bulunduğu, davacı şirketin ticari defter kayıtlarına göre, davalı şirketten 445.932,93 TL alacaklı göründüğü, alacakla takip talebindeki farkın ise 90.000 TL olduğu, bu farkın sonradan karşılıksız çıkan 2 adet 45.000 TL tutarındaki çeklerden kaynaklandığı, alınan 21/04/2021 tarihli bilirkişi raporuna göre davacının davalıdan aşağıdaki hüküm fıkrasında belirtilen surette alacağının bulunduğu, davalının itirazlarının haksız ve yersiz olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiş, faturaya dayalı alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile; İstanbul ….. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasındaki itirazın iptaline, takibin devamına,
2-355.932,93 TL üzerinden hesaplanan %20 icra inkar tazminatının 71.186,58 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 24.313,78 TL harçtan peşin alınan 4.298,79 TL harcın mahsubu ile eksik 20.014,99 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 1.431,90 TL posta masrafı ile toplam harç gideri 4.343,19 TL ki toplam 5.775,09 TL. yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 33.365,31 TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere davalının yokluğunda, davacı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/06/2021

Başkan …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip …
¸(e-imzalıdır)