Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/574 E. 2022/201 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/574 Esas
KARAR NO : 2022/201

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/07/2019
KARAR TARİHİ : 22/02/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 21/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı yan arasında tekstil ürünlerinin satışından kaynaklı bir cari hesap ilişkisi olduğunu, değişik dönemler içindegerçekleşen mal ihracından kaynaklı alacakların zaman içinde ödenmesine rağmen 13.01.2017 tarih 13.131,72 Euro tutarındaki alacağımız geçen uzun zaman sürecinde ödenmediği, alacağın ödenmesi ve uyuşmazlığın çözümlenmesi konusunda haricen ve arabuluculuk mevzuatı uyarınca başvurulan çabaların sonuçsuz kaldığını, davanın kabulü ile 13.131,72 Euro alacağın fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 13.01.2017 tarihinden itibaren 13.131,72 Euro için yıllık (365 Gün) *43,90’dan az olmamak üzere Euro mevduata uygulanan azami yıllık faiz ve değişen oranlardaki faizi ile arabuluculuk aşamasında yapılan giderlerde dahil olmak üzere yargılama giderleri, avukatlık ücreti ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili davalının adresi dava dilekçesinden de anlaşıldığı üzere “……..” olmak üzere yurt dışında bulunduğunu, ayrıca müvekkilinin yabancı uyruklu olduğunu, müvekkilinin yabancı uyruklu olması, yurt dışında yerleşik olması ve ayrıca Türkiye’de bir mutad meskeninin bulunmaması gözetildiğinde işbu davayı görmeye Türk Mahkemeleri’nin yetkili olmadığının sabit olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla mahkemenin aksi kanaatte olması halinde dahi müvekkilin yabancı uyruklu olup yurt dışında yerleşik olması nedeniyle işbu dava ancak İstanbul, İzmir ve Ankara mahkemelerinde görülebileceğinden sayın mahkemenin yine bu davayı görmeye yetkili olmadığını, öncelikle davanın usulden reddine karar verilmesini mahkemenin aksi kanaatte olması halinde dosyanın yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini talep ettiklerini, huzurda görülmekte olan işbu davada dava dilekçesinde belirtilmiş olmasına rağmen müvekkiline karşı herhangi bir arabuluculuk başvurusu yapılmadığını, müvekkilin bahse konu arabuluculuk toplantısından hiçbir zaman haberdar olmadığını, dosyanın haricen incelenmesinde arabuluculuk ilk oturum / açılış tutanağı ve arabuluculuk son tutanağında …… takip numaralı ve 08.07.2019 tarihinde toplantı günü ve saatini bildirir İngilizceye çevrilmiş davet mektubunun müvekkile gönderildiğini, bu kargonun 10.07.2019 tarihinde ……. adlı kişi tarafından teslim alınmasına rağmen toplantı gününde müvekkilinin toplantıya katılmadığını, bu nedenle de tarafların anlaşamadığının belirtildiğini, müvekkiline herhangi bir arabuluculuk davet mektubu bugüne dek gönderilmediğini, Arabuluculuk tutanaklarında belirtilen ……. adlı kişinin yahut kurumun da zaten müvekkili olmadığını, …….’in kişi yahut kurum olduğunun da muamma olmadığını, dosyada herhangi bir barkod sorgusu yahut müvekkilinin arabuluculuk davet mektubunu teslim aldığına dair bir posta dönüşü, imzalı bir teslim tesellüm belgesi de bulunmadığını, dolayısı ile ortada usulüne uygun yapılan ve devam eden bir arabuluculuk görüşmesi bulunmadığını, bu sebeple dava şartı yokluğundan davanın reddini talep ettiklerini, dava dilekçesi ekinde belirtilen ekler ve davacının iddiasının dayanağı olan faturanın müvekkiline tebliğ edilmediğini, H.M.K. madde 121 ve diğer ilgili hükümleri doğrultusunda dava dilekçesinin ekleri ile birlikte tebliğ zorunluluğu yerine getirilmediğini, davacının iddiasının dayanağı olan faturanın müvekkiline hiçbir surette mail yahut başkaca bir yolla gönderilmediğini, davacı tarafından bu konuya ilişkin herhangi bir bilgi ve belge de sunulmadığını, dolayısı ile Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca ne müvekkili tarafından usulüne uygun kabul edilmiş bir fatura ne de kabul edilmiş sayılmasını gerektirecek bir faturanın ortada bulunmadığını, davacı tarafından dosyaya ibraz edilen herhangi bir cari hesap ekstresi, ticari defter kaydı vs. de bulunmadığını, öncelikle davanın dava şartları yokluğundan ve usulden reddine mahkemenin aksi kanaatte olması halinde yine izah edilen sebepler ile dosyaya ilişkin delillerini ve beyanlarını sunma hakları saklı kalmak kaydıyla davanın tümden reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 21/02/2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı vekili davacı vekili ile e imzalı yolladığı 21/02/2022 tarihli dilekçesi ile davacı yan ile imzalanan protokol kapsamında davadan feragat ettiklerini karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. (HMK 307.md.) Feragat ve kabul, dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. (HMK 309. Md.) Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. (HMK 310. md.) Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. (HMK 311. Md.) Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkumiyet, ona göre belirlenir. (HMK 312.md.) Vekilin davadan feragat edebilmesi için vekaletnamede buna ilişkin özel yetki bulunması gerekir. (HMK 74/1.md.) Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh mahkemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri daha sonra olursa üçte ikisi alınır. (Harçlar Kanunu 22/1.md.) Anlaşmazlık, feragat nedeniyle öninceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleri ile belirlenen ücretlerin yarısına, öninceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. (AAÜT 6.md.) Feragat edilmiş olmasından dolayı davalı tarafın yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden genel kurallardan farklı uygulamayı gerektiren davacı lehine bir beyanı olduğu takdirde bu beyana göre işlem yapılmalıdır.
Feragat tek taraflı irade beyanı ile davayı sonlandıran işlemlerden olduğundan feragat tarihi itibariyle esasen dava sonuçlanmış olup davacı vekilinin ve davalı vekilinin vekaletnamelerinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın feragat nedeni ile REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70-TL harçtan peşin alınan 1.394,88-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.314,18-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
5-Talep edilmediğinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Arabulucu ücreti 1.320,00-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davalı vekilinin yüzünde davacının yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 22/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır