Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/501 E. 2019/743 K. 26.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/501
KARAR NO : 2019/743

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 07/01/2019
KARAR TARİHİ : 26/07/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 29/07/2019
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı…şirket dava dilekçesinde özetle; 2018 yılı Mart ayında resen terk edilmiş…Ltd.Şti için mali müşavirlerine ve şirket defterlerine ulaşamadıklarından dolayı Ticaret Sanayi Odasında kayıtların resen silinebilmesi için yetki verilmesini talep ve dava etmiştir.
İşbu dava, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin… esas …. karar sayılı yetkisizlik kararı mahkememize intikal etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının yetkilisi olduğu davacı…şirketin ticari faaliyette bulunmadığı ticaret odası kaydının askıya alındığı, tasfiyenin yapılamadığından bahisle sicilden resen terk edilen ….Ltd.Şti’nin Ticaret Sanayi Odasında kayıtların silinebilmesi için yetki verilmesi talebinden ibarettir.
Bilindiği üzere, açılmış bir davanın esasının incelenebilmesi (davanın mesmu, yani dinlenebilir olabilmesi) bazı şartların tahakkukuna bağlı olup bunlara dava şartları denir. Diğer bir anlatımla; dava şartları, dava açılabilmesi için değil davanın esasını girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır.
Mahkeme, hem davanın açıldığı günde hem de yargılamanın her aşamasında dava şartlarının tamam olup olmadığını kendiliğinden araştırıp, inceler ve bu konuda tarafların istem ve beyanları ile bağlı değildir. Dava şartları dava açılmasından, hüküm verilmesine kadar var olmalıdır. Dava şartlarının davanın açıldığı günde bulunmaması ya da bu şartlardan birinin yargılama aşamasında ortadan kalktığının öğrenilmesi durumunda mahkeme davanın mesmu (dinlenebilir) olmadığından reddetmesi gerekir.
Mahkemelerin görevine ilişkin kurallarda kamu düzeninden olması nedeniyle dava şartları arasında sayılmıştır. (HMK 114/1-c)
6102 sayılı TTK.nun 547. maddesi:
(1)Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2)Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir. Hükmünü içermektedir.
Dava açmaktaki hukuki yarar için; hukuk düzenince kabul edilmiş meşru bir yarar olmalı, bu yarar dava açan hak sahibi ile ilgili olmalı ve dava açıldığı sırada halen mevcut bulunmalıdır. Ayrıca, açılacak davanın ortaya çıkacak tehlikeyi bertaraf edecek nitelikte olması gerekir. Bir kimsenin, hakkına ulaşmak için, mahkeme kararının o an için gerekli olması durumunda hukuki yararın olduğundan sözedilebilir. Bir mahkeme kararına ihtiyaç yoksa hukuki yarardan söz edilemez (Pekcanıtez H., Atalay, O./Özekes, M.: Medeni Usul Hukuku, Ankara 2011, s.297).
TTK’ya göre sermayesini asgari tutarlara çıkarmayan şirketlerin; ticaret sicil müdürlüklerince re’sen kayıtları silinir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu geçici 7. maddesi ile “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine Ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesin İlişkin Tebliğ ” hükümleri gereğince, münfesih durumdaki anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin sicil kayıtları aşağıda açıklanan usulle resen terkin edilecektir. Bu konuda Maliye Bakanlığı 18 Temmuz 2014 tarih ve 2953709-010.06.01.[32]-76160 sayılı Uygulama İç Genelgesi çıkartmıştır. İç genelgede bu konuda ayrıntılı düzenleme yapılmıştır.
TTK. 547. Maddesinde belirtilen ek tasfiyenin ne şekilde yapılacağı, 27/01/2013 tarih 28541 sayılıTicaret Sicil Yönetmeliğinde düzenlenmiştir.
27/01/2013 tarih 28541 sayılı Ticaret Sicil Yönetmeliğinin 104- (1) maddesinde, Anonim şirketlerin sona ermelerine, tasfiyelerine, ek tasfiyelerine ve tasfiyeden dönmelerine ilişkin 86 ila 89 uncu madde hükümleri limited şirketlere de uygulanır, şeklinde düzenlendiği, 104. Maddenin de ticaret sicil kaydının silinmesi bakımından yetki talebine ilişkin olduğu, müracaata ilişkin talebin bahsi geçen yönetmelikte açıkça belirtildiği, yönetmeliğin 13. Maddesinde erişim hakkının düzenlendiği ve 86 ila 89 uncu maddelerinin terkin işlemlerine ilişkin olduğu, bu haliyle davacının şirketin ticaret sicil kaydına göre tek ortak ve müdür olarak göründüğü, şirket yetkilisi ve müdürü olan….’un terkin işlemlerinde yetkili olduğu, davacı…tarafından ileri sürülen nedenlerden dolayı dosyada yeterli bilgi ve belge ile terkin isteminde hukuki yarar bulunmadığı anlaşılmakla dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı…üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
Dair gerekçeli kararın taraflara tebliğ edileceği tarihten itibaren başlatılmak suretiyle 2 haftalık yasal süresi içerisinde mahkememize sunulacak dilekçe ile Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile karar verildi. 26/07/2019

Başkan …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip …
¸(e-imzalıdır)