Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/541 E. 2021/36 K. 15.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/541
KARAR NO : 2021/36

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/07/2019
KARAR TARİHİ : 15/01/2021
GEREKÇELİ KARAR YAZILMA TARİHİ : 18/01/2021
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile borçlular arasında imzalanan Kefalet Taahhütnamesi gereği, adı geçen şirket lehine müvekkili kuruluş tarafından verilen kefalet ile …… Pvc. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’ne ticari kredi kullandırıldığını, borçlu …… Pvc San. Ve Tic. Ltd. Şti. ……. bank T.A.Ş. ile akdettiği sözleşmelerden doğan taahhütlerini yerine getirmediğini, davalı borçlu ve diğer borçluların …… bank T.A.Ş. nezdinde kefalete konu kredi borcu ödememeleri sonucunda, bankanın talebi ile müvekkili kurumun kefaletine başvurarak sorumluluk tutarını talep ettiğini, bankanın talebi üzerine müvekkili tarafından kefalete konu 137.625,16 TL ‘nin 26/04/2019 tarihinde …… bank T.A.Ş.’ne ödediğini, masraflar, faiz ve sair alacaklar neticesinde takip tarihli alacaklarının 141.674,04 TL olduğunu, müteselsil kefiller ……. ve davalı …’nın borçtan sorumlu olduklarını, davalı borçlu ve diğer borçlulara Ankara ……. Noterliği’nin …… yevmiye numaralı 06/05/2019 tarihli ihtarnamesi keşide edildiğini, ihtarname ile tanınan sürede borcun ödenmemesi üzerine davalı borçlu ve diğer borçlular hakkında Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı dosyasına kayden icra takibine geçildiğini, davalı borçlu vekilinin ödeme emrine, borca ve ferilerine itirazı sonucu başlatılan icra takibinin davalı borçlu yönünden durdurulduğunu, beyanla, davalı borçlunun takibe yapmış olduğu haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptaline, takibin devamına, davalı borçlu aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkilinin eşinin kefalete ilişkin rıza beyanı bulunmadığını, geçerli olmayan kefalet beyanı nedeni ile davanın reddini gerekmekte olduğunu, beyan ederek usul ve yasaya aykırı davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacının, kefalet taahhütnamesinden kaynaklanan alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin, davalı ve dava dışı kişiler aleyhinde 137.625,16 TL asıl alacak, 1.624,74 TL akdi faiz, 799,40 TL ihtarname masrafı, 1.624,74 TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 141.674,04 TL alacağın işleyecek %25 oranında faizi ile birlikte tahsili için 08/11/2016 tarihli kefalet taahhütnamesine dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce davalı yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
16/09/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; takip tarihi itibariyle hesaplanan alacak miktarının toplam 141.674,04 TL olduğu, 137.625,74 TL ana paraya takip tarihinden itibaren %25 oranında faiz talep hakkının bulunduğu kanaati bildirilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; 08/11/2016 tarihli, 400.000 TL tutarlı Kefalet Taahhütnamesi ile dava dışı ………… Ltd. Şti. ‘ye …… bank T.A.Ş. tarafından ticari kredi kullandırıldığı, davalının Kefalet Taahhütnamesini müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığı, kredi alan şirket tarafından kredi veren bankaya karşı kredi sözleşmesinde doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle, davacı … fonunun ilgili bankaya kefalet tutarını ödediği, davacı tarafından Ankara ….. Noterliğinin 06/05/2019 tarihli ……. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 3 gün içinde borcun ödenmesinin ihtar edildiği, ihtarnamesinin davalıya 08/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borcun ödenmemesi nedeniyle davalı ve dava dışı kredi borçluları aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafından itiraz edilmekle, davalı yönünden takibin durduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı vekili cevap dilekçesinde davalının eşinin kefalete ilişkin rıza beyanı bulunmadığını, kefaletin geçerli olmadığın savunmuş ise de, 6098 sayılı TBK’nın “Eş Rızası” başlıklı 584/1.maddesinde; “Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı bulunmadıkça yasal olmayan ayrı yaşama hakkı doğmadıkça ancak diğerinin yazılı rızasına kefil olan olabilir, bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır” hükmü düzenlenmiştir. Aynı maddeye 28/03/2013 tarihli 6455 sayılı yasanın 77.maddesi ile eklenen 3. fıkrasında ise “ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak yada yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkarlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkarlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkarlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz”, hükmü eklenmiştir. 08/11/2016 tarihinde akdedilen 400.000 TL limitli Kefalet Taahhütnamesi uyarınca doğan davacı alacağının limit dahilinde olduğu, imza tarihinde yürürlükte bulunan yasa uyarınca davalı kefilin aynı zamanda asıl borçlu şirketin ortağı olduğu tespit edildiğinden eş muvafakatine ihtiyaç olmadığı, kefaletin geçerlilik şartlarının mevcut olduğu anlaşılmakla, bilirkişi tarafından yapılan hesaplama uyarınca davanın kabulüne, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, hüküm altına alınan asıl alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen asıl alacak miktarının % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile;
2-Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün ……. E. sayılı dosyasında, davalının vaki itirazının iptali ile takibin devamına,
3-Asıl alacağın %20’si oranında belirlenen 27.525,14 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gerekli 9.677,75 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 1.711,07 TL harcın mahsubuyla bakiye 7.966,68 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 1.711,07 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.755,47 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 848,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-AAÜT gereğince hesap edilen 17.409,03 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yatırılan kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde istem halinde davalıya iadesine,
9-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
10-Arabuluculuk ücreti 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345. maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalının yüzlerine karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı.15/01/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır