Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/521 E. 2019/856 K. 25.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/521 Esas
KARAR NO : 2019/856

DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 16/07/2019
KARAR TARİHİ : 25/09/2019
KARAR YAZILMA TARİHİ : 21/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalılar arasında adi ortaklık sözleşmesi kurulup, Bakırköy ….Noterliğin’den 20/11/2013 tarihinde, … yevmiye numarası ile onaylatıldığını, daha sonra ortaklığın Kadıköy ….Noterliğin’den 27/11/2013 tarih, … yevmiye nosu ve Kadıköy …..Noterliğin’den 11/09/2014 tarih ve …… yevmiye nosu ile düzenleme şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri imzalayarak taahhüt altına girdiğini, daha sonra ortaklık amaçlarının belirlenmesi amacı ile tüm ortakların bir araya gelerek 12.10.2016 tarihinde 15 madde 3 sayfadan oluşan bir protokol imzaladıklarını, ……… Ofisi ……’un şirket kuruluşunda ödemesi gereken sermaye borcunu ödememesinden kaynaklı olarak 375.000 Dolar adi ortaklığa borcu bulunduğunu, yine protokol uyarınca müvekkili tarafından ortaklığa yatırılan 200.000 Dolar ödeme de yapılıp ancak …… tarafından bu borcun da ödenmediğini, bu borçların ödenmesi için ihtarnameler çekilmiş olup davalı tarafından bunlara cevap verilmediğini, …… Kadıköy …. Noterliğinin ……yevmiye numaralı müvekkiline karşı çekmiş olduğu ihtarnamede de borcunu ikrar ettiğini, hak sahiplerine karşı toplamda yapılan 1.138.385,85 TL ödemenin de müvekkili tarafından yapıldığını, … inşaat tarafından kuruluş sermaye borcu dahil hiçbir ödeme gerçekleştirilmediğini, diğer adi ortaklar tarafından ise sermaye borcunun eksik yerine getirildiğini belirterek protokol madde 7 uyarınca, diğer ortakların sermaye borcuna karşılık olmak üzere ortaklığa konan para için 1.000 Doların davalılardan müşterek ve müteselsilen faizi ile birlikte, hak sahiplerine karşı toplamda yapılan ödeme için 1.000 TL’nin de davalılardan müşterek ve müteselsilen ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ……Dekorasyon İnşaat San.ve Tic. Ltd. Şti. Ve …. İnş. Teks. Gıda Cam Plas. Doğ. San. Ve Tic. Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen protokolde yetki sözleşmesi düzenlendiğini ve İstanbul Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu, yetki itirazında bulunduklarını, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine ilişkin davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olup, ,görev itirazında bulunduklarını bildirmişlerdir.
Davalı ……… Ofisi duruşma tarihine kadar cevap dilekçesi sunmadığı, duruşmada cevap süresinin henüz dolmadığını beyan ettiği görüldü.
Dava, adi ortaklıktan kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Adi ortaklığın tanımı, TBK’nun 620 (BK’nun 520) maddesinde “Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir ” şeklinde yapılmıştır.
Adi ortaklık, bir ticari işletmeyi işletmek şeklinde olabileceği gibi esnaf işletmesi veya hiç bir işletme olmaksızın bir kaç kişinin muhtemel kazancı paylaşmak amacıyla emeklerini ve mallarını bir araya getirme şeklinde de olabilir.
6102 sayılı TTK. 4.maddesine göre bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir. Aynı Kanunun 12. maddesinde “Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir” hükmünü içermektedir.
6335 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı madde gereğince Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki (6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak) iş bölümü olmayıp görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, HMK’nın 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan, yargılamada ve kanun yolu aşamasında incelemesi aşamasında Yargıtayca re’sen incelenir.
Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; uyuşmazlık, tarafların ticari işletmelerine ilişkin olmayıp, ortak oldukları iddia edilen işletmeye ilişkindir.
Hal böyle olunca, adi ortaklık sözleşmesinin konusunun ticari iş olması adi ortakların birbirlerine karşı açtıkları davanın ticari dava olduğunun kabulü için yeterli değildir. (İstanbul BAM 37.Hukuk Dairesi 2019/276-2019/1504 esas karar; İstanbul BAM 3.Hukuk Dairesi 2019/220-2019/191 esas karar) Taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin bulunduğu, adi ortaklık TTK’da düzenlenmediğinden, malvarlığı haklarına ilişkin olan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddesi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Görevli Mahkemenin Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi OLDUĞUNA,
3-HMK 20. Maddesi gereğince süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde iki hafta içinde mahkememize müracaat ile dosyanın görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzünde açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/09/2019

Katip …

Hakim …