Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/579 E. 2020/294 K. 05.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/579
KARAR NO : 2020/294

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 01/08/2019
KARAR TARİHİ : 05/03/2020
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 16/03/2020
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; davalılardan …’ün TTK’nın 230. Maddesinde düzenlenen Rekabet Yasağı kuralını ihlal ettiğini, ortağı olduğu kollektif şirketle aynı iş kolunda faaliyet gösteren bir işletmeyi kendi namına kurarak faaliyete geçirdiğini, ortağı ve yönetici olduğu şirkette edindiği sektörel pazar bilgilerini, müşteri kimliklerini, ticari ilişkileri, üretim sırlarını ve benzeri ortağı olduğu şirkette edinmiş olduğu konumunu kendi şahsı adına çıkar sağlamak amacıyla kendi işyerinde kullandığını, bunun ise TTK’nın 230. Maddesinde düzenlenen rekabet yasağının açık ihlalini oluşturduğunu, TTK’nun 230. Maddesinin ihlal edilmesinin yaptırımının ise; TTK 231. Maddesinde düzenlendiğini, TTK’nın 231. Maddenin 3. Fıkrası uyarınca rekabet yasağının ihlal edilmesi nedeniyle şirketin feshinin istenebileceği, her iki işletme de ”Metal Cephe İmalatı, Ürün Aksam, Parça ve Aksesuarlar İmalatı, Alım Satımı, Montajı” işleriyle ilgili faaliyette bulunduğunu, bu aynı işi yapıyor olmak TTK’nın 230. Maddesindeki rekabet yasağının yasal unsurunu oluşturduğunu, yöneticisi ve ortağı olduğu şirketin yaptığı aynı işi kendi adına yapmak için işyeri kuran birisinin yeri ortaklık değil, kendi bireysel işyeri olduğu, bunun için de ortaklıktan ihracı gerektiği, ihracı istenen ortağın kendi iradesini kendisi ortaya koyduğunu ve ortaklık dışında arayışa girdiğini, bunun da taraflar arasındaki ”ortaklık” hukukunu ihlal ederek yaptığını, davalının ihracını istemenin bu nedenlerle zorunlu olduğunu, artık birlikte ”ortak” olarak iş yapma imkanı kalmadığını, davalının iradesinin de ortaklık dışına çıkmak yönünde olduğundan müvekkili şirketi ile yaptığı aynı işi yapmak için kendisine bir işyeri açtığını, müvekkilinin kanuna aykırı bir şekilde ortaklıktan çıkartılmak istendiğini, bu işlemin mahkeme kararıyla iptal edildiğini, işbu davayla ortaklıktan çıkartılması istenilen …’ün şirket kayıtlarında muhasebe hileleri yaparak kamunun ve ayrıca müvekkilinin haklarını ihlal edecek düzenlemeler yaptığını, müvekkilinin 2016, 2017 ve 2018 yılı kar payının muaccel olduğu halde halen ödenmediğini, müvekkilinin şirketin yönetimi için ortak olarak bilmesi gereken verileri içeren şirket defter ve kayıtları ve hatta bilanço ve mizanlar dahi müvekkilinden gizlendiğini, bu nedenlerle ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile davalı …’ün hem çıkartılması istenilen davalı kişi hem de davalı şirketin yöneticisi olması nedeniyle yetkilerin, TMK 426, 427 ve TTK’nın 235 ile HMK’nın 389 ve devamı maddeleri uyarınca tedbiren kaldırılarak, yerine bir kayyım heyetinin tedbiren atanmasına, yargılama sürecinde şirketin yönetiminin ve davada temsilinin kayyum ekibi tarafından yapılmasına tedbiren karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: Huzurdaki davada arabulucuya başvurulmaksızın TTK’da düzenlenen özel dava şartı eksikliğiyle ikame edildiğini, müvekkili şirkette halihazırda sermayesi dahi bulunmayan davacının dava ehliyetini haiz olmaması karşısında husumet itirazı olduğunu, huzurdaki davada derdestlik itirazının bulunduğunu, davacının davayı ikame etmesinde hukuki yarar olmadığını, TTK’nın 255. Maddesi dayanak gösterilerek ikame edilen huzurdaki dava, aynı hükümde düzenlenen ”Maddenin birinci fıkrası uyarınca çıkarma kararı alınamamış olması”na ilişkin