Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/593 Esas
KARAR NO : 2020/320
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/08/2019
KARAR TARİHİ : 11/03/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/04/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıya mal sattığını, davalının fatura bedelini ödemediğini, alacağının tahsili amacıyla davalı şirkete karşı Bakırköy …… İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı usulüne uygun meşruhatlı davatiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Dava, davacının, faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 1.224,06 USD asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 06/01/2020 havale tarihli raporunda; davacının defterlerinin TTK hükümlerine uygun tutulduğunu, takip konusu faturanın kayıtlarında yer aldığını, takip konusu fatura konusunda ihtilafın bulunmadığını, davalının borcunun olmadığı yönünde usulüne uygun ihtarat yapılmasına rağmen defter, belge ibrazında bulunmamasının yanı sıra ödeme yaptığına ilişkin belge de sunmadığı hususları topluca değerlendirildiğinde, davalının borcunun olmadığını ispat edemediğini, huzurdaki itirazın iptali davasında, davacının 14.12.2018 takip tarihi itibariyle Davacı şirkete ait ticari defterler incelendiğinde; 30.09.2018 tarihli, 1.224,06 USD cari hesap alacak bakiyesinin bulunduğunu, davacının takip öncesi faiz talebinin mevcut olmadığını bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu, içeriğine göre; davacı, davalıya taşıma hizmeti vermiş olup, cari hesap alacağı nedeniyle başlatılan takipte davalı tarafça icra dairesine yetki itirazında bulunulmuştur. İcra dairesine yapılan yetki itirazı öncelikli olarak incelenmesi gereken bir sorun olup, bu konuda yapılan incelemede; davacı tarafça sunulan konişmentoların incelenmesinden konişmentoların uyuşmazlığa konu faturalara ilişkin olduğu anlaşılmıştır. TTK’nun 1237. maddesine göre; taşıyan ile taşıtan arasındaki hukuki ilişkiler navlun sözleşmesi hükümlerine tabidir. Ancak arada yazılı bir navlun sözleşmesinin bulunmaması halinde konişmento taşıyan ile taşıtan arasındaki hukuki ilişkide belirleyici duruma gelmektedir. Taşıyan ile taşıtan arasında imzalanmış yazılı bir navlun sözleşmesi yoksa konişmentoya göre taraflar arasındaki hukuki ilişki belirlenecektir. Konişmento TTK’nun 1228. maddesinde düzenlenmiş olup, bir taşıma sözleşmesinin yapıldığını ispatlayan, eşyanın taşıyan tarafından teslim alındığını gösteren ve taşıyanınn eşyayı, ancak onun ibrazı karşılığında teslim ile yükümlü olduğu senettir. TTK’nun 1229. maddesine göre konişmento yükletenin beyanına göre taşıyan tarafından düzenlenecektir. TTK 1230. ve devamı maddelerinde konişmentonun kıymetli evrak olduğu, eşyayı temsil ettiği, taşıyanı, navlunu ve eşyayı ispat eden, meşru hamiline eşyayı teslim alma hakkı veren cirosu kabil kıymetli evrak olduğu düzenlenmiştir. Konişmento, kıymetli evrak olması nedeniyle taşıyanın imzasını içermesi yeterlidir. Buna göre dosyaya sunulan konişmentolarda, davacı imzasının bulunduğu, bu haliyle davacının taşıma hizmetini verdiği ispatlanmış olduğundan davalının aradaki sözleşme ilişkisi nedeniyle icra dairesine yapmış olduğu yetki itirazının TBK’nun 89. maddesi gereğince reddine dair ara karar oluşturulmuştur. İncelenmesi gereken diğer bir husus kur farkı faturasına dayalı cari hesap alacağı talebinin yerinde olup olmadığıdır. Takibe konu faturaların dayanağı olan hizmetin karşılığının döviz olarak ödeneceği kararlaştırılmış olup, davacı taşıma hizmetini verdiğini ispat ettiğinden kur farkı alacağı talebinde haklı görülmüştür. Davalı tarafından yapılan 01.03.2018 tarihli 2.000,00 TL’lik ödeme de davacının cari hesabında döviz cinsinden hesaplanarak düşülmüş olup, sonuç olarak davacının 1.224,06 USD davacıdan alacaklı olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kabulü ile 1.224,06 USD asıl alacak yönünden davalının Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca en yüksek temerrüd faizi uygulanmasına,
Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 1.314,83 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 449,08 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 82,21 TL harcın mahsubuyla bakiye 366,87 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 82,21 TL peşin harç olmak üzere toplam 126,61 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 824,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 3.400,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Arabulucu ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 11/03/2020
Katip …
Hakim …