Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/598 E. 2021/637 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/598
KARAR NO : 2021/637

DAVA : Temsil kayyımı atanması, uğranılan zararın tespiti ile tazmini.
DAVA TARİHİ : 08/08/2019
KARAR TARİHİ : 17/06/2021
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 28/06/2021
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; davalılardan …….’ün TTK’nın 230’uncu maddesinde düzenlenen rekabet yasağı kuralını ihlal ettiğini, ortağı olduğu kolektif şirket ile aynı iş kolunda faaliyet gösteren bir işletmeyi kendi namına kurarak faaliyete geçirdiğini, ortağı ve yöneticisi olduğu şirkette edinmiş olduğu sektörel …….. bilgilerini, müşteri kimliklerini, ticari ilişkileri, üretim sırlarını, şirkette edinmiş olduğu konumunu kendi şahsı adına çıkar sağlamak amacı ile kullandığını bunun ise TTK’nın 230’uncu maddesinde düzenlenen rekabet yasağının açık ihlalini oluşturduğunu, davalı şirketin kolektif şirket olduğunu, şirketler hukukunda özel bir konumu bulunduğunu, kolektif şirketlerin bir şahıs şirketi olduğunu, şirket ünvanında en az bir ortağın isminin yer aldığını, ortakların şirket borçlarına karşı şahsen sorumlu olduklarını, TTK’nın 230’uncu maddesi uyarınca şirket adına hukuki işlemleri yapmasının şirket temsilcisine bırakıldığını, davalı şirketin temsilcisinin diğer davalı ……. olduğunu, şirket adına dava açma yetkisinin bu kişi de olduğundan diğer ortaklar şirket adına dava açamadığından hukuken davada temsil kayyımı atanmasının zorunlu olduğunu, şirketin haklarını korumakla görevli temsilcinin dava açması gereken davalı konumunda olduğundan menfaat çatışmasının bulunduğunu, rekabet yasağını ihlal eden kişinin şirketin temsilcisinin olması sebebi ile şirket temsili için birisinin mahkeme kanalı ile atanmasının gerekli ve zorunlu olduğunu, davalı şirketin bir aile şirketi olduğunu ailenin babası olan ……’ün 05.10.2016 tarihinde vefat etmesi sonucunda hisselerinin mirasçılara geçtiğini, güncel hisse dağılımının %66,66 pay …….’e %16,67 pay ……’e, %16,67 pay …….’e ait olduğunu, ……’ün ölümünden sonra davalı şirketin ünvanı’nın 16.01.2017 tarihli ortaklar kurulu kararı uyarınca “…… Dış Ticaret ve İmalat Kollektif Şirketi ……. ve ortakları” olarak değiştiğini, şirketin temsil ve ilzamı …….’e ait olup münferiden şirketi temsil ve ilzama yetkili olduğunu, davalılardan …….’ün TTK’nın 230’uncu maddesinde düzenlenen rekabet yasağı kuralını ihlal ettiğini, ortağı olduğu kolektif şirketle aynı iş kolunda faaliyet gösteren bir işletmeyi kendi namına kurarak faaliyete geçirdiğini, ortağı ve yöneticisi olduğu şirkette edinmiş olduğu sektörel Pazar bilgilerini, müşteri kimliklerini, ticari ilişkileri, üretim sırlarını, şirkette edinmiş olduğu konumunu kendi şahsı adına çıkar sağlamak amacı ile kullandığını bunun ise TTK’nın 230’uncu maddesinde düzenlenen rekabet yasağının açık ihlalini oluşturduğunu, bu durumu TTK’nın 230 ve 231. maddesini bağlayıcı nitelikte olduğunu, rekabet yasağını ihlal eden davalının şirkete verdiği zararın tazmini için bu davanın açılmış durumda olduğunu, davalı …….’ün tek başına temsil yetkisi ile hem ortaklığa, sadakat yükümlülüğüne hem de şirket yöneticilik sorumluluklarını ihlal ettiğini, ortağı ve yöneticisi olduğu kolektif şirketin faaliyet alanı ile birebir aynı bir başka işletme olan “…… Endüstri” isimli gerçek kişi işletmesini 26 Şubat 2019 tarihinde ilan edilmek üzere kurduğunu, bu durumun müvekkili tarafından 09.05.2019 tarihinde öğrenildiğini, aynı tarihte ortağı olduğu şirkete bir ihtarname çekilerek durumun bildirildiğini, davalı ortağın faaliyete geçirdiği yeni işyerini ortağı ve yöneticisi olduğu kolektif şirketin zararına neden olacak şekilde yönettiğini böylece yöneticisi olduğu kolektif şirket ile haksız rekabet içerisine girdiği şirkete karşı yükümlülüklerini ihlal ettiğini, ortaklığın faaliyet alanı ile davalını kurduğu işletmenin yaptığı iş türünün aynı olduğunu, kolektif şirketin 03.08.2011 tarihli ortaklar kurulu kararı ile şirketin faaliyet amacının tadil edildiğini ve tadil metninin 17.02.2012 tarihli ticaret sicil gazetesinde ilan edilmiş olup tadil sonrası şirketin faaliyet amacı ve konusu belirleyen ana sözleşmenin davalı …….’ün şahıs firması olarak faaliyete geçirdiği “……. Endüstri” işletmesinin konusu ile aynı olduğunu, bu durumunda TTK’nın 230. Maddesindeki rekabet yasağının yasal unsurunu oluşturduğunu, Rekabet yasağını ihlal eden …….’ün diğer davalı şirketi temsil yetkisinin de kendisinde olması nedeni ile dava konusunda yöneticisi olduğu şirket ile kendisi arasında menfaat çatışması olması, temsilci dışında diğer ortakların TTK 233. maddesi yasağı uyarınca dava açamaması sebebi ile davalı şirkete kayyım atanmasını davalının rekabet yasağı ihlali nedeni ile TTK 231. Maddesi uyarınca şirketin uğradığı zararın şirket kayıtlarından tespiti ile şirket adına tazminine karar verilmesini, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalılar vekili özetle: davacının, müvekkili …… Dış Ticaret ve İmalat Kollektif Şirketi ……. ve Ortaklarının, şirketin 13.10.2017 tarih ……. numaralı ortaklar kurulu kararı ile haklı neden ile şirket ortaklığından çıkarıldığını, usul ve yasaya uygun şekilde hesaplanmış ayrılma payının davacıya banka kanadı ile 17.10.2017 tarihinde TTK’nin 260. Maddesi uyarınca nakden ödendiğini, davacı yanın bu ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin kararın iptali ve ayrılma payının belirlenmesi ve ödenmesi talebi ile Bakırköy ……. Asliye Ticaret mahkemesinin ……. esas sayılı davasını ikame ettiğini, Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesince …… esas sayılı davada 18.04.2018 tarihinde, mezkur ortaklar kurulu kararının iptaline, davacı yana nakden ödenen ayrılma payının müvekkili şirkete iadesine karar verdiğini, işbu karara karşı aleyhe hususlar yönünden istinaf kanun yoluna başvurulduğunu henüz kararın kesinleşmediğini, davacının ortaklıktan çıkarılmasının akabinde kendisine ödenen ayrılma payını iade etmediğini, davacı yanın söz konusu ayrılma payının iadesine ilişkin müvekkil şirkete yöneltilmiş bir başvurunun, bildirimin ve ödemesinin bulunmadığını, ayrılma payının iade etmeyen müvekkili şirkette sermayesi dahi bulunmayan davacının müvekkili şirkete ortak sıfatıyla herhangi bir dava yahut talep yöneltmesinin mümkün olmadığını, bu anlamda şirkete sermayesi bulunmayan davacının müvekkili şirketin kanun ve şirket sözleşmesinden doğan hak ve yetkilerine haiz olabilmesinin mümkün olmaması sebebi ile davacının dava ehliyeti yokluğundan huzurda görülen davanın usulden reddine, sayın mahkeme aksi kanaatte ise Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… esas sayılı dosyalarını bekletici mesele yapılmasını karar verilmesi gerektiğini TTK’nin 231. maddesine dayanak gösterilerek açılan huzurdaki davanın davacının şirket ortağı olmasının mümkün olmadığını, kollektif şirketlerde rekabet yasağına aykırı hareket hususunda ortaktan talep bulunma yetkisinin münhasıran şirket tüzel kişiliğine tanındığını, davacının da bu hususta bir talep ileri sürme hak ve yetkisinin bulunmadığını, davanın usulden reddini talep ettiklerini, davacının dava dilekçesindeki davaya konu rekabet yasağı ihlali iddiasını görüşüp gerekli kararları almak için diğer iki ortağının Ankara ……Noterliğinin 04.07.2019 tarihli …… yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ederek ortaklar kurulu toplantısına davet edildiğini fakat diğer ortakların keşide ettikleri İstanbul ……. Noterliğinin 09.07.2019 gün….. yevmiye sayılı ihtarnameleri ile toplantı talebini ve konuyu görüşmeyi reddettiklerini, bu şekilde diğer ortakların haksız ve hukuka aykırı şekilde şirketin haklarının korumaya yanaşmadıkları iddiası olduğunu, davacının anılı ihtarnamesinde dava konusu taleplerinden bahsetmediğini, ortaklar kurulunun salt …….’ün ortaklıktan çıkarılması ve ayrılma payının belirlenmesi gündemi ile tertip edilmesini istemiş olduklarını, bu hususları görüşmek üzere tertip edilmesini istediği ortakları kurulu toplantısına katılmadıkları, dava konusu taleplerinin hiçbir şekilde gündem olarak gösterilmediğini, ihtarnamede toplantı tarihi olarak 12.07.2019 tarihinin belirtilmiş olduğu, ihtarnamenin tebliğ edildiği tarihler dikkate alındığında dünyanın dört bir yanındaki onlarca ülkede faaliyet gösteren şirket ortaklarının istese dahi bu kadar yakın tarihli bir toplantıya katılmalarının mümkün olmadığını, Davacının dava dilekçesindeki iddialarının somut olayda ise haksız rekabet iddialarına konu …… Endüstri isimli işletmenin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdindeki 20.02.2019 tarihinde tescil, …….’nin 26.02.2019 tarih ……. sayılı nüshasının …… sayfalarında ilan edildiğini, TTK’nin 231. Maddesinde hüküm altında alınan 3 aylık zaman aşımının süresinin dolduğunu, davacının söz konusu işletmenin kurulduğunun 09.05.2019 tarihinde öğrendiği şeklindeki iddiasının herhangi bir hukuki dayanağının bulunmadığını dava dilekçesi ekinde dosyaya sunulu Ankara …… Noterliğinin 09.05.2019 tarih …… yevmiye numaralı ihtarnamesinin hiçbir zaman müvekkiline tebliğ edilmediğini, nitekim anılı ihtarnamede müvekkil …… Dış Ticaret ve İmalat Kolektif Şirketi ……. ve ortaklarının vergi numarası olarak gösterilen ……. numarasının müvekkili şirkete ait olmadığını, müvekkilinin vergi numarasının ……… olduğunu, Davacı tarafın, …….’ün …… Endüstri isimli bir gerçek kişi işletmesi kurarak davalı şirket ile aynı konularda ticari faaliyet yürüttüğünü, bu şekilde rekabet yasağına aykırı hareket ettiğini iddia ettiklerini davacını söz konusu iddialarının gerçekle bağdaşmadığını beyan ederek açıklanan nedenler ile davanın usulden reddini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin …… esas sayılı dosyası ile Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. esas sayılı dosyalarının bekletici mesele yapılmasını, şirkete kayyım atanmasının koşullarının oluşmadığını, davanın tüm talepleri ile birlikte reddine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER:Ticaret sicil kayıtları, banka kayıtları, ihtarname örnekleri, Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… esas sayılı dosyası ile Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. esas sayılı dosyaları, ortaklar kurulu kararı, ödeme dekontu, şirket değerleme rapor örneği, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
Celp edilen ticaret sicil kayıtlarına göre, Davalı …… Dış Ticaret ve İmalat Koll. Şti. …… Ortakları’ nın Avrupa Serbest Bölgesinde kurulduğu, 28.02.2002 tarihinde tescil edildiği, kurulan bu şirketin …..’ sinin 06.03.2002 tarihli 5499 sayılı nüshasının ….. Sahifesinde ilan edildiği bu ilana istinaden şirketin 100.000 TL sermaye ile kurulduğu, şirketin idare ve temsile yetkililerin münferit olarak ……, …. ……. olduğu, …….’nin 26.04.2007 tarihli …… sayılı nüshasının ……. sayfalarında tescil edilen ve yayınlanan kararda ise …… ’un hisselerini devrettiği, imza yetkisinin kaldırıldığı, şirketin idare ve temsile yetkililerinin münferit olarak ……, ……., davacı …….’ün seçildiği, …….’nin 23.03.2012 tarihli …..sayılı nüshasının 283 sayfasından tescil edilen ve yayınlanan karada, hisse devrinin yapıldığı, bu hisse devrinden sonra ise şirket ortaklarının ……, ……, ……. ile ……. olduğu, ……’nin 30.01.2017 tarih ….. sayılı nüshasının 380 ve 381 sayfalarında tescil ve ilan edilen kararda şirket ortaklarında ……’ün vefatı nedeni ile şirket ünvanının …… Dış Ticaret ve İmalat Koll. Şti. …… Ortakları’ nın tadil edilerek …… Dış Ticaret ve İmalat Koll. Şti. ……. ve Ortakları’ olarak değiştiği, vefat sebebi ile şirket ortaklık hisse yapısının % 66,67 hisse oranı 66,666,68 TL Sermaye ile ……., % 16,66 hisse oranı 16.666,66 TL sermaye ile …… %16,66 hisse oranı 16.666,66 TL sermaye ile ……. olarak değiştiği, ve aynı kararda şirket idare ve temsilinin münferit imzası ile …….’ün , müşterek imzaları ile de ……. ve ……’ün yetkilendirildiği, …….’nin 01.03.2018 tarihli 9527 sayılı nüshasının 619-620. Sayfalarında tescil ve ilan edilen kararda şirket ortaklarından davacı …….’ün davalı ……. tarafından Kollektif şirketin iş hacmini büyümesi, gelişmesi ve diğer nedenler sebebi ile Sermaye Şirketi olma konusundaki teklifine karşı olmasından ötürü “ ihanet “ suçlaması ile ortaklar arasındaki güven ilişkisinin bozulduğunu, 6102 sayılı T.T.K.’nın 245 maddesinin birinci fıkrasının a ve b bendi kapsamında davacı tarafın ortaklıktan çıkarılmasına , şirketin 30.06.2017 tarihli bilançosunun dikkate alınması ile …….. Danışmanlık Hizmetleri A.Ş.’ nin hazırladığı şirket değerleme raporuna göre şirketin malvarlığının 66.892.000,00 TL olarak tespit edilmesi üzerine , davacı tarafın % 16,66 ‘lık hisse oranı baz alınarak , davacı …….’e 11.144.207,20 TL ödenmesine , karar verildiği ve şirket hisse oranlarının % 80 …….’e , % 20 ……’e ait olmak üzere tescil edildiği, 04.09.2018 tarihli 9652 sayılı ……’nin 311 sayfasında ise T.C. Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… Esas numaralı 15.03.2018 tarihli ara kararı ile davacı …….’ün şirket ortaklığından çıkarılmasına ilişkin şirketin 13.10.2017 tarih ve 2017/ 03 sayılı kararının icrasının ticaret sicil ve ilanının sonuçlanıncaya kadar HMK’nın 389 ve devamı maddeleri gereğince durdurulmasına karar verildiği hususunun TTK hükümlerine uygun 29.08.2018 tarihinde resen tescil edildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, rekabet yasağının ihlali nedeniyle Ticaret Kanununun 231.maddesinden doğan haklarını kullanmaya yetkili temsil kayyumunun atanması ve ayrıca rekabet yasağı ihlali nedeniyle Ticaret Kanunu 231. Maddesi uyarınca uğranılan zararın tespiti ile tahsili talebinden ibarettir.
Bilindiği üzere, açılmış bir davanın esasının incelenebilmesi (davanın mesmu, yani dinlenebilir olabilmesi) bazı şartların tahakkukuna bağlı olup bunlara dava şartları denir. Diğer bir anlatımla; dava şartları, dava açılabilmesi için değil davanın esasını girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır.
Mahkeme, hem davanın açıldığı günde hem de yargılamanın her aşamasında dava şartlarının tamam olup olmadığını kendiliğinden araştırıp, inceler ve bu konuda tarafların istem ve beyanları ile bağlı değildir. Dava şartları dava açılmasından, hüküm verilmesine kadar var olmalıdır. Dava şartlarının davanın açıldığı günde bulunmaması ya da bu şartlardan birinin yargılama aşamasında ortadan kalktığının öğrenilmesi durumunda mahkeme davanın mesmu (dinlenebilir) olmadığından reddetmesi gerekir.
Tarafların taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartları arasında sayılmıştır. (HMK 114/1-d)
TTK. MADDE 230- (1) Bir ortak, ortağı olduğu şirketin yaptığı ticari işler türünden bir işi, diğer ortakların izni olmaksızın kendi veya başkası hesabına yapamayacağı gibi aynı tür ticari işlerle uğraşan bir şirkete sorumluluğu sınırlandırılmamış ortak olarak giremez.
(2) Yeni kurulan bir şirkete giren ortağın, daha önce kurulmuş diğer bir şirketin de sorumluluğu sınırlandırılmamış ortaklarından olduğunu diğer ortaklar bildikleri hâlde önceki şirketten ilişiğinin kesilmesini aralarında açıkça kararlaştırmamışlarsa, bu durumu kabul ettikleri varsayılır.
TTK. MADDE 231- (1) Bir ortak 230 uncu maddeye aykırı hareket ederse, şirket, bu ortaktan tazminat istemekte veya tazminat yerine bu ortağın kendi adına yaptığı işleri şirket adına yapılmış saymakta, üçüncü kişilerin hesabına yapmış olduğu işlerden doğan menfaatlerin şirkete bırakılmasını istemekte serbesttir. (2) Bu seçeneklerden birine diğer ortaklar çoğunlukla karar verir. Bu hak, bir işlemin yapıldığının veya ortağın diğer bir şirkete girdiğinin öğrenildiği tarihten başlayarak üç ay ve her hâlde işlemin yapıldığı tarihten itibaren bir yıl sonra zamanaşımına uğrar. (3) Yukarıdaki hükümler, hakları ihlal edilen ortakların, şirketin feshini istemek haklarını etkilemez.
Celp edilen Bakırköy ……. Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. esas sayılı dosyasının tetkikinde, davacı ……. tarafından, davalı …… Dış Tic. Ve İml. Koll. Şti. Aleyhine , 01/11/2017 tarihinde, davalı şirket ortaklığından çıkarılmasına ilişkin davalı şirketin 13/10/2017 tarih ve …… sayılı kararının iptali istemiyle dava açıldığı, Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……. Esas Sayılı Dosyasının işbu dosya ile birleştirildiği, birleşen dosyadaki davacının ……. olduğu, davalısının …… Dış Tic. Ve İml. Koll. Şti. olduğu, konusunun itirazın iptali olduğu anlaşılmıştır.
Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin …… esas sayılı dosyasında 18/04/2018 tarihinde karar verildiği, verilen karar ile asıl davada “… davacının davalı şirket ortaklığından çıkarılmasına ilişkin davalı şirketin 13/10/2017 tarih ve …… sayılı kararının iptaline,…” karar verildiği, birleşen Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……. Esas Sayılı Dosyası yönünden ise “… Davanın reddine…” karar verildiği görülmüş, verilen kararın kesinleşmediği, İstinaf Dairesinde olduğu anlaşılmıştır.
Somut olayda, davacı, davalı kolektif şirketin ortağı iken 13/10/2017 tarih ……. karar sayılı karar ile ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmiştir. Alınan karar noter aracılığıyla davalıya tebliğ edilmiş, davacı tarafından Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. esas sayılı dosyası ile, 13/10/2017 tarih ve ……. sayılı kararının iptali talepli olarak dava açmıştır. Mahkemece 18/04/2018 tarihinde karar verilmiş, verilen karar ile asıl davada “… davacının davalı şirket ortaklığından çıkarılmasına ilişkin davalı şirketin 13/10/2017 tarih ve …… sayılı kararının iptaline,…”, birleşen Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. Esas Sayılı Dosyası yönünden ise “… Davanın reddine…” karar verildiği görülmüştür.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları ile tüm dosya kapsamına binaen; davacı, temsil kayyımı atanması ve rekabet yasağı ihlali nedeniyle Ticaret Kanunu 231. Maddesi uyarınca uğranılan zararın tespiti ile tahsili talep etmektedir. Kollektif şirketlerde ortaklar kurulu kararlarının iptaline ilişkin davaların TMK’ya göre tüzel kişilere, diğer bir deyişle kişiler hukukuna ilişkin davalar olması sebebiyle bu davalarda verilen kararlar HMK’nın 350. Maddesinin 2. Fıkrası uyarınca kesinleşmeden yerine getirilemeyecektir. Davacının ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin ortaklar kurulu kararı gibi Bakırköy …… Asliye Ticaret Mahkemesinin …… esas sayılı dosyasındaki iptal kararı da inşai niteliktedir ve ileriye dönük olarak etki doğurur. Bu etki ise kararın kesinleştiği tarihten itibaren başlayacaktır. Bu haliyle her ne kadar Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. esas sayılı dosyasında verilen karar ile, 13/10/2017 tarih ve ….. sayılı kararının iptaline, ortaklık hisse bedeli olarak davacıya ödenen bedelin davalı şirkete iadesine karar verilmiş ise de, işbu karara karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu, kararın kesinleşmediği, bu haliyle davacının işbu davayı açarken ortak sıfatına haiz olmadığı, TTK. 231. Maddesine göre, haksız rekabet için tazminat davası açma yetkisi şirkete ait olup şirkette sermayesi bulunmayan davacının davalı şirkete ortak sıfatıyla dava açmasının mümkün olmadığı, anlaşılmakla davanın aktif husumet nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın aktif husumet nedeniyle REDDİNE,

2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile eksik 14,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalılar kendilerini vekille temsil ettikdiklerinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
7-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalılar tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalılara iadesine,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342. Maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/06/2021

Başkan …. Üye …. Üye …. Katip ……
¸(e-imzalıdır) ¸(e-imzalıdır) ¸(e-imzalıdır) ¸(e-imzalıdır)