Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/597 E. 2019/751 K. 09.08.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/597 Esas
KARAR NO : 2019/751
DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 08/08/2019
KARAR TARİHİ : 09/08/2019
KARAR YAZILMA : 09/08/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesi ile; müvekkilinin davaya konu çekin keşidecisi olduğunu,… adlı bir şahısla faaliyet gösterdiği şirketin üretim malzemeleri üzerinde şifahi olarak bir anlaşmaya varıp sipariş verdiklerini, bu sipariş bedeli olan 19.000,00 TL olduğunu, müvekkilinin bu miktari çek ile karşılayacağı için ilgili çeki düzenlediğini, lehtara teslim etmek üzere imzalandığını ancak teslim edilemeden çek müvekkilindeykin kaybolduğunu ve müvekilinin mağdur olmaması için çek ile ilgili ödeme yasağı konulmasına, çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava TTK’nun 651. md. gereğince kıymetli evrakın zayi sebebi ile iptaline ilişkindir.
Yüksek Yargıtay 11 hukuk Dairesinin istikrar kazanmış kararlarında belirtildiği üzere; TTK’nun 818 inci maddesi yollaması ile aynı yasanın 680 inci madde uyarınca bir çekin kısmen doldurulmuş veya sadece imzalanmış olması hâlinde tedaüle çıkarılması mümkün ve geçerli olup böyle bir çek için TTK’nun 757,758,759 ve devamı maddeleri uyarınca iptalini istemek hakkı sadece hamile aittir. Böyle bir iddiaya sahip keşideci yani imzasını içeren fakat kaybettiği çekin bedelinin kendisinden istenmesi hâlinde aynı kanunun 792 inci maddesi uyarınca borçlu olmadığının tespiti yönünde dava açmak hakkına sahiptir. Çek iptali davası ile amaçlanan hamilin belgesi olarak borçludan çek bedeli tahsil hakkı sağlamaktır. Keşidecinin böyle bir alacağı da söz konusu değildir. Çek keşidecisi bu hâli ile ancak rızası dışında elinden çıktığını söylediği çek bedeli kendisinden talep edildiğinde veya çekin kimde olduğunu öğrendiğinde TTK’nun 790-792 inci maddeleri uyarınca çeki elinde bulunduran kişiyi hasım gösterip davasını açmak ve mahkemeden o aşamadan sonra tedbirleri istemek hakkına sahiptir.
HMK’nun “Dava Şartlarının İncelenmesi” başlıklı 115. maddesi; “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (2)Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. (3)Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.” hükmünü amirdir.
Tüm dosya kapsamı ve davacının iddiası ile dava konusu çekin davacının çek hesabına ait olduğu ve davacının işbu davayı keşideci (hesap sahibi) sıfatı ile açtığı anlaşılmıştır (hamil sıfatı ile açmadığı anlaşılmıştır).
Mahkememizce de benimsenen birçok yerleşik Yargıtay kararında belirtildiği gibi TTK nun 651. maddesinde genel hüküm ve özel hüküm niteliğindeki TTK. nun 818/s maddesi yollamasıyla 757. maddesi uyarınca ancak hamilin zayi nedeniyle çek iptal davası açabileceği ve keşideci olan davacının dava açma (aktif husumet) ehliyeti olmadığı anlaşılmıştır.
Zayi olmuş çek hakkında keşideci, ibraz süresi geçtikten sonra çekten cayabilir veya çekte imzası yoksa her zaman muhatap banka şubesini çekteki imzanın kendisine ait olmadığı yönünde uyarabilir veyahut hamile karşı menfi tespit davası veyahut da lehtara karşı menfi tespit ve/veya istirdat davası açabilir.
Davacı çek hesabı sahibi olup, kendi çeki hakkında zayi nedeniyle iptal davası açamayacağından, HMK nun 114/1-d (tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartıdır) ve HMK nun 115/2. maddeleri gereğince dava şartlarından olan bu hususun sonradan giderilmesi mümkün olmadığından bu konuda davacıya ek süre vs. verilmesine gerek olmaksızın davacının ……. çek seri nolu, …. hesap nolu 30/07/2019 keşide tarihli 23.200,00 TL bedelli çeke ilişkin davasının dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
TTK’nun 757. maddesi gereğince çekin zayi olması halinde iptal davası açma hakkının lehdara veya hamile ait olması, keşideci olan davacının dava açma hakkının bulunmaması karşısında aktif dava ehliyeti bulunmadığı ve bu itibarla TTK’nun 818/1-s yollamasıyla TTK’nun 757. maddesinin uygulanması mümkün bulunmadığından yasal şartları oluşmayan davanın reddine,
Harçlar kanunu gereğince alınması gereken harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep hâlinde davacıya iadesine,
Dair,6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere davacının yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 09/08/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır