Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/488 E. 2022/563 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/488 Esas
KARAR NO : 2022/563

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 03/07/2019
KARAR TARİHİ : 02/06/2022
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 23/06/2022
Yukarıda isim ve adresleri yazılı taraflar arasında mahkememizde görülen davanın açık yargılaması ve dosyanın tetkiki sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: davacı vekili özetle; müvekkilinin İstanbul ili Beylikdüzü ilçesinde …….. projesini kat karşılığı yapım sözleşmesi ile inşaa etmekte olduğunu, bu projenin 7 blok/215 dairenin mutfak, banyo , vestiyer , soyunma odası dolapları, kapı işleri, süpürgelik işlerinin anahtar teslimi imal ve montajının toplamı olarak 4.753.000 TL + KDV’ bedelle yapılmasına dair davalı ile 23.05.2017 tarihli sözleşme akdedildiğini, bu sözleşme ile yapımı kararlaştırılan imalatlar için müvekkilince sözleşmenin 6. maddesine uygun olarak davalıya 12 adet toplam 3.005.000 TL’lik çek verildiğini, akabinde davalı tarafça işe başlanıldığını, yine bu sözleşmenin 10. maddesine göre imalatlar her blok için ayrı ayrı belirtilen tarihlerde olmak üzere 1 ocak 2018-31 temmuz 2018 tarihleri arasında tamamen bitirilerek teslim edileceği, sözleşmenin bu teslim hükmü aksayınca bu kez taraflar yeniden anlaşarak 01.03.2018 tarihli ek protokol imzalandığını, işin 30 mart 2018-15 ekim 2018 tarihleri arasında montaj ve teslimin yapılmasının hüküm altına alındığını, müvekkili tarafından ilk sözleşmenin tanzimi tarihinde 6.madde de belirtilen tarih ve miktarlı toplam 3.005.000 TL lik çek ile ödeme, süreç içerisinde toplam 1.625.000 TL nakit ödeme ve 600.000 TL ise barter diye isimlendirilen mülkiyet verilmesi süretiyle toplam 3.510.000 TL davalıya ödeme yapılmış olmasına rağmen davalı tarafından ana sözleşme ve ek sözleşme ile belirtilen tarihlerde imalat, montaj ve tesliminin yapılmadığını, ana sözleşmeye göre listede belirtilen imalatların anlaşma yapılan bedellerle tamamlanması halinde davalının hak edeceği toplam miktar 4.253.900 TL olacak iken davalının bu güne değin yaptığı imalata göre müvekkiline keşide ettiği fatura toplamının 2.164.684,70 TL olduğunu, eksik imalatın 2.092.215,30 TL olduğunun müvekkilinin ticari kayıtları ile sabit olduğunu, davalıya fazladan ödeme yapıldığını, davalının edimlerini yerine getirmemiş olmasına ve sözleşme kapsamında imal edilen işin miktarından fazla ödeme yapılmasına rağmen müvekkilince haricen nakit olarak ödenen ve bedelsiz olarak davalının elinde kalan 30.04.2018 keşide tarihli 275.000 TL ve 31.05.2018 keşide tarihli 275.000 TL lik 2 adet çekin tahsil amacıyla Bakırköy ……. icra müdürlüğünün …… E.sayılı dosyası üzerinden takibe konulduğunu, takipten sonra davalı tarafça müvekkiline Büyükçekmece …… noterliğinin 22 ocak 2019 tarih ve ……. yev.nolu ihtarname keşide edildiğini, bu ihtarname ile sözleşmenin feshinin bildirildiğini, davalıya bu ihtarnameye cevaben Büyükçekmece …… noterliğinin 31.01.2019 tarih ve ……. yev.nolu ihtarname keşide edildiğini, fesih için haklı sebebin oluşmadığını, Projenin bütünlüğü değerlendirildiğinde davalının ifa yükümlülüğünü ihlal etmesi tüm işleri aksattığı gibi, davalının eksik bıraktığı işlerin başka yüklenicilerle tamamlanmasının hem işin kalitesi hem de piyasa koşullarında oluşan olumsuzluklar nedeniyle müvekkili şirkete yeni sorun ve maliyetlere neden olduğunu beyan ederek, Bakırköy ….. icra müdürlüğünün …… E.sayılı takip dosyası ile takibe konulan alacak bakımından borçlu olmadıklarının tespitini, takibe konulan çeklerin ve takibin iptaline, fazla ve yersiz ödenen gerçek miktarı bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacak alacağının tespiti ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik kısmi olarak 10.000 TL’nin ödeme tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, sözleşme edimlerinin yerine getirilmesinde temerrüde düşen davalının sebep olduğu menfi ve müsbet zararın tespiti ile şimdilik ve kısmen fazlaya haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL’nin dava tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, Kötü niyet tazminatı olarak takip konusu asıl alacak üzerinden asgari %20’in davalıdan müvekkili lehine alınmasına, bedelsiz çeklerle başlatılan ve devam etmekte olan takibin gerekirse teminat karşılığında durdurulması yönünde tensip incelemesi ile birlikte ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: müvekkili ile davacı şirketin 23/05/2017 tarihinde eser sözleşmesi mahiyetinde sözleşme imzaladıklarını, bu sözleşmeye göre davacı şirketin ……. projesine ait 7 blok/215 dairenin iç mimarisine taalluk eden ahşap işlerini müvekkilinin yetkilisi olduğu ……. Projenin üstlendiğini, buna karşılık davacı şirkette müvekkiline teslimden önce avans ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, bu avanslarin ise çekler halinde vadeli bir şekilde teslim edildiğini, bunun üzerine müvekkilinin kendi atölyesinde imalata başlayarak ürünleri teslime hazır hale getirdiğini, davacı taraf her ne kadar sözleşmenin 6. Maddesine göre avans ödemelerinin bir kısmını ifa etse de daha sonra sözleşmeye dayalı edimlerini yerine getirmediğini, bu edimlerden en önemlisi olan montaj yapılması için yer tahsisi ve binaların hazırlanması davalı tarafça yerine getirilmediğini, bu sebepten müvekkilinin teslim ve montaj yapamadığını, davacının sözleşmede öngörülen avans ödemelerine dair çekleri 31 Mart 2018 vadeli çekten itibaren karşılıksız çıktığını, ….. İnşaat’ın ekonomik dar boğaz çektiğini göz önüne alan müvekkilinin ticari hoşgörü gereği ….. İnşaat ile 01/03/2018 tarihinde ek protokol imzaladıklarını, Eski sözleşmenin revize edilmesine sebep olarak davacı şirketin inşaatı montaja hazır hale getirememesi gösterilmiş iki tarafında bunu kabul ettiğini, Montaj için yer hazırlandığında müvekkilinin aldığı avans miktarı kadar ürün teslim edimini yerine getirdiğini, yine davacı tarafla yaptığı müzakereler sonucu teslimden sonra ücretini alacağına güvenerek ödeme almasa bile ürün teslimine devam ettiğini, davacı şirketin ödemeler için mühlet istediğini ve bu mühlet içinde icra takibiyle karşı karşıya gelmemek için müvekkiline avans olarak verdiği ancak karşılıksız olan 2 adet çekin tarafına iadesini istediğini, Söz konusu 31.03.2018 tarihli 275.000-TL bedelli ve 31.07.2018 vadeli 280.000 TL bedelli çeklerin tutanaklarla sabit olduğu üzere karşılığı alınmadan müvekkili tarafından davacıya teslim edildiğini, Müvekkilinin verilen ödeme vaatlerinin gerçeği yansıtmaması sonucu TBK’ da yer alan ve somut olayda şartları oluşan ödemezlik defi hakkını kullanarak ürün teslimine son verdiğini, ancak buna rağmen teslim sonucu hak ettiği ücretini ve avans miktarını fazlasıyla geçtiğini, bu nedenle avans ödemesi için düzenlenen çeklerin tahsili için icra takibi başlattıklarını, müvekkilinin sözleşmenin başından sonuna kadar basiretli bir yüklenicinin göstermesi gereken mesleki ve teknik kurallara uygun davranışlarda bulunduğunu ve davacıya fazlasıyla müsamaha gösterdiğini, ancak işveren olan davacının aynı sorumlu davranışları göstermediğini beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER: 25.07.2017 tarihli ilk sözleşme ve 01.03.2018 tarihli ek protokol örneği,Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyası, çek suretleri, fatura ve tutanak örnekleri, vergi kayıtları, ürün fiyat listeleri, ihtarname örnekleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı tarafından Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı takip dosyası ile takibe konulan alacak bakımından borçlu olmadıklarının tespiti; çeklerin ve takibin iptali fazla ödenen bedelin tahsili ve kötü niyet tazminatı taleplerinden ibarettir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce alınan 04/10/2021 tarihli bilirkişi raporlarındaki tespitler, olayın oluş şekline uygun görülmesi nedeniyle bilimsel veri ve içeriğe sahip denetime elverişli kabul edilmiş, hükme esas alınmıştır.
Celp edilen Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyasının tetkikinde, davalı …… Proje tarafından, davacı … İnş. Turz. San. ve Tic. A.Ş. ……. aleyhine 2 adet çeke dayanarak takip başlatıldığı, başvurulan ihtiyati haciz talebinde, Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ,…. D. İş, ( ….. K.) sayılı dosyası üzerinden toplam 546.800,00-TL alacak bakımından İİK.m.257/1 gereğince borçlunun borca yetecek miktarda menkul, gayrimenkul malları ile 3. Kişilerdeki hak ve alacaklarının haczine karar verildiği, Ödeme emri borçlu ….. İnşaat A.Ş.’ye 25.01.2019 tarihinde tebliğ edildiği, İhtiyati haciz kararı nedeniyle borçlu şirket adına kayıtlı gayrimenkullere haciz konulduğu, borçlu tarafından takibe itiraz edilmemesi üzerine geçici hacizler kesin hacze dönüştüğü ve borçlunun gayrimenkulleri üzerine konulan hacizler 103 davetiyesi ile borçluya bildirildiği, mahkememizin ….. esas sayılı dosyası üzerinden verilen ihtiyati tedbir kararı nedeniyle haczedilen gayrimenkulün satış işleminin gerçekleştirilmediği anlaşılmıştır.
Davalı tarafından davacıya keşide edilen 22.01.2019 tarihli ihtarname ve davacı tarafından davalıya keşide edilen 31.01.2019 tarihli cevabi ihtarname dosyaya sunulmuştur.
23.05.2017 tarihli ve “Sözleşme” başlıklı davacı ile davalı arasında imzalanmış belgeye göre; davalı şirket, davacı şirketin …….. inşaatında bulunan taşınmazların 7 Blok/215 dairenin mutfak, banyo, vestiyer, soyunma odası dolapları ve kapı işleri ile süpürgelik işlerinin yapımı üstlenmiştir. Davalı şirkete üstlendiği iş için davacı tarafından toplam ödenecek bedel 4.753.000,00-TL %18 KDV olarak kararlaştırılmıştır. İşin detaylı listesinin sözleşmenin ekinde yer aldığı belirtilmiştir. Ayrıca sözleşmede davacının davalıya Ağustos 2017 tarihinden başlamak ve Temmuz 2018’de sona ermek üzere toplam 12 adet çek tutarı 3.005.000-TL tutarlı çeki avans olarak ödeyeceği düzenlenmiştir.
01.03.2018 tarihli ek protokol: 23.05.2017 tarihli sözleşmede belirlenen şantiyenin montaja hazır olmaması nedeniyle sözleşmede belirlenen montaj tarihlerinin değiştirilmek durumunda kalındığı ve programın ek protokol ile yeniden düzenlendiği (30.Mart.2018-15.Ekim.2018 tarih aralığında) anlaşılmaktadır. Davalı tarafından davacıya hitaben düzenlenen 6 adet ve toplam KDV dahil 2.161.684,70-TL tutarlı faturalar sunulmuştur. Taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden 12 adet çekin davalıya teslim edildiğine ilişkin 29.05.2017 tarihli çek teslim bordrosu da sunulmuştur.10.09.2018 tarihli …… imzalı yazıda ……. Proje … firması adına ….. firmasından 2.800-USD (18.200-TL) elden alındığı; 14.11.2018 tarihli aynı kişi tarafından imzalanmış belgede 60.000-TL elden alındığı; 07.11.2018 tarihli ve … imzalı belgede ise 9.000-USD (48.600-TL) avans alındığı yazılıdır.
Sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa sözleşmeden haklı olarak dönen taraf, temerrüte düşmekte kusurlu olan taraftan dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TBK’nun 125/3.maddesi uyarınca ancak menfi zarar talep edebilir. Olumsuz (menfi) zarar, sözleşmenin karşı tarafça yerine getirileceğine olan güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan eylemli zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı, uğranılmayacak olan zarardır. Burada oluşan zarar menfi zarardır. Menfi zarar genel bir anlatımla, hukuken geçerli olmayan bir borç ilişkisinin geçerli olduğuna inanmaktan doğan zarardır. Kısaca bu zarar, alacaklının sözleşme yaptığı için uğradığı, sözleşme yapmamış olsa idi uğramayacağı zarar olup, sözleşmeye güvenilerek yapılan harcamaların tamamı, karşı tarafın mal varlığına girmese bile o sözleşme nedeniyle cepten çıkan paradır. Müspet zarar ise, sözleşme nedeniyle cebe girmesi gereken paranın, girmemesi nedeniyle meydana gelen zarardır. Olumsuz zarar, sözleşmeden dönen alacaklının haklı olması halinde, kusurlu borçludan isteyebileceği, diğer bir anlatımla borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi nedeniyle sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkan zarardır. Sözleşmenin feshini isteyen ve fesihte haklı olan tarafın menfi zararını talep etme hakkı vardır. Menfi zarar kapsamında bulunan harcamalar ise, feshin haklılığı yanında, sözleşmenin imkansızlığı halinde dahi bu imkansızlıkta kusuru olmayan tarafın talep edebileceği kalemlerdendir. Yine sözleşmenin feshinde tarafların ortak kusurlu olduklarının kabulü halinde ise sözleşmenin tasfiyesine karar verilmesi gerekir. Ortak kusur sebebiyle sözleşmenin tasfiyesinde, kar kaybına hükmedilemez. Taraflar, birbirlerinin mal varlığına kattıkları değerlerin sebepsiz zenginleşme kurallarınca iadesini isteyebilir. Yine tarafların birbirlerine yaptıkları ödemelerin ve yüklenici tarafından yapılan faydalı masrafların yapıldığı tarihteki bedelleri saptanarak hüküm altına alınmalıdır. (İzmir BAM 14. Hukuk Dairesi, 2019/1636 esas, 2019/1427 karar)
TBK’nın 473 üncü maddesine göre; “Yüklenicinin işe zamanında başlamaması veya sözleşme hükümlerine aykırı olarak işi geciktirmesi ya da işsahibine yüklenemeyecek bir sebeple ortaya çıkan gecikme yüzünden bütün tahminlere göre yüklenicinin işi kararlaştırılan zamanda bitiremeyeceği açıkça anlaşılırsa, işsahibi teslim için belirlenen günü beklemek zorunda olmaksızın sözleşmeden dönebilir.” Madde metninden anlaşılacağı üzere yüklenicinin işe zamanında başlamaması halinde iş sahibinin sözleşmeden dönebileceği kanunda kabul edilmektedir. Sözleşmeden dönülmesiyle beraber borç ilişkisi geçmişe yönelik olarak ortadan kalkacağından dolayı alacaklı, TBK 125/3’e göre sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı menfi zararın giderilmesini borçlu temerrüde düşmekte kusursuz olduğunu ispat etmedikçe talep edebilir. Nitekim Yargıtay’ın görüşü de bu yöndedir. (Yargıtay 15. HD. 2020/2778 ESAS 2020/3057 KARAR)
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 125. maddesi, karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde; borçlunun temerrüdü sonucu borç yerine getirilmemişse alacaklıya üç yetki tanımıştır: Bunlar; her zaman için ifa ve gecikme tazminatı isteğinde bulunma, derhal ifadan vazgeçip müspet zararının tazminini isteme ya da ifadan vazgeçip sözleşmeden dönerek menfi zararını isteyebilmedir.
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, Bakırköy ……. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı dosyası, sözleşme örnekleri, çek suretleri, celp edilen bilgi ve belgeler, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı, davalı tarafından Bakırköy …… İcra Müdürlüğünün …… esas sayılı takip dosyası ile takibe konulan alacak bakımından borçlu olmadıklarının tespitine; takibe konulan çeklerin ve takibin iptaline; fazla ve yersiz ödeme dolayısıyla şimdilik kısmi olarak 10.000-TL’nin ödeme tarihinden itibaren ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Sözleşme kapsamında davacı tarafından avans mahiyetinde toplam 3.005.000-TL tutarlı 12 adet çek verildiği hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı tarafından dosyaya sunulan, “……. B/C1/C2 Blok Hakediş ve Ödeme Tutarları (27.09.2018)” başlıklı belgeden verilen çeklerle ilgili olarak, çeklerden 2 adedinin (275.000 * 280.000-TL- 555.000,00-TL tutarlı) davacıya karşılık alınmadan iade edildiği dosyada mevcut tutanaklardan anlaşılmıştır. Davacı tarafından sunulan belgeden, işbu davanın konusunu oluşturan icra takibi ile 30.04.2018 keşide tarihli 275.000-TL tutarlı ve 31.05.2018 tarihli 275.000-TL tutarlı çekin tahsili (toplam 550.000-TL) talep edilmiştir. Taraflarca imzalanan 23.05.2017 tarihli sözleşme kapsamında, davalı yüklenicinin yaptığı işler tutarı KDV dahil 3.298.377,00-TL olarak belirlenmiştir. Sözleşme kapsamında davacı tarafından avans mahiyetinde toplam 3.005.000-TL tutarlı 12 adet çekin davalıya verildiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, bu çeklerden toplam 9 adet ve toplam 1.625.000-TL tutarlı çek bedelinin davalıya ödendiği hususunda taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı,davalı tarafından davacıya gönderilen Büyükçekmece ……. Noterliğince gönderilen 22/01/2019 tarihli sözleşmenin Feshi İhtarnamesi ile; davaya konu sözleşme ile yükümlendiği edimlerini yerine getirdiğini, muhatap işverenin şantiyenin genel aksaklıkları ve finansal sebeplerle tamamlanamaması dolayısı ile belirlenen zamanda montaja hazır olmaması sebebi ile sözleşme hükümlerine uymadığı, ödeme koşullarına ilişkin sorumluluklarını yerine getirmediği, mezkur sözleşmenin 6. maddesinde muhatap tarafından yapılan işler neticesinde kendilerine ödenmesi gereken miktarlar belirtilmesine rağmen ödemelerin yapılmadığı bu sebeple taraflar arasında imzalanan sözleşmenin feshedildiğinin bildirildirildiği görülmüştür. Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemede, davacının, davalıdan 288.315,30-TL olduğu, davalının ise davacıdan 536.684,70-TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Dosyadan ve tarafların ticari defterlerinden, Barter usulü ile ödeme iddiasına ilişkin olarak bir kaydın olmadığı, davacının nakit ödeme ve barter usulü ödemesine ilişkin iddialarının gerçeği yansıtmadığı, dosyaya celp edilen banka kayıtlarından, çeklerin karşılıksız çıktığı anlaşılmıştır. Dosya ve ekleri çerçevesinde, davacının ilgili sözleşmenin ihlali iddiasına dayanan zararlarını tespit etmek mümkün görülememiştir. Zarar kalemleri de birer birer açık, net ve anlaşılabilir biçimde sıralanmalıdır. Dosya içeriğinde bu iddianın kanıtı niteliğini taşıyan ve zarar tespiti için yeterli olan belgelere rastlanılmamış olup davalının sözleşmeyi haklı olarak feshettiği anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ayrıca davalının söz konusu takibe itirazı haklı olup tacir olan davacının basiretli davranmaması karşısında kötü niyetli olduğundan kötü niyet tazminatına hükmedilmesi uygun görülerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-03/05/2021 tarihinde verilen tedbir kararının İİK 72/4.maddesi gereğince kendiliğinden kalkmış sayılmasına,
3-İİK 72/4.maddesi gereğince Bakırköy …… İcra Müd. …… esas sayılı dosyasındaki alacak miktarı dikkate alınarak (637.417,36 TL) %20 si olan 127.483,47 TL kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 9.525,83 TL harcın mahsubu ile bakiye 9.445,13 TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip istem halinde davacıya iadesine,
5-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK’nun 333. maddesi uyarınca yatırılan avanstan kullanılmayan gider avansının (iş bu kararın tebliğ gideri avanstan karşılanmak ve bu gider mahsup edilmek kaydıyla) kararın kesinleşmesinden sonra resen davacıya iadesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 44.940,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
9-HMK’nun 333. maddesi uyarınca davalı tarafından yatırılan avanstan kullanılmayan bakiye avansın kararın kesinleşmesinden sonra resen davalıya iadesine,
10-Arabulucu ücreti 1.320 TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Dair karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde HMK’nun 342.maddesi gereğince dilekçe ile mahkememize veya başka bir yer mahkemesine İstinaf kanun yolu harcı, tebliğ giderleri dahil olmak üzere tüm giderler ödenerek istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
02/06/2022

Başkan …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Üye …
¸(e-imzalıdır)
Katip …
¸(e-imzalıdır)