Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/536 E. 2020/629 K. 30.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/536 Esas
KARAR NO : 2020/629

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/07/2019
KARAR TARİHİ : 30/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/10/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında cari hesap ilişkisi çerçevesinde ticari satış yapılıp, malların teslim edildiğini, cari hesap çerçevesinde faturalardan kaynaklanan borcun bir kısmının ödendiği halde bakiye kısmın ödenmediğini, bu alacağın tahsili amacıyla davalı şirkete karşı Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın süre geçtikten sonra açıldığını, müvekkilinin böyle bir borcu bulunmadığını, aralarında döviz cinsine dayalı cari hesap olmadığını, TL üzerinden alışveriş yapıldığını, ödemelerinde TL üzerinden yapıldığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Dava, kur farkına dayalı faturaya dayalı bakiye cari hesap alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 9.774,01 USD asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren döviz faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi tarafından sunulan 09/01/2020 tarihli rapor teknik olarak mahkememizce yeterli bulunmadığından başka bir bilirkişiden 16/06/2020 havale tarihli bilirkişi raporu alınmış olup, bu rapora da çelişki nedeniyle itiraz edilmiş ise de; ilk rapor teknik olarak yeterli bulunmadığından ikinci rapor alınmış olup, son alınan rapor mahkememiz ve istinaf denetimine elverişli olup, yeterli teknik incelemeyi içerdiğinden reddedilmiştir.
Bilirkişi raporunda; tarafların cari hesap ekstreleri irdelenmiş, davacının incelenen defter ve kayıtlarının HMK 222.maddesi gereği lehine delil niteliğine haiz olduğu bildirilmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu içeriğine göre; yaptırılan bilirkişi incelemesi ile de tespit edildiği üzere taraflar arasında ticari teamüller uyarınca sözlü mutabakata dayalı cari hesap ilişkisi(2 adet USD cinsi düzenlenmiş satış sözleşmesi hariç) gereği davalıya mal satıldığı, satılan malların teslimine ya da bedelinin ödenip ödenmediğine ilişkin taraflar arasında ihtilaf bulunmayıp, mal bedellerinin ödendiği, ihtilafın kur farkından kaynaklı faturalara ilişkin olduğu, taraflar arasındaki 03/01/2017 ve 27/02/2017 tarihli 2 adet USD cinsi satış sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin üzerinde sözleşmenin dövizli satış sözleşmesi olduğu, TL cinsinden yapılacak nakit veya çekli ödemeler için tahsil vadesinde TCMB Döviz Satış Kuru’nun esas alınacağı, TL satışlarında T.C. Merkez Bankası satış kurunun uygulanacağının şerh edildiği görülmüştür.
Bu satış sözleşmeleri yönünden, davacı, USD cinsi üzerinden ikinci bir cari hesap kaydı tutmuş olup, bununda ticari teamüllere uygun olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar arasında USD cinsi olarak tanzim edilen faturaların alt bölümlerinde faturanın dövizli satış faturası olduğu, TL cinsinden yapılacak nakit veya çekli ödemeler için tahsil vadesinde TCMB döviz satış kurunun esas alınacağının bildirildiği anlaşılmış olup, taraflar arasındaki hem satış sözleşmeleri hemde faturaların USD cinsi üzerinden tanzim edilmiş olduğu dikkate alındığında, davacının kur farkı faturalarını ödemekle yükümlü olduğu kanaatine varılmıştır.
Bilirkişi tarafından, yanlar arasında oluşan teamül yönünden inceleme yapılmış olup, davalı tarafça bir kısım kur farkı faturalarının ödendiği ve bu doğrultuda taraflar arasında teamül ve uygulama birliği olduğu da tespit edilmiş olup, açıklanan gerekçelerle incelemeye sunulan defter ve belgeler ile tüm dosya kapsamına göre, davacının takip ve dava tarihi itibariyle davalıdan 9.774,01 USD, faturaya dayalı hesap alacağının bulunduğu anlaşıldığından davalının itirazının iptaline, davalının aleyhine girişilen icra takibinin tamamına haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiği, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu,bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kabulü ile 9.774,01 USD asıl alacak yönünden davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca en yüksek temerrüd faizi uygulanmasına,
Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 11.162,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 3.812,38 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 675,23 TL harcın mahsubuyla bakiye 3.137,15 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 675,23 TL peşin harç olmak üzere toplam 719,63 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 1.574,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 8.055,30 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne açıkça okunup, usulen anlatıldı. 30/09/2020

Katip …

Hakim …