Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/515 E. 2020/119 K. 04.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/515 Esas
KARAR NO : 2020/119

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/07/2019
KARAR TARİHİ : 04/02/2020
KARAR
YAZIM TARİHİ : 15/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin ….. Satış Ofisi’nde camlı korkuluk işleri’ni yaptığını, bu hizmete istinaden faturalar düzenlendiğini, davalının fatura bedelini ödemediğini, alacağının tahsili amacıyla davalı şirkete karşı Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı-borçlunun dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı usulüne uygun meşruhatlı davatiyeye rağmen davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.
Dava, davacının, faturaya dayalı alacağının tahsili için davalı aleyhine giriştiği icra takibine vâki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün….. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhinde dayanak 79.375,39 TL asıl alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde, borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ilâ 85 ve HMK’nun 222. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde konusunda uzman bilirkişi marifetiyle bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
Bilirkişi 20/12/2019 havale tarihli raporunda; davacı tarafın ticari defter ve belgelerini ibraz ettiğini, davalı tarafın ibraz etmediğini, davacı şirketin ticari defter ve belgelerine göre davalı şirketten 77.353,00 TL alacaklı olduğunu bildirmiştir.
İncelenen tüm dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı tarafça davalı adına düzenlenen 12/07/2018, 13/10/2018, 20/02/2019 tarihli toplam 79.375,39 TL bedelli 3 adet faturadan kaynaklı olduğu, davacı tarafça 20/02/2019 tarihli faturanın 2.022,39 TL’lik kısmı için 01/03/2019 tarihli yansıtma faturası nedeniyle bu miktar mahsup edilerek toplam 77.353,00 TL üzerinden harç yatırılarak davanın açıldığı, davalının celbedilen 2018 ve 2019 yılları BA bildiriminde; davacı adına 2018 yılı için KDV hariç 23.328,00 TL 2 adet belge için BA bildiriminde bulunulduğu, yine davalının 2019 yılı BA bildiriminde davacı adına KDV hariç 57.413,00 TL bir adet belge için bildirimde bulunduğu, davacı tarafça 2018 ve 2019 yılında verilen BS bildirimlerinin davalının BA bildirimleriyle uyumlu olduğu ve takip konusu fatura tutarına ilişkin olduğu görülmüştür.
BA formundaki fatura kayıtları ile ilgili araştırma ve inceleme yaptırılmış olup bu kayıtların bir bütün olarak davacı lehine ve davalı aleyhine sonuç doğurduğu kanaatine varılmıştır. (Yargıtay 19. HD. 2011/8941 E. – 2012/969 K sayılı kararından hareket edilmiştir. )
Esasen VUK nun seri nolu genel tebliği ve Ba formu içeriği ile vergi uygulaması gözetildiğinde aksini düşünmek mümkün değildir. Yine genel ispat kuralları çerçevesinde hiç bir kimsenin kendi aleyhine delil oluşturmayacağı düşünüldüğünde davalı tarafın resmi bir kuruma dava konusu malları teslim aldığına yönelik beyanı kendisini bağlayacağından davalı tarafça uyuşmazlık konusu fatura bedelleriyle uyumlu olarak yapmış olduğu BA formu bildirimleri dikkate alındığında davacının takip konusu faturalardan dolayı davalıdan alacaklı olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiş, davalının aleyhine girişilen icra takibine yapılan itirazın haksız olduğu, dava İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu,bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak bilinebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen miktarın % 20’si oranında İİK.nun 67. maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesine karar verilerek davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kabulü ile 77.353,00 TL asıl alacak yönünden davalının Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı takibe vaki itirazın iptaline, takibin asıl alacak yönünden devamına; Asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı kanunun 2/2. Maddesi gereğince Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için ön gördüğü değişen oranlarda avans faiz oranı uygulanmasına,
Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 15.470,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Alınması gerekli 5.284,00 TL harçtan davacı tarafça yatırılan 924,12 TL harcın mahsubuyla bakiye 4.359,88 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 924,12 TL peşin harç olmak üzere toplam 968,52 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafça posta / tebligat / bilirkişi gideri olarak yapılan (ayrıntısı uyapta kayıtlı) 896,65 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
AAÜT gereğince hesap edilen 10.855,89 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, 6100 sayılı HMK’nun 342 ve 345.maddeleri gereğince karşı tarafın sayısı kadar örnek eklenmek suretiyle tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile ilgili İstinaf Dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı şirket yetkilisi ve davacı vekilinin yüzünde, davalının yokluğunda açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/02/2020

Katip …

Hakim …