Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/569 E. 2021/1003 K. 12.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/569
KARAR NO : 2021/1003

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/07/2019
KARAR TARİHİ : 12/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Davalı şirketin müvekkilinden 29.06.2018 tarihinde …… ürünü satın aldığını, söz konusu ürünler için 04.07.2018 tarihinde A seri ……. sayılı 28.435,97 TL tutarında fatura düzenlendiğini, davalı tarafın ürünleri teslim aldığını 10.000 ve 5.000 TL olmak üzere toplam 15.000 TL elden makbuz karşılığı ödeme yaptığını sonra işbu faturayı kabul etmeyip bakiye alacak için ödeme yapmadıklarını, bunun üzerine davalı tarafa Bakırköy …… Noterliğinden 06.11.2018 tarihli …… no’lu ihtarname ile borcun 7 gün içerisinde ödenmesi için süre verildiğini, verilen bu sürede borcun ödenmemesi üzerine de davalı hakkında icra takibine gidildiğini davalı tarafında itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalı ile müvekkil arasında bir ticari ilişkinin olduğunu, davalı şirketin haksız bir şekilde aldığı ürünlerin ücretini ödemediğini, söz konusu …… ürünlerinin davalı firma yetkilisi …’in teslim aldığına dair sevk irsaliyesinin mevcut olduğunu, yazışmalardan anlaşılacağı üzere firma yetkilisi ……. ve diğer yetkili …’in yapılan bu alışverişi kabul ettiğini hatta kısmi ödeme yaptıklarını kalan ödemeyi yapmadıklarını, toplamda alınan 15.000 TL’nin yapılan alışverişin kanıtı olduğunu, bu nedenler ile borçlunun icra takibine yaptığı haksız itirazın iptalini ve duran icra takibinin 13.435,97 TL’lik kısmı için devamını, kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiği açıkça anlaşıldığından %20’den aşağı olmamak üzere İcra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin davacı arasında yapılan görüşme sonucu sipariş verildiğini …… imalatı için 25.05.2018 tarihinde anlaşma sağlandığını ve bu iş için müvekkilinin davacıya avans olarak makbuz karşılığı 25.05.2018 tarihinde 5.000 TL 29.05.2018 tarihinde 15.000 TL olmak üzere toplam 20.000 TL avans ödemesi yapıldığını davacının gerekli imalatı yapmadığını, taahhüt ettiği malları zamanında teslim etmediğini, davacı şirket tarafından ihtarname ile ödenmediği iddia edilen fatura bedelinin 7 gün içerisinde ödenmesini ihtar yolu ile süre vererek talep ettiğini, haksız ve dayanıksız ihtarnamenin taraflarınca 08.11.2018 tarihinde tebellüğ ettiklerini, taraflarınca Bakırköy ……. Noterliğinin 13.11.2018 tarih ve …… sayılı ihtarnamesi ile cevap verildiğini 20.000 TL’nin ödendiğini siparişe konu malların üretilmeyip şirketlerine tesliminin yapılmadığını, böyle bir alacağının da bu sebeple davalı tarafa ihtar edildiğini, müvekkil şirketin vermiş olduğu 20.000 TL avansın karşılıksız ve davalının zimmetinde kaldığını anlaşma gereği gibi ifa edemeyen davalının ticari faaliyetlerimiz de aksamalara yol açtığını davamızın kabulü ile davalının zimmetinde sebepsiz olarak bulunan makbuzlar karşılığı teslim edilen 20.000 TL’nin 25.05.2018 tarihinden itibaren ticari avans faizi ile davalıdan tahsilini talep ettiklerini, haksız takip ve dava nedeni ile %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargı giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :

Dava, taraflar arasında ürün satın alımından kaynaklı düzenlenen faturaya dayalı başlatılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebinden ibarettir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında davacının tacir vasfında olup olmadığının araştırılmasına yönelik olarak yapılan araştırma sonucunda; Güngören Vergi Dairesi Müdürlüğünün 12/03/2020 tarih ve …… sayılı yazısında, davacı …’nin kazancının Vergi Usul Kanunu’nun 177. Maddesinde belirtilen sınırın altında olduğu, ödevlinin 2. Sınıf işletme hesap defteri tuttuğunun bildirildiği görülmüştür.
213 sayılı Vergi Usul Kanunun 177. Maddesinin 6. Fıkrasında “ihtiyari olarak bilanço esasına göre defter tutmayı tercih edenler” ifadesine yer verilmek suretiyle bu şekilde defter tutan tüccarların 1. Sınıf tacir oldukları düzenlenmiştir. Aynı maddenin 1,2 ve 3. Fıkralarında da iş hacimleri itibariyle yıllık satış tutarlarına göre belli miktarı aşanların 1. sınıf tacir sayılacağı düzenlenmiştir.
5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanun’unun 3’üncü maddesinde, Esnaf ve sanatkâr, ister gezici ister sabit bir mekânda bulunsun, Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunca belirlenen esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedenî çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabı esasına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunan meslek ve sanat sahibi kimseler olarak ifade edilmiştir. Ayrıca TTK’nun 1463. maddesinde de, önce 17.maddeye gönderme yapılarak, Bakanlar Kurulunun bu konuda kararname çıkarması halinde onlarda gösterilen miktardan aşağı gayrisafi geliri bulunan sanat ve ticaret erbabından başka hiç kimse kanunun 17.maddesinde tarif edilen esnaftan sayılamaz denmek suretiyle tacir veya esnafın hangi kriterlere göre saptanacağı açık bir biçimde gösterilmiştir.
19.02.1986 tarih 19024 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 25.01.1986 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile T.T.K.’nun 1463. maddesine göre esnaf ve küçük sanatkar ile tacir ve sanayicinin ayrımına dair esaslar tespit edilmiştir. Buna göre;
1- Koordinasyon kurulunca tespit ve yayınlanacak esnaf ve küçük sanatkar kollarına dahil olup da gelir vergisinden muaf olanlar ile kazançları götürü usulde vergilendirilenler ve işletme hesabına göre, defter tutanlardan iktisadi faaliyetleri nakdi sermayesinden ziyade, bedeni çalışmalarına dayanan ve kazançları ancak geçimlerini sağlamaya yetecek derecede az olan ve Vergi Usul Kanunu’nun 177.maddesinin 1.fıkrasının 1 ve 3 nolu bentlerinde yer alan limitlerin yarısını, iki numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmayanların esnaf ve küçük sanatkar,
2- Vergi Usul Kanunu’na istinaden birinci sınıf tacir sayılan ve bilanço esasına göre defter tutanlar ile işletme hesabına göre defter tutan ve birinci madde de belirtilenlerin dışında kalanların tacir ve sanayici sayılmaları kararlaştırılmıştır. (Yargıtay 3.H.D 2019/3674 esas-2019/7113 karar )
Mahkememizce yapılan araştırma sonucunda, yukarıda belirtilen kriterler çerçevesinde davacının tacir vasfını taşımadığı, gerek Vergi Dairesinden gelen yazı cevabı gerekse, davacının gerçek kişi tacir kaydının olmadığına yönelik Ticaret sicil yazı cevabı ile sabit görülmesi ve yine taraflar arasındaki uyuşmazlığın TTK’ da sayılan mutlak ticari dava niteliğinin bulunmaması sebepleriyle davaya bakmakla görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde iki hafta içinde mahkememize müracaat ile dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 12/11/2021

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)