özel dava şartı eksikliği ve hukuki yarar yokluğu dolayısıyla usulden reddedilmesi gerektiği, bu itirazlar doğrultusunda asıl davanın usulden reddi gerekse de mahkemenin aksi kanaatte olması halinde Bakırköy …. ATM’nin … E. Sayılı dosyası, Bakırköy …. ATM’nin …. E. Sayılı dosyası ve Bakırköy …. ATM’nin … E. Sayılı dosyalarının bekletici mesele yapılması gerektiği, davacının, müvekkili şirkete, bu şirketin diğer ortaklarına ve grup şirketlere beslediği şahsi husumetinden dolayı kötü niyetli saiklerle onlarca dava, icra takibi, suç duyurusu ikame edip sayısız ihtarnameler göndererek müvekkili şirketi ve grup şirketleri taciz etme, ticari faaliyetini sekteye uğratma, hatta sona erdirme amacı güttüğünü, davacının, müvekkili şirketi finansal anlamda zor durumda bırakmak, hatta iflasa sürükleme amacıyla şirketin malvarlığını eritmeye yönelik sıralı davalar ikame ettiğini, hiçbir şekilde aleyhe kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı yanın kendisinde fesih sebebi doğmuş olması dolayısıyla TTK’nın 245. Maddesinin 2. Fıkrası uyarınca dava açma hakkı olmadığını, bu nedenlerle şirkete kayyım atanmasının koşullarının oluşmaması, davacının beslediği husumetine kötüniyetli şekilde yargı makamlarını alet etmeye çalışması, mahkemelerin ortaklar arası çekişmeleri kayyım tayinine giderek çözme cihetine gitmesinin mümkün olmaması sebepleriyle davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine ve davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy …. ATM’nin … esas sayılı dosyasının tetkikinde; Davacı … tarafından davalılar …, …. Şirketi … ve Ortakları, …. Şirketi … ve Ortakları, aleyhine şirketin feshi ile şirket yöneticilerinin sorumluluğu ve ortaklıktan çıkarılmaya ilişkin dava açıldığı, dava dilekçesinde ve yargılamada haksız rekabetlere ilişkin taleplerin de bulunduğu, Bakırköy …. ATM nin … esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapıldığı, davanın derdest duruşmasının 01/04/2020 tarihine ertelendiği anlaşılmıştır.
GEREKÇE:
Dava, davalı …’ün ortağı ve yöneticisi olduğu şirkette edindiği sektörel pazar bilgileri kendi şahsı adına çıkar sağlamak amacıyla kurduğu başka işyerinde kullandığından yetkilerinin kaldırılarak davalı şirkete kayyım atanması talebinden ibarettir.
HMK.nun 166/1-4 maddesinde “aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar…. Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır. ” düzenlenmiştir. Mahkememizdeki dava ile Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. esas sayılı dava dosyasındaki dava konularının aynı olduğu, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesindeki davanın mahkememizdeki davadan daha önce açıldığı, davalar arasında olay, hukuki sebep ve kısmen taraf birliği bulunduğu, dosyalardan biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyeceği, aynı hukuki sebep ve delillere dayanıldığı, her iki dava arasında bağlantı bulunduğu anlaşılmakla usul ekonomisi de gözetilerek HMK.nun 166/1, 4 madde ve bendleri uyarınca mahkememiz dosyasının Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine ilişkin dosya üzerinde yapılan incelemede aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Usulün 166.maddesi uyarınca iş bu dava dosyasının Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
3-Kararın derhal Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne bildirilmesine, tedbir ve itirazların da bu mahkemece değerlendirilmesine,
Dair nihai karar ile birlikte İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar yukarıda isimleri yazılı tarafların yüzlerine karşı açıkça okunup anlatıldı. 05/03/2020

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır